Diş fırçalarken yapılan büyük hata

Diş eti hastalıklarından ve diş çürüklerinden korumak için dişlerin günde en az iki defa fırçalanması gerektiğini belirten Diş Hekimi Zafer Kazak, diş fırçasının ıslatılmaması gerektiğini söyledi. Fındık büyüklüğü kadar diş macununun temizlik işlemi için yeterli olduğunu anlatan Kazak, ağız gargarasının da fırçalamanın yerini tutmayacağını ifade etti.

Diş fırçalarken yapılan büyük hata

Diş fırçasının, fırçalama işleminden önce ıslatılmaması gerektiğini söyleyen Global Diş Hekimleri Derneği Başkanı Diş Hekimi Zafer Kazak, “Diş fırçası, diş ve diş eti birleşimine 45 derece açı ile yerleştirilmeli ve 10 kere dairesel olarak hareket ettirilmelidir. Fırça daha sonra bir fırça boyu ilerletilmeli ve tüm diş yüzeyleri yanak ve dil tarafında aynı şekilde fırçalanmalıdır. Çiğneme yüzeyleri ise ileri geri hareketlerle fırçalanmalıdır” dedi.

Fındık kadar macun yeter

Dişlerin iki dakika fırçalanması gerektiğini kaydeden Kazak, diş fırçası ile ilgili yapılması gerekenleri şu şekilde sıraladı:

“Diş fırçalamaya başlamadan önce asla fırça ıslatılmamalıdır. Fırça başı küçük ve orta sertlikte fırçalar tercih edilmelidir. Kullanılan macun miktarı fındık büyüklüğünü geçmemelidir. Ağız temizliği, fırçalama ve diş arası temizliği aşamalarından oluşur. Sadece fırçalama yapmak hiçbir zaman tam bir temizlik sağlamaz. Fırçalama sonrası dişlerin ara yüzeylerinin temizlenmesi amacıyla diş ipi ya da arayüz fırçası kullanılmalıdır. Bu ürünlerin günde bir defa kullanımı uygundur.”

Gargara yetmez

Ağız bakımını desteklemek için gargaraların kullanılabileceğini ifade eden Kazak, “Ağız gargaralarının kullanımı hiçbir zaman diş fırçalamanın ve/veya diş arası temizliğinin yerine geçmez. Sadece destekleyici etkiye sahiptir. Her marka fırçanın boyutu, şekli, fırça kıllarının dizilişi ve kılların sertliğine göre farklılık göstermektedir. Sert kıllara sahip diş fırçaları diş minesine zarar verebileceği ve diş eti çekilmesi yapabileceği için tercih edilmemelidir” diye konuştu.

Dişini seven bunları yapmasın

AYŞENUR ASUMAN UĞUR – CAN SAĞLIĞITıp Budur kitabının yazarlarından diş hekimi Onur Şahin şimdiye kadar söylenen ağız ve diş bakımı ile ilgili birçok ezberimizi bozuyor.Ağız bakımını hakkıyla nasıl yapacağız. Bir türlü bu alışkanlığı edinemedik…Tarih boyunca insanlar bir şekilde buldukları dal parçaları, kuş teleği, kirpi dikeni gibi araçlarla dişlerini temizlemişler. Beslenme alışkanlıklarını göz önüne alırsak eski uygarlıkların çok sık diş fırçalamaya ihtiyaç duymadığını düşünebiliriz. Aslında bu ihtiyaç gıdaları pişirmemizle ve yapışkan gıdalar tüketmemizle doğru orantılı olarak artıyor. İnsanoğlu ilk günahını gıdaları pişirmeye başlayarak işlemiştir. Ağız bakımı hakkıyla bu günahı işlemeyerek yapılır. Diş macunu ve fırçasına gelecek olursak…Bana göre diş macunu ve ağız gargaraları insanoğlunun yeri göğü temizleme fantezisinden doğmuş ürünlerdir. İyi bir ağız bakımı için iyi bir mekanik temizlik, eklenti birikiminin engellenmesi kafidir. Gerisini tükürük ve öz savunmamız halledecektir. Doğaya göz attığınızda doğal koşullar altında serbestçe yaşayan dişli hayvanların diş hastalıkları yönünden pek de muzdarip olmadıklarını göreceksiniz. Üstelik ağız bakım ürünü de kullanmamalarına rağmen. Diş fırçası basit tasarımlı, yumuşak ya da orta sertlikte olmalı. En geç iki günde bir kere tercihen yatmadan önce fırçalanmalı. Diş hekimi diş ipi arayüz fırçası da önerebilir. Mekanik temizlikten kuru fırçalamayı mı kastediyoruz?Evet. Mekanik temizlik için kuru fırça yeterlidir. Diş macununa karşı çıkan bir diş hekimisiniz…Diş macununa karşı çıkma nedenlerimden birisi doğada eşleneğinin bulunmaması. Bir diğer nedeni ise içinde birçok zarar verme potansiyeli taşıyan kimyasal ajan kullanılmasıdır. Amerika’nın süslü derneklerinin onayını almış ve bilinen hiçbir zararı yoktur ibaresiyle piyasaya çıkmasına izin verilmiş ilaçlar daha sonrasında belirgin zararları olduğu için toplatılmıştır. Macunların ve gargaraların diş eti iltihaplarını azaltma, eklenti biriktirmesini zorlaştırma gibi ortaya konmuş iyi etkileri var ama, “tıpta yüzde yüz doğruyu bulabilmiş” değiliz. Peki ağzımızda diş fırçaladıktan sonraki ferahlık hissi oluyor ama…“Parfüm sıkmazsak ne olacak?” gibi bir şey bu. Macunsuz diş fırçalamak ağız kokusu sebeplerinden biri değil. Ağız gene ferah olabilir. Tükürüğün çok faydalı olduğunu biliyoruz. Dış fırçalamak tükürüğü artıyor…Mikoorganizmaların dili olsaydı eğer, efsanelerinde tükürüğün önemli bir yeri olurdu. Çiğnemek ve diş etini mekanik olarak uyarmak tükürüğü artır. Ayrıca yeterli tükürüğün olması için D vitamini almak ve su içmek önemlidir. Çok çay ve kahve içmek tükürüğü azaltır. İnsanda yara yalama alışkanlığı epey yaygın değilse de hayvanlar bu tekniği çok kullanıyor. Yani tükürüğün iyileştirici mucizevi bir özelliği var. Bu bizim için de geçerli. Çünkü tükürük ağızdaki bakterilerin çoğalmasını engeller. Bu nedenle ağız kuruluğu olanlar hekime mutlaka başvurmalı.Flora gelelim. Diş hekimlerince çok kutsal…Aslında o kadar kutsal değil bence. Doğaya aykırı bir madde ancak böyle yaldızlanarak piyasaya sürülebilir. Çünkü florun kanıtlanmış faydası yok. Aksine bazı zararları var. Hele flor tabletleri. Asla kullanılmamalı. Bunu maalesef diş hekimleri çürük riski yüksek hastalara veriyorlar. Ama asla vücuda bu şekilde flor takviyesi yapılmamalı. Çünkü flor kemik metabolizmasını bozuyor ve tiroid hormonunu azaltıcı etkisi var. Çevremizde tirod problemi olan bir dolu insan var…Floru kullanmamak konusunda bizi ikna etmeye çalışıyorsunuz…Öncelikle hedefimiz günahı temizlemeye çalışmak olmamalı, hedefimiz bu bağlamda günah işlememek olmalıdır. Diş macunlarındaki sodyum florürün bir miktarı emiliyor. Yutulmaları ise ayrı bir problem. Yetişkin ya da çocuk farketmez herkes fırçalama bitiminde az ya da çok macun yutuyor içindeki kimyasallarla beraber. Tekrar bir düşünün derim. Ama sadece dişlere yapılan lokal uygulamaya karşı değiliz. Önemli olan tek nokta yemeklerden sonra dişlerin üzerinde biriken eklentilerin uzaklaştırılması. Bunun macunla birlikte olması zorunlu değil.Diş beyazlatma konusuna gelince…Dişte besin ya da plak birikmiyorsa leke tutunma olasılığı ortadan kalkar. Dişlerde lekelenme olmaz, dişler doğal renginde olurlar. Sakız çiğnemeyi seviyoruzSakız çiğnemeyi seviyoruz tükürüğü de artırıyor.  Tatlandırıcılı sakızlar da çiğniyoruz. Bize bir zararı var mı?Şekersiz sakızlar çiğnenmesini öneriyorum. Tatlandırıcılı sakızlar sinir sistemini harab eden maddeler içeriyor. Çiğneyecekseniz de eğer, Kystilollu tatlandırıcı içeren sakızlar çiğnenmelidir.  Kararı hasta verir..Ama sağlığımızla ilgili kararı ağırlıklı hekim veriyor ve biz de uygulamaya çalışıyoruz…Bizi şaşırtan, üstesinden gelemediğimiz durumlar olabilir. Bu gibi durumlarda her şeye rağmen hekim yönlendirici konumdadır. Kararı verecek olan hastadır. Ama hastanın da karar verebilmek için yeterli bilgiye sahip olması ve vereceği kararın artısını, eksisini tartabilmesi gereklidir. 

Sağlıklı dişler için 10 ipucu

Güzel ve sağlıklı dişlerin, estetik avantajlarının yanı sıra genel vücut sağlığımıza daolumlu etkisi olduğunu vurgulayan Dt. Selma Kurtoğlu, “İhmal edilen küçük bir çürük; kalp-damar hastalıklarına, romatizmaya, ülsere, böbrek ve karaciğer sorunlarına hatta kansere bile neden olabilmektedir. Ağız ve diş sağlığının öneminin farkındalığında olan ülkelerde diş hekimine 6 ayda bir gitme zorunluluğu varken ülkemizde böyle bir zorunluluk olmamakla birlikte 2 yılda bir diş hekimine gidilmektedir. İleride oluşabilecek sistematik rahatsızlıkların önüne geçebilmek için ağız ve diş bakımını düzenli yapmak, koruyucu ve önleyici tedavileri yaptırmak esastır. “diye konuştu. Dt. Selma Kurtoğlu, ağız ve diş bakımında sağlıklı dişlere sahip olmak için 10 altın kuralı sıraladı.1-) Sabah ve akşam dişleri fırçalamak, diş ipi kullanmak ve ağız gargaraları ile dişlerin detaylı tam temizliğini yapmak. Diş ipi çok yaygın olmamakla beraber diş temizliğini tamamlayan işlemdir. Dişler ne kadar iyi fırçalansa da ara yüzler ve protezlerin altı diş ipi yardımıyla temizlenir. Yapılan istatistiklere göre plağın ağızdan uzaklaştırılmasında diş fırçalamanın etkisi %66 iken plağın ağızdan uzaklaştırılmasında diş ipinin rolü %34 olmaktadır. Günde 1 defa mutlaka diş ipi kullanılmalıdır.2-) Dengeli beslenme ağız ve diş sağlığı açısından oldukça önemlidir.Beslenmede ilk prensip vücut için gerekli her türlü protein vitamin , mineral ,karbonhidrat gibi tam besinlerin dengeli bir şekilde alınmasıdır. Bu dengeyi bozacak her türlü alışkanlık genel sağlığımızı nasıl olumsuz etkiliyor ise diş sağlığımızı da olumsuz etkileyecektir.3-) Fındık, ceviz gibi sert besinler dişlerle kırılmamalıdır.4) Havuç, elma gibi lifli ve çok sert besinleri yemek bir nevi diş fırçası görevi üstlenerek, dişleri temizler ve güçlendirir.5) Şeker,çikolata lokum gibi gıdalardan sonra dişlerin özellikle fırçalanması veya bol su ileçalkalanması gerekmektedir.6) Özellikle çocukluk çağında dişlerin çıkması ile birlikteazı dişlere fissürörtücü uygulanması çürükleri önlemektedir.7) Şekersiz sakız çiğnemek dişlerin temizlenmesine yardımcı olur.8) Asitli içecekleryerine doğal meyvesularıveya maden suları tercih edilmelidir.9) Düzenli diş hekimine giderek, belirli aralıklar ile panoramik röntgen çektirerekçürük kontrolü yapılmalıdır.10) Flor uygulaması ile dişleri güçlendirmektedir.

KAYNAK : Yenişafak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ