Kaçan FETÖ’cüler de kurtulamayacak

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen “40. Muhtarlar Toplantısı”nda muhtarlarla bir araya geldi.

Kaçan FETÖ’cüler de kurtulamayacak

19 Ekim 2017 Perşembe 06:52

ÖMER FARUK ŞAHİN / ANKARA – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen “40. Muhtarlar Toplantısı”nda Ağrı, Bitlis, Diyarbakır, Elazığ, Eskişehir, Hakkari, İstanbul, Kahramanmaraş, Kastamonu, Malatya, Manisa, Sakarya, Siirt ve Şanlıurfa’dan gelen muhtarlarla bir araya geldi.

Terör örgütlerine karşı Türkiye’nin verdiği mücadeleyi dile getiren Erdoğan, kaçan FETÖ’cülerin de adaletten kurtulamayacağını söyledi. Irak’taki gelişmelere de değinen Erdoğan, “Senin ne işin var Kerkük’te” diyerek Barzani’ye sert çıktı.

RAHAT YÜZÜ GÖREMEYECEKLER

“Sergiledikleri tüm caniliğe, alçaklığa, müptezelliğe rağmen başarısız olan bu hainler, şimdi adalet önünde hesap veriyor. Yavaş yavaş neticelenmeye başlayan davalarda suçlu bulunan herkes, ihanetinin derecesine göre cezasını alıyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yurt dışına kaçmış olanları da asla kendi hallerine bırakmayacak, hak ettikleri cezaya çarptırılana kadar peşlerinde olacağız. İster yurt içinde ister yurt dışında olsun Türkiye’ye ve Türk milletine bu ihaneti yapanların hiçbiri de ömürleri boyunca rahat yüzü göremeyecek. Ülkemizi ele geçirmek, milletimizi esir etmek için böyle bir alçaklığa kalkışanları, uğrunda dünyalarını ve ahiretlerini berbat ettikleri şarlatan da, onun ipini elinde tutanlar da kurtaramayacak.”

GERİ ADIM ATMADIK

 Türkiye’nin yalnızca FETÖ ile değil PKK’sından DEAŞ’ına kadar envai çeşit terör örgütüyle de mücadele ettiğini, açıkça Türkiye’nin bir terör kuşatmasıyla karşı karşıya olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Emin olun ülkemizin yaşadığı saldırılara başka hangi devlet ve millet maruz kalsa şimdiye kadar çoktan teslim bayrağını çekmiş veya darmadağın olup gitmişti. Biz ne teslim olduk ne de dağıldık, dimdik ayakta durduk. Tüm bu saldırılar karşısında tek bir adım dahi geri atmadık” dedi.

Erdoğan, terörle mücadele döneminde 33 yılın geride kaldığını, 15 Temmuz’da, sınır ötesi operasyonlarda verilen her şehidin, milletin, hürriyeti hususundaki kararlılığının birer ispatı olduğunu belirtti. Şehitlerin, vatanının tapu senetleri olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şu görüşlere yer verdi:

“Ama bazıları şehadet nedir bilmiyorsa şehitlik nedir bilmiyorsa bunlara ne diyelim? Bunu anlamayanlar var. Bu işi bilmeyenler var. O makamın ne denli ali olduğunu bilmeyenler var. Peygamberliğe en yakın makamın şehadet, şehitlik makamı olduğunu bilmeyen cahiller var ama öğrenecekler. Ne zaman? Doğru çizgiye geldikleri zaman, sırat-ı müstakime geldikleri zaman. Gelebilirlerse… Gelemezlerse vay haline. Bu ülkeye göz diken herkes, önce bu senedin bir defa bedelini ödemeye göze almak zorundadır.”

TARİH BİLMEZ GAFİLLER

“Bize ne diyorlar, ‘Suriye’de ne işiniz var, Irak’ta ne işiniz var? Balkanlar’da, Kafkaslar’da, Orta Asya’da, Kuzey Afrika’da ne işiniz var?’ diye soruyorlar” diyen Erdoğan, “Tarih bilmez bu gafillere cevabımız şudur, Ankara’nın doğusundaki ve kuzeyindeki tüm coğrafyalar kalbimizin bir yanı, batısındaki ve güneyindeki tüm coğrafyalar da kalbimizin diğer yanıdır” ifadelerini kullandı.

MAZLUMLAR BİZİ BEKLİYOR

Şu anda Türk cerrahların Somali’deki Recep Tayyip Erdoğan Hastanesi’nde operasyonlara girdiğini ve gönderilen uçaklarla bazı yaralıların aileleriyle birlikte Türkiye’ye getirilerek hastanelerde tedavi altına alındığını hatırlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu bir dertli olma işidir. Biz dertliyiz dertli. Nerede mağdur, mazlum varsa biz oradayız, biz duramayız. Bu iş öyle sıradan, rastgele bir iş değil. Onun için de bu sorumluluğun bilinciyle hareket ediyoruz. Öyle bir güç ki dünyanın en büyük ordularını, en gelişmiş silahlarını bir araya getirseniz dengini bulamazsınız. Bu başka bir sevda” diye konuştu.

SENİN NE İŞİN VAR KERKÜK’TE

“Dün Kuzey Irak yönetimine bu derece muhabbetle bakan ve yardımcı olan Türkiye, bugün niye sınır kapılarını, hava sahasını kapatıyor?” sorusunu yönelten Erdoğan şunları ifade etti: 

“Bölgenin farklı kimliklerden oluşan yapısını dikkate almadan, adeta bir histeri haliyle ve buram buram fırsatçılık kokan bir aceleyle hareket edenler tarih önünde hesap vereceklerdir. Kalkıyor, ne yapıyor, ‘Kerkük benim’ diyor. Ya, sen hangi hakla ‘Kerkük benimdir’ diyorsun? Kerkük’te senin tarihin var mı? Ne işin var senin Kerkük’te? Kuzey Irak yerel yönetiminin olduğu bölgede otur, icraatını yap. Ne işin var Kerkük’te. Biliyorsun ki orada kimlerin hakkı var. Bu insanları orada maalesef zulümle terbiye etmeye kalktılar. Irak’ta bu sebeple dökülen her kanın sorumlusu bölgesel yönetimdir.”

KERKÜK TÜRKÜSÜ İLE SALONA GİRDİ

– Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, salona gelmeden bir Kerkük türküsü olan ve Abdurrahman Kızılay’ın seslendirdiği “Altın Hızma” türküsü muhtarlara dinletildi.

– Bu sırada Erdoğan’ın salona girmesiyle türkü sonlandırıldı. Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir dinleyelim dedik, durmadan kesiyorlar. Devam et bakalım ya, devam et…” sözleriyle türkünün devam etmesini istedi.

– Erdoğan, muhtarlarla beraber bir süre daha Kerkük Türküsünü dinledi ve konuşmasına başladı.

– Konuşmasının ardından, Erdoğan konuk ettiği muhtarlarla yemeğe geçti. Programa, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da katıldı.

Kara sınırımızı da her an kapatabiliriz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Polonya ziyareti dönüşü uçakta gazetecilere açıklamalarda bulundu. 7-8 Kasım 2013 tarihinde Polonya’yı ziyaret ettiklerini hatırlatan Erdoğan; “Ekonomik, siyasi ve kültürel ilişiklerimiz güçleniyor, askeri ilişiklerimiz zaten NATO’da beraber olduğumuz için güçlü bir konumda. İş formuna katılım iyiydi. Burada da birlikte işadamlarını ziyaret etme imkanımız oldu. Varşova da bir dostluk anıtı yapılması talepleri olmuştu. Laziyenki Parkı’ndaki Türk evinin yeniden yapılması konusu gündemimizde, bunu kendilerine rica ettik, 200 metre karelik alan, büyükelçimiz bununla ilgili görüşmeleri takip edecek. Osmanlı askerini temsilen bir anıt yapılması söz konusu. Bir gün gibi kısa bir zaman diliminde yaptığımız bu temasların, bereketli geçtiği kanaatindeyim” şeklinde konuştu. Erdoğan, daha sonra soruları cevapladı:

Türkiye Irak’ın kuzeyinde İran’ın etkisini artırmasından endişe etmeli mi? 

Kerkük’ü sanki kendilerininmiş gibi pazarlık konusu yaparak havalara giren valileri kaçtı gitti. Orada Haşdi Şabi denilen grubun içinde Şii Türkmenler de var, orada böyle bir gariplik söz konusu. Şu anda vekil olarak atanan vali ile ilgili bir süreç var. Bu geçiş sürecinde onunla yürüyüp sonra buraya federal yapı yani Bağdat yeni bir ismi atayacak. Bununla ilgili süreç devam ediyor, biz de gelişmelerin takip ediyoruz. 

Dışişleri Bakanımızla üç-dört arkadaşımızın Bağdat ziyareti söz konusu olabilir. Biliyorsunuz, Kuzey Irak’ta bölgesel yönetime, hava sahamızı tamamen kapattık. Merkezi yönetime sınırları teslim ederlerse Kuzey Irak yönetimindeki halkın ihtiyaçlarının Bağdat’tan karşılanması şartını getireceğiz. Biz sınır kapılarını daha kapamadık, ama her an bu da olabilir. 

Bazı belediyelerdeki görev değişikliği süreciyle alakalı farklı farklı iddialar ortaya atılıyor. Belediyelerle ilgili son durum nedir?

İstanbul’da, Kadir Topbaş bey, Çevre ve Şehircilik Bakanımızın kendisiyle görüşmesine olumlu yanıt verdi, istifasını o şekilde gönderdi. Ardından Düzce’yle, genel başkan yardımcımız görüştü, o da istifasını verdi. Niğde’nin istifasını verdiğini duydum. Şu anda Balıkesir’e istifasını verme talebimiz iletildi. Hakeza Melih beye, kendisine bu durum iletildi. Bursa aynı şekilde. İstifa, partiden ayrılma kopma demek değildir. Parti, istifasını veren arkadaşları çok daha farklı yerlerde değerlendirir. Zaman içinde çok daha farklı yerler oluşacaktır, değerlendirilirler.

İSTİFAYA DİRENEN BEDELİNİ ÖDER

Geçtiğimiz günlerde diğer partilerin belediye başkanlarında da değişim gerekliliği olabileceğinden söz etmiştiniz…

Diğer partilerde hiç bir sorun yok gibi düşünülmemeli anlamında söyledim. Sorun varsa, ilgili partilerin yönetim kadroları gereğini yapmıyorsa, İçişleri Bakanlığı inceleme başlatmak durumunda kalabilir. Örneğin, kayyum atamaları niye yapıldı? Dediğim türden sorunlar olduğu için yapıldı.

Peki AK Parti’nin istifalarını istediği başkanlar istifa etmemekte direnirlerse ne olacak?

Ben arkadaşlarımızın, öyle bir yola tevessül etmelerini düşünemem, düşünmek de istemem. Çünkü onun neticesi ağır olur.

BAYAN BAKANA ADİCE İFTİRA

Bir kadın bakanın eşiyle ilgili iddialar ortaya atıldı. Bakandan yalanlama geldi. Değerlendirmeniz nedir?

Çok terbiyesizce, ahlaksızca, adice bir iftira. Böyle bir şey söz konusu değil. Terbiyeden yoksun olan söyleyeni yazanı, sufle edeni her kimse, bunun hukuki bedelini ödemek durumundadır. 

 

 

 

KAYNAK : yeniakit

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ