“Hiçbir şey için geç değil!” 52 ülke, 175 şehir gezdi

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi mezunu Prof. Dr. Zeynep Erim, meslek hayatında 36 yılını geride bırakmış bir hekim. Erim, “Bu …

“Hiçbir şey için geç değil!” 52 ülke, 175 şehir gezdi

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi mezunu Prof. Dr. Zeynep Erim, meslek hayatında 36 yılını geride bırakmış bir hekim.

Erim, “Bu meslek geride bırakılacak bir meslek değil elbette, hayat boyu bizimle yol alan gölgemiz gibi. Seviyorum aslında, şikayetçi olduğumu sanmayın. Yalnızca günlük rutinimden vazgeçtim” diyerek anlatıyor ve sözlerine ekliyor:

“Geçen son on yılımda çok koştum… Kilometrelerce koştum. Hem kaçtım, hem yakalamaya çalıştım. Tekdüze hayattan kaçmak, geçmiş zamanı kovalamak belki de bir ucundan tutabilmek için”

Sinemayı, seyahat etmeyi, sporu, doğada yürümeyi her zaman sevdiğini söyleyen Prof. Dr. Zeynep Erim, son 10 yıldır da, ‘anları’ fotoğraf karesinde sabitlemeye merak sarmış.

Erim, kocaman dünyada farklı coğrafyalardaki en güzel anıları zihninde biriktirmenin yanı sıra, gördüklerini de kitabında kaydetmiş.  

DÜNYADAKİ TÜM ÜLKELERE SEYAHAT EDEN EN GENÇ İNSAN: LEXİE ALFORD

Erim, fotoğraf çekmenin çok keyif aldığı bir hobi olduğunu belirterek, “Çektiğim her karenin “An’da yaşadığım duyguları” da hatırlamak için bir araç olduğunu düşündüm. Anılarımı yazdım, gördüklerimi, yaşadıklarımı paylaştım” diyerek anlatıyor.

Erim’in, ‘Zamansız Anılar’ isimli kitabında gezdiği 52 ülke, 175 şehirden seçtiği 21 rota (Kolombiya, Patagonya, Arjantin, Atacama, Bolivya, Meksika, Küba, Guatemala, ABD, Norveç, Gürcistan, Azerbaycan, Özbekistan, Kırgızistan, Moğolistan, Güney Kore, Hindistan, Nepal, Sri Lanka, Sudan, Etiyopya, Omo Vadisi) yer alıyor.

Prof. Dr. Zeynep Erim, gezilerinde yaşadıklarını, “İnsanların temel duygu ve davranışlarının, farklı coğrafyalarda benzerliğini, sevinç ve hüznün ayrılmaz ikili olduğunu, çetin hayatlar yaşandığını, sevgiyle gülümseyen bir yüzün kabul gördüğünü, dürüstlüğün, samimiyetin önemli erdemler olduğunu deneyimledim” diyerek özetliyor.

Etiyopya’dan döndüğü gün Türkiye’de ilk resmi corona virüs olgusunun açıklandığı belirten Erim, “Henüz dünyada 4 milyon insan ölmemiş, bu hastalıktan korunmak için bir aşının üretilmesi hayal bile edilmemişti. Aylar içerisinde pandeminin etkisiyle tüm Dünya’da ve ülkemizde hayatlarımız kısıtlandı, eski rutinlerimiz raflara kalktı” dedi.

İklim krizinden savaşlara, bitmeyen doyumsuzluğa isyan eden dünyamızın başına gelenlerden sorumlu tek canlının, insan olduğunu belirten Erim, “Dünya’nın bir ucundan diğerine, güzellikleri talan eden, yaşamın tatlı ahengini bozan insanın, yeryüzünün sahibi değil yalnızca misafiri olabileceğini bir kez daha öğrendim” diye konuştu.

“Arkama baktığımda, fırsat elime geçtiğinde, tam da zamanında yola çıkmış olmanın ne kadar önemli olduğunu, hiçbir eylem için geç olmadığını anladım” diyen Erim, dünyanın başka bir köşesinde, dönüp kendine, yaşadığın hayata bakmanın sağlayacağı faydanın önemini gördüğünü belirtiyor.

Ertelemeden, vazgeçmeden ve hemen şimdi, çevreye duyarlı, insana sevgiyle dokunan, adaletli bir yaşam kurmanın tüm insanlığın ortak hedefi olması gerektiğini vurgulayan Erim, sözlerini şöyle tamamladı: 

“Ancak o zaman adımladığımız, kokladığımız, diğer canlılarla paylaştığımız doğayı koruyabileceğimizi, gelecek nesillerin de bu güzellikleri görmesi için bir fırsat yaratabileceğimizi düşünüyorum”

İşte Erim’in dünya turu sonrası gezginlere nasihat niteliğindeki değerlendirmeleri… 

1- “Gençlik hayallerimden Latin Amerika’nın tadını çıkarırken; sabrı içimde sindirdim, az eşyayla yaşamın, doğru bir seçim ve hayatı kolaylaştırıcı olduğunu anladım”

2- “Paylaşmayı öğrendim. Gözünün içine bakarak gönülden konuşmanın tüm dünyada geçerli olduğunu gördüm. Gülümsediğinde, kalbini açtığında sana da gülümsendiğini deneyimledim”

3- “Cesaretimi sorguladım. Kin ve nefretin insana yakışmadığını, sevginin insana güzellik kattığını, artık pek yerimde duramayacağımı, hiçbir şey için geç olmadığını, gereksiz endişelerin hayata mutsuzluk dışında bir katkısı olmadığını anladım” 

4- “Yaşadığım anları “hayatımın en güzel zamanları” raflarında saklıyorum. Mutlulukla geçirdiğim keyifli günler için teşekkürler Hayat. Seni seviyorum…”
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ