Gelecek nesile rehber olsun

Geçtiğimiz aylarda yayın hayatına başlayan Bilge Çocuk ve Bilge Minik dergileri, düzenlenen özel bir etkinlikle tanıtıldı. Albayrak Medya tarafından yayınlanan ve dördüncü sayıya ulaşan dergiler, çocukların evde ve okulda okurken keyifli vakit geçirebileceği bir yayın olma hedefinde. Bilge dergilerinin genel yayın yönetmeni çizer Osman Turhan ile çocuklara hitap etmenin zorluğunu ve dergilerin içeriğini konuştuk.

Hazırlık aşamasında çocuklarla kolay iletişim kurmak için dikkat ettiğiniz noktalar neler?

Bundan 15-20 yıl sonraki yetişkin neslin görev edindiğimiz alanlarda donanımlı olmasını sağlama gayretindeyiz. Bilge dergileri çıkarmaktaki amaçlarımızdan biri teknoloji sebebiyle evlerine kapanan çocukların okumaktan uzaklaşmamalarını önlemek. Kaliteli zaman geçirmeleri için onlara destek ve rehber olmak. Ebeveynler bizim dergilerimizi incelediğinde teknolojik araç-gereçlere güzel bir alternatif olduğunu göreceklerdir. Bilge Minik’i hazırlamak ise daha zor. Zira yaş küçüldükçe her anlamda daha çocukça daha eğlenceli, oyuna yönelik olmak gerekiyor.

TARİHTEN BAĞIMSIZ YAŞANMAZ

Derginin benzer yayınlardan farkı nedir?

Metinlerin olduğu kadar çizgilerin de çocuğu cezbetmesi, ona hitap etmesi gerektiği düşüncesiyle hareket ettik. Bu sebeple her sayfa tasarımıyla farklı bir sanat eseri niteliğinde.

Dergide tarihi milli olayların da yer aldığını görüyoruz. Bunun önemi nedir?

Hiçbirimiz ait olduğumuz milletten ayrı düşünülemeyiz. Buna çocuklarımız da dahil. Hatta onlar milli değerlerimizden, tarihimizden bağımsız, uzak yaşarsa ileride büyük bir boşluğa düşebilir. Bizler bunun bilinciyle tarihimizdeki her türlü olumlu ve önemli hadiseyi, gelişmeyi çocuklarımıza aktarmayı düstur edindik.

Arkadaş gibiyiz

Turhan, “Sorumluluğumuz ağır, bizler de bunun bilincindeyiz. Ekibimiz yıllardır çocuklarla çalışan yazar ve çizerlerden, eğitimcilerden oluştuğu için çocuk eğitimi ve çocuklarla iletişim konusunda ciddi ve önemli tecrübelerimiz var. Metinlerde emir kipi yerine istek kipi kullanmaya özen gösteriyoruz. Onlara tepeden bakan bir üslup yerine onların arkadaşıymışçasına bir üslup benimsiyoruz. Yeri geldiğinde seviyelerine uygun mizahi bir dil, yeri geldiğinde de onların merakını kamçılayacak bir dil kullanmaya gayret ediyoruz” diyor.

KAYNAK : Yenişafak