Kovid salgınıyla mücadele bu merkezden yönetiliyor

Yaklaşık 10 kişiden oluşan beyin takımı, Sağlık Bakanlığı’nın dijital sistemleri sayesinde, hastanelerden, evinde takip edilen hastalara, sahadaki tıbbi ekipman ihtiyacından, sağlık çalışanlarının ulaşım sıkıntılarının çözümüne kadar her aşamayı adım adım tek bir merkezden yönetti. İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, merkezin çalışmasını şöyle anlattı:

‘HER ALANIN UZMANI VAR’

“Burada her birimi temsil eden bir arkadaşımız var. Sahadaki süreç, vakalar titizlikle yönetildi. Filyasyon sistemi dünyada ilk kez Türkiye’de uygulandı. Sadece İstanbul’da 1200’ün üzerinde filyasyon ekibi var ve salgının kırılmasında önemli bir rol oynadı.” 

FİLYASYON EKİBİ HAYATİ ÖNEMDE 

Dr. Abdullah Emre Güner, filyasyonun hayati önemde olduğunu vurguladı: “Ekibimizi 5 katına çıkardık. Bakırköy’de hastanede tespit edilmiş bir kişinin, Beşiktaş’ta oturduğunu ve Kadıköy’de çalıştığını düşünün. Aynı anda üç farklı ekip bu insanlara ulaşabiliyor.”   

TEST KUYRUĞUNDAN ESER KALMADI 

Türkiye’de son günlerde koronavirüs test sayısının azalmasının en somut görüntüleri İstanbul’da kaydedildi. Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde bir ay önce test yaptırmak isteyen vatandaşların oluşturduğu test kuyruğu havadan görüntülenmişti. Hastanede dün çekilen görüntülerde ise test kuyruğundan eser kalmadığı ve çok az sayıda kişinin sırada olduğu görüldü.  

‘90 DAKİKADA KALKMAK ZORUNDAYIZ’

Kaptan pilot Gürcan Yıldırım, 7/24 görev başında olduklarını belirterek şunları kaydetti: “Sağlık Bakanlığı’ndan haber geldikten sonra 90 dakika içinde kalkmak zorundayız.” 

SAĞLIK SİSTEMİNİN HAVADAKİ KAHRAMANLARI 

Sağlık Bakanlığı, 2008’den bu yana hava ambulanslarıyla yurt içi ve yurt dışındaki vatandaşlarına ulaşıp hayat veriyor. Bakanlığın hava ambulans sisteminde 3 uçak, 17 helikopter bulunuyor. Yurt dışından 2008’den bu yana hava ambulanslarıyla 715 hasta Türkiye’ye getirildi.

NEGATİF BASINÇ

Ankara’da konuşlu uçak ambulansta görev yapan Dr. Alim Gasanov, o süreci şöyle anlattı: “Bulaşıcı hastaysa negatif basınç çadırlarımız var. Onlarla koruma sağlıyoruz. Bebekse sedyeleri küvez haline getiriyoruz. Basınçlı çadırda hastanın aldığı, verdiği hava hiçbir şekilde kokpit veya uçağın içindeki havaya karışmıyor.”

44 SAATLİK BİR GÖREVDİ

“ Wuhan’a giden ilk ekip biziz. 44 saatlik bir görev süresiydi. 24 saat havadaydık. Bu Türkiye’de yapılan en zor görevlerden biriydi, bana nasip oldu. Bugüne kadar hastalık bulaşmadı. Çünkü bütün önlemlerimizi alarak uçtuk.” 

KAYNAK : AKŞAM GAZETESİ