Erbil’in tarihi Kayseri Çarşısı’ndaki Türkmen terziler ata mirası mesleklerini sürdürüyor

Irak’ın Erbil kentindeki Osmanlı yadigarı Kayseri Çarşısı’nda yıllardır terzilik yapan Türkmenler, nesilden nesile mesleklerine sahip çıkmaya devam ediyor.

Erbil’in tarihi Kayseri Çarşısı’ndaki Türkmen terziler ata mirası mesleklerini sürdürüyor

Türkmen esnafın yoğunluğu nedeniyle tarihi Kayseri Çarşısı’nda çoğu zaman alışverişi Türkçe yapmak mümkün.

Öteden beri burada kuyumculuk, manifaturacılık, marangozluk gibi çeşitli meslekler icra eden Türkmenler arasında terziler de önemli yer tutuyor. Şimdilerde sayıları azalsa da kalanlar, ata mirası mesleklerini hakkıyla yapmayı sürdürüyor.

Büyüklerinden devraldığı mesleğin kaybolmasına izin vermedi

Tarihi Kayseri Çarşısı’nda geleneksel terziliği yaşatan Türkmenlerden biri Muhtesem Ziya Üzeyri.

AA muhabirine konuşan Üzeyri, 1955’te Erbil’de kale içinde doğduğunu ve mesleği babasından devraldığını söyledi.

Babasının da işi dayısı Salih Terzi’nin yanında çalışarak öğrendiğini belirten Üzeyri, sonrasında Kayseri Çarşısı’nda kendi dükkanını açtığını dile getirdi.

Mesleğin kaybolmasına izin vermediğini vurgulayan Üzeyri, “(Eskiden) Burada Terzilerin çoğu Erbilli, Türkmendi. Bazıları hayatını kaybetti. Çocukları kaldı ama onlar da başka mesleklere gittiler. Terzi Sultan, Hacı Yusuf, Muhammet Şeyho, Hacı Salih, Hacı Süleyman, Abdurrahman, Ahmed Bedia bunların hepsi terziydi.” diye konuştu.

Üzeyri, eskiden insanların elbiselerin dar, bol ya da kısa olmasını çok umursamadığını ancak şimdi ipliklerin bile aynı renkte olmasını istediklerini ifade etti.

“Karşımızdaki insan güzel elbise giydiğinde biz de bundan zevk alıyoruz.” diyen Türkmen terzi, bayramlarda işlerinin daha iyi olduğunu ve kumaşların çoğunun Türkiye’den geldiğini belirtti.

“Evvel terzi işi zordu, hep elle yapılıyordu”

1960’ta Erbil’in Teyrava Mahallesi’nde doğan Abdulbasit Abdulkadir de çocukluğundan beri terzilik mesleğini sürdürüyor.

Büyüklerinin hepsinin bu mesleği yaptığını aktaran Abdulkadir, “Eskiden her aile bir iş ile meşguldü. Marangoz, terzi, demirci, kazancı gibi. Terzilik işi temiz bir iştir, yormaz, dededen kalma işimizdir.” dedi.

Geçmişte elektriğin olmadığı dönemlerde terzilerin elleriyle dikiş yaptığını ve kömürlü ütüler kullanıldığını hatırlatan Abdulkadir, “Şimdiki malzemeler işleri terziler için daha kolay yapıyor. Evvel terzi işi zordu, hep elle yapılıyordu, ustalık istiyordu.” ifadelerini kullandı.

Terzilik zanaatının yaşatılması gerektiğini vurgulayan Abdulkadir, sözlerini şöyle tamamladı:

“Vaktinde çocukken babamız bizi dükkana götürürdü. Sabahtan akşama kadar dükkanda olurduk. Bize mesleği öğretirdi. Biz de uşaklarımıza öğretiriz. Bu iş bitmesin, güzel bir iştir, güzel yaşatır, seni muhtaç bırakmaz.”

“Eskiden bu pazarın içinde eski ustalar vardı”

Çarşıda terzilik yapan 44 yaşındaki Abdussettar Şerzad Rauf ise dedesinin inşaat işi yaptığını, babasının da memur olduğunu ama kendisinin çocukluğundan beri bu mesleği icra ettiğini söyledi.

Mesleği Türkmen ustasının yanında öğrendiğini belirten Rauf, geçmişte evlerde çalıştıklarını ifade etti.

Rauf, “Eskiden bu pazarın (Kayseri Çarşısı) içinde eski ustalar vardı. Usta İsmail, Usta İbrahim, Usta Halil, Ekrem ve Cihat. Onlar eskiden burada çalışıyordu.” diyerek mesleğinin geçmişteki ustalarını yad etti.

KAYNAK: AA
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ