Yedikleri gözünden gelen çocuk sağlığına kavuştu

Nadir görülen yüz anomalisi nedeniyle yediği yemekler gözüne ve burnuna kaçan 10 yaşındaki Iraklı Ali Adnan Abdülali el-Cabiri, Türk doktor tarafından gerçekleştirilen ameliyatta, kalçasından alınan kemiklerin yüzündeki problemli bölgelere nakledilmesiyle sağlığına kavuştu.

Yedikleri gözünden gelen çocuk sağlığına kavuştu

Yüz anomalisiyle dünyaya gelen 10 yaşındaki Iraklı Ali Adnan Abdülali el-Cabiri’nin, bu nedenle ağız, burun ve göz boşluğunda birbiriyle bağlantılı olması gereken kemikleri birleşmediği için bu bölgede tünel şeklinde boşluk oluştu. Yediği yemeklerin gözüne ve burnuna kaçması sonucunda oluşan iltihaplanma nedeniyle de Ali, henüz 3 yaşındayken sağ gözünü tamamen kaybetti.

Hayatına protez gözle devam etmeye çalışan ancak protezinin gün içinde kendi kendine düşmesi nedeniyle sorunlar yaşayan Ali’nin, Irak’ta çok fazla doktor tarafından muayene edilmesine rağmen hastalığına çözüm bulunamadı. Bunun üzerine Türkiye’ye gelmeye karar veren ailesi, oğullarının sağlık sorununa çareyi de İstanbul’da buldu. Küçük yaşına rağmen birçok büyük operasyon geçiren Ali, Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Gülden Avcı Çakmak tarafından gerçekleştirilen iki ameliyat sayesinde sağlığına kavuştu.

Kalçadan kemik nakli

Ali’nin sağlığına kavuşmasını sağlayan ameliyata ilişkin bilgi veren Op. Dr. Çakmak, şunları kaydetti:
“Ali’nin şikayetlerini incelediğimizde en önemli sıkıntısının görüntüsel değil, fonksiyonel olduğunu bulguladık. İleri seviyede ve nadir görülen yüz yarığı olarak tanımlayabileceğimiz bu vak’ada, çok zor ve özellikli iki ayrı operasyon gerçekleştirdik. Yaklaşık 5 saat süren ilk operasyonda, kalçadan kemik nakli yaparak damaktaki deliklerini kapattık ve dişlerinin bulunduğu yerdeki alveolar kemiğine destekler koyduk. Bu operasyonun başarılı geçmesinin ardından, ikinci operasyonda göz altına ve yanak bölgesine kemik destekler yerleştirdik. Gözün kapanması ve göz protezinin düşmemesi için alt ve üst göz kapağına gerekli cerrahi müdahaleleri yaptık. Yaklaşık 6 saat süren bu operasyonla hem işlevsel hem de estetik görünüm açısından optimum sonuca ulaştık. Tüm bu operasyonlar sonucunda Ali’nin artık yediği yemeklerin burun ve gözünden geri gelmesini engelledik. Ayrıca kendi kendine düşen göz protezi sorunu da ortadan kalktığından artık protezini de son derece rahat ve konforlu şekilde kullanabiliyor.”

‘Çok mutluyum’

Hastalığı nedeniyle okula gitmek istemediğini dile getiren Ali, “Beni en çok üzen şey, istediğim yemekleri rahat rahat yiyememekti. Her yutkunmaya çalıştığımda korkuyordum. Kardeşlerime ve arkadaşlarıma bu konuda o kadar özeniyordum ki anlatamam. Artık istediğim gibi yemek yiyebileceğim için çok mutluyum.” diye konuştu.
Nöbete giren bebeği gıdıklayarak hayata döndürdüler

İzmir’de 26 haftalık ve 900 gram olarak dünyaya gelen Yusuf bebek, minik bedeniyle hayata tutunmayı başardı. 62 gün Yenidoğan Yoğun Bakım servisinde hayat mücadelesi veren bebeğin anne ve babası, taburcu olduktan sonra solunum durma nöbetleri geçiren bebeğin başında nöbet tuttu. Anne ve baba, doktorların verdiği eğitim doğrultusunda nöbete giren bebeklerinin ayağını gıdıklayarak nefes alıp vermesini sağladı.Hastaneden sağlıklı bir şekilde taburcu edilen Yusuf bebeğin solunum durma nöbetleri başladı. Doktorlar, nefesini tutup kızaran Yusuf bebeğin sağlıklı nefes almasını sağlamak için anne ve babasına eğitim verdi. Anne ve babası, iki hafta boyunca nöbetleşe bebeklerinin başında uyumadan bekledi. Anne ve baba bu zorlu süreçte, bebekleri kızardığında ayaklarını gıdıklayarak tekrar nefes almasını sağladı. Ardından ise hemen hastanenin acil servisine başvurdu. Acildeki tedaviler sayesinde nefes alıp vermesi normale dönen Yusuf bebek, şimdi hayata gülümsüyor. Sağlığına kavuştuYusuf bebeğin tamamen sağlığına kavuştuğunu belirten Uzm. Dr. Görkem Astarcıoğlu, “Yusuf bebeğin Yenidoğan Yoğun Bakım Servisinde yatarken inişli çıkışlı dönemleri oldu. Serviste görevli hemşirelerimizin de yer aldığı ekip ve ailesinin desteği sayesinde bebeğimiz sağlığına kavuştu. Şu an 10 aylık olan bebeğimiz 7.5 kiloya ulaştı” dedi.Yenidoğan servislerinin gelişmesiyle artık prematüre bebeklerin yaşatılabildiğini ifade eden Dr. Astarcıoğlu, “Ancak yaşatmak kadar taburcu olduktan sonra beyin, göz hasarının da oluşmasını engellemek lazım. Yusuf bebeğin gözünde, beyninde, akciğerlerinde hiçbir sorunu yok” diye konuştu.

İlik nakli gecikince görme yetisini kaybetti

Bolu’da kemik iliği hastalığı bulunan 5 yaşındaki Zeynep Gülcan, yeni doğan kardeşi Umut Eymen’den alınan kök hücrenin nakledilmesinin ardından hastalığı yenmesine rağmen, göz damarlarına baskı yapan sinirler nedeniyle görme yetisini kaybetti.Mustafa ve Nurcan Gülcan çiftinin kemik iliği hastası olan kızları Zeynep’in tedavisi için Türk Kızılayı Bolu Şubesi tarafından yurt genelinde kan bağışı kampanyaları yapıldı, ancak uygun donör bulunamadı.Yüzde yüz oranında görme yetisini kaybettiKızlarının hastalığının ilerlemesi ve yapılan tedavilerin yetersiz kalması üzerine anne Nurcan Gülcan, kızının hayatını kurtarabilmek için hamile kaldı ve geçen yıl temmuz ayında Umut Eymen ismini verdikleri bir erkek çocuk dünyaya getirdi.Doğum esnasında Umut Eymen’in göbek kordonundan alınan kök hücre, geçen eylülde, hastalığı her geçen gün ilerleyen küçük kıza özel bir hastanede nakledildi. Annesiyle hastanede kontrol altında tutulan Zeynep’in sağlık durumu normale dönmesine rağmen, kök hücre naklinin geç yapılması nedeniyle kız çocuğunda bazı rahatsızlıklar meydana geldi.Bacakları tutmayan Zeynep yürümekte zorluk çekerken, göz damarlarına baskı yapan sinirler nedeniyle de yüzde 100 oranında görme kaybı yaşadı. Hastanedeki tedavisinin ardından Gülcan’a yürüyebilmesi için fizik tedavi uygulanmaya başlandı.İnsanlar duyarlı olmuyorBaba Mustafa Gülcan, gazetecilere yaptığı açıklamada, insanların ilik nakli konusunda yeteri kadar duyarlı olmadığını savunarak, normal şartlarda 3,5 yıl önce yapılması gereken kök hücre naklinin geçen yıl yapılabildiğini belirtti.Gülcan, ilik naklinin 6 ay önce olduğunu anlatarak, “Tedavisinin geç kalması nedeniyle yürüyemez hale geldi. Fizik tedavi görüyor. Umarım sağlığına kavuşur. Göz sinirlerinin hasar görmesi nedeniyle şu an görmüyor. İlik nakli için yaklaşık 3,5 yıl bir gecikme oldu. Türkiye’de insanlarımız fazla duyarlı olmadığı için geç kalındı. Doktorlar gözleri konusunda bir tedavinin olmadığını söylüyorlar. Belki ilerleyen yıllarda göz sinirlerinin kendi kendine iyileşebileceği söyleniyor.” diye konuştu.

KAYNAK : Yenişafak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ