‘Kutlu doğum bidat değil’

Prof. Dr. Mehmet Görmez, Kutlu Doğum Haftası’na ilişkin açıklama yaptı.Kutlu doğumun bir bidat olmadığını söyleyen Prof. Dr. Görmez, “Hiçbir kardeşimizin kalbinde zerre kadar bir şüphe kalmasın. Bu haftanın dinen bidat olarak adlandırılması asla doğru değildir. Resulü Ekrem Aleyhisselamın hayatını anlatmak hiç kimse bunu bidat olarak adlandırılamaz” dedi. Kutlu doğumun FETÖ liderinin doğumuyla hiçbir ilgisi olmadığını söyleyen Görmez, iddiaları “akıl tutulması” olarak değerlendirdi.

‘Kutlu doğum bidat değil’

Diyanet İşleri Başkanı Görmez, yaptığı açıklamada, Din İşleri Yüksek Kurulu’nun mütalaasını dikkate alarak Kutlu Doğum Haftası’nın bu şekilde idrak edildiğini belirterek, “Yani bu asla Mevlit Kandiline alternatif bir kandil değil, Mevlit Kandiline alternatif bir gece veya bir hafta değil, bu haftaya alternatif bir hafta değil.” diye konuştu.

Prof. Dr. Görmez, Kutlu Doğum Haftası’na yönelik son tartışmalar üzerine şunları söyledi:
“Allah aşkına, bu kardeşlerimize, hocalarımıza soruyorum ben, yüzbinlerce gencimizin siyer okumasına nasıl bidat dersiniz? Sevgili Peygamberimizin bir hafta boyunca dünyanın her tarafında Emin vasfının anlatılmasına hangi akla hizmet ederek bidat denir, böyle bir şey kabul edilebilir mi? Bu bidat kavramı bilhassa son yıllarda coğrafyamızı kasıp kavuran yanlış bir Selefilik anlayışının meydana getirdiği bir düşüncedir. Biz yapılan işin Allah’ın kitabına, Resulü Ekremin sünnetine uygun olup olmadığına bakarız. Biz onun İslam’ın temel ilkeleri ışığında insanlığa faydalı olup olmadığına bakarız. Dolayısıyla Mevlit Kandilimizi idrak ederiz, mevlidi şerifimizi en güzel bir şekilde okuruz, o gece yine en güzel bir şekilde idrak ederiz. Ama Resulü Ekrem Aleyhisselamın mesajını toplumun bütün kesimlerine taşımak için de bu haftayı idrak etmeye devam ederiz.”

Diyanetten Kutlu Doğum Haftası açıklaması

Diyanet İşleri Başkanlığı, her sene bir bilgi, aydınlanma ve irfan ziyafetine dönüşen Kutlu Doğum Haftası’nın istismar edilmesine, kuralsızca eleştirilmesine ve itibarsızlaştırılmasına müsamaha göstermeyeceklerini bildirdi.Diyanet İşleri Başkanlığı Basın Müşavirliğinden yapılan yazılı açıklamada, bugün bir gazetenin manşetinde yer alan “Kutlu Doğum Haftası’nın bir FETÖ projesi olduğu ve buna rağmen halen Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından savunulduğu” yönündeki haberin gerçeği hiçbir şekilde yansıtmadığı belirtildi.Açıklamada, söz konusu haberin, 30 yıldır görev yapan bütün Diyanet İşleri Başkanlarına ve teşkilat çalışanlarına yöneltilen çirkin bir yalan ve iftira niteliğinde olduğu aktarılarak, şu ifadelere yer verildi:”Bu haber, Kutlu Doğum haftalarında yurdumuzda ve yurt dışında Peygamber sevgisiyle salonları dolduran gönülleri rencide etmiştir. Haberi desteklemek için manşetten yayınlanan ve internet ortamında yayılan fotoğrafların Başkanlığımıza ait Kutlu Doğum Haftası organizasyonları ile alakası bulunmamaktadır. Haberde, bugün hayatta olan 7 Diyanet İşleri Başkanımızdan hiçbirine müracaat edilmeden, Başkanlığımız yetkililerinden bilgi alınmadan indi görüşlerle hareket edilmesi, yüzeysel ve tarafgir bilgilere yer verilmesi açık bir garabettir.””Bu hafta, Mevlit Kandili’nin ancak mütemmimidir”Kutlu Doğum Haftası’nın, Diyanet İşleri Başkanlığının kendi inisiyatifiyle ve kanunların verdiği yetkiyle ortaya çıktığına dikkat çekilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi:”Kutlu Doğum, 28 yıl boyunca tefekkür dünyamıza hayat vermiş, ‘Hazreti Peygamber’i anmaktan anlamaya’ düsturuyla gelişmiş ve milletimizin yakın tarihinde yer etmiş bir haftadır. Başkanlığımızın Türkiye’deki ilahiyat birikimiyle istişare ederek planladığı ve yürüttüğü bu uygulamanın, Sevgili Peygamberimizin rahmet mesajlarını toplumumuzun her kesimine ve gönül coğrafyamıza ulaştırmaktan başka hiçbir gayesi olmamıştır. 28 Şubat süreçlerinde eleştirilen, 27 Nisan bildirilerine konu edilen Kutlu Doğum’un karanlık bir terör ve din istismarı hareketi olan FETÖ ile hiçbir ilgisi ve alakası yoktur.””Başkanlığımız Kutlu Doğum Haftası’nı Mevlit Kandili’ne alternatif olarak ihdas etmiş değildir.” denilen açıklamada, şöyle devam edildi:”Bu hafta, Mevlit Kandili’nin ancak mütemmimidir. İslam dünyası ile eş zamanlı olarak idrak ettiğimiz mübarek Mevlit Kandili, Resul-i Ekrem’in dünyayı teşrifini şükürlerle andığımız, ona olan sevgimizi ve ihtiramımızı ifade ettiğimiz dini bir gecedir ve milletimiz tarafından coşku ile kutlanmaya devam edecektir. Halbuki Kutlu Doğum Haftası, Sevgili Peygamberimizi doğru anlamak, onun sünnetini bugüne taşımak, onun hayat tarzını çocuklarımıza ve gençlerimize tanıtmak, günümüz problemlerine nebevi referanslarla çözüm aramak amacıyla ortaya çıkmış ilmi bir haftadır. Yaygın eğitim faaliyeti şeklinde tasarlanan bu haftanın, dinin asıllarına sonradan eklemelerde bulunmak gibi bir gayesi olmadığından bidat olarak nitelenmesi son derece anlamsızdır.”Birliğe, barışa ve kardeşliğe yatırım yapan bir hafta””Milletimizi millet yapan ve bu aziz milletin her ferdini bir araya getiren en büyük sevgi, Peygamber sevgisidir.” ifadesi kullanılan açıklamada, şunlar kaydedildi:”İçinden geçmekte olduğumuz hassas dönemde Hazreti Muhammed’e sevdalı olan bu ülke insanına onu anmaktan ve tanımaktan vazgeçmesini önermek, tam manasıyla bir idrak tutulmasıdır. Hem yurdumuzun dört bucağı hem de yurt dışındaki millet varlığımız için bu hafta, Hazreti Peygamber’in sünneti ışığında milli ve manevi değerlerimizi güçlendiren, ufkumuzu tazeleyen, kimliğimizi pekiştiren, asimilasyonu önleyen, birliğe, barışa ve kardeşliğe yatırım yapan bir haftadır.Başkanlığımız, her sene bir bilgi, aydınlanma ve irfan ziyafetine dönüşen Kutlu Doğum Haftası’nın istismar edilmesine, kuralsızca eleştirilmesine ve itibarsızlaştırılmasına müsamaha göstermeyecektir.”

Kutlu Doğum Haftası’nı Diyanet başkanı başlattı
Bugün ortaya çıkan tartışmanın hem kendisini hem de bu süre içerisinde görev yapan Diyanet İşleri Başkanlarını rencide ettiğini, çok yaraladığını ifade eden Görmez, “Çünkü bir bühtandır, bir iftiradır. Bu 15 Temmuz gecesinde salalarıyla o ihaneti ve o darbeyi bastıran bütün Diyanet camiasına atılabilecek en kötü iftiralardan bir tanesidir. Bunu kabul etmemiz asla mümkün değildir.” dedi.
FETÖ liderinin doğumuyla hiçbir ilgisi olmadığını, şu anda sadece hapishanede olan bir köşe yazarının yazdığı yalan yanlış bir yazının bu konuda delil gösterildiğini aktaran Görmez, “Diyanet burada, Diyanet İşleri Başkanı burada… Hadi bugünkü Diyanet İşleri Başkanına eğer bir rezerviniz varsa, tarih boyunca görev yapmış bütün Diyanet İşleri başkanlarımız burada, bu haftayı başlatan Diyanet İşleri Başkanı hayatta. o Başkanın zamanında toplantıya katılan bütün ilim adamları hayatta” şeklinde konuştu.

‘Akıl tutulması’
Prof. Dr. Görmez, bütün bunları bir tarafa bırakarak, bunların hepsine sormadan, hiçbirisiyle konuşmadan, sadece bir köşe yazarının yalan-yanlış bir beyanına dayanarak bu haftanın onlar tarafından icat edildiğini, daha da vahimi, o ihaneti bu topluma yapan insanın doğum gününü kutlamak için bunu kullandıklarını, Diyanet’i de bu yönden emellerine alet ettiklerini iddia etmeyi bir akıl tutulmasıyla, bir idrak tutulmasıyla izah edebileceğini belirterek, bunu kabul etmenin asla mümkün olmayacağını söyledi.
Ramazan ayına ilişkin de benzer tartışmalar için ise Görmez, “Bu maalesef ayrıca bir cehalet. Çünkü Ramazan ayı dediğimiz ibadet Allah’ın emrettiği bir ibadet, vaktini Allah belirlemiş, namaz vakitlerinin vaktini Cenabı Hakk belirlemiş. Mevlit Kandili ise Resulü Ekrem’in vefatından 3 asır sonra Müslümanların başlattığı güzel bir çığır, güzel bir gelenek. Dolayısıyla bunu onunla, bayramla, Cuma’yla, Ramazan’la, benzeterek, siz o zaman neden bunu hicriye göre idrak etmiyorsunuz, miladiye göre idrak ediyorsunuz demek, bu maalesef bilgi eksikliğinden kaynaklanıyor.Bunu siz Nisan ayında da yaparsanız, Mayıs ayında da yaparsanız, Haziran’da da yaparsınız. Sabitlenmesinin sebebi, toplumun bütün kesimlerine ulaşmak” değerlendirmesinde bulundu.‘Zerre kadar şüphe kalmasın’
Resulü Ekrem’in hayatının okullarda seçmeli ders olması ne kadar önemliyse, bu haftanın da Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından kutlanması, idrak edilmesi o kadar önemli olduğunu vurgulayan Görmez, bundan vazgeçmeyi doğru bulmayacaklarının altını çizdi.
Şüphesi olan vatandaşların sorularını Din İşleri Yüksek Kurulu uzmanlarının cevaplayacağını bildiren Görmez, şöyle devam etti:
“Hiçbir kardeşimizin kalbinde zerre kadar bir şüphe, bir endişe kalmasın. Bu haftanın dinen bidat olarak adlandırılması asla doğru değildir. Resulü Ekrem Aleyhisselamın hayatını anlatmak, çocuklara siyer okumak, siyer okutmak hiç kimse bunu bidat olarak adlandırılamaz. Bugün gündeme getirilen, yani 28 Nisan bildirilerinin yapmadığını, bugün dindar, muhafazakar geçinen bazı kardeşlerimizin yanlış bilgiye dayanarak yapmış olması bizi çok çok üzdü; bunu tekrar tekrar ifade etmek istiyorum.”
15 Temmuz hain darbe girişiminin toplumsal güvene verdiği zarara işaret eden Görmez, “Toplumun, bilhassa genç kuşakların dine güveni yok oldu, dine güveni yara aldı. Biz Diyanet İşleri Başkanlığı olarak bunu tedavi etmekte yetersiz kalıyoruz. Büyük çabalarımız, gayretlerimiz olduğu halde gerçekten şu anda arkadaşlarımızın tamamı, 100 bini aşkın personelimizle seferber olmuş vaziyette yeniden o güvenin, kardeşin kardeşe güvendiği, dostun dosta güvendiği, komşunun komşuya güvendiği o güven toplumunu inşa etmeliyiz.” dedi.

Her şeyi kirletmeye çalıştıkları gibi bu haftayı da kirletiyorlar

Haberleri yapanlara ve yayınlara da seslenen Görmez, özür dilemeleri gerektiğini söyleyerek şunları kaydetti:
“O yayınlarda bir ara bunu sulandırmak için dinin her boyutunu, hayatın her alanını, her kurumu, her müesseseyi kirletmeye kalkıştıkları gibi, bu haftayı da kirletmeye kalktıkları doğrudur. Sonradan her yere nüfuz etmeye, sızmaya çalıştıkları gibi, bu haftaya da sızmaya ve nüfuz etmeye çalıştıkları doğrudur ve bu haftayı teşviş etmek için, kötülemek için bazı kötü örnekler de ortaya koydukları doğrudur. Ancak, bugünkü yayında o kötü örnekleri Diyanet yapıyormuş ve yaptırıyormuş gibi manşete koyup, ön sayfaya koyup üzerine bu itham ve iftirayı yazmak, hakikaten o kardeşlerimize asla yakışmamıştır, bunu derhal telafi etmelerini bekliyorum. Yarın en az o boyutta, biz hata ettik, milletimizden, Resulü Ekrem Aleyhisselamın sevgisi ve aşkıyla kalpleri dolu olan kardeşlerimize biz haksızlık yaptık diyerek ondan vazgeçeceklerini umut ediyorum doğrusu.”
Haberde açıklaması bulunan hadis hocasının 28 senedir toplantılara katıldığını belirten Görmez, “Bizzat katılan bir hocamız olduğu halde, bütün bu toplantılara konuşmacı olarak katıldığı halde, bu iddianın içerisinde bir hadis hocasının da yer almış olması, yine bir hadis hocası olarak da beni çok üzmüştür, onu tekrar ifade etmek isterim” şeklinde konuştu.
Pazar günü Miraç Kandili’nin idrak edileceğini hatırlatan Görmez, Miracın ümmetin miracına yeniden vesile olması, insanlığın miracına vesile olması için dua etti. “Bu haftadaki güzellikleri sakın bu topluma en büyük ihaneti yapan yapıya lütfen mal etmeyin” çağrısında bulunan Görmez, sosyal medyada yazılanlardan vazgeçilmesini ve yeni bir başlangıç yapılmasını istedi.

KAYNAK : Yenişafak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ