FETÖ Araştırma Komisyonundan önemli tespitler

Darbe Komisyonu Sözcüsü Satır, FETÖ’nün her kuruma sızdığını ve ilk tespitlerinin TÜBİTAK, Diyanet İşleri Başkanlığı, YÖK ve TSK’ya dair olduğunu açıkladı. TÜBİTAK’ın “üzerine vazife olmamasına rağmen” kamu kurum ve kuruluşlarına yazılım hazırladığını belirten Satır, örgütün TÜBİTAK’ta kurduğu sistemin araştırılacağını söyledi.

FETÖ Araştırma Komisyonundan önemli tespitler

Meclis FETÖ’nün Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu, bazı kurumlara ilişkin tespitler yaptı.

Komisyonun Sözcüsü ve AK Parti İstanbul Milletvekili Mihrimah Belma Satır, bazı kurumlardan istedikleri bilgilerin gelmeye başladığını, çalışmalarını sürdürürken FETÖ yapılanmasına ilişkin tespitler yaptıklarını söyledi.

TÜBİTAK üzerinden sızmışlar

Komisyon olarak ilk tespitlerinin TÜBİTAK, Diyanet İşleri Başkanlığı, YÖK ve TSK’ya dair olduğunu belirten Satır, TÜBİTAK’ın “üzerine vazife olmamasına rağmen” kamu kurum ve kuruluşlarına yazılım hazırladığını bildirdi.

Satır, FETÖ yapılanmasının TÜBİTAK’a nokta atışı yaptığına işaret ederek şunları söyledi:

“Örgüt, TÜBİTAK’ta bir sistem kurmuş. Bilim ve teknoloji adına çalışma yapması gereken kurum, tutmuş kamu kurum ve kuruluşlarına yazılım yapmış. Çalıştığı kamu ya da yarı kamu kuruluşları olduğunu için bunun pazarlığını da yapmamış; bir liraya yapılması gereken işi 10 liraya yapmış. TÜBİTAK’taki paraların nereye gittiği de esasen araştırılmalı. Bu yazılımlarla kamuda usulsüzlüklerin de araştırılması gerekiyor. Biz bunu araştıracağız.”
TÜBİTAK’taki FETÖ’cülerin işi

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, kamuoyunda “ByLock” olarak bilinen ve haberleşmede kullanılan kriptolu yazılıma ilişkin, “O kriptolu bir yazılım, onun bile bizim işten çıkardığımız eski TÜBİTAK çalışanları, yani FETÖ yapılanmasına mensup kişiler tarafından geliştirilmiş olacağı yönünde kuvvetli tespitlerimiz var. Yaklaşık 215 bin kişinin haberleştiği bir ağ ve kriptolu bir yazılım bu. Bu yazılımı TÜBİTAK’ta çalışan malum yapıya mensup kişilerin geliştirdiği yönünde elimizde ciddi veriler var” dedi. ÖRGÜTLE İLGİSİ OLANLAR UZAKLAŞTIRILACAKBakan Özlü, şunları kaydetti: “Bakanlığımıza bağlı ilgili ve ilişkili kuruluşlar var. Bakanlığımız bünyesinde 3 bin 500 çalışanımız var. Bağlı ve ilişkili kuruluşlar ile birlikte yaklaşık 12 bin çalışanımız var. Yürüttüğümüz çalışmalarda komisyonlar oluşturduk. Kurunun yanında yaşın da yanmaması için ciddi bir çalışma yaptık. Toplamda ilk aşamada 326 personelin işine son verdik. Bunlardan 167’si TÜBİTAK’tandı. İkinci aşamada da 201 kişinin işine son verildi.”PROJELERİ TERÖR ÖRGÜTÜ YANDAŞLARINA VERİLDİİkinci bir çalışma yürüttüklerine de dikkati çeken Özlü, FETÖ’nün TÜBİTAK’taki birtakım projeleri kendi yandaşlarına yönlendirme, onlara iş ve proje verme, maddi menfaat sağlama yönündeki durumların tespiti için çalışmalarının sürdüğünü vurguladı. Operasyonlar örgüte ByLock’tan sızdırıldı BİLİM OLİMPİYATLARI’NI DURDURDUKÖzlü, “Meşhur kamuoyunda bilinen ‘ByLock’ var. O kriptolu bir yazılım, onun bile bizim işten çıkardığımız eski TÜBİTAK çalışanları, yani FETÖ yapılanmasına mensup kişiler tarafından geliştirilmiş olacağı yönünde kuvvetli tespitlerimiz var. Yaklaşık 215 bin kişinin haberleştiği bir ağ ve kriptolu bir yazılım bu. Bu yazılımı TÜBİTAK’ta çalışan malum yapıya mensup kişilerin geliştirdiği yönünde elimizde ciddi veriler var” dedi. Eskiden bilim olimpiyatlarının yapıldığını hatırlatan Özlü, “2011 yılında bu Bilim Olimpiyatları’nda toplam verilen 92 madalyanın 73’ü bu kapatılan liselere (FETÖ bağlantılı) mensup öğrencilere verilmiş. Bu kadar bir taraflılık akla sığacak bir şey değil. 2015 yılında da 114 madalyanın 54’ü veriliyor. Bu olimpiyatları durdurduk.” diye konuştu.

“10 kez girip kazanamayanlar…”

Akademik personelin yükselmesi için İngilizce sınavlarını geçmeleri gerektiğini hatırlatan Satır, ancak YÖK’te özellikle 2013-2015 arasında doçentlik sınavlarına İngilizce sınavlarında sistem değişikliğine gidildiğine dikkati çekti.

Satır, “10 kez İngilizce sınavlarına girip kazanamayanlar var ama FETÖ’ye ait vakıf üniversitelerinde sınav sistemi değişikliğiyle İngilizce sınavını geçip önce doçent, sonrasında 5 yıl bekleyip profesör olmuşlar. FETÖ’cüleri kamudan, üniversitelerden, kuruluşlardan temizlemenin yolu bu sınavlarda soru çalıp belli makamlara gelenler ve sistem değişikliği yapılarak sınavları geçenleri tespit edip bunlar için gerekenin yapılmasıdır. Artık bundan eminiz” değerlendirmesini yaptı.

Yurt dışında faaliyetleri de ciddi şekilde devam ediyor. Darbeyi yurt dışında oyun olarak gösteriyorlar.

Komisyonun soruşturma değil, araştırma komisyonu olduğuna işaret eden Satır, durum tespiti yapıp bir daha aynı durumla karşılaşmamak için öneriler getirmek üzere kurulduğunu, bunu da raporu yazmadan yapmaya başladıklarını ifade etti.

FETÖ yapılanmasına ilişkin halen operasyon, soruşturma, kovuşturma ve yargılamaların sürdüğünü vurgulayan Satır, yapılanlara destek anlamında hazırlayacakları raporda önemli tespit ve önerilerin olacağını belirtti.

“Her ne kadar muhalefet konuyu medya malzemesi yapmak, günlük siyasete alet etmek istese de bizim amacımız bu değil. Amacımız darbe girişiminin sebeplerini sonuçlarını tespit etmek ve bir daha karşılaşmamak için kurumlara önerilerde bulunmak” diyen Satır, şu anda bile nokta atışı yapılmış konuların olduğunu bildirdi.

FETÖ üyelerinin darbe girişimi sonrası sohbet yazışmaları

Zonguldak’ta, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında aralarında örgütün sözde “il imamı”, “Kozlu ilçe imamı”, “Kırgızistan imamı” ve “köy sorumlularının” bulunduğu öne sürülen 12 şüpheli adliyeye sevk edildi.Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığının talimatı doğrultusunda İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince soruşturma kapsamında gözaltına alınan, sözde “il imamı” F.S, “Kozlu ilçe imamı” N.K, “Kırgızistan imamı” A.A. ile “köy sorumlularının” aralarında bulunduğu 12 kişinin jandarmadaki işlemleri tamamlandı.Bu arada adliyeye sevk edilen köy sorumlularının üzerinde örgüte gönderilmek üzere yaklaşık 30 bin lira “himmet parası” ele geçirildiği, şüphelilerin birçoğunun şifreli mesajlaşma sistemi “ByLock” uygulamasını kullandığı belirlendi.FETÖ’nün ‘Kırgızistan imamı’ tutuklandı “Kırgızistan imamı”Öte yandan adliyeye sevk edilenler arasında bulunan F.S’nin, “il imamı” olduğu ve kentte daha önce bir derneğin temsilciliğini yaptığı, Zonguldak’a tayininin çıkmasının ardından kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan örgüt mensubu memurların kendisine “biat ettiği” öne sürüldü.Devrek ilçesinde gözaltına alınan sözde “Kırgızistan imamı” A.A’nın da daha önce Trabzon’dan kente yurt müdürü olarak geldiği, bir süre “abi” olarak Zonguldak’ta görev yapmasının ardından Kocaeli’ne gittiği, buradan da örgütten tanıştıkları vasıtasıyla Kırgızistan’a giderek ticarete atıldığı belirtildi.Kırgızistan’a gidip gelmesinin ardından “imam” olarak örgüt içerisinde görev yaptığı belirlenen A.A’nın daha sonra yabancı ülkelere geziler düzenlediği ifade edildi.Darbe girişiminden sonra da toplantılara devam edilmişAyrıca adliyeye sevk edilenlerin ifadesi ve cep telefonlarındaki mesajlaşmalarda, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra da örgütün Zonguldak üst düzey sorumlularının her hafta pazartesi günleri, köy sorumlularının ise 15 günde bir toplantı gerçekleştirdikleri belirlendi.Örgüt yöneticilerinin, toplantılarda aldıkları kararları “ilçe imamları” ve “köy sorumluları”na aktardığı, sohbet toplantılarına katılmaları için örgüt üyelerine mesajlar gönderdiği, başarılı olan köy sorumlularının örgüt içerisindeki diğer sorumlulara örnek gösterdiği ve ödüllendirdikleri tespit edildi.FETÖ’nün ‘VIP dinleme’ davasında sanık sayısı 145 oldu ‘Gülen’ ve ‘Öksüz’le bağlarını itiraf etti Türkiye FETÖ konusunda ABD’yi böyle ikna etti


“Sorumluluk tüm kurumların”

Satır, Diyanet İşyeri Başkanlığında da tespitleri olduğuna değinerek, “FETÖ’cü olduğu 17-25 Aralık’tan sonra tespit edilen kişiyi valilik marifetiyle görevden alıyoruz, Diyanet İşleri Başkanlığı şehir merkezinden alıp o kentte bir köye gönderiyor. Sorumluluk bir kişi veya kurumun değil, tüm kurumlarındır” dedi.

“Başbakan, Genelkurmay Başkanı ve MİT Müsteşarı’na yazılı olarak soru gönderebiliriz”

Satır, komisyonda dinlenecek kişilerle ilgili tartışmalar yaşandığını, CHP’nin, özellikle Başbakan Binali Yıldırım, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın dinlenmesini istediğini belirterek, “Türkiye bir kaç cephede terörle mücadele ederken bu insanları siyaset malzemesi yapmayı doğru bulmuyoruz. Bu kişilere geçmişte diğer komisyonlarda olduğu gibi yazılı olarak sorularımızı gönderip yanıt isteyebiliriz” dedi.

Ekonomi yönüne ilişkin dinlemeler de olacak

Komisyonda dinlenmesi istenen kişiler arasında 15 Temmuz gecesini yaşayan şehit yakınları ve gaziler ile ailelerinin yanı sıra bazı komutanların olduğunu anlatan Satır, çatışmaların yaşandığı Ankara Gölbaşı Polis Harekat Merkezine gidilmesini, Muğla Valisi ve komutanın davet edilmesini önerdiğini anlatan Satır, ayrıca yapının ekonomik yönüyle ilgili de dinleme yapacaklarını ifade etti.

“CHP’den, konunu araştırılmasına yönelik gerçekten faydalı olacak isimlerle ilgili öneriler bekliyoruz” diyen Satır, konunun medya malzemesi yapılmasına karşı olduklarını vurguladı.

Satır, “FETÖ Türkiye’nin her yerinde… Her kuruma bir şekilde sızmış bir yapı. Yurt dışında faaliyetleri de ciddi şekilde devam ediyor. Darbeyi yurt dışında oyun olarak gösteriyorlar” dedi.

KAYNAK : Yenişafak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ