Türkiye’nin geleceğini onlar yazacak!

Ekim ayında başlayacak eğitimlerle çocuklar en güncel teknolojiyi kullanarak eğitim alacaklar. Eğitim kapsamında çocuklar kendi ‘drone’larını uçuracak, robotlarını tasarlayacak, uygulama geliştirecek ve kodlama yaparak ülkemizin dijital devrimine katkıda bulunacaklar!

Türkiye’nin geleceğini onlar yazacak!

Teknolojiye meraklı 7-17 yaş arasındaki çocuklar için PlayLab Türkiye tarafından özel olarak tasarlanan eğitim programlarıyla çocuklar teknolojinin son trendlerini bizzat deneyimleyecekler. Bunlar arasında; web sitesi tasarlamak, kod yazmak, programlama ve uygulama geliştirmek ,dijital müzik ve film yapımı, drone tasarımı ve profesyonel uçuş deneyimi, 3D yazıcılarla kendi oyuncaklarını yapmak, bilgisayar oyunlarının tasarımı ve kodlaması, blog yazmak ve blogger olmak ve Mine Craft ile hayallerindeki dünyayı yaratmak gibi son dönemin en çok takip edilen gelişmeleri yer alıyor.

Dünya kodlama eğitimleri konusunda seferber oldu

PlayLab Türkiye Kurucu Ortağı ve TBD (Türkiye Bilişim Derneği) Yönetim Kurulu Üyesi Levent Karadağ, Gartner’ın raporuna göre 2025 yılında bir trilyon cihazın internete bağlanacağını ve bu bugünün çocuklarının dijital dönüşümü şekillendireceğini ifade ederek, özellikle gelişmiş ülkelerin ulusal ve uluslararası ölçekte çocuklara yönelik “kodlama hareketleri” başlattıklarına dikkat çekti. Karadağ; Steve Jobs, Bill Gates, Mark Zuckerberg ve bilgisayar alanında daha birçok ismin küçük yaşta programlama öğrendiğine dikkat çekerken, Mark Zuckerberg’in 9 yaşında kod yazmayı öğrendiğini, Bill Gates’in ilk programını 13 yaşında yazdığını ve 15 yaşında BASIC dilinin yeni bir versiyonunu tasarlayıp yazdığına vurgu yaptı.

Bilişim sektörü kendi bilişim elçilerini yetiştirecek

Levent Karadağ, PlayLab Türkiye olarak geliştirdikleri eğitim programı ve hedefleri ile ilgili ise şu şekilde konuştu: “Günümüzde çocukların teknolojiye adaptasyonu oldukça hızlı oluyor. 

Geleceği çocuğunuzun oynadığı oyuncaklar belirlediği için bizler bu süreçte teknoloji bağımlısı bir nesil değil, teknolojiyle üreten bir nesil yetiştirmek istiyoruz. PlayLab Türkiye olarak dünyada kabul görmüş ve uygulanan en son eğitim teknolojilerini eğitim programımıza dahil ettik. STEM (Science, Technology, Engineering and Mathematics) ve FeTeMM (Fen, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik) eğitim programlarının birarada verildiği programlarımıza daha çok bilişim sektörünün ilgi gösterdiğini gözlemliyoruz. Teknolojiyle hayatını kazanan anne-babalar, çocuklarını teknolojinin sunduğu imkanlarla eğitmek istiyorlar. Bu kapsamda hedefimiz daha fazla kurumsal şirkete ulaşmak ve yerel yönetimlerle iş birliği yaparak, eğitim programlarımızı yaygınlaştırmak” dedi.

Geleceği ancak hayal edebilenler yazabilir

PlayLab Türkiye Kurucu Ortağı Nurhan Demirel ise çocuklardaki teknoloji kullanım düzeyini ancak eğitimle yükseltebileceklerini belirterek: “Dünyadaki eğitim metodlarını incelediğimizde tek başına teknolojiye dayalı eğitim sisteminin eksik kaldığını gördük. Teknolojik enstrümanları kullanarak eğitim metodlarının yanı sıra, çocuklarımıza, günümüz eğitim sistemiyle, hayal kurmaları için pek fırsat sunmuyoruz. Hayal eden çocuklar ise bugün dünyanın önde gelen gelişmelerine yön veren insanlar olarak karşımıza çıkıyorlar. Bu gözlemlerden sonra, okulumuzda önceliği çocuklarımızın hayal kurmalarına fırsat vermek olarak belirledik. Eğitim programlarımızda çocuklara sanat, müzik ve fotoğraf gibi pek çok sanat dalı ile multidisipliner bir şekilde çalışabilecekleri bir program hazırladık. Düşündüğünü ifade edebilen, dijital teknolojileri kullanarak yeni ürünler ve gelişmeler ortaya koyabilen öğrenciler yetiştirmeyi hedefliyoruz.

“Built with technology” yani teknoloji ile inşa et sloganı ile hayata geçirilen PlayLab Türkiye eğitimleri, teknolojiyi merkeze alarak, ülkemizin geleceğini teknolojiyle inşa etmeyi hedefliyor. Kısa ve uzun dönemli eğitim programlarıyla “herkes için ulaşılabilir teknoloji eğitimi” fırsatları sunmayı hedefleyen PlayLab eğitimlerine bireysel ya da kurumsal olarak katılım mümkün olabilecek. “dedi.

Teknoloji üreten bir toplum olmamız şart

Demirel, ileri teknolojiye yönelik yeni bir dünya düzeni kurulduğuna dikkat çekerek; “Bu anlamda teknolojiyi tüketen değil, artık üreten konumunda olmamız gerekiyor. Bizler PlayLab için teknolojiyi sanat ve bilimle buluşturan programlar hazırladık. Çocukların özellikle dil, matematik ve tarih derslerini öğrenmelerini kolaylaştıracak, dijital çağın gerekliliklerine ve dünya standartlarına uygun, ilgi çekici bir eğitim programı kurguladık. Çocuklarımızın yanı sıra özellikle ailelerin bu programı çok seveceğine inanıyoruz. “ dedi.

Eğitimler Ekim ayında başlıyor!

Ekim ayı itibarı ile eğitimlere başlayacaklarını belirten Demirel: “Eğitimler, Üniversite Kampüsleri başta olmak üzere Avrupa ve Anadolu yakalarında bulunan atölyelerimizde gerçekleşecek.Eğitimlerle ilgili detaylı bilgiye PlayLab-tr.com adresinden ulaşılabilir. “ şeklinde bilgi verdi.
 

KAYNAK : http://www.iha.com.tr/

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ