Mide gribine dikkat

Son zamanlarda adı sıklıkla duyulan ancak fazla bilgi sahibi olunmayan ‘mide gribi’, mide bulantısı, kusma, kramp ve yüksek ateş gibi belirtilerle kendini gösteriyor. Uzmanlar, çoğu kez grip sanılan bu hastalık ile mücadelede hijyenin önemine vurgu yapıyor.

Mide gribine dikkat

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ziya Ömer, özellikle kış aylarında vücut direncinin zayıfladığını belirterek, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi gerektiğini söyledi. Uzman Dr. Ziya Ömer, “Vücut direnci düşen bireyler hastalıklara karşı savunmasız olmaktadır. Viral gastroenterit virüslerin sebep olduğu ve halk arasında mide gribi olarak bilinen bu rahatsızlık mideyi ve ardından bağırsakları etkiler. Kişide ateş, eklem ve karı ağrısı, ishal ve kusma durumları görülebilir. Bulaşıcıdır ve 3 gün devam edebilir” dedi.

Hijyene önem verin

Dr. Ziya Ömer, kişisel ve genel temizliğin, hastalığı önleme noktasında büyük önem taşıdığını kaydederek şunları söyledi:

“Mide gribinden korunmak için gıdalar bolca yıkandıktan sonra yenilmelidir. Eller sürekli yıkanmalı ve kişisel hijyene dikkat edilmelidir. Hasta olan kişi ile fazla temas edilmemeli, bireyin kullandığı eşyalar sıcak su ile temizlenmelidir. Hastalıkta bol sıvı alınmalıdır. Yaşlılar, çocuklar ve bağışıklık sistemini zayıf olanlar için hastalık daha tehlikeli olabilir. İshal ve kusmanın fazla yaşanması durumunda mutlaka bir uzmana başvurulmalı.”

Grip olmamak için çamaşır ütüleyin

Grip, her sene kış aylarında grip virüslerindeki mutasyonların derecesine bağlı olarak büyük veya küçük salgınlarla kapımızı çalan bir hastalık. Grip virüsünün A, B ve C olmak üzere başlıca üç türü vardır ve salgınlara öncelikle A daha sonra B tipi virüsler yol açar. Özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde; çocuklarda, yaşlılarda ve kalp, akciğer hastalığı, böbrek hastalığı, şeker hastalığı gibi kronik hastalığı olan kişilerde ölüme kadar varılabilen ciddi sonuçlara yol açabilir. Bu kadar ciddi sonuçlara yol açan grip, halk arasında genellikle soğuk algınlığı ile karşılaştırılmaktadır. Grip ilk 24-72 saat arasında bulaşıcı hale gelir ve istirahat ile 7-10 gün içinde geçer. Ancak bazı durumlarda hastalık ölümcül noktalara kadar gidebilir. Bu nedenle hastalarda belirtiler şiddetliyse, durum giderek kötüye gidiyorsa, ateşiniz düşmüyorsa (veya şu durumlar söz konusu ise: nefes alma zorluğu, kalıcı ateş, kusma, ağrılı yutma, kalıcı öksürük, kalıcı tıkanıklık ve baş ağrısı) mutlaka hekime başvurmanız gerekir. Hastaların kesinlikle hekime başvurmadan ateş düşürücü ilaçlar ya da antibiyotik kullanmaması gerekir. Çocuklar riskli gruptaBilindiği üzere gripten en çok çocuklar etkileniyor. Çocuk acil bölümlerinin kış mevsimlerinde dolup taşmaları da bu sebepten. Peki çocuklarımızı korumak için neler yapmalıyız? Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Yrd.Doç. Dr. Banu Yazıcı, çocuklara el yıkama alışkanlığının kazandırılması gerektiğini belirterek, “Anaokulu döneminden itibaren çocuklarımıza bulaşıcı hastalıklardan korunmak için 15 saniyede el yıkama eğitimleri verilmeli. Çünkü yuvaya giden bir çocuk grip olup hapşırdığı zaman eline bakteriler yapışacak daha sonra bu çocuk ya arkadaşıyla oynarken eli eline değecek, temasla hastalık bulaşacak. Başka bir arkadaşı aynı oyuncakla oynadığında yine temasla infekte olacak. Dolayısıyla çocuklarımıza el yıkamayı onları enfeksiyondan korumuş olacağız” diye konuşuyor.Sınıflar, ev havalansınÖğretmenlerin ve anne-babaların da tuvalet eğitimini düzgün bir şekilde vermesi gerektiğine dikkat çeken, Yrd.Doç.Dr Yazıcı, “Ayrıca okul yönetiminin ve ailelerin bir başka yapması gereken şey sınıflarının veya çocukların odalarının yeteri kadar havalandırılmasını sağlamak. Çünkü bakteriler kalabalık ortamda daha çabuk yayılır, odayı havalandırdığınız zaman bakterinin o ortamda kalmasını bir nebze sağlamış olursunuz. Anaokullarının veya ailelerin çocukların oyuncaklarını haftada bir kere yıkaması veya tozlarının alması gerekir, ancak çocuklar odada yokken bunu yapması gerekmektedir. Mümkünse tüylü oyuncak ve halı bulundurulmaması özellikle alerjik çocukların ataklarını önlemekte etkili” diyor.Çamaşır ütüleyinEvde küçük önlemler alınabileceğini kaydeden Yrd. Doç. Dr. Yazıcı, “Aileler okula giderken çocuklarının çantalarına el eatiseptikleri koyabilirler. Aile üyelerinin ortak kullandığı havlu ve mutfak bezlerini,çarşaf ve nevresimleri her hafta değiştirmeliyiz çünkü özellikle (grip ,konjunktivit-göz iltihabı-ishal, uçuk vb) bulaşıcı hastalıklarda korunmak için temas çok önemli ve bundan korunmak için de yine hijyen ön planda. Çamaşırları mutlaka ütüleyin. Ancak çamaşırları yıkarken mikropları öldürmek için ısıya ve çamaşır suyu katkılı deterjanları kullanmalıyız” diye konuşuyor. Beslenme çok önemliGüçlü bir bağışıklık sistemi için sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, yeterli uyku ve stresten uzak durabilmek çok önemlidir. Sigara kullanımı, çok yağlı beslenme, hava kirliliği gibi birçok etken serbest radikal denilen maddelerin oluşmasına sebep olur. Bu maddeler hücre içine girer ve hücrelerde hasara neden olarak kalp, kanser, diyabet, grip, nezle gibi hastalıkları oluşturur. Yediğimiz birçok besinde bulunan antioksidanlar ise bu serbest radikalleri etkisiz hale getirip bağışıklık sistemimizi güçlendirir. En iyi antioksidan kaynakları, taze sebze ve meyveler, A, E, C vitaminleri ve selenyum. Sofrada sebze, bakliyat, salata mutlaka olmalı. Turşu, sirke, yoğurt, ayran, kefir gibi mayalı gıdalar tüketilmeli. Bunun yanında haftada en az 2 gün balık tüketilmeli. Köy tereyağı ve soğuk sıkım zeytinyağı mutlaka kullanılmalı. Yumurta, peynir, zeytin ve koyu yeşillikler kahvaltının olmazsa olmazı yapılmalı.

Grip ölümcül

Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği (TİHUD) tarafından Antalya’da düzenlenen “18. Ulusal İç Hastalıkları Kongresi” kapsamında yapılan basın toplantısında konuşan TİHUD Başkanı, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Serhat Ünal, gribin önemine dikkat çekerek gribin bir soğuk algınlığı olmadığını, öldürücü bir hastalık olduğunu söyledi. Prof. Dr. Ünal, Kış aylarında sıkça görülen gribin bazı kronik hastalıkları bulunanlar, kanser tedavisi görenler ve gebeler için öldürücü olabileceğini belirtti. “TÜRKİYE’DE 23-24 MİLYON AŞI YAPILMASI GEREKEN İNSAN VAR”Türkiye’de aşı yapılması gereken insan sayısına ilişkin bilgiler veren Prof. Dr. Ünal, “Aşının yararını tartışıyorlar. Bir doktor açıklama yapıyor işte ‘Geçen sene canlı aşı yapılan Amerika’da koruculuğu yüzde 10 oldu’ doğru. Sadece çocuklara yapıldı yetişkinlere yapılmadı. Koruyuculuğu düşük oldu çünkü aşının hazırlanışında sorun vardı. Biride çıkıp diyemiyor ki canlı aşı Türkiye’ye gelmedi kullanılmıyor. Bunu bilmeden grip aşısı korumuyor diyorlar. 23- 24 milyon aşı yapılması gereken insan var. Ancak Türkiye’ye her sene gelen aşı miktarı 2.3 milyon civarında. Yüzde 10’larda kalıyor. Mevsimsel gribin ABD yıllık maliyeti 8 buçuk milyar dolar. O nedenle bütün toplumu aşılamaya çalışıyorlar. Biz çok akıllıyız da onlar mı bu işi bilmiyor? Dünya Sağlık Örgütü listesinde aşı yapılması gerekenlerin başında gebeler, 65 yaş üstü kişiler ve altta kronik hastalıkları olanlar” dedi.DOKTORLARIN GÖZÜNDEN GRİP AŞISI: “KORUYUCULUĞUNDAN EMİN DEĞİLİM”İstanbul’da 300 doktor üzerinde yapılan bir araştırmaya da değinen Prof. Dr. Ünal, sağlık personelinin aşıya bakışıyla ilgili şunları söyledi:“Vatandaş isteksiz doktor isteksiz, aşılama oranı yüzde 5’in altında. Vatandaş istekli ama doktor ne gerek var diyor, aşılama oranı yüzde 35’lerin altında. Vatandaş isteksiz doktor biliyor ve yapıyor, aşılama oranı yüzde 85. İstanbul’da 300 civarı hekime soruluyor. ‘Hayatınızda hiç grip aşısı yaptırdınız mı? 180’i hayır yaptırmadım. Neden yaptırmadın? Yüzde 46 ‘Grip aşısının koruyuculuğundan emin değilim’. Yüzde 32’si aşı gribe neden olabilir diyor. İşte bunu anlamıyorum. Aşı dediğimiz virüs çoğaltılıp ayrılıyor. Hastalık yapması söz konusu değil” dedi.

KAYNAK : Yenişafak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ