Milyon yıllık fosiller Kapadokya’da sergilenecek

Kırşehir’de iki yıldır yürütülen çalışmalarda bulunan fil, gergedan, zürafa, antilop, domuz, sırtlan ve primat gibi omurgalı hayvan fosilleri, Kapadokya’da sergilenecek.

Milyon yıllık fosiller Kapadokya’da sergilenecek

Kırşehir’in Kaman ilçesinde iki yıl önce yüzey araştırmalarıyla başlayan ve sistematik kazılara dönüştürülen çalışmalarda bulunan fil, gergedan, zürafa, antilop, domuz, sırtlan ve primat gibi omurgalı hayvan fosilleri, Kapadokya bölgesinde açılacak yeni müzede yerli ve yabancı turistler için sergilenecek.

Ahi Evran Üniversitesi (AEÜ) Antropoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Yüzey Araştırmaları Grubu Başkanı Doç. Dr. Ahmet Cem Erkman, 2011’de Hirfanlı Baraj Gölü kıyısındaki Kurutlu köyünde yaptıkları yüzey araştırmalarında fil, zürafa, primat, maymun, gergedan gibi omurgalı hayvanların fosillerini bulduklarını hatırlattı.

Araştırmaların daha sonra Bakanlar Kurulu kararıyla sistematik kazıya dönüştürüldüğünü belirten Erkman, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türk Tarih Kurumu ve Ahi Evran Üniversitesi’nin de kazıya destek verdiğini ifade etti.

“Lodalı Tepesi” olarak adlandırılan mevkideki kazılarda da zürafa, gergedan, primat, sırtlan, ekiütler, at, fil ve küçük kemirgen kemikleri bulduklarını anlatan Erkman, fosillerin 7-11 milyon yıl öncesine işaret eden üst miyosen dönemine tarihlendiğini vurguladı.

Erkman, bulunan fosillerin kamuoyuyla paylaşılmasından sonra Nevşehir Kültür ve Turizm Müdürlüğü bünyesindeki müze yetkililerinin kendileriyle irtibata geçtiğini ve onlara fosillerin Kapadokya bölgesinde açılacak yeni müzede sergilenmesini teklif ettiklerini söyledi.
Kırşehir ve Yozgat’ta deniz varmış

Ahi Evran Üniversitesi (AEÜ) Antropoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Yüzey Araştırmaları Grubu Başkanı Doç. Dr. Ahmet Cem Erkman başkanlığındaki ekibin Kırşehir-Yozgat yüzey araştırmaları çalışmasında bulunan ortalama 40 milyon yıl öncesine tarihlenen kabuklu ve kabuksuz yumuşakçalar, deniz minareleri, deniz yıldızları, midyeler ve derisi dikenliler, bilim insanları arasında heyecan uyandırdı.Daha önce literatürde olmayan Kırşehir’in Mucur ilçesine bağlı Karakuyu köyündeki fosiller, Kültür ve Turizm Bakanlığına rapor edilerek tescillenmesi sağlandı.Doç. Dr. Erkman yaptığı açıklamada, Kırşehir-Yozgat yüzey araştırmaları yaptıkları sırada Mucur ilçesine bağlı Karakuyu köyünde deniz fosilleri tespit ettiklerini söyledi.Bulunan fosilleri Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) Müzesindekilerle karşılaştırdıklarını ve bölgeyle ilgili literatür taraması yaptıklarını ifade eden Erkman, Kırşehir yöresinde deniz fosilleriyle ilgili bir tescile rastlamadıklarını dile getirdi.Erkman, bulunan kabuklu ya da kabuksuz yumuşakçalar, deniz minareleri, deniz yıldızları, midyeler ve derisi dikenli fosillerin Eosen dönemi olan 33 ile 55 milyon yıl önceye ait olabileceklerini tahmin ettiklerini vurguladı.Uzmanlık alanının omurgalı hayvanlar olduğunu, omurgasızların kendi alanı olmadığını, bu nedenle ilgili bilim insanlarının burada daha detaylı çalışma yapması gerektiğini bildiren Erkman, şöyle konuştu:”Proje kapsamında 2015 yılında Kırşehir-Yozgat Neojen dönem yüzey araştırması sırasında Mucur ilçesindeki Karakuyu köyünde numulitli bir tabakaya rastladık. Yaptığımız araştırmada buranın henüz literatüre tescil edilmediğini gördük. Molluscalar, yumuşakçalar, omurgasızlar, deniz yıldızları ve minareler bulduk. Kültür ve Turizm Bakanlığına gönderdiğimiz raporla buranın tescil edilmesini sağladık. Burası Eosen döneme tarihlendirilen numulitli ve yumuşakçaların olduğu bir lokalite. Deniz minareler, deniz yıldızları, kabuklu ve kabuksuz yumuşakçalar var.”Bu fosiller bize bir dönem Kırşehir’in deniz olduğunu gösteriyorFosillerin Tetis (Thethys) Denizi’nin kalıntıları olabileceğine işaret eden Erkman, “Anadolu daha önceki zamanlarda bir sığ denizin altında. Zamanla bu deniz kuruyor. Bu bölgenin eski bir deniz olan Tetis Denizi’nin son kalıntıları olduğunu düşünüyoruz. Tarihlenmesinin de 33 ila 55 milyon yıl arasında olduğunu tahmin ediyoruz. Çalışmalarımız devam ediyor, daha net bulgulara ulaşacağımıza inanıyorum. Molluscalar, gastropodalar ve yumuşakçalar, salyangozlar bulduk.” diye konuştu.Bulunan fosillerden eskiden Kırşehir’in bir deniz olduğunun anlaşıldığına vurgu yapan Erkman, şunları kaydetti:”Bu fosiller bize bir dönem Kırşehir’in deniz olduğunu gösteriyor. Anadolu’nun doğa tarihi açısından önemli bir lokalite olduğu kanısındayım. Buradaki çalışmaların paleoekolojik, paleocoğrafik, paleokilamotolojik katkıları olacağını düşünüyorum. Anadolu doğa tarihi açısından burada çalışılması gerekir. Daha sonra yapılacak çalışmalar Anadolu’nun, özellikle de Kırşehir’in doğa tarihi, paleoiklimi, paleocoğrafyası konusunda önemli bilgiler verecek bize.” Galeri: Bozkırda milyon yıllık deniz fosilleri bulundu

Anadolu doğa tarihi dünyanın gündeminde

Kırşehir’in Kaman ilçesinde 2 yıl önce yüzey araştırmalarıyla başlayan ve sistematik kazılara dönüştürülen çalışmalarda bulunan fil, gergedan, zürafa, primat gibi omurgalı hayvan fosillerine dünyanın önde gelen bilim insanları da ilgi gösteriyor.Zürih ve California üniversitelerinden bilim insanları, Kurutlu köyündeki Kurutlu Lokalitesinde bulunan fosiller için Kırşehir’e gelerek, Ahi Evran Üniversitesi Antropoloji laboratuvarlarında inceleme yaptı.Ahi Evran Üniversitesi (AEÜ) Antropoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Yüzey Araştırmaları Grubu Başkanı Doç. Dr. Ahmet Cem Erkman, 2011’de Hirfanlı Baraj Gölü kıyısındaki Kurutlu köyünde yaptıkları yüzey araştırmalarında fil, zürafa, primat, maymun, gergedan gibi omurgalı hayvanların fosillerini bulduklarını söyledi.Araştırmaların daha sonra Bakanlar Kurulu kararıyla sistematik kazıya dönüştürüldüğünü belirten Erkman, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türk Tarih Kurumu ve Ahi Evran Üniversitesi’nin de kazıya destek verdiğini belirtti.”Lodalı Tepesi” denilen mevkideki kazılarda da zürafa, gergedan, primat, sırtlan, ekiütler, at, fil ve küçük kemirgen kemikleri bulduklarını anlatan Erkman, fosillerin 7-11 milyon yıl öncesine işaret eden üst miyosen dönemine tarihlendiğini vurguladı.Doğa tarihi açısından Anadolu oldukça önemli Fosiller incelendiğinde bölgenin geçmişte Afrika’ya benzer ekolojik ortama sahip olduğunu gördüklerini aktaran Erkman, şöyle konuştu:”Doğa tarihi açısından Anadolu oldukça önemli. Hayvan göçlerinin çok sık yaşandığı bir bölge. Özellikle de bu coğrafya. Bu coğrafyada çıkan hayvanların bilimsel çalışmaları bu faunayı, paleobiyoçeşitliliği ve kronolojiyi gösterecek. Hem bilimsel hem de görsel değeri oldukça yüksek bir bölge. Elde edilen verilerden buranın büyük bir ırmağın göle açılan kısmı olduğu görülüyor. Kemiklerini çıkardığımız canlılar muhtemelen büyük bir selle buraya sürüklenerek yığılmış. Elde ettiğimiz buluntular bu bölgede Afrika tarzında daha sıcak ve ılıman bir iklimin olduğunu gösteriyor. Şu anda Afrika’da yaşayan hayvanların büyük bir kısmı burada da yaşamış. Fil, zürafa ve tüm hayvanların daha eski formları buranın geçmişinde yaşıyor.”Projenin her yıl 2 ay kazı 10 ay laboratuvar olmak üzere yıl boyu sürdüğüne dikkati çeken Erkman, “Çıkan fosiller Ahi Evran Üniversitesi bünyesindeki 3 modern laboratuvarda bilimsel olarak incelenmekte. Buradaki kazılarda çıkarılan fil, gergedan, primat, zürafa kemiklerini Kapadokya ve Kırşehir’de açılacak yeni müzeler ve Kaman Kalehöyük Arkeloji Müzesi’ndeki stantlarda sergilenebilir hale getireceğiz.” dedi.Bulunan fosillere dünyaca tanınmış antropologların da ilgi gösterdiğini bildiren Erkman, Kaliforniya Üniversitesinden profesör Tim White, Zürih Üniversitesinden Profesör Marcia Ponce de Leon ve Profesör Christoph Zollikofer’in inceleme yapmak üzere bir kaç defa Kırşehir’e geldiğini söyledi.

Kastamonu’daki kurganda 24 mezar bulundu

Kastamonu’nun Daday ilçesi Elmayazı köyündeki 3 bin 500 yıllık kurgan da ilk çağda gömüt üzerine toprak yığma yoluyla oluşturulan küçük tepelerde yapılan kazıda 24 mezar bulundu.Bartın Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi kazı danışmanı Yrd. Doç. Dr. Şahin Yıldırım yaptığı açıklamada, bölgedeki çalışmalarına kaçak kazı yapıldığı ihbarı üzerine 2012 yılında başladıklarını söyledi.Kazının Kastamonu Müze Müdürlüğü gözetiminde Kültür ve Turizm Bakanlığı izniyle gerçekleştirildiğini bildiren Yıldırım, 10 kişilik ekiple sürdürdükleri kurgandaki çalışmaların tamamlandığını belirtti. Kurganların genellikle anıt mezarlık olarak tek kişi için yapıldığına dikkati çeken Yıldırım, Daday’daki kazıda ortaya çıkarılan kurganda ise 24 mezarın bulunduğunu ifade etti. Bu durumun kendilerini de şaşırttığını dile getiren Yıldırım, şunları belirtti:”Kars’ta, Erzurum’da örnekleri var. Buradaki örneğimiz Orta Anadolu için önemliydi. Oldukça farklı bir durumla karşılaştık. 3 bin 500 yıl öncesine ait 24 mezar ortaya çıkarıldı. Bunlar cenin pozisyonunda doğu-batı doğrultusunda yatırılmıştı. Kadın, erkek ve çocuk iskeletleri var. Büyük ihtimalle hastalık ya da bir savaş nedeniyle ölünce buraya gömülmüşler. Anadolu’da daha önce 24 kişinin gömülü olduğu bir kurganla karşılaşılmamıştı. Bu da burada sıra dışı bir olayın olduğunu gösteriyor. Kurganın Hititler dönemine ait olduğunu sanıyoruz. Hititler’in yıkılış döneminde toplu ölüm meydana gelmiş olabilir.”Yıldırım, iskeletler üzerinde çeşitli çalışmaların yapılacağını, kaç yaşında öldüklerinin ve ölüm nedenlerinin tespit edilmeye çalışılacağını anlattı. İskeletlerle ilgili karbon testi de yapmayı düşündüklerine işaret eden Yıldırım, “Kazı çalışmamızı 50 metrekarelik bir alanda gerçekleştirdik. Bu mezar anıtı bizim için çok önemli. Bir kişi için yapılan mezarda 24 kişinin gömülmesi, burada farklı bir olayın meydana geldiğini gösteriyor. Bu sorulara cevap bulmak için çalışmalarımız devam edecek.” ifadelerini kullandı.

KAYNAK : Yenişafak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ