Facia bağıra bağıra geldi

19 Ekim 2017 Perşembe 06:52

SELİM YAZICI / ANKARA – Şırnak Cudi Dağı bölgesinde TKİ’nin sorumluluğundaki IR-2505 ruhsat numaralı maden sahasında yürütülen kaçak madencilik faaliyeti esnasında önceki gün yaşanan kazada 7 işçi hayatını kaybetti. Bölgede geçen ay yaşanan kazada da bir işçi hayatını kaybetmiş; Akit, bu gelişmeyi 23 Eylül tarihli nüshasında, “Kaçakçılığa ‘dur!’ dense bu insanlar ölmez!” başlığıyla vermişti. Son kazanın ardından facianın yaşandığı sahaya ilişkin, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan, “Şırnak’ta meydana gelen kazanın olduğu maden sahası, işletme ve iş güvenliği riski barındırdığı için MİGEM tarafından 2013 yılında faaliyeti durdurulmuş bir sahadır. Kazanın meydana geldiği saha için MİGEM tarafından verilmiş çalışma ruhsatı söz konusu değildir. Yapılan işlem kaçak işlemdir” açıklaması yapıldı. Valilikten yapılan açıklamada da, “Söz konusu alan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından 2013 yılında üretime kapatılmış bir alandır. Ruhsatsız olarak kömür çıkarma faaliyeti esnasında meydana gelen üzücü olayla ilgili olarak adli mercilerce hem iş güvenliği hem de terör örgütü ile bağlantıları yönüyle çok kapsamlı bir soruşturma başlatılmıştır” denildi. 

7 işçinin katili kim

En son geçtiğimiz ayın sonunda 1 işçinin ölümüyle sonuçlanan kömür kaçakçılığına ilişkin yetkililer, bu güne kadar göz boyamaktan başka bir tedbir geliştirmediler. 7 işçinin daha hayatını kaybettiği kazanın 3 gün öncesinde (12-14 Ekim) TKİ Genel Müdür Vekili Ömer Bayrak, bugün Bakanlığın ‘kaçak’ dediği sahaları gezmişti. 2 hafta önce ise valiliğe bağlı araçlar Şırnak içinde dolaşarak, maden sahasındaki tüm araç ve iş makinelerinin boşaltılması, aksi halde ‘yasal’ işlem yapılacağı anonsu yapmıştı. Valiliğin, TKİ Genel Müdür Vekili’nin, MİGEM uzmanlarının bas bas bağırarak gelen kazayı nasıl öngöremedikleri ve MİGEM denetçilerinin merkezlerine ne rapor verdikleri merak ediliyor.. 

Facianın sorumlusu belli

1978’deki devletleştirmenin ardından ruhsatı TKİ’ye geçen ve o tarihten beri TKİ’nin sorumluluğunda bulunan Cudi Dağı’ndaki IR-2505 ruhsat numaralı maden sahasındaki ocaklar, uzun yıllara dayanan ilkel madencilik teknikleri ve kaçakçılık faaliyetleri neticesi bugünkü riskli duruma getirilmiş durumda. Birçok ocak zamanla su ile dolarken, onlarca metre tıraşlanan yüzeylerin altından da Türkiye Kömür Çetesi’nin ele başlarından olan ‘iş adamı’ kılığındaki bazı kişilerin organizasyonunda halen kaçak olarak kömür çıkarılmaya devam ediliyor.

Öte yandan göçükte hayatını kaybeden işçilerden Vedat Özden’in cenazesi Dağkonak Köyü Mezarlığı’nda, Mehmet İzer’in naaşı Atatürk Mahallesi’ndeki Asri Mezarlık’ta dualar eşliğinde defnedildi. Abdullah Kayaş’ın cenazesinin Yeşilyurt Mahalle Mezarlığı’nda, Yüksel Uğur, Yılmaz ve Mesut Mağrur’un cenazelerinin de Cumhuriyet Mahallesi’ndeki Kendale İş Mezarlığı’nda defin işlemleri dualar edilmesinin ardından gerçekleştirildi. İşçilerden Sekvan Üstün’ün naaşı ise Cizre ilçesinde bulunan Yafes Mahallesi’ndeki mezarlıkta toprağa verilmişti. 

KAYNAK : yeniakit