Cumhurbaşkanı Erdoğan: İstihbarat yıpratılacak bir örgüt değil

TRT Haber’de gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, MİT eleştirileriyle ilgili istihbarat yıpratılacak bir örgüt değil ‘fazla abartmayalım’ uyarısında bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: İstihbarat yıpratılacak bir örgüt değil

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TRT Haber’de katıldığı canlı yayında, istihbaratın yeni yapısıyla ilgili ipuçları verirken, istihbarat zaafiyetine yönelik eleştirilere yönelik de ‘fazla abartmayalım’ açıklamasında bulundu.

Kendi yaptığı “istihbarat zaafiyeti var” açıklamasını da hatırlatan Erdoğan, dünyanın her ülkesinde istihbarat zafiyetlerinin zaten olduğunu, bunun eleştirilebileceğini ancak fazla yüklenilmesi durumunda istihbaratın çalışamaz hale geleceğini belirtti.

“TRT’nin ortak yayınında tüm Türkiye’ye sesleniyoruz. En kalbi duygularıma, milletime saygı ve sevgilerimi sunuyorum.

15 Temmuz’un, eğer hissedeceksem, düşüneceksem, hiç mi hiç akla hayale gelmez bir şeydi. Birlik ve beraberliğin bu kadar iyi gittiği bir dönemde, böyle bir havanın estirilmesi düşündürücü. Haberi ilk aldığımda, daha önce de söylemiştim, eniştemde haber aldığımda inanamadım. Sonra çeşitli haber kanallarında bu yönde haberler yayınlanmaya başladı.

Berat Beyle istişare ettik

Daha sonra hemen Berat Beyle istişare etmeye başladık. Dedik ki, MİT’e ilk mesajımızı verelim. Bu arada bağlantı kurmanın gayreti içerisindeydik. Cep telefonlarıyla televizyonlara bağlanarak sesimizi duyurduk.

Biz dedik ki, kula kul olmayacağız. Bu yola da böyle çıktık. Yapılanın bir anayasa suçu olduğunu ifade ettik ve dik durduk. Tabii biz bunları konuştuk da, oradan nasıl ayrılacağız, hava kararmaya başladı, orada helikopterler dolaşıyor. Orada güvenlik görevlilerimizden 2 şehidimiz var. Rabbim onlara rahmet etsin. Bizi onlarla cennetinde buluştursun.

Benim için önemli isim pilotumdu

Tabii o gece benim için önemli isimlerden birisi de gerçekten pilotumdur. Helikopter pilotumuz. Çok şeyi göze alarak o adımı göze aldılar. Yakıtım bitene kadar bunlar bizi yakalayamaz dediler ve gerçekten bizi 15 dakikada Dalaman’a ulaştırdılar. Dalaman’dan hedefimiz, ya İstanbul, ya Ankara’ydı.

Gecenin kararan saatleri, helikopterle kalkışımız, Dalaman’a gelişimiz, uçağımız hareketi yaptı ve pilotumuza İstanbul’a inelim dedi ki “Pist karanlık riski var.” Bizim uçağımız kısa mesafede havalanma kabiliyeti olan bir uçak, “Endişem buralarda tank koyarlarsa piste tehlike olur” dedi.

15 dakika içerisinde emniyet kuleyi temizledi. Pist aydınlatıldıktan sonra da rahatlıkla piste indik ama apron doluydu, terminal önünde on binlerce insan bekliyordu. İki kez F-16 uçaklarıyla ses hızını biliyorsunuz, aşmak suretiyle patlama, demek ki buraya bomba atanlar oraya da atardı, bomba yüklü değillerdi büyük ihtimalle. Konukevinin camlarını falan da patlattı, orada birkaç yaralı vardı. Bir kez yaptılar olmadı, bir daha yaptılar. Biz konukevine girmiş olduk. Valimiz, 1. Ordu Komutanımız ve bakanımız ile ufak bir kriz masası oluşturduk. Genelkurmay Başkanı’nın rehin alındığını duyduk. Başbakan’ımızla irtibat kurduk. Ümit Paşa’yı Genelkurmay’a vekaleten getirmiş olduk.

Ümit Paşa talimat verdi, bombalama başladı

Ümit Paşa Eskişehir ile görüşmeyi yaptı, talimatı verdi. O talimat verildikten sonra hemen Akıncılar’a bombalama başladı. 3-3.5 saat içinde 12 bomba atıldı. Pist kullanılamaz, helikopterler uçamaz hale geldi. Akıncılar atıl hale gelince daha da rahatlamış olduk. Eskişehir bu işin harekat merkezidir. Bu atılan adımla bir rahatlama oldu. Ondan sonra iş hızlandı.

Gerek eşim, gerek kızım, gerek damadım, hepsi de bir metanet içerisindeydi. Sadece büyük torun, ‘Ne oluyor baba’ diye soruyordu, babasına. Tabii bir de ortanca torunumuz var. Aynur’umuz. O, o sırada uyuyordu. Ama onun dışında herkes, metanetliydi. İnanmak ve ondan sonra da yürümek, bütün mesele budur. Bizim için kaza ve kader imanımız gereği değil mi? E ölüm de bizim için hak değil mi? Bir gün gelecek.

FETÖ’nün yaptığına dair en ufak bir şüphem yok. 2010’dan beri, FETÖ’nün örgütlenme ağının ne kadar geniş bir ağları olduğunu anlattım. Adamlar kendilerinden başka hiç kimseyi hiç bir yere yaklaştırmadılar. Bunu ben en yakın mesai arkadaşlarıma anlatmakta zorlandım. Kendilerinden başkasına hayat hakkı yok.

Diyelim uluslararası bir seyahata gidiyorsunuz; diyorum ki bütün STK’lardan temsilci alınsın. Filanca vermiyor, onların bu tür işleriyle iştigal eden kuruluşları. Niye? Biz tek başımıza organize edelim. Kendilerinden başkasına hayat hakkı yok. O zaman kesinlikle biz bunlara bu tür yolculuklarda kota vermeyeceksiniz.

En büyük serveti dershanelerden kazandılar

Nabi Avcı Bey dönemine kadar biz dershaneler konusunda adım atamadık. Bunlar bizim kayıp yıllarımızdır. Tabii şimdi siz de başbakansınız ama bir yere kadar arkadaşlarınıza bir şeyi anlatıyorsunuz. Israr, ısrar, ısrar…Tabii daha fazla ileri gidemiyorsunuz ve en ciddi, en büyük parayı bu adamlar bu dershanelerden kazandı. Ve dedim ki, bundan sonra geri adım yok. Onların içinde dost bildiklerimiz de bizden kopmaya başladı. Köşelerinde vurmaya başladılar. Her şey menfaat endeksliydi. Mama ellerinden alınınca bunlar düşman oldular. Başladılar bağırıp çağırmaya.

İstihbarat yıpratılacak bir örgüt değil

İstihbarat örgütü, yıpratılacak bir örgüt değildir. Eğer istihbarat ile ilgili atılacak veya değişiklik yapılacak bir şey varsa, hükümet gereğini yapar. Ama sürekli televizyon programlarında, biz eleştirirsek, istihbaratı çalışamaz hale getiririz. Ben en başından beri burada bir istihbarat zaafı var dedim. Ama dünyada istihbarat zaafı olmayan bir ülke var mıdır? Benim MİT’le irtibat kuramayışım içinde bulundukları şartlar sebebiyle olabilir.

TİB, paralelin tamamen yapılandığı bir yerdi, TİB’in işlevleri BTK’ya verilecek. Terörler mücadele devam ediyor. Aksamaların içinde bu alçaklar ne kadar vardı, onlar da ortaya çıkacak.

10 bine yakın gözaltında olan insan var. Ama söyleyeyim, burada kalmaz. Devam eder. Herkes konuşuyor, halkalar sökülmeye başladı. Terörle mücadele şu anda devam ediyor, bundan sonraki süreçte şu ortaya çıkacak: Terörle mücadeledeki aksamalarda bu ahlaksızlar ne kadar var?

Darbeler tarihi 15 Temmuz’u çok farklı yazacak

Bölücü terör örgütü ile işbirliği halinde olanlar var, PYD ile DAEŞ ile işbirliğinde olanlar var. Bunlar ortaya çıkıyor. Gerçi seçim kampanyalarında tanıdık. Her siyasi partiyle pazarlık halindeler. İlkesiz bunlar, nerede ne yapacakları belli olmaz, tam bir bukalemun. Terör tehditlerinin sona ermesi diye bir şey olmaz ancak kazınıp atılırsa ‘Temizlendi’ diyebiliriz. Şu an başındayız

Bu birlik ve beraberlik bizde olduktan sonra bu işi aşarız. Milletle bir olduk, kardeş olduk, hep beraber yürüyeceğiz. Darbeler tarihi 15 Temmuz’u çok farklı yazacak, milletimle iftihar ediyorum. Milletvekillerinin Meclisi çalıştırmaları bize İstiklal Savaşı’nı hatırlattı. İkinci defa bu Meclis, Gazi Meclis oldu. Batı Türkiye’nin güçlenmesini istemiyor, bunun başka izahı yoktur. Hep ikircikli davranışlar içerisinde oldular. 239 vatan evladım şehit oldu, 2 bin 196 gazi var, incelediniz mi? Size bu aklı kim veriyor?

15 Temmuz’dan bu yana vatandaşlarımız 10 milyar dolar bozdurmuşlar. Bu, dövize meydan okumaktır. Eski OHAL’lerde ekmek bulmakta zorlanırdınız meydanlarda insan bulamazdınız ama şimdi tam aksine milletim meydanlarda. Bazı ülkelerden FETÖ’ye ait okulların kapatılmasına yönelik adımlar geldi, bu diğer ülkelere de sıçrayacak. ABD bizden hangi teröristi isterse verdik, ABD’ye diyoruz ki ‘Gelin bu işi daha fazla uzatmayın’. Kaçma eylemi olursa, ABD nasıl izah eder merak ediyorum, bu ABD’nin kendi sorumluluğudur.

Rusya ile ilişkiler

9 Ağustos’ta Putin ile bir araya geleceğiz. Birçok şeyin rayına oturacağına inanıyorum.

Bu şarlatanı büyütmeye gerek yok

(FETÖ’nün ele başı Fetullah Gülen için) Bu şarlatanı bu kadar büyütmeye, abartmaya gerek yok. Kendi kendine beddualar falan ediyor. Ben yıllar önce, Türkçe Olimpiyatları’nda bir çağrı yapmıştım. Türkiye’ye gelin demiştim. Güya beni zora sokmamak için gelmediğini söylemiş o zaman. Kinaye nazarıyla bakmak belki çok da doğru olmaz ama, ben oradaki vatandaşın tavrına bakarak bir şeyi gün yüzüne çıkarmak istedim. Bir efsane haline getirilmiş, orada olan kahir ekseriyetin onu aslında tanımadığını gördüm. ‘O bize şah damarımızdan daha yakın’ deniyor ya ayette, bunu o şahıs için kullanacak kadar sapkın bir yapı olduğunu gördüm.

KAYNAK : http://mobil.star.com.tr/mobildetay.asp?Newsid=1131177

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ