‘Özlem’ için bu romanı okurum

Erdinç Akkoyunlu

Türkiye kültürüne dair en sevdiğim şey, hak yememekle ilgili sözün bolluğudur. Hakkını yememek gerek, Zeynep Alparslan, Pagoda’da adada yaşayan Özlem adlı karakterini 1990 kuşağının başarılı temsilcilerinden biri haline getirmiş. Başta cümle yapısı ve üslup olmak üzere kimi teknik sorunlar romanı elden bırakmaya sebep görünse de; “İlk romanın kusuruna pek bakılmaz” bakış açısına sahipseniz sizi bir sürpriz bekliyor. Annesi ve babası ile ilk bölümde vedalaşan Özlem’in genç kızlık hülyalarını önce Rus edebiyatı sevdalısı Emir, sonra da havai Cefi ile yaşaması başarılı anlatılmış. Romanın kimi eksikliklerini Özlem’in özel dünyasının yalın anlatımıyla pekala görmezden gelebiliyor; hatta bugünün Türkiye’sinin taşıyıcı unsurları olan 1990 kuşağının içinden geçtiği gençlik ve aşk iklimini, o dönemin tüm acılarını yaşamış Özlem karakterinde yaşayabiliyorsunuz. Bu bile tek başına Pagoda’yı okumak için iyi bir neden. O kuşaktan biri olarak; bugün 30’lu yaşlarını süren özellikle kadınların ne düşündüğünü anlama kılavuzu da sayılacak Pagoda, yaşanan pek çok kalp kırıklığının kadınsal nedenlerine dönük tuttuğu ışıkla değerli olmuş. Ayrıca romana hakim olan Selim İleri edebiyatı etkisi de, adada geçen romanın ikliminde hoş bir duruş yaşatmış. Fakat ilk roman bir yazara verilen en önemli şans olduğundan, burada kendi sesini bulmak için biraz daha çaba göstermek elzemdir. Sanıyorum ki romanın dokusundan ötürü Zeynep Alparslan, Özlem’in önüne yazar çabasıyla fazla geçmek istememiş ki bu da naif bir duruş olmuş. Başta da dedim, bu romanın yayınlanmasında en önemlisi Everest Yayınları. Çünkü edebiyat yayıncılığında bu tür yapıtların yer bulması kolay olmuyor. Everest bu anlamda ilk romanlara kapı açarak önemli bir iş yapıyor.

KAYNAK : http://mobil.star.com.tr/mobildetay.asp?Newsid=1131205