Kakao yağı hakkında bilinmeyenler

Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Uzmanı Yeliz Yaman, yaz mevsiminde bronzluk için kullanılan kakao yağının güneşten gelen zararlı ışınlara karşı koruma sağlanabileceğini belirterek, “Ayrıca, saçların yumuşak ve doğal parlaklığa kavuşması için de önemli etkilere sahiptir” dedi.

Kakao yağı hakkında bilinmeyenler

Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Uzmanı Yeliz Yaman, cilde bronzluk vermek için kullanılan kakao yağı ile ilgili önemli bilgiler verdi. Kakao (theagurama); 4-8 metre boyunda Sterculiaceae familyasından geldiğini kaydeden Yaman, çikolata yapımında kullanıldığını söyledi. Kakao, sıcaklığın +5 derecenin üzerinde olduğu yerlerde, Güney Amerika, Batı Afrika ve Batı Hint adaları olmakla beraber, tropiklerin genelinde yetiştiğini bildiren Yeliz Yaman, “5-6 yaşına gelen bitki tohumları artık kakao olmaya hazır haldedir. Kakao yağından bahsetmek gerekirse; solgun sarı renkli, yenebilir bir yağdır. Kakao tozu ise, zamanla kakao yağı ile karıştırılarak bugünkü çikolata olarak karşımıza çıkmaktadır. Fakat çikolata olabilmesi için meyve fermantasyona bırakılır. Fermantasyon sonucunda acı lezzet gider, yerini doğal ve hoş kokusunu bırakır. Araştırmalar sonucunda, kakao yağı ile aynı fiziksel özelliğe sahip başka herhangi bir yağ bulunmamaktadır” şeklinde konuştu.

Kakao yağının cilt ve saç bakımındaki önemi

Yaz mevsiminde bronzluk için kullanıldığı bilinen kakao yağı aslında her mevsim için önemli bir cilt bakımı desteği verdiğini belirten Yaman, “Kakao yağının içerisinde bol miktarda E vitamini bulunur. Bu sayede, cildin nemini kaybetmesini engeller ve cildin nem dengesini koruyarak yumuşak bir cilde sahip olunmasını sağlamaktadır. Ayrıca etkili içeriği sayesinde; yaz, kış dudak çatlamalarına karşı koruma sağlamaktadır. Hamilelik sırasında ve sonrasında bölgesel çatlakların ve cilt bozukluklarının giderilmesinde kullanılabilir. İçerisinde bulunan antioksidanlar sayesinde pek çok sağlık sorunlarında destekleyici olarak kullanılır. Kakao yağının içerisinde herhangi bir kimyasal madde bulunmadığından dolayı cildi tahriş etmez ve yan etkilere neden olmaz. Güneş sonrası nemini kaybeden ve kuru cildin tedavisinde kullanılan kakao yağını, havuç ve susam yağı ile karıştırarak cildinize olan etkisini daha çok arttırabilirsiniz. Böylece güneşten gelen zararlı ışınlara karşı koruma sağlayabilirsiniz. Kakao yağı, saçlarınızın yumuşak ve doğal parlaklığa kavuşması içinde önemli etkilere sahiptir” ifadelerini kullandı.

Ayrıca Yaman, kakao yağının fitokimyasallarında 30’dan fazla fitosterol ve triterpenalkol bulunduğunu belirterek, bu maddelerin en önemli özelliğinin antibakteriyel etkiye sahip olmaları ve yara iyileştirici etkisi ile öne çıktığını kaydetti.

Canan Hoca şimdi de domatese taktı

Açıklamalarıyla çok konuşulan ve tepki çeken İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Profesörü Canan Karatay, bu kez domatesi mercek altına aldı. Domatesin sebze değil meyve olduğunu ifade eden Prof. Dr. Karatay, fazla tüketildiğinde şekerin yükseldiğini kaydetti. Star’ın haberine göre; “doğru zaman eylül ayı” diyen Prof. Dr. Canan Karatay şöyle konuştu:”Domates meyvedir. Ama biz sebze olarak ayırmışız. Çok fazla tüketildiğinde özellikle haziran ve temmuz ayında hastalarımın hem şekerleri hem de ürük asitleri yükselir. Diyorlar ki Canan Karatay karbonhidrat vermiyor. Domateste de yeşil fasulyede de baklada da şeker var.Mevsiminde yiyeceksinizİlaçlı tarım zehriyle büyütülüyor. Tarım zehirleri bütün hastalıkların sebebi. Kanser de dahil. Şu anda domatesin dönemi değil. Doğru mevsim eylül ayında. Yapay olarak her mevsim piyasaya sürülen sebzeler tehlikeli. Mevsiminde yiyeceksiniz diyorum. Şimdi bir bahçeniz varsa domateslerin kızarmadığını göreceksiniz halen yeşil. Siz ona dikkat edin. Benim gibi yapacaksınız. Eylül ayında doğal bir domates bulup kendi domatesinizi kış için hazırlayacaksınız.” Karatay reçeteyi verdi: Bol bol yağ yiyin’Baklava yemeyin’ diyen Canan Karatay’a sert tepkiCanan Karatay: Dolandırılıyorsunuz

Türk kahvesiyle ilgili bilinmeyen gerçek

Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yeşim Elmacı ve doktora öğrencisi Jülide Kıvançlı’nın “Türk Kahvesinin Karakteristik Lezzetinin GC/MS ve Lezzet Profili Analizi ile Belirlenmesi” başlıklı çalışması, bu konu üzerinde yapılan ilk bilimsel uygulama oldu.Açıklamada görüşlerine yer verilen Prof. Dr. Elmacı, Türk kahvesinin kültürü üzerine ulusal akademik yayınlar yapıldığını ancak lezzetine yönelik çalışma bulunmadığını belirtti.Yabancı yayınlarda Türk kahvesine bugüne kadar hiç yer verilmediğine dikkati çeken Elmacı, geleneksel lezzeti uluslararası boyutta tanıtmayı amaçladıklarını vurguladı.Türk kahvesini dünyaya tanıtacakTürk kahvesini sade içenler lezzeti daha iyi alıyorTürk kahvesinin, endüstriyel üretimde daha çok orta ve çok kavrulmuş halde satışa sunulduğuna işaret eden Elmacı, şunları kaydetti:”Yaptığımız analiz sonucunda hafif kavrulmuş kahvede 50, orta kavrulmuşta 59 ve çok kavrulmuş Türk kahvesinde 65 farklı tat ve koku maddesi saptandı. Ayrıca Türk kahvesini duyusal olarak da analiz ettik. Türk kahvesinde kavrulmuş, baharatımsı, acı, ekşi, tatlı, odunumsu, meyvemsi, toprağımsı, tütünümsü tat ve kokuyu belirledik. Buna göre hafif kavrulmuş kahvede ekşi, tatlı, meyvemsi özellikleri tespit ettik. Orta kavrulmuşta ise kavrulmuş, baharatımsı, odunumsu, meyvemsi ve tütünümsü özellikler, yine çok kavrulmuşta ise kavrulmuş, acı, baharatımsı, odunumsu ve toprağımsı tat ve kokunun belirleyici olduğunu saptadık.”Şekerli kahvenin lezzet algısını değiştirdiğini fark ettiklerini belirten Elmacı, “Çünkü sade içenlerin Türk kahvesinin lezzetini daha iyi aldığını tespit ettik.” ifadesini kullandı.

Yaz estetiğinde sıcaklara dikkat

Yaz aylarının gelmesiyle estetik operasyonlarda artık olduğunu belirten Prof. Dr. Teoman Eskitaşçıoğlu, estetik ameliyatlarda mevsimsel bir zamanlama koşulu olmadığını ifade etti. Prof. Dr. Teoman Eskitaşçıoğlu, operasyon sonrası koruyucu korselerin giyildiği meme ameliyatları, karın germe ve liposuction gibi işlemlerde serin bölgelerde kalınacaksa uygulamanın yapılması gerektiğini dile getirdi. Güneşten ya da sıcaktan korunulduğu takdirde estetik işlemlerin yapılmasında sakınca olmadığını kaydeden Prof. Dr. Teoman Eskitaşçıoğlu, “Havaların nemli veya kuru olması, sıcak hava veya soğuk hava olması da ameliyat sonrası kanama riskinde ve operasyon yapılmasında etkili bir durum değildir. Yaz aylarında ameliyat sonrası iyileşme sürecince ödemlerin geçmesi dikkat edildiği takdirde kışa göre çok belirgin bir fark göstermemektedir” dedi.Tatile çıkmadan önceProf. Dr. Teoman Eskitaşçıoğlu, tatile çıkmadan önce yapılacak olan estetiklerde dikkat edilmesi gerekenleri şöyle sıraladı:“Ameliyat yerleri doğrudan güneş ışınlarına maruz kalmamalıdır. Güneşe çıkmadan önce mutlaka güneş koruyucu kullanılmalıdır. Yüz bölgesi ile ilgili bir estetik işleme başvurulduysa kenarlıklı şapkalar kullanılabilir. Burun ameliyatı olanlar bir süre güneş gözlüğü takmamalıdır. Klimatize edilmiş ve iyi havalandırılmış ortamlarda vakit geçirmeye özen gösterilmeli, aşırı sıcak havada dışarıda durulmamalıdır. Havuz ve denize girmeden önce mutlaka doktora danışmalıdır. Enfeksiyon riskini engellemek için başkalarının havlu ve kıyafetleri kullanılmamalıdır.”

İşte vücuttan ödemi söktüren muhteşem besinler

En sık bacaklarda olmak üzere el ile ayaklarda da gelişebilen ödem vücut ağırlığında artış ve şişliklere yol açtığı için pek çok kişinin canını sıkmaya yetiyor. Genellikle de yaz mevsiminde görülüyor. Bunun nedeni ısı artışının damarların genişlemesine yol açması ve bunun sonucunda damar içinde dolaşan sıvının dokulara geçişinin kolaylaşması. Sıvının doku araları ve cilt arasında birikmesi sonucu da ödem gelişiyor. Regl dönemi, menopoz, fazla kilo, yetersiz su içmek, fazla karbonhidrat tüketimi, yüksek miktarda tuz içeren diyetler ve aşırı egzersiz ödemin başlıca nedenlerini oluşturuyor. Ancak ödem aynı zamanda böbrek ve kalp yetersizliği, karaciğer sirozu, beslenme bozukluğu, tiroit bezi hastalıkları gibi hastalıkların da belirtisi olabileceği için mutlaka bir uzmana başvurmak gerekiyor. Fazla tuz ve şeker ödem yapıyorBeslenme ve Diyet Uzmanı Müzeyyen Çelik ödemin ortaya çıkmasında fazla tuz ve şeker tüketiminin önemli rol oynadığını belirterek, “Dolayısıyla tuz ve şeker tüketiminden mutlaka kaçınılmalı. Bunların yanı sıra ödem sökmeye yardımcı olan besinleri düzenli olarak tüketmek de ödemi atmada önemli rol oynuyor ” diyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Müzeyyen Çelik vücuttaki ödemi söktüren 10 muhteşem besini şöyle anlattı: 1. Kayısı: Potasyumdan zengin besinler, vücut sıvılarında sodyum-potasyum dengesinin sağlanmasına yardım ederek ödeme karşı etkili oluyor. Potasyumdan oldukça zengin olan kayısıyı günde ortalama 3-4 adet tüketmek vücuttaki ödemin atılmasını kolaylaştırıyor. 2. Ananas: Ananasta bulunan bromelain maddesi selülit oluşumuna neden olan proteinlerin parçalanmasında yararlı oluyor ve bu sayede vücuttan su atımını artırıyor. Ayrıca içerdiği yüksek lif ile bağırsakların düzenli çalışmasına, böylelikle vücuttan daha kolay su atılmasına katkıda bulunuyor. Özellikle ödem oluştuğunu hissettiğiniz günlerde 1 porsiyon (1 halka kadar) ananas tüketmenizde fayda var. 3. Salatalık: İçeriğinde beta karoten ve C vitamini gibi antioksidanlar bulunduran salatalığın yaklaşık yüzde 96’sı sudan oluşuyor. Özellikle sıcak havalarda ara öğünlerde tüketeceğiniz salatalık bu içerikleri sayesinde vücudun kaybettiği suyun yerine konmasında ve ödemin atılmasında önemli rol oynuyor. Salatalığı içilen suya doğramak ve bekletmek antioksidan kapasitesi yüksek bir su tüketilmesini, dolayısıyla ödem tulumunun engellenmesini sağlıyor. 4. Yaban mersini: A,B,C vitaminleri ile yüksek oranda lif içeren yaban mersini sindirim sisteminin düzenli çalışmasına katkıda bulunuyor ve bu sayede kabızlığı önlemeye yardımcı oluyor. Sindirimi hızlandırdığı için ödemin atılmasında da faydalı oluyor. 5. Maydanoz: Maydanoz özellikle çiğ tüketildiğinde besin içeriği en zengin olan sebzelerden biri. İçeriğinde bulanan bol lif ve C vitamini ödemin atılmasında çok etkili oluyor. Ödem oluştuğunda çiğ olarak yenildiğinde veya haşlayıp suyu içildiğinde ödemin atılmasına yardımcı oluyor. Ancak dikkat! Gereğinden fazla maydanoz tüketmek ise vücuttan fazla suyun atılmasına, dolayısıyla tansiyon düşüklüğüne neden olabiliyor. 6. Süt: Süt, yoğurt ve kefir içerdikleri zengin kalsiyum sayesinde vücut sıvılarında mineral dengesini sağlayarak ödemin oluşmasını önlüyor. Her gün ortalama 2-3 porsiyon (2-3 su bardağı kadar)süt ürünleri tüketmek hem sağlıklı beslenme hem de ödem tutumunu önleme adına çok önemli. 7. Turp: Vücutta artan homosistein kalp krizi, inme, bacaklarda dolaşım bozukluğu ve ödeme neden olabiliyor. Turp yüksek oranda potasyum ve folat içeren doğal diüretik besinler arasında yer alıyor. Folik asit kanda homosistein seviyesinin azalmasında rol oynuyor. Haftada 1 -2 kez turp tüketmek ödemin atılmasına büyük oranda yardımcı olabiliyor. Ancak gaz problemine sebep olabileceği için haşlayarak yemek veya suyunu içmekte fayda var. 8. Yulaf: Yapısında bulunan beta glukan sayesinde bağırsak hareketlerinin artmasına, dolaşımın ve sindirimin hızlanmasına, dolayısıyla vücuttan ödemin atılmasına yardım ediyor. Sütle pişirerek, yoğurdun içine katarak, kurabiye veya kelerde kullanarak yulafa günlük beslenmenizde yer vermenizde yarar var. 9. Biberiye: Eğer herhangi bir sağlık sorunu yoksa; biberiye, ısırgan otu, kiraz sapı ve funda yaprağı gibi bitkilerin çaylarından içmek de ödemin atılmasında faydalı olabiliyor. Biberiyenin içeriğinde bulunan tanen, acı maddeler, organik asitler, glikozit ve uçucu yağlar kan dolaşımının hızlanmasına ve ödemin atılmasına yardımcı oluyor. 10. Su: Günlük 2-2,5 litre su içmek ödem tutulmasını önlemek ve atımına yardımcı olmak için çok önemli. İçeceğiniz suyun içerisine çubuk tarçın, elma dilimleri, salatalık dilimleri veya taze nane yaprağı gibi besinleri serpiştirmeniz de hem suyunuzun antioksidan kapasitesinin artmasına ve ödem atılmasına hem de tadının daha lezzetli olmasına yardımcı oluyor.Çok şeker yiyorsanız bu belirtilere dikkatŞehir hayatı hasta ediyorGebelikte şeker testi önemli’Türkiye obezitede dünya üçüncüsü’

KAYNAK : Yenişafak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ