Loş saraydan notlar

Lütfi Simavi, hatıratında okuyucuyu Dolmabahçe Sarayı’nın salonlarında dolaştırıp, Sultanların sırdaşı yapıyor.

Loş saraydan notlar

Lütfi Simavi, hatıratında okuyucuyu Dolmabahçe Sarayı’nın salonlarında dolaştırıp, Sultanların sırdaşı yapıyor.

da devlet adamlarının kaleme aldığı hatıratlar, tarihî kuru metinler olmaktan çıkarıp; insani ve biraz da saklı kalan taraarıyla anlamamıza imkân tanıyor. Tabii, bu metinler subjektif olmaları hasebiyle, kişilerin hissi ifadelerini “tek hakikat” gibi görme tehlikesine de sebebiyet verebiliyor. Fakat Sultan V. Mehmed Reşad ve Sultan Vahideddin’in Başmâbeyincisi Lüt Simâvî Bey’in 1924’te neşrettiği hatırat ise nispeten farklı bir yerde duruyor…

İşte bu dikkate değer eser, Dr. Fatih Akyüz ve Dr. Fatih Tetik tarafından ilk defa tam ve eksiksiz bir şekilde bugünkü Türkçeye aktarılarak “Sarayda Gördüklerim” adıyla Timaş Yayınları tarafından neşredildi. İttihatçıların baskın olduğu devirde göreve başlayan Avrupai kişilik Lüt Bey, okuyucuyu Halid Ziya tarafından “bomboş ve ıssızlığın içinde loş bir hâldeydi” diye anlatılan Dolmabahçe Sarayı’nın salonlarında dolaştırıp, Sultan Reşad ve Sultan Vahideddin’in yoldaşı yapıyor. Esere, yıkılmak üzere olan imparatorluğun merkezindeki hüzün ve endişe siniyor. Lüt Simâvî Bey, İttihatçılar ile Saray arasında yaşanan iktidar olma mücadelesini, saray âdetlerini, Padi- şahın Avrupa seyahatinde olan bitenleri ve bazı kişilere dair kirlerini yansıttığı bu hatıratta; âdeta devrinin resmini çiziyor.

Sultan Abdülhamid’e yakın biri olmayan Lüt Simâvî Bey, buna rağmen İttihatçıların I. Dünya Harbi’nde tutumu hakkında şu ifadeleri çarpıcı: Hicaz’ı, Yemen’i, Irak’ı, Suriye’yi ve Filistin’i kaybettiğimiz bu faciaya işte böyle bir hokkabazlıkla karıştık… Trablusgarp ve hususuyla Balkan Muharebesi’nden sonra kapanmayan yaralarımıza rağmen hiçbir mecburiyet yokken ve kimse tarafından taarruza uğramadığımız hâlde dünyanın en birinci devletleri aleyhine harbe girişmek delice olduğu kadar cânice bir siyaset idi. Ancak o günlerin politik atmosferi esere siniyor. Lüt Bey’in Sultan hakkında ortaya attığı -ve bazıları eseri hazırlayanlar tarafından dip notlarla düzeltilen- asılsız ithamlar da bunu gösteriyor. Lüt Simâvî Bey’in o devirde mâbeyn başkâtipliği yapan yazar Halid Ziya Uşaklıgil’le çalışma yılları boyunca iyi bir ikili olması kitaptaki dikkat çeken kısımlardan. Nitekim Lüt Bey eserde “Halid Ziya Bey’le üç sene üç ay devam eden memuriyetimizde birbirimizden incinmedik” ifadesini kullanıyor.

KAYNAK: turkiyegazetesi.com.tr
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ