İncir çekirdeğini dolduran adam

350’ye yakın mikro objeye işlediği resimlerle “İncir çekirdeğini dolduran adam” olarak ün salan mikro art sanatçısı Hasan Kale, şimdi de kabak çekirdeği, fasulye ve kırık pirinç tanesine panoramik İstanbul’u resmetti.

İnce ince işliyor

Minyatür malzemeler üzerine resim çizme sanatı mikro artla uğraşan Kale, kimi zaman bir iğne ucuna, kimi zaman da kivi çekirdeğine ince ince işlediği resimleriyle tanınıyor.

Son çalışmasında kabak çekirdeği, fasulye ve kırık pirinci bir araya getiren sanatçı, üzerinden gemilerin yüzdüğü denizinden camilerine hatta gökyüzünde uçan martılarına kadar pek çok unsurun bulunduğu panoramik İstanbul çalışmasıyla göz doldurdu.

5 yaşından bu yana ilgileniyor

Kale, yaptığı açıklamada, 5 yaşından bu yana mikro art sanatıyla ilgilendiğini söyledi.

Böyle bir sanatla uğraşıyor olmanın gururunu yaşadığını belirten Kale, “Minicik, hayatın içerisinde göremediğimiz, es geçtiğimiz, bazen çöp diye hitap ettiğimiz en küçük objeleri sanat kapsüllerine çeviriyorum. Bunları yaparken farklı pencereleri açmaya ve farklı bakış açıları getirmeye çalışıyorum. Dünyada yepyeni bir konuşturma dili oluşturmak için yola çıktım. Geçmiş yıllara baktığımızda ne kadar doğru bir iş yaptığımızı görmüş oldum.” dedi.

Sultanahmet çalışması.

Dünyada 350 objeye ulaşan tek sanatçı

Sanatın kendisini çok mutlu ettiğini dile getiren Kale, bugüne kadar pek çok küçük boyuttaki malzemeye resimler yaptığını anlattı.

Çalışmalarının bazen bir ayı bulabildiğini kaydeden Kale, şöyle devam etti: “Kendi içimdeki her şeyi çok daha iyi dışa vurabilmek için bu sanata yöneldim. Yoksa farklı birisi olayım, neler yapıyor denilsin diye yapmıyorum. Bana kısaca ‘İncir çekirdeğini dolduran adam’ diyorlar. İncir çekirdeklerinden tutun da saç teline, makarnalara, balık kılçıklarına, çivilere kadar birçok eserlerin üzerine çalışma yaptım. Bugüne kadar bu alanda 350 farklı objeye ulaşmış dünyadaki tek sanatçıyım. Özellikle bir Türk sanatçısı olarak, ülkemi, İstanbul’u ve Anadolu’daki tüm kültürleri anlatıyor olmak büyük keyif veriyor. Bugün çok farklı bir şey yaptık. Fazla detaylara gidemedik. Benim yaptığım çalışmalar, 3 günle 1 ay arasında sürüyor. Bir kabak çekirdeği, bir fasulye, bir kırık pirinç tanesi üzerine bir üçleme yaptık. Ayrı ayrı baktığınızda bir eser ama bir araya getirdiğinizde muhteşem bir panoramik İstanbul ortaya çıkıyor.”

Mikro Art’ta Evren.

Eserleri fuar fuar dolaşıyor

Minyatür malzemelerle çalışmanın çok kolay olmadığını ifade eden Kale, uzun süre çalışmaya odaklandığı için fiziksel sorunlar yaşadığını anlattı.

Zaman zaman vücudunda kasılma da meydana geldiğini söyleyen Kale, “Yorucu oluyor ama işini aşkla yapan insanların bir bedel ödemesi gerekiyorsa biz de bu bedeli böyle öderiz. Bu mikro art sanatına başlarken kimseden yönlendirme almadım. Belki de hocası olmayan birisinin cahil cesaretiyle bugünlere ulaştım. Sanatsal kullandığım çalışmalar da kullandığım objeler de hayatın içerisinde” dedi.

Eserleri özellikle günlük objelerden seçiyor.

Dünyada ülkemizi mikro art sanatıyla temsil ediyor

Resimlerin bazen bir pirinç tanesi ya da fasulyeye yapıldığını görenlerin şaşırdıklarını anlatan Kale, çalışmalarını görenlerin kendisini hiç unutamadığını belirtti. Türk sanatçı olarak ülkeyi yurt dışında da temsil ettiğini ifade eden Kale, “Önümüzdeki mart ayında, ülkemi tanıtmak için İskoçya’ya gidiyorum. Daha sonra Dubai Sanat Fuarı’nda olacağım. En son ise New York’taki mikro sanat fuarlarına katılacağım. Bu sanat fuarlarına, en küçük sanat eserlerimi, en küçük tabloları götüreceğim” diye konuştu.

Diyanet’ten işitme engellilere Cuma hutbesi

Cuma namazı öncesi Türkiye’deki tüm camilerde ortak okunan hutbe, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanıyor. Her hafta birbirinden faydalı konuların işlendiği hutbenin bu haftaki konusu ise “Allah’a Sığınmanın En Güzel İfadesi: Muavvizeteyn Suresi” olarak belirlendi. Diyanet İşleri Başkanlığı, bu hafta yeni bir uygulamayı da başlattı. Her hafta Perşembe akşamları yayımlanan Cuma hutbesi ile birlikte artık hutbenin işaret diliyle anlatıldığı video paylaşılacak. Diyanet İşleri Başkanlığı Basın Merkezi tarafından hazırlanan video ile işitme engelli vatandaşlar da hutbeye ulaşabilecek. İşte işitme engelliler için hazırlanan haftanın hutbesi:İşaret Dili İle Cuma Hutbesi: “Allah’a Sığınmanın En Güzel İfadesi: Muavvizeteyn Suresi” https://t.co/pU0MC2qFgP— Diyanet (@diyanetbasin) 24 Şubat 2017 Cuma hutbesi: Allah’a sığınmanın en güzel ifadesi Muavvizeteyn suresi

Yeni Şafak Kitap’ın Şubat sayısı çıktı

Yeni Şafak Kitap’ın Şubat sayısı çıktı. Sayıda Yeni Şafak ve TVNET’in ana sponsoru olduğu “Uluslararası CNR Kitap Fuarı”yla ilgili zengin bir içerik okuyucuya sunuluyor. Fuarın onur konuğu usta çizer Hasan Aycın ile yapılan söyleşi ve edebiyat dünyasında yaşanan son gelişmeler ile mezar taşlarının kültürümüzdeki yerine ilişkin Süleyman Berk ile yapılan söyleşi yer alıyor. Eserleri yurt içi ve yurt dışında ilgiyle takip edilen Hasan Aycın, ilk bakışta kendini belli eden çizgilerin sahibi, özgün bir çizer. 4. Uluslararası CNR Kitap Fuarı’nın onur yazarı seçilen Usta çizer, 40 yılın verdiği birikim ve olgunlukla üretmeye devam ediyor. Aycın, ilk kitabı “Bocurgat”ı inceleyen Finlandiyalı gazetecinin yaptığı röportaj ve ülkesine döndüğünde karşılaştığı sansür olayına değinerek çizgilerinin hayatına şahitlik ettiğini söylüyor. Birçok dergi ve gazetede eserleri yayınlanan Aycın’ın otobiyografik eseri Müşahedat’ın yanı sıra kadim metinleri yeniden yorumladığı Sâhipkırân, Bin Hüseyin, Esrarnâme adlı düzyazı eserleri de bulunuyor. Usta çizer Hasan Aycın, kitaplar, devlet sanatçılığı, ödüller, çizgiler ve Hanzala’yı Yeni Şafak Kitap için anlattı.Çizgilerim hayatımın şahidi olduNecip Fazıl külliyatı büyümeye devam ediyorNecip Fazıl Kısakürek’in iki yeni eseri külliyatına katıldı. “Dil ve Edebiyat” seçme yazılardan oluşurken “Tiyatro ve Tesiri” ilk kez kitaplaşan bir konuşma metni. Selçuk Karakılıç, Kısakürek’in sanat hayatına dair önemli tespitlerinin yer aldığı yazısında yayınlanan yeni eserler hakkında da bilgi veriyor. Necip Fazıl külliyatına iki önemli eserTapu senetlerimiz: Mezar taşlarıUzun ve titiz bir çalışma sonrası Zeytinburnu’nda bulunan tarihi mezar taşlarını kayıt altına alan Süleyman Berk, çalışmasını “Zamanı Aşan Taşlar”da bir araya getirdi. Kitapta 4 bin mezar taşı bulunuyor. Berk, “Mezar taşlarımız bu ülkedeki tapu senetlerimizdir” diyor. Mezar taşlarımız tapu senetlerimizdir 15 Temmuz’u anlamak için…15 Temmuz darbe girişimine karşı tarihi bir direniş gösteren Türkiye’nin demokrasi zaferi sayısız kitaba konu oldu. Resmi kurumlar da, haberciler de, tanıklar da o anları farklı biçimlerde okura anlatıyor. Merve Akbaş, 15 Temmuz’da yaşananları daha iyi anlamak için kütüphanelere önemli eserlerin kazandırılması gerektiğine işaret ediyor. 15 Temmuz kitaplarına yer açın

KAYNAK : Yenişafak