Klima kullanırken tasarruf etmenin püf noktaları

İklimlendirme Soğutma ve Klima İmalatçıları Derneği (İSKİD), enerji verimliliğinin ülkenin sürdürülebilir çevre ve kalkınma hedeflerini gerçekleştirme yolunda en önemli kilometre taşlarından biri olduğunu belirtti. İSKİD Yönetim Kurulu Başkanı Cem Savcı, sadece klima kullanımlarında yapılacak birkaç tasarruf yöntemiyle enerji verimliğinin artırılabileceğini belirtti.

Klima kullanırken tasarruf etmenin püf noktaları

İSKİD, Enerji Verimliliği Haftası kapsamında enerji verimliliğinin ülkenin sürdürülebilir çevre ve kalkınma hedeflerini gerçekleştirme yolunda en önemli kilometre taşlarından biri olduğunu belirterek, klima kullanırken nasıl tasarruf edileceğinin püf noktalarını paylaştı. İSKİD Yönetim Kurulu Başkanı Cem Savcı, sadece klima kullanımlarında yapılacak birkaç tasarruf yöntemiyle enerji verimliğinin artırılabileceğinin altını çizdi.

“Değiştirdiğiniz her bir derece klimanızın elektrik kullanımını yüzde on artırır”

Satın alınacak cihazın enerji verimliliğinin A+++, A++ gibi olması gerektiği konusunda bilgi veren Savcı, “Klimalarda enerji tüketimini en aza indirmeyi hedefleyen Avrupa Birliği Yönetmelikleri 1 Ocak 2014 itibariyle Türkiye’de de yürürlüğe girdi. Sezonsal verimlilik olarak adlandırılan yeni kriterlere göre klimaların enerji sınıfları A+, A++ ve A+++ olmak üzere üç yeni sınıfı içerecek şekilde genişletildi. Bu tip cihazlarda ilk yatırım maliyeti daha yüksek gibi görünse de bu cihazların enerji tüketimleri çok daha düşüktür. Öncelikle doğru kapasitenin seçilmesi gerekli” dedi.

Özellikle klima kullanımında yapılan hataların vatandaşın cebini yaktığına dikkat çeken Savcı, bu konuda alınacak önlemleri ise şöyle sıraladı, “Amacınız bir an önce ısınmak ya da serinlemekse klimanızı çok düşük ya da çok yüksek sıcaklığa ayarlamayınız. Sizin istediğiniz serinlik ya da sıcaklık bir anda oluşamaz. Değiştirdiğiniz her bir derece klimanızın elektrik kullanımını yüzde on civarında artırır. Bu da fazla para ödemeniz anlamına gelir. Bunun yerine uygun ortam sıcaklığına yani 24-26°C ayarlamanız elektrik tüketimini azaltacak ve aynı sürede odanız istenilen serinliğe ulaşacaktır.” İSKİD Yönetim Kurulu Başkanı Cem Savcı

“Yalıtım iyi değilse performans etkilenir”

Klimanın filtrelerinin gerekli zamanlarda temizlenmesi gerektiği konusunda da uyarıda bulunan Savcı, klima kullanırken tasarruf etmenin diğer püf noktaları hakkında ise şu bilgileri verdi:

“Eğer binanızın yalıtımı iyi değilse klimanızın performansını etkileyecektir. Bir an önce yalıtım işinizi halletmelisiniz. Tasarruf etmenin diğer bir yolu da zamanlayıcı özelliği olan klimalar kullanmaktır istediğiniz zamana klimanızı ayarlayarak sıcak ya da soğuk bir eve kavuşabilirsiniz. Öte yandan İhtiyacınızdan büyük bir cihaz enerji tüketimi anlamına gelirken, tasarruf amaçlı olarak düşük kapasite alınan bir cihaz da konfor kaybına yol açacaktır. Bu nedenle klima satın almadan önce tüm firmaların ücretsiz olarak sundukları keşif hizmetinden faydalanmakta yarar var.”
Faturalarda yüzde 30 tasarruf sağlayan öneriler

Türkiye’de hane halkı alışkanlıklarının değişmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Arif Hepbaşlı, konutlarda ısı tasarrufunu sağlamak için öncelikle yalıtımın sağlanması gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Hepbaşlı, “Yapılan hesaplamalar, enerji verimliliğine gereken önemi gösterdiğimiz takdirde, enerji harcamalarımızda en az yüzde 20-30 oranında tasarruf olacağını gösteriyor” dedi.”Elektrikli soba değil klima tercih edilmeli”Elektrikli cihazlarla ısınmanın vatandaşlar için ekonomik olmasa da, temiz ve zahmetsiz olması nedeniyle özellikle batı bölgelerde sıklıkla tercih edildiğini de belirten Prof. Dr. Arif Hepbaşlı, “Elektrikli ısıtıcılar, kullandığı her 1 kilowatt elektrik enerjisi için, ısıtılacak alana en fazla 1 kiloeatt ısı enerjisi yayar. Enerji verimliliği açısından baktığımızda bu cihazların kullanımı hem bütçemiz hem de enerji verimliliği açısından tam bir felakettir. Elektrikle ısınma tercih ediliyorsa mutlaka alacağınız cihazın COP, yani performans katsayısı anlamına gelen değerine bakmanız gerekir. COP değeri bize o cihazın 1 birim enerjiyle kaç birim ısı değeri ürettiğini ifade eder. Isı pompası teknolojisini kullanan A sınıfı klimalarda, COP değeri 3,60 ve üzeridir. A enerji sınıfında da COP değeri 3,60’ın ne kadar üzerine çıkarsa klimanız o kadar az elektrik harcayarak daha çok ısıtma sağlar. Kısacası A sınıfı klimalarla kıyaslayınca, elektrikli ısıtıcıların aynı miktardaki ısı enerjisini elde etmek için 3-4 misli daha fazla elektrik enerjisine gereksinim duyacakları ortadadır” diye konuştu.Evlerde ısı tasarrufu için neler yapılmalı?Prof. Dr. Hepbaşlı, evlerde ısı tasarrufu için önerilerini şöyle sıraladı:”Binanın mantolanması ve duvarların izolasyonu yapılmalı. Pencerelerin çift camlı olması ve yalıtım yapılması gerekir. Isı merkezlerinin bodrum yerine çatıda kurulması ile binalar hem daha tasarruflu, daha çevreci ve daha emniyetli olacaktır. Evlerde ısı kazanlarını düşük sıcaklıkta gece-gündüz yakmak, gündüzleri yakıp, gece söndürmekten daha ekonomik. Antre, koridor, merdiven holü, bodrum ve kullanılmayan kiler ve odalardaki radyatörler iptal edilmeli, her radyatöre termostatik vana monte edilmeli ve uygun sıcaklıkta ayarlanmalı. Odalarda masa, sandalye ve yatakları dış duvarlardan uzak tutmalı. Güney cephesi pencerelerden gündüzleri güneş girmesini sağlamalı. Güneş alan camları her gün temizlemeli ve güneşin pasif ısıtmasını sağlamalı. Gece, gündüz ısınan evleri yüzde 50-55 oranında nemlendirmeli. Çünkü nemli hava, sıcaklığı daha iyi tuttuğundan buharlaşma azalacak; vücut daha az ısı kaybedecektir. Kullanılmayan oda, kiler antre ve merdiven radyatörlerini kapatmalı, radyatörlerin üstlerini kapatmamalı. Pencere ve kapıların hava sızdırmazlığı kontrol edilmeli. Hava sızıntısı olabilecek yerleri, hava sızdırmaz şeritlerle, bantlarla kaplamalı. Çatı odanız varsa üst katını uygun şekilde yalıtmalı, mümkünse pencereler çift camlı olmalı. Radyatörlerden taşınım ve ışınım yoluyla çıkan ısı radyatörün arkasındaki duvarı ısıtır. Dışarıya olan ısı kaybını önlemek için alüminyum folyo kaplı ısı yalıtım levhaları yerleştiriniz. Isıtılmayan bölgelerden geçen sıcak su borularınızı yalıtın. Binaların içindeki 40 derecenin üzerindeki ısı kaybetmesini istemediğiniz her türlü sıcak yüzeyi yalıtın. Mümkünse sıcak su elde etmek için, güneş panellerini kullanın. Kombi, klima, kalorifer, ısı merkezlerinin yıllık bakımları mutlaka yaptırılmalı. Elektrik ve yakıt tüketimleri düşük, verimliliği yüksek ve düşük emisyona sahip çevreci cihazlar tercih edilmeli. Cihazların enerji tasarruf özelliği olmalı. 1 saatteki yakıt tüketimi en az olan tercih edilmeli. Kat kaloriferinde ve merkezi kazanlarda cihazın izolasyonu iyi olmalı, malzemelerin seçimi, mühendislik büroları ve yetkili servis-teknik uzmanlar tarafından yapılmalı.”Rakamlarla elektrik üretimi ve tüketimiTürkiye İstatistik Kurumu’nun 2016 ilk 6 aylık verilerine göre, konutlarda 1 kilowatt elektrik enerjisi için ortalama 41,3 kuruş, 1 metreküp doğalgaz içinse ortalama 116,8 kuruş ödeniyor. Son bir yılda üretilen elektriğin yüzde 50’den fazlası doğalgaz ve ithal kömür kullanılarak ya da ithalat yoluyla üretildi. Ancak doğalgaz kullanılarak üretilen elektrik üretiminin tüm üretime oranı, son bir yılda yüzde 32,49’a kadar geriledi. Bu rakamla, doğalgaz yakıtlı santrallerin katkısı 1999 yılı seviyelerine geriledi. Hidrolik, jeotermal gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının toplam elektrik üretimine oranı ise yüzde 31’i geçti.Öte yandan İzmir ve Manisa bölgesinde hizmet verilen elektrik abone sayısı 2,5 milyon olurken, -İzmir’deki doğalgaz abone sayısı 767 bin 584 oldu.Elektrik ve doğalgaza zam yok BES 6,2 milyon kişiye ulaşacak

Buzdolabının yanındaki fırın enerji tüketimini artırıyor

Yeşil, “Enerji Tasarrufu Haftası” kapsamında, evde enerji tasarrufu için yapılması gerekenleri anlattı.Evlerin mimarisi ve gün ışığına göre konumlandırılmasının enerji tasarrufu açısından çok önemli olduğunu belirten Yeşil, “Gün ışığından en iyi yararlanacak şekilde mimari projeler hazırlanması önemlidir. Ne yazık ki günümüzde giderek artan rezidans tipi evler, akıllı evler, enerji tasarrufu değil, lüks tüketimi pompalamaktadır. Spot lambalar, bol aydınlatma gibi enerji verimliliğinin aksine tüketimi artırıcı uygulamalar dikkati çekiyor.” diye konuştu.Aydınlatma ihtiyacının doğru tespit edilmesi gerektiğini dile getiren Yeşil, şöyle devam etti:”İhtiyacın üzerinde ya da altında aydınlatmaya başvurulması, hem sağlıklı değil, hem de gereksiz enerji tüketimine yol açar. Evlerde enerji tasarrufu, yalnızca elektrik tüketimiyle bağlantılı değildir. Isınma ve soğuma açısından da mimari tasarım, çok önemlidir. Evlerde enerji tüketen cihazların yerleşim yerleri de önem taşır. Fırının buzdolabının yanında çalıştırılması, buzdolabının doğrudan gün ışığına maruz kalacak bir yerde konumlandırılması, enerji tüketimini artırır. Elektrik kullanımının, enerji verimliliğinin bir yaşam biçimi olarak içselleştirilmesi ve bilinçlendirme, çok önemlidir. Ne yazık ki evlerde enerji verimliliği denildiğinde cinsiyetçi bir yaklaşımla yalnızca ev kadınlarına yönelik bilinçlendirme uygulamalarına başvurulması, daha başından enerji verimliliğini anlamadığımızı gösterir. Evde yaşayan her birey, enerji tüketiminde rol almaktadır.”Yeşil, buzdolabı ve aydınlatmanın hanelerin elektrik tüketiminde en büyük paya sahip olduğuna dikkati çekerek, “Kullanıcıların dikkat etmesi gereken, aydınlatma ihtiyacını doğru belirlemek ve buna uygun lamba kullanmak. Yeni teknolojiyle geçmiş alışkanlıklardaki gibi lambaların çektikleri güç değil, aydınlatma gücü dikkate alınmalı. Tasarruflu lambalar, giderek yaygınlaşıyor ve konutlardaki enerji tüketimini azaltıyor. LED lambalar da yüzde 90 daha az enerji tüketiyor.” dedi.Fişini çekinEnerji tasarruf için önerilerini sıralayan Yeşil, şunları kaydetti:”Gün içinde elektrik enerjisiyle aydınlatma yerine güneş ışığından olabildiğince yararlanmak gereklidir. Lambalarda aynı ışık şiddetine sahip ancak tüketimi düşük tasarruflu ampuller seçilmelidir. Konfor ve iş gücünü etkilememesi koşuluyla gereksiz aydınlatmadan kaçınılmalıdır. Çamaşır ve bulaşık makineleri, kullanım kılavuzunda tanımlanan kapasitede çalıştırılmalıdır. Buzdolabının kapağı gelişi güzel açıp kapatılmamalı ve kapak, uzun süre açık bırakılmamalı. Ayrıca buzdolabına sıcak yiyecek de konulmamalıdır. Çamaşırların kurutulmasında mümkünse güneş ve kaloriferden yararlanılmalı. Elektrik enerjisiyle çalışan televizyon, klima, müzik seti gibi cihazlar, kumanda yerine, açma-kapatma düğmesinden kapatılmalı, hatta mümkünse fişleri prizden çıkarılmalı.” Televizyon, bilgisayar gibi aletlerin, uyku konumunda bile enerji harcadığını belirten Yeşil, “Bu nedenle bunların tamamen kapatılması, fişten çekilmesi en doğrusudur. Modem cihazının da kullanılmadığında kapatılması, hem enerji tasarrufu hem de elektromanyetik kirlilik oluşmamasını sağlar.” dedi.Uygun fiyatlı olan fazla enerji tüketebilirBeyaz eşyalarda enerji tüketimine göre G’den A’ya sınıflandırma yapıldığını, bunlara yeni teknolojilerle “A , A ” gibi daha verimli cihazların da eklendiğini anımsatan Yeşil, A ile G sınıfı arasında 2 kattan fazla enerji tasarrufunun söz konusu olduğunu aktardı.Yeşil, gelişmekte olan ülkelerin gelişmiş ülkelerin teknoloji çöplüğü haline geldiğini ifade ederek “Gelişmiş ülkelerin kullanmadıkları enerji tüketimi yüksek ürünler için, gelişmekte olan ülkeler pazar olarak görülmektedir. Bu yüzden bu ürünler, daha uygun fiyatla pazarlanmakta, ancak daha fazla enerji tüketimine yol açmaktadır.” değerlendirmesinde bulundu.Cihazların ömürlerini doldurmadan çöpe atılmaması uyarısında bulunan Yeşil, şunları söyledi:”Cihazları çöpe atmak, onları üretmek için kullanılmış enerjinin, ekonomik kaynağın da çöpe atılmasıdır. Enerji verimliliğine pazar değil, tasarruf açısından bakılmalı. Ne yazık ki enerji verimliliği, piyasa tarafından yeni ürün pazarlamanın bir aracı olarak görülüyor. Yeni ürün alınırken elbette enerji verimli ürünler tercih edilmeli. Ancak bu tercih de önemli bir kıstas, fiyat olarak tüketicinin karşısına çıkıyor. Ürünlerdeki enerji verimliliği, yüksek kar elde etmenin bir yolu olarak düşünülüyor. Dolayısıyla gerçek maliyetten bağımsız fiyatlar ortaya çıkıyor. Enerji verimli ürünlerin, lüks tüketim gibi vergilendirilmemesi kadar, satıcıların da fahiş kar elde etmenin aracı olarak görmemelerine yönelik düzenlemeler yapılmalı.”

‘Yenilenebilir enerji büyümeye damgasını vuracak’

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) İcra Direktörü Dr. Fatih Birol, dünyada gelecek 25 yılda enerji sektöründe mevcut politikalar çerçevesinde en ciddi büyümenin yenilenebilir enerji alanında yaşanacağını söyledi.Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi’nin ev sahipliğinde düzenlenen, 2016 Dünya Enerji Görünümü Raporu’nun Türkiye tanıtımı toplantısında konuşan Birol, geçen ay itibarıyla Orta Doğu ülkelerinin dünya petrol üretiminde yüzde 35’lik payla son 40 yılın en yüksek seviyesine ulaştığını belirtti. Birol, dünyadaki ekonomik ve jeopolitik gelişmelerin üzerinde kaya gazı ve petrolünün önemli etkisi olduğunu, sıvılaştırılmış doğalgazda (LNG) ise gelecek yıllarda ciddi gelişmeler beklendiğini anlattı. Geçen yılın yenilenebilir enerji için rekorlar yılı olduğunu ifade eden Birol, 2015’te dünyada yeni kurulan elektrik santrallerinin yüzde 50’den fazlasının yenilenebilir enerji kaynaklarından oluştuğunu dile getirdi.Birol, son 25 yılda dünya toplam enerji tüketimine en büyük katkının kömürden geldiğine işaret ederek, “Kömürün büyümesi gelecek 25 yılda ciddi olarak yavaşlayacak. Petrol talebi geçmişe göre daha yavaş büyüyecek. En ciddi büyüme temiz teknolojiler dediğimiz yenilenebilir ve nükleer enerjiden gelecek. Gelecek 25 yılda mevcut politikalar çerçevesinde büyümeye damgasını yenilenebilir enerji vuracak” diye konuştu. Yenilenebilir enerji maliyetleri hızla düşüyor Birol, Çin ve ABD’nin yenilenebilir enerjiyle ilgili ciddi politikalar geliştirerek teşvik tedbirlerini hayata geçirmesinin maliyetlerdeki düşüşün devam etmesine yönelik beklentileri artırdığını söyledi.Güneş enerjisindeki maliyetlerin son 5 yılda yüzde 80, rüzgardaki maliyetlerin ise 3’te 1 oranında azaldığını belirten Birol, bu durumun yenilenebilir enerjiyi diğer kaynaklara göre daha fazla rekabet edebilecek hale getirdiğini ifade etti. Birol, gelecek yıl beklentilerin daha pozitif olacağının altını çizerek, “Bunun olmasının şartı, hükümetlerin ciddi yenilenebilir enerji politikalarını hayata geçirmesine bağlı. Bu büyüme bile Paris’teki 2 derece hedefine (sıcaklık artış limiti) ulaşmamıza yeterli değil. Onun için çok daha hızlı büyüme gerekiyor” dedi. “ABD’nin petrol ithalatı sıfıra inecek” Birol, ABD’nin şu an petrol ithalat eden bir ülke olduğunu belirterek, “Tahminlerimize göre 10-15 yıl içinde ABD’nin petrol ithalatı hemen hemen sıfıra inecek. Bu sadece petrol piyasalarını değil, birçok başka alanı da etkileyecek bir gelişme. ABD’de petrol üretimi ciddi olarak artacak. Özellikle yeni yönetimle birlikte petrol üretiminde hızlı artış olması beklentilerimiz içinde” dedi. Petrol piyasalarında son derece dalgalı bir döneme girileceğini öngördüklerini ifade eden Birol, “Şu anda mevcut yatırımların olmaması, birkaç yıl sonra ciddi sorun yaratabilir. 2015 ve 2016’da yeni petrol yatırım proje sayısı 1950’den bu yana görülmemiş şekilde az. 2016’da yeni keşfedilen petrol sahaları son 40 yılın en düşüğünde. O bakımdan önümüzdeki 2-3 yıl içinde eğer talep şu andaki gibi, günlük büyüme 1 milyon varil devam ederse, dünya petrol piyasalarında büyük sıkıntılarla karşılaşılabilir” değerlendirmesinde bulundu.Petrol ve gaz piyasalarında Trump etkisi İsrail gazı için Türkiye en ekonomik çözümİsrail doğalgazının rotasına ilişkinde değerlendirmelerde bulunan Birol, “İsrail’deki gazın nereye gideceği yıllarca tartışılacak. Sadece ekonomik ve maliyet açısından bakıldığında, bu gazın Türkiye üzerinden gitmesi en ekonomik çözümlerden biri olarak önümüzde duruyor” ifadesini kullandı.Birol, Ortadoğu ülkelerinin petrol fiyatlarının düşmesinden önemli dersler çıkardığını ve ekonomilerini tek ürün ekonomisi anlayışından çıkartmaya yönelik adımlar attıklarını söyledi.’İsrail gazı için Türkiye çok iyi bir seçenek’ Enerji şirketlerinin 3’te 1’i batacak Şah Deniz 2’ye ‘tam gaz’ devam Mısır’daki Zohr gaz sahasının yüzde 30’unu Rus Rosneft aldı

Yerli enerjiye odaklandık

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Türkiye’nin son 10 yıldaki enerji ithalatının 400 milyar dolar olduğunu söyledi. Albayrak “Bunu düşürmek için yerli ve yenilenebilir teknolojilere odaklandık. Aynı zamanda, nükleer enerji dünyada bir üst lige çıkmanın kriterlerinden birisi. Bu yatırımlar için Türkiye’ye lokalizasyon stratejisi içinde farklı parçalarının da farklı teknolojilerin de ülkemizde üretilebileceği bir konseptle yoğun bir mesai ortaya koyuyoruz” dedi. 5. Türkiye İnovasyon Haftası’nın ikinci gününde İstanbul’da konuşan Albayrak, inovasyonun, küresel ekonomik rekabetin arttığı böyle bir dönemde, kurumların, ülkelerin, devletlerin arasındaki ekonomik, siyasi ve kültürel farkı kapatma noktasında çok önemli bir enstrüman olduğunu söyledi. KATMA DEĞERİ ARTTIRIRİnovasyonun ne kadar güçlü kullanılırsa o kadar katma değer sağlayarak, ülkeleri küresel ligde başka bir yere taşıyacağını ifade eden Albayrak, Türkiye’nin de enerji özelinde yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarını teknolojik gelişmelerle birleştirip bu kaynakları katma değerli bir şekilde ekonomiye kazandırmak için bir süreci başlattığını anlattı. Albayrak, Türkiye’nin son 14 yıllık ekonomi başarısının enerjideki büyümeyle desteklendiğini ve enerjide gayrisafi yurtiçi hasılayla birlikte, kurulu gücün 30 bin megavattan 80 bin megavatlara yükseldiğini aktardı. YENİ YERLİ ŞARTITürkiye’nin bu büyümesini enerjide büyük oranda ithalata dayalı olarak gerçekleştirdiğini vurgulayan Albayrak, şöyle devam etti: “Yerli ve yenilenebilir kaynakların teknolojik fikirlerle desteklendiği bir eko sisteme doğru yürüyoruz. Bunlardan birisi üretimin yerlilik oranının yüzde 65’ten başlaması, ikincisi de yüzde 80 yerli mühendis olması. Bu sadece iç pazar için değil, bölgedeki diğer pazarlar için de önemli. Burada, parçaların Türkiye’ye getirilip burada monte edilmesi aldatmacasına kapılmadan, tamamının Türkiye’de üretildiği bir konsept baz olacak. 2017’de rüzgar için de aynı konsepti devam ettireceğiz. Aynı zamanda, nükleer enerji dünyada bir üst lige çıkmanın kriterlerinden birisi. Bu yatırımları Türkiye’ye lokalizasyon stratejisi içinde farklı parçalarının da farklı teknolojilerin de ülkemizde üretilebileceği bir konseptle yoğun bir mesai ortaya koyuyoruz.” Bakandan gençlere yenilik çağrısıEnerji Bakanı Albayrak, İnovasyon Haftası kapsamında sergilenen yerli elektrikli araçların olduğu alanı gezdi. Albayrak, konuşmasında gençlere özgüven ve inovasyonda cesaretli olma tavsiyesi verdi.İnovasyon şartEnerji Bakanı Albayrak,Türkiye’nin yeni bir süreçten geçtiğini, 21. yüzyılın son teknolojiler anlamında bir çok yenilik sunduğunu ve katma değerli fikirleri geliştirmek için gerekli altyapının oluşturulması gereken bir dönemden geçildiğini aktardı. İnovasyon çerçevesinde artık diğer ülkelerle, kurumlarla aradaki farkı kapatmak için şansın daha yüksek olduğunu dile getiren Albayrak, şunları söyledi: “Burada iki şeye ihtiyaç var. Birincisi özgüven. Bu özgüven sizi farklı bir iklime sürüklememeli, bu yüzyılda belki toplumların en çok tehdit olarak karşılaşabileceği noktalardan bir tanesi bu. İkincisi de çok çalışmak. Hiçbir büyük başarı çok çalışmadan olmuyor. Hangi konuyla uğraşırsanız uğraşın, konu Türkiye ile ilgiliyse eğer hele de bu rekabet ikliminde her zamankinden çok daha fazla çalışmalıyız. Bu küresel mücadelenin içinde ayakta kalabilmek için öncelikle çok güçlü olmamız lazım.Aradaki farkı kapatacak hikaye de her alanda inovasyonu hayata geçirmeyi gerektiriyor.”

KAYNAK : Yenişafak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ