Yemekteki tehlike: Tuz

Türk Böbrek Vakfı (TBV) Başkanı Timur Erk, yaptığı açıklamada, tuz, şeker ve unun orantısız kullanıldığında insan sağlığı için zararlı olduğunu anlattı.

Bu üçlünün kullanımına dikkat edilmesi gerektiğini belirten Erk, “Başta tuz fazla alındığı zaman büyük sağlık sorunları ortaya çıkarıyor. Tuz oranı çok önemli. Sağlık Bakanlığı tuz tüketiminin azaltılmasıyla ilgili 6 yıl önce güzel bir kampanya başlattı, biz de buna büyük destek verdik. Tuz kullanımı geçmiş yıllara nazaran azaldı. 6 gram yeterli olmasına rağmen Türkiye’de kişi başı 18 gram tuz tüketiliyordu. Kampanyayla birlikte tuz tüketimi 14 grama inmiş durumda” diye konuştu.

Damarlara zarar veriyor

Tuzun en önemli zararının kılcal damarlarda yaptığı tahribat olduğunu ifade eden Erk, bunun önüne geçmek için tuzun uygun miktarda tüketilmesi gerektiğini kaydetti. Erk, şöyle konuştu:

“Az tüketimi de hiponatramani diye bir hastalık yaratıyor. Az miktarda sodyum kullanımı da sıkıntı yaratıyor. Tuz her yerde var. İnsan sağlığı için yeterli olan 6 gramı biz çorbaya, yemeğe tuz koymadan bir yerlerden alabiliyoruz. Dolayısıyla 18 gramı 14 grama indirmiş olmak güzel bir netice. Ama onu biraz daha indirebilirsek çok güzel olur. Şu an kişi başı tüketilen 14 gram tuz hala fazla bunu 10 grama indirdiğimiz zaman bayağı nefes alırız. bu şekilde 2 milyon dolar daha tasarruf etmiş oluruz. Daha evvel edilen 2 milyon dolar tasarruf hemen hemen Türkiye’deki yaklaşık 60 bin kişiye verilen hemodiyaliz ve periton tedavisi diyalizidir. Böbrek nakli de bunun içerisine giriyor.”

Fazla tuz gece uyutmuyor

Gece aşırı idrara çıkma anlamına gelen “noktüri” sorunu, tuz tüketimi fazla olan kişilerde daha sık görülüyor. Nagasaki Üniversitesinden araştırmacıların, İngiltere’nin başkenti Londra’da düzenlenen Avrupa Üroloji Derneği kongresinde sundukları çalışmaya 300’den fazla gönüllü katıldı.Araştırmacılar, tuzu azaltan katılımcıların, gece daha az tuvalete kalkmaya başladığını belirledi. Çalışmanın lideri Dr. Matsuo Tomohiro, tuzu fazla tüketen ve uyku sorunu yaşayan hastaları üç ay boyunca takip ettiklerini ve tuzu azaltmalarını tavsiye ettiklerini söyledi. Tomohiro, gece ikiden fazla tuvalete kalkan hastaların tuz tüketimini azaltarak gece bir kez tuvalete gitmeye başladığını ifade etti. Japon bilim adamı, tuzu normalden fazla tüketen 98 hastanın ise gece daha fazla tuvalete kalktığına işaret etti.Dünya Sağlık Örgütü, günlük tuz tüketiminin yetişkinlerde 5 gramı, 7 yaşından küçük çocuklarda da 2 gramı geçmemesi uyarısında bulunuyor.Tuzlu zeytin ve peynir hayal olacak Sofraya tuz koymayın! Bakanlıktan tuz uyarısı

‘Kaya tuzu önceliğimiz olması lazım’

Her şeyin doğalının tüketilmesinin önemli olduğunu, meyve ve sebzenin zamanında tüketilmesi gerektiğine dikkati çeken Erk, “Bunları turfanda yiyeceğiz. 12 ay domates tüketmeyeceğiz. Hormanlardan ve katılan kimyasallardan uzak durmalıyız” dedi.

Tuzun da doğalının tüketilmesi gerektiğini ifade eden Erk, “Kaya tuzu doğal tuzdur. Rafine yani işlem görmüş her tuz mutlaka bir şekilde sıkıntı yaratır. Niye? Rafine tuzların da çoğunda yeraltı sularına karışan bir takım ağır metaller, kimyasallar tehlikeyi artırabiliyor. Dolayısıyla kaya tuzu bulamıyorsak rafine tuzu da mümkün mertebe az tüketmeliyiz. Kaya tuzu önceliğimiz olması lazım. Kaya tuzunda iyot yok. Kaya tuzu tükettiğimiz zaman az miktarda iyotlu tuzlar da alabiliriz” diye konuştu.

Bakanlıktan tuz uyarısı

Sağlık Bakanlığı Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürlüğünce düzenlenen etkinlikte, aşırı tuz tüketiminin zararlarına dikkat çekildi. Genel Müdürlük personeli tarafından, sağlıklı yaşam kültürünün teşvik edilmesi ve toplumda tuz tüketiminin azaltılması amacıyla “20-26 Mart Dünya Tuza Dikkat Haftası” kapsamında farkındalık etkinliği düzenlendi.Bir alışveriş merkezindeki etkinlikte konuşan Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Siren Sezer, tuzun insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini anlattı. Türkiye’deki tuz tüketiminin yüksekliğine dikkati çekmek amacıyla bu etkinliği düzenlediklerini kaydeden Sezer, 2012 verilerine göre, ülkede günde tüketilen ortalama 15 gramlık miktarın, Dünya Sağlık Örgütünün önerdiği rakamın üç kat üzerinde olduğunu aktardı. Sofraya tuz koymayın!Kalp damar hastalıklarının önüne geçinProf. Dr. Sezer, tuz tüketimini sınırlayarak kalp damar hastalıklarının önüne geçilebileceğini belirterek, bunun Dünya Sağlık Örgütünün birinci sıradaki önerisi olduğuna vurgu yaptı. Tuzun yüzde 30’unun ekmek, yüzde 52’sinin ise yemeklerden alındığına işaret eden Prof. Dr. Sezer, “Avrupa’da 9-10 gram tuz tüketiliyor. Bizim sağlıksız kabul ettiğimiz Amerikan beslenme tarzında bile bizden daha az tuz tüketildiğini görüyoruz bu rakamları gördüğümüzde” diye konuştu. Prof. Dr. Sezer, amaçlarının daha sağlıklı beslenme ve ev yemeklerinin daha çok ön plana çıkmasını sağlamak olduğunu dile getirerek, tuzun kan basıncını yükselttiğini ve kalp hastalığı riskini artırdığını söyledi.Gözünü seven tuz serpmeden önce düşünsün Hayatın tadını ‘tuz’ ile kaçırmayın

KAYNAK : Yenişafak