Dünyanın ilk ve tek canlı tarih müzesi

Dünyanın ilk ve tek canlı tarih ve diorama müzesi Hisart, dünya tarihi içinde yaşanan ve 21. yüzyılın toplumsal düzenini belirleyen en önemli olayları canlandırırken, tarihsel efsaneleri ve kahramanları anlatıyor.

Dünyanın ilk ve tek canlı tarih müzesi

Hisart Canlı Tarih ve Diorama Müzesi, 30 yılın detaylarla yoğrulan emeği, onbinlerce kilometre katedilerek toplanan binlerce eser, tek tek araştırılarak oluşan yüzlerce hikaye içinde, Türkiye’nin en önemli sanayicilerinden ve aynı zamanda diorama sanatçısı Nejat Çuhadaroğlu ile ekibi tarafından özenle çalışılarak oluşturulan dioramalar ve dünyanın başka hiç bir yerinde eşi benzeri olmayan eserlerden oluşan bir sergiyi ziyaretçileriyle buluşturuyor.

Selçuklu’dan Osmanlı’ya, Kurtuluş Savaşı’ndan 1. ve 2. dünya savaşlarına kadar tarihin en büyük savaşları, fetihleri ve kaderleri değiştiren anlar, askeri ekipmanlar, orijinal ve orijinaline sadık kalınarak hazırlanan kıyafetler, bayraklar, alem ve sancaklar, kılıçlar, silahlar, madalya ve nişanlar, tablolar, orijinal fotoğraflar, gravürler, gazete kupürleri ve daha binlerce eserin sergilendiği Hisart Canlı Tarih ve Diorama Müzesi, Roma İmparatorluğu döneminden 1990-1991 Körfez Savaşı’na kadar olan geniş kapsamlı bir süreci destansı bir anlatımla sergiye taşıyor.

Hisart, Selçuklu’dan Osmanlı’ya, Kurtuluş Savaşı’ndan 1. ve 2. Dünya Savaşlarına kadar tarihin en büyük savaşları canlandıracak.

NTV’de yer alan habere göre; Hisart Canlı Tarih ve Diorama Müzesi’nden gelecek eşsiz parçalarla yapılacak bu farklı sergide, tarihsel kesitler yeniden canlandırılarak ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunulacak. Tarihin sırları, unutulmaz anlar ve farklı hikayeler ile tarih tüm çarpıcılığı ile canlandırılacak.

Hisart Canlı Tarih ve Diorama Müzesi Sergisi, Ocak – Mayıs 2017 tarihleri arasında, Anadolu Yakası’nda ilk defa AKS – Akasya Kültür Sanat’ta yer alacak.

Bin yıllık tarih küllerinden doğuyor

11.yüzyılda İslam dünyasının en büyük gücü olan Selçuklular, bugün tarihi, kültürü, sosyal hayatı, sanatı, mimarisi kısaca her şeyiyle yeniden ilgi odağı. Selçuklularla ilgili açılan sergiler, yazılan makaleler, sempozyumlar bu ilginin en önemli göstergelerinden. Türklerin Anadolu’yu yurt edinmesini ve 600 yıl üç kıtaya hükmedecek bir imparatorluğun kurulmasını sağlayan Selçuklular için bugüne kadar yapılan en büyük ve kapsamlı sergi Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nde sizleri bekliyor. 30 Eylül’e kadar açık kalacak Selçuklular sergisi, 11 ile 13. yüzyıllar arasında en önemli dönemini yaşayan büyük ve efsanevi Selçuklu İmparatorluğu’na ışık tutarken yeni bakış açılarını da getiriyor.HER KATI AYRI BİR MÜZESergiyi dolaştıktan sonra Selçukluların son dönemde neden bu kadar ilgi görmeye başladığını konuşmak için soluğu projenin kahramanlarından Naim Arnas’ın yanında alıyoruz. Kırk yılın koleksiyoncusu Arnas’ın Çukucuma’da her katı bir müze çalışma ofisi var. Aynı zamanda yüksek mimar olan Arnas, Selçuklular sergisini tepeden tırnağa hayata geçiren zat. Arnas’ın Selçuklularla ilgili daha çok yapmak istediği proje var. Bunlardan en önemlisi Konya’ya bir Selçuklu müzesi açmak. Projenin çizimleri bile hazır. Arnas bu tarz projeleri maddi bir beklentisi olmadan yapıyor. O zaten halihazırda yaptığı güncel projelerde parasını kazanıyor. AMERİKA’DA BÖYLE ESERLER YOK2010 yılında Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nde açılan Kur’an’ı Kerim Sergisi’ni de hazırlayan Arnas, hem bakanlıktan hem müzeden hem de devlet büyüklerinden övgüler alınca bu sergi projesini ve uygulamasını da yapmış. Selçuklularla ilgili hem müzede, hem özel koleksiyonlarda çok fazla eserin bulunduğunu dile getiren Arnas, “Metropolitan Museum 2016’da bir sergi açmak istiyor ama ellerinde yeterli eser yok ve bizim müzemizden eser istiyor. Ellerinde Selçuklularla ilgili eserler var, evet ama bizdeki gibi büyük eserler yok. Oradaki sergileme tanzim işlerine de baktım Amerika bile olsa bence son derece başarısız” diyor.ESER ENVANTERLERİ ÇIKARILIYORTarihiyle çok barışık olmayan bir millet olarak Selçuklularla ilgili de bilgilerimiz maalesef az. Türklerin tarih boyunca kurdukları devletlerin en önemlisi Büyük Selçuklu Devleti. Daha sonra Anadolu, Kirman, Horasan, Suriye ve Irak olarak beşe ayrılıyor bu devlet. Selçuklularla ilgili Konya Selçuklu Belediyesi çok ciddi çalışmalar yürütüyor. Muhtelif sempozyumlar yapıyor, kitaplar basıyor, Selçuklulara ait eserlerin envanterini çıkartmaya çalışıyor. Selçukluların Anadolu’nun her yerinde eserleri var. Mimari eserler olduğu gibi taşınabilir eserler de var. TÜRKİYE TARİHİ ONLARLA BAŞLIYORArnas, “Anadolu Selçuklu Devleti’nin kuruluşu çok önemli çünkü Türkiye tarihi Selçuklularla başlıyor. Orta Asya’dan gelen Oğuz Türkleriyle başlıyor” diyor. Selçuklular sergisi bu yüzden de önemli. İki bölümden oluşan serginin giriş katında Selçuklu tarihi, devlet anlayışları, sosyal ve kültürel yaşamı hakkında bilgiler yer alıyor. İkinci katta ise daha çok saray ve sultan-ların hayatları anlatılıyor. Bunun için yazılı kaynaklar ve Selçuklu eserleri üzerindeki betimlemeler, resimler ve minyatürler kullanılmış. 100den fazla kişi hayvan ve nesne figürünü dijitale aktarılarak animasyonlar yapılmış.İSLAM GELENEĞİNİN DEVAMISelçuklu döneminde inşa edilen camilerin, medreselerin, kervansarayların, darüşşifaların, türbe ve zaviyelerin, sarayların planları ve mimari bezemeleri genel olarak İslam geleneğini devam ettirir nitelikte. Taç kapılar ise gerek boyutları gerek süslemeleriyle en önemli mimari öge olarak göze çarpıyor. Mimaride, sonsuzluk prensibinin hakim olduğu geometrik bezemelerde geçmeler ve yıldız kompozisyonları, bitkisel bezemelerde ise rumi, palmet, lotus ve kıvrık dallardan oluşan kompozisyonlar görülüyor. Sergiyi gezmek için dört neden*Selçuklularla ilgili en geniş kapsamlı bir sergi ilk defa açıldı.*Özel koleksiyonlardan alınan eserler ilk defa sergileniyor.*Birebir insan boyutundaki animasyonlar farklı bir deneyim sunuyor.*İki bölümde toplanan sergi Selçuklularla ilgili en özet ve en önemli bilgileri veriyor.Konya’ya bir Selçuklu Müzesi şartKonya’da bugün bir Selçuklu müzesi yok. Çok yazık. Ancak bu sergi herkesi heyecanlandırdı. Belki böyle bir sergi belediyeyi harekete geçirir. Arnas, belediyeye herhangi bir ücret almadan müzenin projesini bile çizmiş. Bu sergiyi Konya’ya taşımak ve daimi müze açmak istiyor. Ancak bir sorun var. Eserlerin mülkiyetleri Kültür Bakanlığı’na ait belediye alamıyor. Ancak Arnas, illa bir Selçuklu müzesi yapılınca bütün eserlerin orijinal olması gerekmediğini söylüyor. Dünyada pek çok müze geziyoruz, oradaki eserlerin çoğu replika.Beni bırak, Mimar Sinan’ı etkilemişlerBugün kullandığımız terimler arasında Selçuklu mimarisi, Selçuklu geometrisi, Selçuklu turkuazı, Selçuklu betimlemesi yer alıyor. Mesela Aksaray Selçuklu mimarisiyle kurulmuş bir şehir. Melih Gökçek Ankara’nın farklı yerlerine temsili Selçuklu kapıları yaptırıyor. Arnas mimar olarak Selçukludan etkilendiğini söylerken “beni bırak Mimar Sinan’ı etkilemişler” tabirini kullanıyor. Arnas, “O kadar sade, ince bir taş ve ahşap işçiliği ile giydirmişler ki binaları bugün bile hala nasıl yapıldığını hayranlıkla izliyouz. Nerede bir Selçuklu eseri görsem hayran kalıyorum. Taşı, tuğlayı dantel gibi işlemişler” diyor.

KAYNAK : Yenişafak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ