Kurtulmuş: Katar krizi yapay olumlu gelişmeler var

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Katar kriziyle ilgili liderler düzeyindeki temaslarından ‘müsbet gelişmelerin çıkmaya başladığını’ söyledi.

Kurtulmuş: Katar krizi yapay olumlu gelişmeler var

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Katar kriziyle ilgili Türkiye’nin diplomatik çabalarının sürdüğünü, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderler düzeyindeki temaslarından ‘müsbet gelişmelerin çıkmaya başladığını’ söyledi.Kurtulmuş, medya kuruluşlarının Ankara temsilcilerine verdiği iftarda, güncel gelişmeleri özetle şöyle değerlendirdi:

– Büyüme: Yüzde 5 büyüme Türkiye için ümit vericidir. Birtakım uluslararası kuruluşlar, araştırma merkezleri de Türkiye ile ilgili görüşlerini revize ettiler. Büyümede özel sektör ve kamu tüketimi ile yüzde 9.8 artış sağlayan ihracat etkili oldu. 

– Katar: Katar’daki kriz bir ‘yapay kriz’dir. Reel bir sebebe dayanmıyor. Birden ortaya çıkarılmış, türetilmiş, birtakım komplo teorileri ile büyütülmüş bir krizdir. Ama sadece ilgili ülkeleri değil, bütün bölgeyi tesir altında bırakma potansiyeli de var. Dolayısıyla bizim baştan beri tavrımız, krizin bir an önce çözülmesi. Zira bölgede bu kadar yoğun, derin ve kısa vadede çözümü zor görünen krizler varken yeni bir kriz bölgedeki bütün dengeleri alt üst edebilir, farklı gelişmelerin önünü açabilir. 

-Erdoğan diplomasisi: Sayın Cumhurbaşkanımız ilk andan itibaren her gün birkaç tane devlet başkanıyla görüşmeleri sürdürüyor. Müspet diyebileceğimiz bazı gelişmelerinde olduğunu ifade etmek isterim. İngiliz ve Fransız tarafı da Katar ile ilgili müspet sayılabilecek bazı görüşleri dile getirdiler. Herkes görüyor ki bu büyük bir kriz potansiyeli taşıyor. Türkiye’nin tavrı ise son derece normaldir. Sadece Katar ile olan ilişkilerimizin iyi olması dolayısıyla değil. Suudi Arabistan için Türkiye önemli, Türkiye için Suudi Arabistan önemli. Bu krizin müşterek ortadan kaldırılabilmesi için Suudi Arabistan ile de gerekli görüşmeler yapılmıştır.

-Suud Kralı’nın sorumluluğu: Hadim-ül Harameyn eş-Şerifeyn, Harem’üş Şerifeyn’in hizmetkarı ifadesi Osmanlı sultanlarının kullandığı bir tabirdir. Şu anda bu sıfatın sahibi olarak Suudi Arabistan Kralı’na da bu sorunun çözülmesi için diplomatik yaklaşımlara öncülük etmek düşer.

-Arabulucuk: Bu ‘ben arabulucu olacağım’ demekle olacak bir şey değil. Şartların oluşması ve bütün ilgili tarafların Türkiye’nin arabulucuğunu istemeleri gerekir. Henüz sorunun o safhaya geldiğini zannetmiyorum. Ama eğer Allah korusun ileride bir arabulucuya ihtiyaç olacaksa zannediyorum, bölgede en kuvvetli Arabulucu adayı Türkiye’dir. Özellikle son dönemde Suudi Arabistan ile olan ilişkilerimizin de çok olumlu bir eksende seyrettiğini düşünürseniz, orada psikolojik bir rahatlık olduğunu ifade etmek isterim. Kaldı ki İslam İşbirliği Teşkilatı’nın da dönem başkanıyız. 

– Suud karşıtlığı yanlış: Ortada yanlış bir politika var bu eleştirilebilir ama dost ve kardeş Suudi Arabistan ne yönetim düzeyinde, ne de halklar düzeyinde bağları koparacak yanlışlıklar yapılmamalı. Ne demek Haccı boykot edelim, ne demek umreye gitmeyelim, bunlar lüzumsuz faydasız çok da zeka pırıltısı olmayan sözlerdir.

– FETÖ: Devlet memurları arasında FETÖ’den işlem görenlerin, ihraç, soruşturma, açığa alma dahil oranı çok değil; yüzde 2.4. Rakamsal olarak da 115 bin civarında. Bunların yüzde 90-95›i zaten örgüt mensubu. Geri kalan ‘mağduriyet’ dediğimiz kısım çok az bir kısmı. Şimdi bunları komisyon inceleyecek. Büyük ihtimalle Temmuz başından itibaren müracaatları alır dosyaları incelemeye başlar. Şimdi kriterler belirleniyor.

 

KAYNAK : STAR GAZETESİ

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ