Spor muharrirleri Alanyaspor-Galatasaray maçını kıymetlendirdi

ŞANSAL BÜYÜKA – 45 DAKİKALIK AZAP

Galatasaray, savunmasının sağına-soluna iki sol beki yerleştirip, ikide bir Van Annholt ile Ömer’in yerini değiştirmesini anlamadım. Bunun futbolda nasıl bir açılımı var bilmiyorum.

Fakat şunu gördüm, Galatasaray’da bekler sağa-sola savrulurken, savunma toptan sağını-solunu şaşırdı. Bu başlangıç dakikalarında sağ kanattan Efecan ne kadar çok geldi.

Yalnızca Efecan değil, Alanya orta alanı en ufak bir direçle müsabakadan, Galatasaray savunmasının üstüne “kabus” üzere çöktü. Bu dakikalarda Galatasaray’ın defansif iki orta saha adamı Berkan ile Taylan güya maç değil “gölge oyunu” oynadılar.

Alanya golünde Juanfran’ın ortasında, iki stoper Wilson’u ortalarına o kadar kolay nasıl sokuyor, o baş vuruşunu nasıl yaptırıyor? Haydi iki stoper auta çıktı, kademelerinde Van Aanholt nerede?

Galatasaray’ı gole, umuda taşıyan tek adam Kerem Aktürkoğlu… Bilhassa birinci yarıda karşısında son derece ağır kalan Juanfran önünde tesirli oldu, güzel ataklar geliştirdi, baht da olsa golünü attı.

Lakin sormak lazım; Galatasaray’ın atakta her şeyi olan Kerem, nasıl oluyor da maçların ikinci yarılarında bu kadar duruyor? Bunun bir devası yok mu? Daha fazla idman, daha fazla çalışma, güçlenme… Kerem üzere bir oyuncunun ikinci yarıları feda edilebilir mi?
Haydi birinci yarıda hareket vardı, fırsatlar vardı, Galatasaray’ın hamleye niyeti vardı. İkinci yarıda hiçbir şey kalmadı. İki ekip ismine da futbol çok uzaklarda kaldı. Bize 45 dakika azap yaptılar.

Alanya ismine üzüldüm. Teknik yönetici Fariolli, Karagümrük’den, o ilkel, o riskli ve ağır atağa çıkış anlayışı nedeniyle kovulmuştu. Gördük ki, bu güzelim Alanyaspor kadrosunu da buna alıştırmaya başlamış.

Alanya önde tesirli oyuncularına karşın, bilhassa ikinci yarıda aldığı birden fazla topu geriye oynadı. Kaleci Marafona ayağındaki topları çıkarmak için saniyelerce bekledi. Ceza alanı içinde çok riskli ve anlamsız paslar yaptılar. Dua etsinler karşılarında futbol oynamaya, gol atmaya niyeti olmayan bir Galatasaray vardı.
Galatasaray, Alanya’nın bu davetkar futbol anlayışına karşın öne bile çıkmadı. Koca bir ikinci yarıyı yalnızca cılız bir Feghouli şutuyla tamamladı. Esasen Kerem, yorulup oyundan niyet, Galatasaray rakip ceza alanına dürbünle bakmaya başlıyor.

Alanya son 27 dakikayı bir eksik oynadı. Galatasaray bundan bir gram yararlanamadı, rakibin bu eksiğinden kaynaklanan en ufak bir fark yaratamadı. Hayret, Galatasaray grubu istese, bu kadar etkisiz, bu kadar çaresiz kalamaz.

Galatasaray ismine bu maçın tek düzgün tarafı, kaleci Pena’nın itimat veren oyunuydu. Wilson’un önüne tokatladığı bir topun dışında son derece rahat göründü.

Galatasaray’ın formalarına da takıldım. Nerede sarı, nerede kırmızı? Galatasaray’ın ihtişamlı forması bu mu olmalı? Yenilik, fantazi tamam da, insan alanda Galatasaray grubunu göremese bile, hiç olmazsa o güçlü, o kudretli formayı görmek istiyor. O da yok…

OSMAN ŞENHER – SALLANDI LAKİN DÜŞMEDİ

Bu dönem Galatasaray’dan fazla bir şey beklememek lazım… Bu takım kalitesiyle fakat bu kadarını yapabilir. İki bekin yok, orta saha yok, final pası atacak futbolcun yok… Nasıl maç kazanacaksın? Lakin kendi sahanda Gomis ve Mustafa da gelince, taraftarın büyük takviyesiyle bir şeyler yapabilirsen yapacaksın. 
Alanya’daki maç hakikaten sarı-kırmızılılar için çok sıkıntı bir müsabakaydı. Alanyaspor takım kalitesi olarak, sistem olarak, dayanıklılık olarak sarı-kırmızılıların çok üzerinde bir kadro. Bunu kabul etmek gerekir. Dönem başında Galatasaray’ın takımını kuranlar düzgün hesap kitap yapamamışlar. Aldıkları oyuncularda yanılmışlar. Aslında fazla da konuşmaya gerek yok. Şu an doruğa oynaması gereken kadro, tehlikeli çizgiden çıkmak için çaba ediyor. 

Hamleye çıkamıyorsun, orta sahan pas yapamıyor, Kerem üzere bir genç yeteneğin olmasa gol de atman mümkün değil. Ben artık düşünüyorum; Gomis-Mustafa kadroya dahil olunca bunlara gol pasını kim verecek? Her şeyden evvel rakip kaleye gidemiyorsun ki! 

Turuncu-yeşilliler sağ taraflarından Juanfran ve Efecan ile devamlı bindiriyordu. Sol tarafta Borja ile Candeias daima golü düşünen isimler. Golü atan Eduardo ile Emre Akbaba müsabaka boyunca daima rakiplerinin orta saha ve defansını hırpaladılar. Gol durumuna da girdiler. Cim Bom’un yeni transferi kaleci Pena, çabuk refleksleriyle üç net gol kurtardı.

Ryan Babel grubun uygunu lakin adamın yanına gelen yok, top atan yok. Taylan, Berkan ve Cicaldau düzgün çaba ediyorlar lakin atakta hiç yoklar, teknikleri yetersiz… 75. dakikada Juanfran oyundan atılmasa maç ne olurdu bilemiyorum. Rakip bir kişi eksik kalıyor, teknik yönetici Torrent oyuncu değişikliklerini 83.dakikada yapıyor. Buna da mana veremedim. Güya maçın berabere bitmesini istiyor üzereydi. 

Sonuçta şu dertli süreçte bir puan almak ilaç üzere oldu. Bundan sonraki maçlarda bu zahmetin biteceğini düşünmüyorum.

NEVZAT DİNDAR – INAKI PENA KURTARDI

Galatasaray yeniden kazanamadı fakat haftalar sonra puan aldı: 1-1.

Lige verilen orta sonrası yeni bir sayfa açmak için güçlü Alanya deplasmanında kazanmayı hedefleyen Cim-Bom, birinci maçına çıkan İspanyol kalecinin performansıyla bir puanı kurtardı. Birinci yarı yalnızca bir faul yapan, 72’de Alanya’nın 10 kişi kalmasına rağmen bu devre kaleye tek şutunu 90+4’te atabilen sarı-kırmızılılar, gelecek için tekrar umut vermedi.

Benzeri futbol anlayışına sahip iki teknik adamdan Farioli’nin öğrencileri, oyunu geriden kurmada ve pas oyununda daha başarılıydı. Sarı-kırmızılılar üretkenlikte önemli sıkıntılar yaşarken, yepyeni bir sağ bekin alanda bulunmamasının handikapını da yaşadı. Birinci kısımda tesirli olan taraf mesken sahibi Alanyaspor’du. 7’de Eduardo’nun volesi direkten döndü.

22’de Cicaldau karşı karşıya konumda Marafona’ya takıldı.

36’da Emre Akbaba yakın aralıktan yeterli bir vuruş çıkaramadı.

39’da Novais’in ortasında düzgün yükselen Eduardo, Alanya’yı öne geçirdi: 1-0.

Galatasaray bu gole, iki dakika sonra Kerem’le karşılık verdi. Genç futbolcunun cezaalanı dışından sol ayağıyla vuruşunda Juanfran’a çarpan top ağlara gitti: 1-1.

54’te Eduardo’nun baş vuruşunda Pena yeterli uzandı.

72’de Juanfran, Babel’e yaptığı faul sonrası direkt kırmızı kart gördü.

77’de Pena tekrar gole müsaade vermedi. Galatasaray son kısmı bir fazla oynamasına rağmen konuma giremedi. Torrent son atılımlarıyla skoru lehine çevirmeye çalıştı ancak tablo değişmedi.