Yeni romancının temkinli ilk adımı

Yayınevleri ilk romanları yayınlayarak yazarlara bir armağan verir. Eyüp Aygün Tayşir’in ilk romanı ‘4 Hane 1 Teslim’ ‘iyi edebiyat’ olmanın eşiğine kadar geliyor, lakin…

Yeni romancının temkinli ilk adımı

ERDİNÇ AKKOYUNLU

İlk romanlara değer veren yayınevlerinin hakkını teslim dizimizin ikinci durağı İletişim Yayınları. Son dört yıldır ilk romanını yayımlayan yazarlara kapı açan İletişim Yayınları, bir de ‘tek tip roman anlayışı’yla hareket etmese, daha iyi bir iş yapmış olacak.

LATİN RÜZGARIYLA…

Yazdıkları iki yüz sayfayı aşmayan yeni Latin yazarların yolundan giden bir hayli edebiyatçı var dünyada. Sadeliğin ihtişamıyla göz kamaştırıcı olmanın yolarını arayan bu tür romanlar ardı ardına yayınlanıyor. Bizde neden yayınlanmasın? Eyüp Aygün Tayşir’in kalınca bir hacme sahip olan ‘4 Hane 1 Teslim’ romanı ise, bu anlayışın ‘sınır ihlali’ gibi. Bu romanı çok disiplinli bir şekilde her yeni çıkanı takip eden bir okuryazar dostumun tavsiyesiyle okudum. ‘Dilini beğendim ama sen muhtemelen romanın genelini pek tutmayacaksın’ diyen tavsiye sahibi, benim roman tarzımı biliyordu. Sadece üslubu önceleyen romanların üstelik 400 sayfaya varan hacimleriyle beni açmayacağını düşünüyordu. Öyle mi oldu peki?

4 Hane 1 Teslim, edebi mühendisliğin kendisini gösterdiği bir roman. Metnin bölünmüş hikayelerinin başlıklarının bulunması, ayrıca konuya uygun giriş alıntılarının yanında her hikayenin 6-9

sayfa arası kalıplaşan kısalığı bunu bize anlatıyor. Yine roman izleğinin yeni klasik denilen, klasik romanların modern roman olduğu izlenimi verecek şekilde, dönemin üslubuyla yazılması da bir başka mühendislik işareti.

MÜHENDİSLİK ROMANI

Fakat sanılmasın ki roman mühendisliği yapmak bir romanı kötü yapar. Aksine, size Nobel bile kazandırabilir. Tayşir’in klasik üslubu, İstanbul’un Tenekeciler Mahallesi ile Bostancı arasında Almanya, Siirt coğrafyasında Türk-Kürt kültürünün imgelerini başarılı şekilde anlatmış. İstanbul’daki yerel ögeleri önceleyen ve fazla hata vermeden anlatan, böylece takdir toplayan bir metin ortaya çıkmış. Fakat eser, roman mühendisliğinin abartılı ve tuhaf karışımlarını da içeriyor. Bu denli çalışılmış bir romanın, bugüne kadar yapılmayanı yapmasını, bunu yaparken de Tenekeciler Mahallesi anlatılıyorsa, Kasımpaşa’yı odaklayan Ağır Roman’daki gibi özel bir dille sunmasını bekliyorsunuz. Ama Tayşir bu topa girmiyor. Üstelik romanın 200 sayfada tamamlanabilecek hacmi bir artı 200 sayfa daha uzun. Burada üslubun okunurluk gücüne yaslanan yazar, konunun sürprizsizliğinin okuru yıldırabileceğini hesaplamamış olamaz. Fakat editörünün devreye girip, romanın hacim sorununu çözmesi gerekirdi. İletişim, bir anlamda kendi sınırını aşmak için doğru romanı seçmemiş. Sanılmasın ki Eyüp Aygün Tayşir kötü yazar ve romanı nitelikli değil. Aksine bu roman Tayşir’i bize daha cesur adımlarla atılmış ve iyi bildiğinden kuşku duymadığım modern edebiyat ürünü vermesi için bir sözleşme olmuş. Yazdıklarını okuyacağım fakat biraz daha yenilik ve heyecan bekliyorum…

KAYNAK : http://mobil.star.com.tr/mobildetay.asp?Newsid=1134155

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ