Küresel piyasalar FED toplantısına odaklandı

Fed Açık Piyasa Komitesi’nin (FOMC) bugün başlayacak ve kararları yarın açıklanacak toplantısı öncesinde piyasalarda karışık bir seyir izleniyor.

Analistler, Fed’in temmuz toplantısında faizlerde değişikliğe gitmeyeceğini tahmin ederken, karar metnindeki ifadelerle piyasaları aralıkta yapılabilecek bir faiz artışına hazırlayabileceğini belirtiyor. Halen yüzde 1,00-1,25 olan Fed’in politika faizinin, aralıkta 25 baz puan artırılacağına ilişkin beklentilerin, enflasyondaki yavaşlama nedeniyle yüzde 40 seviyelerine gerilediğini aktaran analistler, karar metninde kullanılan ifadelerin beklentiler üzerinde belirleyici olacağını söyledi.

ABD’de dün makroekonomik veri takviminin görece zayıf olmasının da etkisiyle şirket bilançolarının hisse bazlı hareketlere neden olduğu görüldü. Dün Dow Jones endeksi özellikle telekomünikasyon sektörü hisselerinde yoğunlaşan satışlarla yüzde 0,31 gerilerken, Nasdaq endeksi yüzde 0,36 yükseliş kaydetti. Samp;P 500 endeksi ise günü yüzde 0,11 düşüşle tamamladı.

Avrupa tarafında, dün açıklanan imalat sanayi Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI) verilerinin beklentilerin altında kalmasının ardından Almanya’da DAX endeksi yüzde 0,25, İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 1,01 geriledi, Fransa’da CAC 40 endeksi ise yüzde 0,20 yükseliş kaydetti.

Bugün Asya’da, dolar/yen paritesi analistlerin destek olarak nitelendirdikleri 111 seviyesinin üzerinde tutunurken, Japonya’da Nikkei 225 endeksi ve Çin’de Şanghay bileşik endeksi yatay bir seyir izledi.

Dolar/TL 3,55 bandında işlem görüyor

Yurt içinde, dün Avrupa borsalarındaki negatif seyir ve döviz kurlarındaki yükselişin etkisiyle 107.000 puanın üzerinde tutunamayan BIST 100 endeksi, günü önceki kapanışa göre yüzde 0,12 azalışla 106.711 puandan tamamladı. Dün gün içinde 3,57 sınırına kadar çıkan dolar/TL ise 3,5565’ten kapandı. Dolar/TL bugün bankalararası piyasanın açılışında 3,5520 seviyelerinde dengelendi.

Analistler, bugün yurt içinde İktisadi Yönelim İstatistikleri, yurt dışında ise Almanya’da Ifo endeksleri başta olmak üzere açıklanacak verilerin takip edileceğini belirterek, şirket bilançolarının da pay piyasası bazlı hareketlere neden olabileceğini ifade etti. BIST 100 endeksinin 106.000 seviyesinin kısa vadeli teknik görünüm açısından önemli destek konumuna geldiğini aktaran analistler, 108.000 seviyesinin direnç olarak öne çıktığını söyledi.

Piyasaların bugün takip edeceği veriler şöyle:11.00 Almanya, temmuz ayı Ifo endeksleri14.30 Türkiye, temmuz ayı Reel Kesim Güven Endeksi ve kapasite kullanım oranı16.00 ABD, mayıs ayı tüketici güven endeksi17.00 ABD, temmuz ayı Richmond Fed sanayi endeksi

IMF Türkiye’ye şaşı bakıyor

Küresel ekonomiyi, hizmet ettiği güç odaklarına göre yorumlamaya bayılan Uluslararası Para Fonu (IMF) son raporunda büyüme beklentilerini yenilerken Türkiye ekonomisini adeta es geçti. Dünya Ekonomik Görünüm Raporu’nu (DEG) güncelleyen IMF, 2017 ve 2018 yıllarına yönelik küresel büyüme beklentilerini sırasıyla yüzde 3,5 ve 3,6’da sabit tuttu. Raporun büyüme beklentilerine ilişkin bölümünde sınırlı sayıda ülkeye yer verilirken, Türkiye bunlar arasında yer almadı. İlk çeyrekte yüzde 5 oranı beklentileri aşan bir performans sergileyen Türk ekonomisi için birçok kurum yıl sonu beklentilerini yukarı yönlü revize etmişti. Keza, haziran ayında Dünya Bankası, Türkiye’nin 2017, 2018 ve 2019’a yönelik büyüme beklentilerini sırasıyla yüzde 3.5, yüzde 3.9 ve yüzde 4.1 olara belirlemiş hatta bu oran diğer ülkeler arasında en büyük yukarı yönlü revizyon olmuştu. BÜYÜME RAKAMINA YER VERMEDİABD, Birleşik Krallık ve Suudi Arabistan’a yönelik büyüme beklentilerini aşağı çeken IMF, Avro Bölgesi, Japonya ve Çin’e ilişkin büyüme tahminlerini ise yükselten IMF’nin Türkiye’ye yönelik kayıtsız tavrı şaşkınlığa neden oldu. IMF’nin raporunda Türkiye’ye ilişkin tek değerlendirmeye ise “Yükselen ve Gelişen Avrupa” başlığı altında yer verildi. Söz konusu ülke grubundaki büyümenin, Türkiye’ye ilişkin artı beklentilere paralel olarak hızlanacağı belirtilen raporda, “Türkiye’nin ihracatı 2017’nin ilk çeyreğinde güçlü toparlandı” ifadesi kullanıldı. Raporda ayrıca Türk mallarına yönelik dış talebin Avro Bölgesi ülkelerine yönelik olumlu beklentilerle artabileceğine işaret edildi. Sınırlı sayıda ülkenin yer aldığı büyüme beklentileri tablosunda Türkiye’ye yer vermeyen IMF, nisandaki raporda Türk ekonomisinin bu yıl yüzde 2,5 ve gelecek yıl yüzde 3,3 genişleyeceği öngörüsünde bulunmuştu. Diğer taraftan, yer alan Avro Bölgesi, Japonya ve Kanada’nın 2017 beklentilerini yukarı yönlü güncellenmesi dikkat çekti.En yüksek revizyon Kanada’yaRaporda, Japonya’ya yönelik 2017 beklentisi 0,1 puan artışla yüzde 1,3’e güncellenirken, 2018 beklentisi yüzde 0,6 sabit tutuldu. Kanada ise bu yılki büyüme beklentisinin 0,6 puan artışla 2,5’e güncellenmesiyle, raporda en yüksek artıyı gören ülke niteliğini kazandı. Öte yandan, ülkenin 2018 büyüme beklentisi ise yüzde 2,0’den yüzde 1,9’a çekildi. IMF, gelişmiş ülkelere yönelik beklentilerini bu güncellemeler çerçevesinde bu yıl için yüzde 2,0’de tutarken, 2018 için yüzde 2’den yüzde 1,9’a indirdi.Trump’ın ticaret politikası sorunKüresel riskler arasında Trump yönetiminin ekonomik politikalarına yönelik belirsizlik, Brexit müzakereleri ve Çin’in artan kredi borcunun finansal dengesizlikleri öne çıkarıldı. ABD gibi gelişmiş ülkelerin korumacı ticaret politikalarına yönelmesinin küresel tedarik zincirlerine zarar verebileceği ifade edilen raporda, bunun özellikle gelişmekte olan ülkeleri olumsuz etkileyebileceği vurgulandı. Raporda eksi güncellemeye ABD Başkanı Donald Trump’ın mali politikalarının beklentilere kıyasla daha az genişlemeci olacağını gerekçe gösterdi. Bu çerçevede, ABD ekonomisinin yeni büyüme beklentileri bu yıl için yüzde 2,3’ten yüzde 2,1’e ve gelecek yıl için yüzde 2,5’ten yüzde 2,1’e indirildi.

Küçük şirketleri yüksek faiz vurdu

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, İSO’nun İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu açıklamasında, Türkiye açısından zor bir yıl olduğunu belirterek, 2015 yılındaki yüzde 2,7’lik büyümenin ardından geçen yıl yüzde 2,4’e gerileyen global büyümenin Türkiye’deki firmaların performanslarını da sınırladığını, ancak bu sınırlamanın KOBİ’ler için daha etkili olduğunu kaydetti.KOBİ’LERİN BÜYÜK YATIRIMA İHTİYACI VARİkinci 500 verilerine bakıldığında, dış pazarlarda genişleme sürecine girmiş olan ve görece olarak sermaye birikimleri daha sınırlı kalan KOBİ’lerin ekonomik yavaşlamalardan daha çok etkilendiğini vurgulayan Bahçıvan, karlılığında düştüğünü aktardı. Bahçıvan, “İSO 500’de olduğu gibi İSO İkinci 500’de de mali borçlarda ve ödenen faizlerde ciddi artışlar yaşandığını görüyoruz. Finansman maliyetleri, İkinci 500’de de şirket karlılıkları üzerinde olumsuz etkisini sürdürüyor. Ölçek büyütmek, rekabetçiliğini arttırmak ve pazarını genişletmek için büyük çaplı yatırımlara ihtiyacı olan ve sermaye birikimi nispeten sınırlı olan KOBİ’ler açısından kurlardaki yükseliş ve yüksek faiz ortamı, hiç kuşkusuz, dev şirketlere kıyasla daha zorlayıcıdır” şeklinde konuştu. İSTİHDAM DEPOSU OLDUBahçıvan, bütün bu olumsuzluklara karşın çoğunu KOBİ’lerin oluşturduğu İSO İkinci 500’de umut veren gelişmelerin de olduğunu aktararak, “Bu şirketlerimiz, istihdamlarını arttırırken, asgari ücreti de yükseltti” değerlendirmesinde bulundu.

KAYNAK : Yenişafak