Kapadokya: Tarihin ve doğanın büyülediği yer

Seyahat etmek için hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgi odağı olan Kapadokya sakin, keyifli ve muhteşem bir hafta sonu planının bir parçası olabilir. Büyüleyici ortamı, göz kamaştıran gün batımlarıyla Kapadokya’nın tüm yönlerini keşfedin.

Kapadokya: Tarihin ve doğanın büyülediği yer

Türkiye’de her turistin uğrak listesinde üst sıralarda yer alan Kapadokya, girdap gibi dönen volkanik kaya manzaralarıyla o kadar garip ki, yaramaz elfler tarafından yapılmış gibi görünüyor. Ama gerçekte, kayayı yavaşça yontarak uzaklaştıran rüzgar ve suyun işidir.

Her mevsim bambaşka bir dokuya sahip olan Kapadokya oldukça eski bir yerleşim yeridir.

İnsanlar en azından Tunç Çağı’ndan beri bu bölgeye yerleştiler ve yaşamak için yumuşak volkanik kayaya girerek bu tuhaf ay manzarasında kendi izlerini bıraktılar.

Yıldızlı turistik yerler, yamaçlara oyulmuş Kapadokya köyleridir; göz kamaştırıcı fresklere sahip Bizans döneminden kalma kaya kiliseleri ve ilk Hıristiyanların bir zamanlar işgalcilerden saklandıkları labirent gibi yeraltı şehirleri kapadokya’yı harika bir seyahat noktası haline getiriyor.

Ancak bu kadar değil…

Hem doğaseverler hem de tarih meraklıları için yapılacak şeylerle dolup taşan Kapadokya vadilerinde yapabileceğiniz harika aktiviteler var.

Bunlardan ilki elbette gün doğum ve gün batımında yükselen balonlarla birlikte büyüleyici peri bacaları manzarasının tadını çıkarmak.

Balonları aşağıdan izlemenin yanı sıra elbette onlarla fantastik dakikalar geçirmeniz de mümkün.

Balonlar, sert hava koşulları nedeniyle iptal edilmedikçe yıl boyunca her gün uçar. 

Balonlar, Kırmızı, Gül ve Meskendir Vadilerini içeren alan üzerinden geçerek doğa harikalarını kuş bakışı görmenizi sağlar. Sıcak hava balonu turları yaklaşık bir saat sürer 

Farklı inanışlara sahip iki toplumun aynı yer ve aynı zamanda yaptığı kilise ve camileri, birbirlerine ve dinlerine olan anlayış ve hoşgörüyü görmek isterseniz Zelve Açık Hava Müzesi’ni gezilmeye değerdir.

Zelve harabeleri aynı zamanda peri bacalarının en yaygın ve en güzel olduğu yerdir

Kapadokya aynı zamanda Türkiye’nin en önemli yürüyüş ve binicilik destinasyonlarından biridir.

At biniciliği deneyerek keyifli bir tura çıkabilirsiniz.

Kapadokya’nın eşsiz güzelliklerde olan doğası ile iç içe olarak keyifli ve heyecanlı bir deneyim yaşamak isteyenlerin bir numaralı tercihi yaklaşık 2 saat süren at turları.

Bölgenin tarihi dokusu içerisinde keyifli bir zaman geçirerek güzel anılar biriktirebileceğiniz unutulmaz bir yolculuğa çıkacaksınız. 

Dünyanın ilk ve tek yeraltı seramik müzesine giderek, ülkemizde yetişmiş dünyaca ünlü seramik sanatçılarının eserlerini, bölgeden çıkarılan küçük buluntuları, Roma, Bizans, Selçuklu, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait seramik ve çömlek eserleri görebilir, atölyelerde sanatçıları çalışmalarını yaparken izleyebilirsiniz. 

Göreme, çeşitli seyahat dergileri tarafından haklı olarak dünyanın en güzel köylerinden biri olarak seçilmiştir.

Köy yarı yarıya tepeye gömülüdür, taş ev cepheleri aşağıda bir mağara odası labirentini gizler. Göreme, Kapadokya’nın turizm endüstrisinin merkezidir ve buradaki bu geleneksel evlerin çoğu, butik mağara otellerine dönüştürülmüştür.

Panoramik olarak en keyifli olan vadi Aşk Vadisi diyebiliriz. Buraya aşk vadisi denilmesinin sebebi ise bu vadide evlilik tekliflerinin yapılmasıymış. Burada bir de Aşıklar Tepesi adında bir seyir bölümü de var. Araçla vadinin içlerine kadar girmek çok zor olduğundan kısa yoldan en güzel manzaraları yakalamak için oraya çıkabilirsiniz.

Manastır eğitiminin başladığı ilk yer olan Göreme Açık Hava Müzesi, kiliseler, mezarlıklar, şapel, yemekhaneler, şarap mahzeni ve manastırdan oluşan bir manastır kompleksi. Tüm alanı gezmek için iki saat ayırmanız yeterli olur.

Tepesi yumrulu kayalıklarla kaplı mağara evleriyle Zelve Açık Hava Müzesi’nde yürümek, eski Kapadokya’nın bir deneyimidir.

Yerleşim, 9. yüzyılda bir manastır olarak hayata başladı ve 20. yüzyılda gelişen bir köydü.

Erozyon ve kaya düşmesi tehlikeleri nedeniyle köy 1952’de terk edilmek zorunda kaldı. Şimdi tüm vadi bir müze.

Kapadokya’nın güneybatısındaki bu derin (100 metre) vadinin dibindeki dar, yemyeşil vadi, doğaseverlerin uğrak noktasıdır.

Sarp, sarp kayalıklarla çevrili Ihlara Vadisi, Selime köyünden Ihlara köyüne 14 kilometre boyunca akan geveze Melendiz Nehri’nin yanında, uzun kavak ağaçları ve verimli tarım arazilerinden oluşan yemyeşil bir cennettir.

Kapadokya gezilecek yerler söz konusu olduğunda hayallerin ötesinde, alışılmışın çok dışında bir yer. Bu eşsiz bölgede, her adımda mutlaka görmeniz gereken önemli bir nokta var.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ