Taha doğum günü masraflarını Halep’e bağışladı

Midyat ilçesinde 7 yaşındaki, ilkokul birinci sınıf öğrencisi İbrahim Taha Bedir, kuşatma altındaki Halep halkı için başlatılan yardım kampanyasına ailesinin doğum günü için yapacağı harcamaları bağışladı. Televizyondaki Halep haberlerinden çok etkilendiklerini söyleyen Baba Zeyni Bedir, oğlunun bu kararı sevinçle karşıladığını ve hemen kabul ettiğini kaydetti.

Taha doğum günü masraflarını Halep’e bağışladı

Midyat İMKB 75. Yıl İlkokulu birinci sınıf öğrencisi İbrahim Taha Bedir, Diyanet İşleri Başkanlığınca düzenlenen “Halep’te İnsanlık Ölmesin” kampanyasına doğum günü harcamalarını bağışlayarak destekte bulundu. Bedir, 300 lirayı Midyat müftüsü Mehmet Şafi Bilik’e Halep halkına ulaştırılmak üzere verdi.

Haberlerde Halep’te yaşanan acıları ve çocukları görünce çok duygulandığını söyleyen Bedir, savaşların olmamasını ve çocukların ölmemesini isteyerek, “Doğum günüm için yapılacak 300 lira masrafı Halep’teki çocuklara gönderilmesi için bağışta bulundum. Herkesin bu kampanyaya ve Halep’teki çocuklara yardım etmesini istiyorum.” dedi.

‘Bedir bu karara çok sevindi’

Baba Zeyni Bedir de Halep’e ilişkin haberleri izlerken çok etkilendiklerini belirterek, şöyle dedi:

“Ailece aldığımız karar doğrultusunda doğum günü pastası ve masraflarını ve alacağımız hediyeleri Halep’teki kardeşlerimize, mazlum, masum çocuklara, yetimlere gönderme kararı aldık. Çocuğum aldığımız bu kararla çok sevindi ve hemen kabul etti. Bizde ilçe müftülüğümüze gelerek kampanyaya destek olduk.”

Hakkari’de Halep için yardım kampanyası

Hakkari’de Halep için yardım kampanyası başlatıldı.H. Sait Camisi önünde basın açıklaması yapan HAKDA Platformu sözcüsü Nihat Gür, ilk adam olarak “Halep’i açlıktan, insanlığı utançtan kurtar” temalı kampanya başlattıklarını söyledi. Halep’in büyük bir hapishaneye, bir açlık kampına, bir işkence kampına dönüşmüş durumda olduğunu belirten Gür, “Bir taraftan bombalar yağıyor, bir tarafta açlık insanları vuruyor. Bir an önce insanların temel ihtiyaçlarının karşılanması gerekiyor. Bizler, 28 STK’dan oluşan Hakkari Hak ve Dayanışma Platformu (HAKDA) olarak ülke genelinde Memur-Sen, İHH, Kızılay öncülüğünde başlatılan Halep’e 81 TIR un ulaştırma kampanyası için start vermiş bulunmaktayız. Bu faaliyetlerimiz süreç içinde düzenli bir şekilde devam edecektir. Hakkari olarak bugün buradan başlatmış olduğumuz kampanyanın eylem planı şu şekildedir. 9-20 Aralık 2016 tarihleri arasında ilk kampanyamızda bağışta bulunulan un torbaları toplanacak ve Halep’e gönderilecektir. Bağış ve destek faaliyetlerimiz daha sonra da devam edecektir. Un bağışı için Hakkari ilimizde Halk, Cilo ve Dumlu süpermarketlere makbuz karşılığı bağışta bulunabilir. Makbuzlarda isim, soy isim ve telefon yazılacaktır. Sonradan bilgi ve teşekkür için geri dönüş yapılacaktır. Kişi makbuzun bir örneğini alacaktır. Bağışlarımızın şimdiden hayırlara vesile olmasını niyaz ediyoruz. Hakkari halkı her daim mazlumun yanında yer almıştır, inşallah bu desteği de layıkıyla ifa edecektir” şeklinde konuştu.

‘Halep’ten 100 bin kişi getirebiliriz’

İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Bülent Yıldırım “Bugün tekrar tahliye süreci başlıyor” dedi.İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Bülent Yıldırım, Suriye’de Beşşar Esed rejimi ordusu ve rejim yanlısı yabancı terörist grupların kuşatmasındaki Halep’in doğusundan tahliye işlemleriyle ilgili “Sayın Cumhurbaşkanımızın bizzat ilgilenmesi Başbakanımızın gayreti İran’la ve Rusya’yla görüşmeler sonucunda bugün tekrar tahliye süreci inşallah başlıyor.” dedi.Dünyanın hiçbir yerinde bu muamele yokYıldırım, Cilvegözü Sınır Kapısı’nda gazetecilere yaptığı açıklamada, tahliyeyle ilgili görüşmelerin dün çıkmaza girdiğini hatırlattı. Halep’teki tahliyeler sırasında 800 kişinin esir alındığını, insanların işkenceye uğradığını belirten Yıldırım, “Bir aileyi alıkoydular ve bu yetmezmiş gibi insanların telefonlarını paralarını kendine ait özel eşyalarını çaldılar, elbiselerini soydular. Dünyanın hiçbir yerinde esir olmuş veya anlaşmayla tahliye olan bir konvoya yapılmaması gereken bir muamele yapıldı.” diye konuştu.Yıldırım, özellikle dünya kamuoyunun duruma duyarlı olması gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti: “İnsanlar dünyanın her tarafından ‘Canlı kalkan olmak istiyoruz’ diyorlar. ‘Gerekirse buradan yürürüz sınıra gideriz. Halep’teki insanlarla da orada buluşuruz. Çünkü artık çocukların ve kadınların ölmesine izin vermeyiz.’ diyorlar. Türkiye elinden geleni yapmaya çalışıyor. Bu da elbetteki dünya liderlerini harekete geçiriyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın bizzat ilgilenmesi, Başbakanımızın gayreti İran ve Rusya’yla görüşmeler sonucunda bugün tekrar tahliye süreci inşallah başlıyor. Şu anda arkadaşlarımız sıfır noktasında oradan canlı yayın da yapacaklar. Suriye Kızılayı, Kızılay içeriden konvoyu getirecek. İHH ve Sadakataşı Derneğimiz gözlemci olarak bunları oradan alacaklar.”Kamp çalışmalarına da değinen Yıldırım, “Dün gece sabaha kadar bir miktar da olsa çadır kurduk. Ayrıca AFAD’ımız, Kızılayımız, Diyanet Vakfımız ve diğer yardım kuruluşlarımız, sivil toplum kuruluşlarımızın hepsi şu anda kamp için beraber çalışıyorlar. Yani Kızılay da AFAD da ayrı çadır kampları kurmuş olacak.” ifadesini kullandı.Teröre lanet olsunYıldırım, Türkiye’nin hükümetiyle, liderleriyle ve sivil toplum kuruluşlarıyla dünyaya bir insani yardım operasyonunun nasıl olacağını gösterdiğine işaret ederek, şu değerlendirmede bulundu: “Tabii bütün bunlar olurken bir taraftan da bugün yine Kayseri’de çok büyük bir acı yaşadık. Allah rahmet eylesin, Türkiye’ye karşı bir saldırı sonucunda insanlarımız güvenlik güçlerimiz şehit ediliyor, bunu yapan zihniyet Türkiye’nin bu başarısına da darbe vuruyor. Hepimiz birlik içerisinde hem Suriye’ye yapılan saldırıyı püskürttüğümüz gibi insanlara hem de Türkiye’ye yapılan saldırıyı inşallah püskürteceğiz. Bu bedeller ödenebilir, yüreğimize ateş düşer ama bu bedelin sonucunda mutlaka kurtuluşa ereriz. Bu eylemleri bu terör eylemlerini kim gerçekleştiriyorsa Allah lanet etsin.”Türkiye’nin bütün gücüyle insani operasyon yaptığını aktaran Yıldırım, “Halep’teki çocukları ve kadınları kurtarmaya, gözyaşını silmeye çalışırken yapılan bu terör eylemi çocuk ve kadın katliamına ortak olmaktır. Bu eylemlerin hepsi bilinçlidir ama hepimiz bunun üstesinden gelecek miktarda güçlüyüz.” diye konuştu.Türkiye tüm gücüyle harekete geçtiYıldırım, Halep’te en az 85 bin kişinin tespit edildiğini belirterek, şöyle dedi: “İçeriyle devamlı diyalog halindeyiz. İçeride tespit edilen insan en az 85 bin ama bizim tahminimiz 110 bin civarı. Çok azı tahliye edildi. Biliyorsunuz Esed rejimi sanki içeride silahlı güçler varmış gibi bir ifade kullandı dün. Bu bir katliam habercisiydi. Ama dünya kamuoyu harekete geçti. Tüm Türkiye bütün gücüyle harekete geçti ve yapmış olduğu diyaloglar sonucunda bugün bu tahliyeleri tekrar başlatmış oldu. Zaten içerideki bütün insanlar çıkana kadar her fert bizim için kutsaldır. Hangi milleten ve hangi dinden olursa olsun.”İHH olarak bin 500 tırdan fazla yardım topladıklarını anlatan Yıldırım, “Bugün akşama kadar 2 bin tır olur. İnşallah bu tahliyelerde gerçekleşir. Oradan en az 100 bin insanı getiririz ve bu insanların duasında yer almış oluruz. Şu anda içeride ciddi yakıt sıkıntısı var. İnsanlar donuyor. O nedenle bu yakıt sorunun çözülmesi lazım. İnsanların çoğunun ayaklarında ayakkabı bile yok.” sözlerine yer verdi. Video: ‘Halep’e Yol Aç’ konvoyu Hatay sınırında Süleymani Halep’te ortaya çıktı ‘Halep’ konvoyu Hatay’a ulaştı Çavuşoğlu’ndan Halep için 13. görüşme Halepli Lina kuşatma altında Başbakan Yıldırım: 7 bin 500 sivil Halep’ten kurtarıldı

‘Halep’te tüm korkular bir arada yaşanıyor’

Suriye’de Beşşar Esed rejimi ve rejim yanlısı yabancı terörist grupların kuşatmasındaki doğu Halep’ten üç çocuğu ve eşiyle yaralı olarak çıkan 4 aylık hamile Fatma Abdullah Ahmet, açlık, çatışma, soğuk, korku ve ölümün bulunduğu kentten kurtulmanın buruk mutluluğunu yaşıyor.Doğu Halep’ten tahliye edilenler arasındaki 4 aylık hamile Ahmet, ailesiyle getirildiği Hatay’da, Mustafa Kemal Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesinde tedavi görüyor.Yaşadığı acı dolu günleri anlatan Ahmet, 5 çocuğundan ikisini, 2 yıl önce Adana’ya sığınan annesinin yanına gönderdiğini, kendisinin de eşi, 2,5 yaşındaki ikizleri ve 1,5 yaşındaki diğer çocuğuyla Halep’te kaldığını söyledi.Halep’i terk etmek istemediğini, bu nedenle orada kaldıklarını ifade eden Ahmet, ancak son zamanlarda yaşadıklarını anlatmanın bile çok zor olduğunu dile getirdi.”Yağmur gibi üzerimize bombalar yağıyordu”Ahmet, evlerinde oturdukları sırada yakına varil bombası düştüğünü, o anda çocuklarını alarak kaçtığını, eşinin ise birkaç parça eşya almak için eve girdiği esnada ayağından yaralandığını belirtti.Sığındıkları ve güvenli olarak gördükleri bir binaya da saldırının yapıldığını, yanlarındaki akrabalarından bombardımanda hayatını kaybedenlerin bulunduğunu bildiren Ahmet, “Hemen her gün hava aydınlandığında daha güvenli yerlere kaçmaya çalışıyorduk ama buna rağmen yağmur gibi üzerimize bombalar yağıyordu. Kaldığımız yerde atılan varil bombası dibimizde patlıyordu ama çaremiz yoktu artık kaçacak yer kalmadı. Kimyasal kullandıkları için kokusundan mendili ıslatıp, onu saatlerce ağzımıza, burnumuza kapatıyorduk. Kaçış sırasında görümcem, onun çocuğu ve eşi hayatını kaybetti.” diye konuştu.”Kurtlu su içiyorduk”Halep’te su sıkıntısının olduğunu, mecbur kaldıkları için kurtlu su bile tükettiklerini belirten Fatma Ahmet, ülkesinde açlığı, susuzluğu, korkuyu, ölümü bir arada yaşadığını söyledi. Ahmet, şu ifadeleri kullandı:”Bombardımanda göz gözü görmedi, herkes bir yerlere kaçtı. O anda çocuklarımı kaybettim. Onların Halep’te bir hastanede olduklarını öğrendik ve çok şükür hafif yaralı şekilde orada bulduk. Hastanenin bulunduğu yerde bir gece kaldık. Ertesi gün koridor açıldığını duyunca hareket ettik ama geçiş olmadı. Çöplük gibi bir yerde tek odalı bir eve üç gün sığındık. Beklediğimiz yer soğuktu, yemek, elektrik yoktu, fenerlerle duruyorduk. Bizim grupta 13 kişi vardı ve 9’u yaralıydı. Kaldığımız küçük bir odaydı, bir anda bir ses geldi ve bombalama oldu. O anda cesetlerin kanlarının üzerimde olduğunu gördüm. Bu bombardımanda da arkadaşım ve çocuğunun öldüğünü gördüm. Bu saldırıda ben de ayağımdan yaralandım. O halimle, ‘Koridor açıldı’ denince, yine harekete geçtik. Ama keskin nişancılar bu sefer ateş açmaya başladı. Görümcemin kocası yüzünden vuruldu. İnsanlar ‘Halep’te öyle şeyler olmuyor, sivil halk vurulmuyordu’ diyordu. Biz çok sabrettik.””İnşallah tekrar Halep’e döneceğiz”Ahmet, “İnşallah tekrar Halep’e döneceğiz. Recep Tayyip Erdoğan’dan Allah razı olsun, ona çok şey borçluyuz. Türk halkı bizi buraya geçirdi, buraya girerken kimliğimiz bile yoktu, yaralı halimizle bizi aldılar. Öldük açlıktan, susuzluktan. Su bulamadık, iki ay ekmek görmedim.” dedi.


Midyatlılardan 40 bin lira bağış

Müftü Mehmet Şafi Bilik de İbrahim Taha Bedir ve ailesine gösterdikleri duyarlılıktan ötürü teşekkür ederek, “Rabbim bu sayıdaki çocukların sayısını artırsın.” diye konuştu. Halep’te yaşanan zulme insanların sessiz kalmadığını vurgulayan Bilik, cuma namazı sonrasında ilçede 40 bin lira yardım toplandığını aktardı. Bilik, ilçe halkı olarak Halep için olarak ellerinden gelen maddi ve manevi desteği göstermeye çalıştıklarını, kampanyanın devam ettirileceğini belirterek, “Biz bir insanımızı kurtarırken, bir insanı kurtarmak bütün insanların kurtulması demektir. Bir insanın öldürülmesi, bütün insanların öldürülmesi anlamındadır.” sözlerine yer verdi.

KAYNAK : Yenişafak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ