Kanserle mücadele beslenmeye dikkat!

Uzmanlar kanser ile mücadelede en etkili yöntemin beslenme olduğunua dikkat çekti.

Uzmanlar kanser ile mücadele ile ilgili bilgilendirmeler yaparken, bu arada kanserle mücadelede en tesirli yöntemin de beslenmekalitesi olduğunun altını çizdi.

Kanser rehabilitasyonunda, besleyici ve sıhhatli bir perhizin ciddi manada mücadeleci bir faktör olduğunu biliyor musunuz? Uzman Diyetisyen Şebnem Kandıralı, kanser rehabilitasyonunun etkinliği ve kaliteli bir hayat için beslenmeye dikkat edilmesi gerektiğini belirtti.

Çağ hastalığı olan kanserin gittikçe dağılmakta olduğu son dönemlerde, kanserden savunmak için yollar aranıyor. Hem kanserden savunmada hem de kanserle mücadele etmekte sıhhatli beslenme oldukça büyük rol oynuyor. Kanser hücrelerinin şekerle geliştiğini ve bu yüzden şekerden uzak durulması gerektiğini söyleyen Uzman Diyetisyen Şebnem Kandıralı, bugüne kadar yapılan çalışmalar neticesinde doğru beslenme yöntemleri ile tesirli sonuçlar alındığını belirtiyor.

Arıtılmış karbonhidratlar, ilave şeker edilmiş besiler ve tatlılar tümör için büyüme faktörüdür. Bu yüzden hazır meyve suları tüketilmemelidir. Onun yerine mevsimindeki meyveleri bütün olarak tüketmek gerekir. Aşırı şeker alımından uzak durulmalıdır. Ayrı olarak hayvansal besinler de Omega 6 yağ asidi ve doymuş yağ içerdiğinden dolayı vücuttaki kanser hücrelerinin büyümesine ve çoğalmasına kapı aralar. Bunlara karşıt olan besinler cia tohumu, keten tohumu, zeytin, kiraz, koyu meyveler, çilek, zencefil, yeşil çay, soya, fındıkgiller tüketilmelidir.

Bağışıklığı kuvvetlendirecek olan soğan, sarımsak, yoğurt, yulaf, mantar, arpa gibi içeriği natürel olan besinler kanser hücrelerinin dağılıp büyülmesini engeller. Kanser ile tesirli diğer bir besin de zerdaçaldır. bu yüzden yemeklerde mümkün oldukça zerdeçal ilave etmelidir. Muayenehane çalışmalarda oldukça büyük rol oynayan zerdaçalın meme, rahim, prostat ve serviks gastrointestinal sistem kanserlerinde tesirli sonuçlar verdiği görülmüştür.

Kanserden savunmak için, enerjisi yoğun olan, şekerli ve fastfood tarzı beslenme şeklini sınırlamak gerekir. Beslenme şekli sebze ağırlığında olmalıdır. Günde asgari 3-5 porsiyon çiğ veya pişmiş şekilde sebze tüketilmelidir. Kırmızı et tüketimi haftada 1 veya 2 sefer olmalıdır. İşlenmiş etlerden mümkün olduğunca uzak durulmalıdır. Mevsimine göre yetişen meyvelerden günlük 2-4 porsiyon olarak tüketilmelidir.

Haftada 1 veya 2 sefer de balık tüketilmelidir. Tuz tüketimine de sınırlama getirilmeli, günde 6 gramdan fazlasına geçilmemelidir. Ayrı olarak lif açısından zengin olan kuru baklagiller seçenek edilmelidir. Yulaf, çavdar, darı, bulgur, arpa gibi ürünler seçenek edilmeli ve trans yağ, bitkisel yağ, margarini tüketimi sınırlandırarak bunun yerine Omega 3,6,9 içeren çoklu doymamış yağ asitli ürünler tüketilmelidir.

KAYNAK : http://mobil.star.com.tr/mobildetay.asp?Newsid=1136345