Fidan’ı koridorda görünce düğmeye bastılar

Darbe gecesinde İlhan Talu, Org. Akar’ın yanında Fidan’ı görünce panikleyerek ‘Bizimkileri tutuklayacaklar’ diye telefon açtı. 03 olarak planlanan saat 20.30’a çekildi.

İddianamede 15 Temmuz günü saat 20:09’da; Genelkurmay Personel Başkanı İlhan Talu’nun Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın makamında MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı gördüğü belirtilerek şu ifadelere yer verildi:

Panikleyip telefona sarıldı

Odadan çıktıktan sonra İlhan Talu’nun Cemil Turhan’a; Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak’ın Kara Havacılık Komutanlığı’na gittiğini, FETÖ mensubu personelle ilgili tutuklamaların hemen başlayacağını söyledi. Bu görüşmeden sonra Genelkurmay karargahı içindeki darbeci grubun paniğe kapıldığı, kendilerinin ve darbe hazırlığı yapan diğer örgüt üyelerinin tutuklanacağı endişesiyle şüpheli Adil Öksüz ve diğer sivil örgüt üyelerinin bilgisi dâhilinde FETÖ mensubu Yurtta Sulh Konseyi üyelerinin koordinesiyle 16 Temmuz 2016 tarihinde saat 03:00 olarak belirlenen darbeye teşebbüs saatinin öne çekilerek saat 20:30 olarak belirlendiği belirtildi.

Akar’ı aldıktan sonra özel subay emirini aramış

Akşam’ın haberine göre, Orgeneral Hulusi Akar’ın zorla Akıncı’ya götürülmesinden sonra, darbeci Mehmet Partigöç’ün kendisinin kullandığı 0530 662 04 64 nolu telefondan, Öztürk’ün emir astsubayı İsmail Keskin ile saat 23:05 ve 23:42’de görüştü. Akar’ın ikna edilememesi ihtimaline göre, darbe faaliyetinin sürdürüleceği, Akıncı Üssü’ne geçmesini söylediği belirtildi.

İhanet emirleri WhatsApp’tan

Sivil hainlerin de içinde yer aldığı sözde Yurtta Sulh Konseyi adlı ihanet şebekesinin 15 Temmuz gecesi verdiği tüm emirler, saat 21.15’de devreye sokulan “Yurtta Sulh” adlı WhatsApp üzerinden ülke genelindeki darbecilerle paylaşılmıştı. İhanet emirlerini whatsapp üzerinden dakika dakika bildiren hainin Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nda görevli kurmay albay Muzaffer Düzenli olduğu belirtildi. Düzenli’nin, İstanbul’daki kalkışmayı ise Akıncı Üssü’nden bizzat yönettiği vurgulandı. “Akıncı Üssü” iddianamesinde, üniformalı terörist Muzaffer Düzenli’nin, darbe girişimine direnen halka ve polise karşı acımadan ateş açılması için verdiği emirler de ayrıntılarıyla yer aldı. İşte hain Düzenli’nin ve başta İstanbul olmak üzere diğer illerdeki hainlerin “Yurtta Sulh” adlı WhatsApp üzerinden paylaştığı mesajları:

–  Toplanan kitlelere ve askere karşı duran polise tanklarla müdahale edilecek.

– Moda Deniz Kulübüne müdahale lazım, Abidin Ünal ve derdest edilecek generaller var.

– Arkadaşlar çok şükür Ankara ve İstanbul’da birçok hedef ele geçirildi.

– TRT’de bildiri okundu harekata devam karşı çıkanlara sert müdahale, emir budur.

– Birlikler havaalanı ve meydanları iyi tutmalı kesinlikle geri çekilme olmayacak.

– Gayet iyi gidiyoruz, direnenlere tereddüt edilmeden müdahale edilecek. Allah yardımcımız olsun.

– Kalabalıklar ateşle dağıtılacak.

– TV’leri susturulması gerekiyor.

-CNN’ne takviye için helikopterler kalkmak üzere.

– Habertürk, ‘darbeci bir general öldürüldü’ diyor. Öldürülen general var mı?

– Ankara’dan teyit ettim teslim oluyoruz, ayrılıyoruz.

– Hayatta kalın, tercih sizin. Biz henüz karar veremedik.

– Grupları kapatıyorum mesajları silin.

Ne yalan söyleyeceklerini şaşırdılar

4 numaralı şüpheli olan Hakan Çiçek’in ifadelerinde 15 Temmuz’dan 3 gün önce Ankara’da bulunduğunu ve tutuklanan Pilot Binbaşı Gökhan Çiçek’in evinde kaldığını belirterek şunları söyledi: Meslekten ihraç edilen Albay Ahmet Özçetin’in “Sosyal etkinlik” bahanesiyle Akıncı Üssü’ne gitti. Sonra askeri hareketlilik başladı. Askeri hareketlilik başlayınca çıkamadım. Sabaha kadar orada kaldım. Öte yandan 5 numaralı şüpheli olan film yapımcısı Nurettin Oruç, Akıncı’ya yakın köylerde hayvancılıkla ilgili belgesel çekmeye gittiğini iddia etti. Gülen’in 17-25 Aralık 2013 sürecinin ardından kapatılan Bank Asya’nın kurtarılması amacıyla para yatırılması yönünde çağrı yapması üzerine, Oruç’un akrabalarının 190 bin lira para yatırdığı raporlara yansıdı.

Savcı: Amasya genelgesindeki gibi

Savcı iddianamede, “13:00’da; Atatürk’ün 21-22/06/1919 tarihinde Amasya Genelgesi’nde “Vatanın bütünlüğünü, milletin bağımsızlığını, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır” dediği gibi, Sayın Cumhurbaşkanı’nın liderliğinde, iktidar ve muhalefet partilerinin desteğiyle Aziz Millet 15/07/2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe girişimine dur demiş, azim ve kararlılığı ile İstiklaline ve İstikbaline sahip çıkmıştır” ifadelerini kullandı. Hava Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde Tuğgeneral Ercan Dursun ihanet gecesi saat 22.56’da Danimarka Kraliyet Büyükelçiliği’nden arandığı ortaya çıktı.

Telefonların hatları kontrol etmiş

Darbe girişiminde kilit rol oynayan bölgelerinden biri de Eskişehir’deki Birleştirilmiş Hava Hareket Merkezi. Eskişehir 1. Birleştirilmiş Hava Harekât Merkezi’nde en üst rütbeli olan darbeci Tuğgeneral Recep Ünal darbe girişiminden önce merkezdeki  telefon hatlarından hangilerinin kayıt özellikli olduğunu, hangilerinde kayıt özelliği olmadığını araştırdı. Darbe faaliyeti sırasında; kayıt özelliği olmayan telefonların bulunduğu odalara girerek görüşmeler yaptı.

Akar’a ikinci bildiriyi okutmak istemişler

Darbeciler, Akıncı Üssü’ne getirilen Orgeneral Akar’a ikinci bildiriyi okutmaya çalışmış. Akar, kendisinden bildiriyi okuması isteyen darbeci Kuzey Deniz Saha Kurmay Başkanı Tuğamiral Harmancık’ı, “siz deli misiniz, bu devirde böyle şey olur mu?” diyerek reddetmiş. Öksüz, Ankara Konutkent’teki toplantılara katılmış.

Gül’ün evinin uydu görüntüsü bulundu

Darbeci Kurmay Albay Ahmet Özçetin’in aracında 23 Temmuz’da yapılan aramada zarf bulundu. Belgenin 1. sırasında Abdullah Gül, 26. sırasında Emrullah İşler’in olması dikkat çekti. Zarfta Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu, Beşir Atalay, İbrahim Kalın, İsmail Kahraman, Mustafa Varan, Nabi Avcı, Yalçın Akdoğan, Süleyman Soylu, Numan Kurtulmuş, Kadir Topbaş, Doğu Perinçek, Sedat Peker, Berat Albayrak, Fikri Işık, Taner Yıldız’ın adreslerinin bulunduğu uydudan alınmış değişik ölçekteki uydu görüntüleri ortaya çıktı.

Öztürk darbeyi alt yazıdan öğrenmiş

Şüphelilerden Akın Öztürk, darbe girişimi sırasında uçakların kalktığı üsteki lojmanlarda bulunmasına rağmen televizyondaki alt yazıdan öğrendiğini öne sürdü. Darbeci Mehmet Partigöç’ün Öztürk’e telefonda, “Komutanım Akıncı’ya geçin” dediği, Öztürk’ün, darbe organizasyonunda görev aldığı, kendisine “1 numaralı komutan” muamelesi yapıldığı vurgulandı.

Yarbay Sökmen’i parmak izi yakalattı

FETÖ yöneticisi Yarbay Turgay Sökmen’in Adil Öksüz’ün liderliğinde Ankara Konutkent’de bulunan villada organize edilen darbe planları içinde yer aldığı belirtildi. Sökmen’in darbe günü görev ve yetkisi olmadığı halde Akıncı Üssü’ne geldiği tespit edildi. Sökmen’in parmak izi Akıncı Üssü’nde yapılan aramalarda ele geçirilen üstünde “TİB İncek” yazan renkli baskı harita üzerinden çıktı.

Bu işi bugün yapmamız şart!

TBMM’yi bombalayan pilotlardan Hasan Hüsnü Balıkçı’nın, Akıncı Üssü’nde pilotların katıldığı toplantıda generallerin görevden alınmaya başlandığını belirterek, “Sonra tek tek bize gelecek. Bu işi bugün yapmamız gerekiyor, onlardan önce davranmamız gerekiyor” dediği ifadelere yansıdı.

Darbecilerin ‘ekmek’ şifresi

Öztürk’ün damadı, eski 141. Filo Komutanı Yarbay Hakan Karakuş’un, hedefler başarıyla vurulduğunda pilotlara “ellerinize sağlık” dediği belirtildi. Karakuş’un da katıldığı toplantı sonrası “A-1, A-2, B-1, B-2” şeklinde hedeflerin yazıldığı, üst tarafında harita, alt tarafında hedeflerin şifrelenmiş halleri olan kağıtların çoğaltılarak görev alacaklara dağıtılmasının sağlandığı bildirildi. Karakuş’un zanlı Hüseyin Türk’ü, “Ekmek aldın mı?, Ekmek almaya lojman kantinlerine gel” diyerek darbe girişimi planlanmasından haberdar ettiği kaydedildi.

Seçimden sonra harekete geçmişler

Şüpheli Harun Biniş’in 1 Kasım 2015 genel seçim sonuçlarının kesinleşmesinin hemen sonrasında örgüt tarafından darbe teşebbüsünü organize edecek sivil yöneticilerden biri olarak görevlendirildiği bildirildi. Biniş ifadesinde, “Darbeyi internetten veya cep telefonundan herhangi bir şekilde takip etmedim. Sadece eşim sabah evden çıkacağım sırada darbeye teşebbüs olduğunu söyledi. Ben de ‘Ülkede her gün bir şeyler oluyor’ deyip arsa bakmak üzere evden çıktım dedi. Biniş, birlikte fotoğrafları olmasına rağmen Öksüz’ü tanımadığını öne sürdü. 

KAYNAK : STAR GAZETESİ