Şimdiki İstanbul’u çizmek istemiyoruz

Çizgi romanın emektar ismi İlban Ertem, bir zamanlar eşsiz silüetiyle edebiyatı besleyen İstanbul’u artık eserlerine yansıtamadığını söylüyor. Ertem, “Şehri karşıma almak istiyorum ancak birçok yer kayboluyor” diyor.

Şimdiki İstanbul’u çizmek istemiyoruz

Emektar çizgi sanatçısı İlban Ertem ve son yılların başarılı mizah çizeri Ersin Karabulut Salt Galata’daki “Mimarlık ve Çizgi Roman” etkinliğinde bir araya geldi. Moderatörlüğünü yazar ve akademisyen Levent Cantek’in yaptığı konuşmada çizgilerin dilinden yola çıkarak şehirlerin sosyolojik ve mimari değişimi konusunda okumalar yapıldı. Vicdan adlı çizgi eseriyle bilinen, son olarak İhsan Oktay Anar’ın Puslu Kıtalar Atlası kitabını resimleriyle yorumlayan 66 yaşındaki İlban Ertem ile Ankara’nın başrolde olduğu çizgi roman serisinin yazarı Levent Cantek mekan ve kentlerin çizgi romanlarda tasviri, çizerlerin yapılı çevreyi yorumlamalarını, kentsel bellek ve mimarlığın değişiminin bu çizgilere nasıl yansıdığını konuştu.

MİMARİ KATLEDİLİYOR

Atölyesinde çizim yapan Ertem’in eski, evinde çizim yapan Karabulut’un yeni İstanbul’u üzerinden giderek ayrıntılara önem veren ve birer tabloya dönüşen çizgi karelere değinildi. Şehrin değişimine dikkat çeken İlban Ertem, “Hikaye anlatıcısıyım. Hikayeye katkısı yoksa masaya tuzluk bile koymamak gerekiyor. Tarihi yarım adanın eski haline tanık oldum. Geçtiğimiz gün bir İstanbul resmi yapmak istedim fakat kısa bir süre sonra ‘Kendime bu işkenceyi neden yapıyorum’ diyerek bıraktım. Eskiden İstanbul yaşanacak bir yerken şimdi kaçılacak bir yer. Şehri karşıma alıp belgelemek istiyorum. Birçok yer gözümüzün önünde kayboluyor. Mimariyi katlediyoruz” ifadelerini kullandı.

İlban Ertem

iLHAM ALAMIYORUZ

Şehri öne çıkarmanın eserin edebi kalitesini artırdığını vurgulayan Levent Cantek, “Çizimlerin dışardan ev içlerine kaydığını görüyoruz. Çatıdaki antenler, birbirine bitişik yapılar sayesinde apartmanlar zenginliğin sembolü olmaktan çıkıyor. Şehirlerin kimlikleri değişti. Eski İstanbul’u görmek için Ara Güler’in fotoğraflarına bakılıyor” şeklinde konuştu. Ersin Karabulut ise “Dışarda geçen öyküler çizmek isterken bilmediğimiz için yapamıyoruz. Daha çok dışarı çıkmayı istediğimiz bir hayata ihtiyacımız var” dedi.

KAYNAK : Yenişafak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ