Kafe ve restoranlarda çalan müziklere telif hakkı yolda

Kültür ve Turizm Bakanlığınca, otel, kafe, restoran, bar, kuaför, mağaza gibi umuma açık tüm alanlarda yapılan müzik yayınlarındaki telif hakları izinlerine yönelik yaşanan sorunların çözümü için “tek muhatap” olacak Ortak Lisanslama Birlikleri (OLB) kurulacak. Sistem hayata geçtiğinde işletmeciler, bir kez OLB ile sözleşme imzaladıktan sonra bütün dünya repertuvarını kullanım yetkisine de sahip olacak

Kafe ve restoranlarda çalan müziklere telif hakkı yolda

Kültür ve Turizm Bakanlığınca, otel, kafe, restoran, bar, kuaför, mağaza gibi umuma açık tüm alanlarda yapılan müzik yayınlarındaki telif hakları izinlerine yönelik yaşanan sorunların çözümü için “tek muhatap” olacak Ortak Lisanslama Birlikleri (OLB) kurulacak.

Bakanlığın, kamuoyunun görüşüne açtığı 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda değişiklik yapılmasına yönelik hazırlanan yasa taslağıyla umuma açık mahallerde yapılan müzik yayınlarında farklı yerlerden izin almak zorunda kalan otel, kafe, restoran sahiplerinin sorunlarına da çözüm bulunması amaçlanıyor.

Taslakta yer alan düzenlemeyle telif hakları konusunda “toplu hak yönetiminde tek muhatap” sistemini başlatacak OLB’nin kurulması öngörülüyor.

Tek noktadan izin alınacak

Sistemin uygulamasında aynı sektörde kurulmuş meslek birliklerinin bir araya gelerek oluşturacakları OLB, fikir ve sanat eserlerinin yaygın kullanım alanlarında kritik görevler üstlenecek.

OLB sayesinde yönetiminde kullanıcılar aynı sektöre ilişkin yalnızca bir toplu hak yönetimi kuruluşu ile muhatap olacak, gerekli izinleri tek noktadan alarak veya ödenmesi gerekli bedelleri bu birliklere ödeyerek yükümlülüklerini yerine getirecekler.

Restoranlara “müzik yayını” kolaylığı

OLB’nin kurulmasıyla kafe, restoran, otel, mağaza gibi umuma açık alanlarda sanatçıların müzik albümlerinin yayınlanmasına yönelik yaşanan farklı meslek birliklerinden izin alma zorunluluğunun da ortadan kaldırılması hedefleniyor.

Tek sözleşmeyle dünya repertuvarı çalınabilecek

Yasal düzenlemeyle işletmeciler, ilk defa OLB’ye başvurarak sözleşme imzaladıktan sonra dünyadaki tüm repertuvarın kullanım yetkisine sahip olacaklar.

Bu kapsamda uluslararası alandaki eserlerin telif hakları konusunda hali hazırda 120 ülkeyle yapılan anlaşmalar yeni sistemin de içerisine entegre edilecek. Ayrıca anlaşma dahilinde olmayan ülkeler de OLB sistemine üye olabilecek.

Sanatçılar, isterlerse bu sistemin dışında kalabilecek. OLB, sistemin dışında kalmak isteyen sanatçıların ve üye olmayan ülkelerin listesini de açıklayacak.

Vefat eden sanatçıların telif hakları ise var olan sistemde olduğu gibi sanatçının vefatından sonra geçen 70 yıllık sürede varislerine ödenecek.

Telif haklarında yeni dönem

Kültür ve Turizm Bakanlığınca 1951 tarihli 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun artık güncel ihtiyaçları gözetmemesi ve yaklaşık 7 yıldır süregelen çalışmaların nihayete erdirilmesi amacıyla Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı’nın talimatıyla yeni bir kanun taslağı hazırlandı.Hükümetin 2017 yılı programında da yer alan ve uzun süredir üzerinde çalışılan kanun tasarısı, bugün internet sitesi üzerinden sektörün ve kamuoyunun görüşlerine açıldı. Taslakta yapılan düzenlemeyle güzel sanat eseri sahiplerinin yeniden satıştan pay talep etme hakkının uygulama alanı genişletildi ve devredilemez hale getirildi.Bilgisayar programı ve veri tabanı nüshalarının satışı veya dağıtımını içeren yayma hakkı bakımından Sınai Mülkiyet Kanunu’na paralel şekilde ulusal tükenme ilkesinden vazgeçilerek uluslararası tükenme ilkesi kabul edilirken diğer eser türlerinde ulusal tükenme korundu.Radyo ve televizyon kuruluşlarına haklarının ihlali halinde ceza davası açma imkanı tanınırken, bu kuruluşların umuma açık mahallerde lisanslama hakları, kanunda belirlenen girişi ücretli mahallerle sınırlandırıldı.Kütüphanelerdeki ödünç kitaplarTaslağa göre, kütüphanelerin ödünç verecekleri kitaplar için hak sahiplerinden yazılı izin alma zorunluluğu kaldırılırken zorunlu eğitime tabi okul kütüphaneleri haricindeki kütüphanelere ödünç verme karşılığında bedel ödeme yükümlülüğü getirildi. Bu bedele yönelik tarifeyi belirlemek ve bedeli toplamak için Ortak Lisanslama Birliği (OLB) oluşturulması zorunlu tutuldu.Yeşilçam sanatçılarının hakları için düzenlemeTaslakta ayrıca özellikle “Yeşilçam oyuncuları” olarak anılan sinema sanatçılarının haklarının güçlendirilmesine yönelik de düzenlemeler yer aldı. Buna göre, sinema sanatçılarının uygun bedel talep hakkından vazgeçilemeyeceği veya bu hakkın devredilemeyeceği hükmü taslakta yer buldu.Film yapım sözleşmesinde aksi belirtilmedikçe yayın, yeniden iletim ve internet üzerinden erişime sunma haklarının otomatik olarak yapımcıya devredilmiş sayılacağı da düzenlendi. Bu kapsamda filmin ilk vizyona girmesinden 3 yıl geçtikten sonra filmi yayınlayan kuruluşlar, yeniden ileten platformlar ile internet üzerinden erişime sunanlara bedel ödeme yükümlülüğü getirildi.Sinema sektörün OLB tarafından belirlenecek uygun bedelin toplanması bakımından zorunlu toplu hak yönetim sistemi benimsenen taslakta, uygun bedel talep hakkının 1995 öncesi filmler dahil olmak üzere, geçmişte üretilmiş filmler için kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak kullanımlar karşılığında eser sahipleri ve oyunculara ödeneceği düzenlendi.Korsan paylaşım yapan site 6 ay yavaşlatılacakİnternet siteleri tarafından gerçekleştirilen hak ihlallerine karşı erişimi engelleme yöntemi iyileştirilirken, internet üzerinden izinsiz dosya paylaşımını takip edebilmek amacıyla meslek birliklerine eserleri dijital olarak işaretleme imkanı, savcılık kararıyla ihlal gerçekleştirdiği tespit edilen internet abonelerinin iki kez uyarılması ve bu uyarılara rağmen ihlale devam eden internet abonesinin erişim hızının altı ayı aşmamak üzere yavaşlatılması yaptırımı düzenlendi.30 gün içinde geri dönülebilecekKültür ve Turizm Bakanlığının internet sitesinde yer alan kanun taslağına ilgili kurum ve kuruluşlar, birlikler, dernekler, sanatçılar ve vatandaşlar da dahil toplumun her kesimi 30 gün süresince görüş bildirebilecek. Gelen görüşlerin ardından son şekli verilecek taslak, yasalaşması için Meclise gönderilecek.Bakanlığın hazırladığı taslak metinde mevcut kanunun 36 maddesinde değişiklik yapılırken, kanuna 26 da yeni madde eklenmesi öngörülüyor.Edirne mimarlık öğrencileri için ‘açık hava amfisi’ olacak

Telif gelirleri artırılacak

Bakanlık, yeni sistemle lisanslamanın geniş bir alana yayılmasını ve meslek birliklerinin işlem maliyetlerinin azalması sonucu telif gelirlerinin artırılmasını da amaçlıyor.

Sistemle bireysel olarak takibi ticari açıdan avantajlı olmayan hakların bile toplu hak yönetimiyle takip edilmesi, hak sahiplerinin dünya repertuvarını temsil etmesi sağlanarak pazarlık gücünün güçlendirilmesi, hak sahipleri ya da farklı meslek birlikleri ile ayrı ayrı sözleşme yapılması yerine tek muhatapla sözleşme yapılmasının sağlanması ve hak ihlali iddialarına karşı lisanslı kullanıcının yasal zemine çekilmesi hedefleniyor.

Uzlaşmazlıkları “Hakem Kurulu” çözecek

Öte yandan taslak yasalaştığında meslek birlikleri ile kullanıcılar arasındaki itirazları değerlendiren ve karara bağlayan tarafsız bir üst yapı da oluşturulacak. Telif Hakları Hakem Kurulu olarak adlandırılan bu kurulda, Yargıtayın ilgili dairesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Rekabet Kurumundan birer üye, telif hukuku ve ekonomi alanlarında ihtisaslaşmış iki öğretim üyesi olmak üzere 5 üyenin yer alması planlanıyor.

Kurul, fikir ve sanat eserlerini kullanan sektörleri temsil eden kanunla kurulmuş meslek kuruluşları tarafından yapılan şikayetler üzerine tarifeleri inceleyerek ilan tarifeyi yüksek bulması halinde yeni bir teklif sunabilecek. Dava yolu açık olmak üzere kurul kararı ilgili yıl için geçerli tarife olarak kabul edilecek.

Engin Altan Düzyatan yoluna tek devam edecek

Son dönemin en çok izlenen yapımlarından biri olan Diriliş Ertuğrul dizisinin başrol oyuncusu Engin Altan Düzyatan menajeri Gaye Sökmen ile yollarını ayırdı. Düzyatan’ın ‘beklentilerinin karşılanmaması’ gerekçesiyle bu ayrılığı talep ettiği, varılan mutabakat neticesinde de yolların ayrıldığı belirtildi. Milliyet’in haberine göre, Sökmen’in Diriliş Ertuğrul dizi devam ettiği sürece menajerlik anlaşmasından kaynaklanan ödemelerini almaya devam edeceği de öğrenildi. Engin Altan Düzyatan yoluna artık menajeri olmadan devam edecek.Diriliş Ertuğrul’da Ebu Mansur’un kim olduğu ortaya çıktıYusuf İslam: Türkiye İslam dünyasının bir modeliEcdat yadigarları turistlerin gözdesi

Kanuni’nin topları Hollanda’da ortaya çıktı

Türk-Arap Dünyası Araştırmalar Merkezi Başkanı Dr. Mehmet Tütüncü, 1562’de Açe Krallığı’na gönderilen topların 1857’de savaş ganimeti olarak Hollanda’ya götürüldüğünü söyledi. 6 savaş topunun yaklaşık 15 bin kilometre yolculuktan sonra sergilendiği öğrenildi.Endonezya’nın bir adası olan Açe’de kurulan Açe İslâm Sultanlığı’na 1521 yılında verilen Osmanlı toplarının hikâyesini araştıran Türk-Arap Dünyası Araştırmalar Merkezi Başkanı Dr. Mehmet Tütüncü ilginç bilgilere ulaştı. Kanuni yardım amacıyla gönderdi16. yüzyılın ortalarında Portekizlilerin Sumatra Adası’nı işgal etmeleri ve sürekli Açe İslâm Sultanlığı’na saldırması üzerine topların Osmanlı padişahı Kanuni Sultan Süleyman tarafından yardım amacıyla gönderildiği ortaya çıktı. Yaklaşık 300 yıl sonra savaş ganimeti olarak Hollanda’ya götürülen topların halen Arnhem kasabasındaki Bronbeek Tarih Müzesi’nde sergilendiği öğrenildi.Milliyet’İn haberine göre; Dr. Mehmet Tütüncü, “Dr. Ali Güler ile birlikte yaptığımız araştırmada Açe’de kullanılan bu topların daha sonra Endonezya’nın Hollanda sömürgesi olmasıyla savaş ganimeti olarak götürüldüğünü belirledik. 6 topun Hollandalı askerlere huzurevi olarak yapılan müzeye konulduğunu gördük” dedi.7 tonluk acı biber topu Müzede 6 bin 800 kg’lık acı biber topu, 5 bin 800 kg’lık hayvan süslemeli top, 5 bin 600 kg’lık bayrak, 2 bin kg’lık parçalanmış top, 4 bin 700 kg’lık yaprak motifli top, 3 bin kg’lık sade topun Açe İslam Sultanlığı tarafından kullanıldığı belirlendi.Diriliş Ertuğrul’da Ebu Mansur’un kim olduğu ortaya çıktıDoğan Alp’ten duygulandıran paylaşımEcdat yadigarları turistlerin gözdesi

Türkiye ezanın ilk okunduğu yere cami yapacak

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Konya’nın Karatay ilçesinde düzenlenen Konya İş Adamları Buluşması Toplantısı’nda yaptığı konuşmada önemli mesajlar verdi. Varlıkla imtihan edilmenin daha zor olduğuna işaret eden Görmez, şöyle konuştu: “Biz Müslümanlar Türkiye’de her açıdan varlıkla imtihan ediliyoruz. Zaman zaman imtihanı kaybetmekle karşı karşıya kalıyoruz. Cenab-ı Hak, verdiği bütün nimetleri alma gücüne şüphesiz sahiptir. Hiçbir zaman şımarmamalıyız. Hiçbir zaman gevşememeliyiz. İyiliği yeryüzüne taşımak için çok daha güçlü olmalıyız. Çok daha fazla çalışmalıyız. Çalışıyorsunuz, üretiyorsunuz Cenab-ı Hak, bereketini versin. Çok çalışın ve zengin olun. Zenginlikten hiç korkmayın ama bir şeyden korkun. Zenginliğin kalbinize hükmetmesinden korkun. Zenginliğinizin servetinizin size hükmetmesinden korkun.” ‘Parayı kalbe koymayın’Servetin Allah’tan alıkoymasından korkulması gerektiğini vurgulayan Görmez, şöyle devam etti:“Servetin sizi eşinizden, çocuklarınızdan alıkoymasından çok ama çok korkun. Bu korkuyu yok edin ve ondan sonra zengin olun. Yeter ki parayı kalbe koymayın. Çünkü kalp, Cenab-ı Allah’ın nazargahıdır. Oraya başka bir şey girmemeli. Dünya genelindeki Müslüman kardeşimizi de düşünerek üretin.” Kamçatka’ya cami yapılacakDiyanet’in dünyanın çeşitli bölgelerinde cami yaptırdığını vurgulayan Diyanet İşleri Başkanı, şunları kaydetti: “Kamçatka’ya kadar 9 saat uçakla gideceğimiz bir yer. Kamçatka, dünyada ezanın ilk okunduğu yer. Şimdi oraya da bir cami yapacağız Allah’ın izniyle. En doğuda ilk güneş ışıklarının indiği yere, ilk ezanın okunduğu yer, Subhanallah.Sahabenin çocukları varmış orada. Veda hutbesinde Resulullah, 100 bin sahabeye hitap ediyor. Ama 10 binin mezarı Arabistan yarımadasında. Diğer 90 binin nerede metfun olduğu belli bile değil.”Asgari ücretle çalışanları unutmayınDiyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez,hayır işleri yapan patronların işçilerine de yardım etmesini istedi. Mehmet Görmez şu çağırıda bulundu: “İster Diyanet ister falan vakıf istesin, ‘onların çalışmalarına katkıda bulunacağız’ diye kendi fakirinizi, şehrinizin fakirini sakın unutmayın. Asgari ücretlerle çalıştırdığınız işçileri unutmayın. Her ilimizde müftülerimizle iş adamlarımız birlikte oturup zekat ve hayır müessesini bütün dünyanın ihtiyaçlarını dikkate alarak, kendi yakınımızdan başlayarak, ‘Allah’ın muradına uygun daha nasıl müesseseleştiririz’ bunun üzerinde birlikte durmamız gerekir.”

Esrarengiz kuş Ebabil Sivas’ta bulundu

Sivas’ta oturan Sami Gül, dün Gaziosmanpaşa Camii’nin bahçesinde hareketsiz duran bir kuş gördü. Kuşun susuz kaldığını düşünen Sami Gül, eline aldığı kuşu su içmesi için bir fıskiyenin başına getirdi. Kuşun kendinden kaçmamasına şaşıran Sami Gül, kuşun cinsinin Ebabil olduğunu öğrenince inanmakta güçlük çekti.Ebabil kuşunu görenlerin bir yıl boyunca sıkıntı yaşamayacağı inanışını bilenler, kuşun yanına gelerek ona dokundu. Sami Gül, “Namazdan çıktığımda kuş bahçede ağaçların arasında yatıyordu. Su içmesi için alıp buraya getirdim, Ebabil kuşu olduğunu öğrendik. Bu kuş genelde hep havada olurmuş. Yere indiklerinde bir daha uçmazlarmış” dedi.Tüm ömrünü uçarak geçiriyorEbabil kuşları diğer kuşlardan farklı olarak tüm ömürlerini uçarak geçiriyor. Sadece üremek için yere konuyorlar ve bir daha havalanmıyorlar. Kendilerine has kanat yapısı uçarken aynı zamanda uyumalarını sağlıyor. Tam canlı türlerinden kaçtıkları için nadir görülüyorlar. Halk arasında Ebabil kuşu görenlerin o yıl hiçbir sıkıntı yaşamayacaklarına inanılıyor.60 yavru kedi ormana terk edildiKur’an-ı Kerim’de bahsediliyorEbabil, Kur’an-ı Kerim’de adından söz edilen ender kuşlardan bir tanesi. 570 yılında Yemen Valisi Ebrehe, Kabe’yi yıkmak için fil ordusu ile Kabe’ye hareket eder. Kabe’nin girişinde Ebabil kuşlarından oluşan sürü, gagalarıyla taşıdıkları taşları fil sürüsünün üzerine bırakır. Ebrehe’nin fil ordusu atılan taşlarla yenik düşer. Fil suresinde de bu olay anlatılır.Ebabil kuşlarının özellikleri16–17 cm boyunda, kentlerde ve açık alanlarda yaşayan, genellikle kırlangıçla karıştırılan bir kuş türüdür.Kırlangıçlara göre kanatları daha uzun ve kavislidir. Gece-gündüz havada kalır ve uçarken uyurlar. Geceleri gören bir türdür. Yalnızca üreme dönemlerinde yere inip kayalıklardaki ve yüksek binaların çatılarındaki yuvalarında uyurlar. Sürüler halinde, tiz çığlıklar atarak uçarlar. Ayaklarının üstünde diğer kuşlar gibi dik bir şekilde duramazlar. Türkiye’de ilkbaharda görülmeye başlar, sonbaharda güneye göç ederler.Anne maymun, yavrusu için gözyaşı döktü

KAYNAK : Yenişafak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ