Cumalıkızık’a turist akını

UNESCO’nun dünya kültür mirasına dahil ettiği Bursa’nın tarihi Cumalıkızık köyünde turistlerin kahvaltı edebilmek için verdikleri uğraş görenleri şaşırtıyor. Tarihi Cumalıkızık evlerinde köy kahvaltısı yapabilmek için kilometrelerce yol gelen turistler, köyün otantik havasında keyifli bir gün geçiriyor.

Cumalıkızık’a turist akını

Osmanlı köyü Cumalıkızık, tarihi dokusuyla turistlerin ilgisini çekmeye devam ediyor. Dünyanın birçok ülkesinden ziyaret için turistlerin geldiği, Osmanlı köy mimarisinin en güzel örneklerini yaşatan Cumalıkızık, Arnavut kaldırımlı taş sokakları, asırlık çınarları ve misafirperver halkı ile Türkiye’nin çok ziyaret edilen köyleri arasında yer almaya devam ediyor.

Şehir merkezine yaklaşık 15 kilometre uzaklıkta bulunan Cumalıkızık’ta hafta sonları kurulan pazar yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekerken, köy halkının kendi elleriyle yaptığı erişte, tarhana ve tatlılar rağbet görüyor. Rengarenk boyalı evlerin iç avlusunda 20 çeşitten oluşan köy kahvaltısı, gözleme ve ayran satılırken, yerli yabancı turistler köy kahvaltısı yapabilmek için adeta yer kapma savaşı yapıyor.

Dünyanın en dar sokaklarından biri olarak bilinen Cin Aralığı Sokağı’nda da fotoğraf çektiren turistler, gün boyu köyün mistik havasını içlerine çekerek, tarihle iç içe bir gün geçiriyor.

Osmanlı mirası Cumalıkızık’a büyük İlgi

Dünyanın birçok ülkesinden ziyaret için turistlerin geldiği, Osmanlı köy mimarisinin en güzel örneklerini günümüze kadar yaşatan Cumalıkızık, Arnavut kaldırımlı taş sokakları, asırlık çınarları ve misafirperver halkı ile Türkiye’nin çok ziyaret edilen köyleri arasında yer almaya devam ediyor. Şehir merkezine yaklaşık 15 kilometre uzaklıkta bulunan UNESCO mirası Cumalıkızık’ta hafta sonları kurulan pazar yerli yabancı turistlerin ilgisini çekerken, köy halkının kendi elleriyle yaptığı erişte, tarhana ve tatlılar ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. 700 yıllık Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerini taşıyan rengarenk boyalı evlerin iç avlusunda 20 çeşitten oluşan köy kahvaltısı, gözleme ve ayran satılırken, yerli yabancı turistler etnografya müzesinde tarihi eserleri görme fırsatı buluyor. Dünyanın en dar sokaklarından biri olarak bilinen Cin Aralığı Sokağı’nı bir arkadaşından duyduklarını söyleyen Alman turistler Anna Boehme ve Lucienne Pritzikau buradan çok etkilendiklerini belirtti. Bayan turistler, Cumalıkızk’ta yüzyıllar öncesine gittiklerini, Osmanlı kültür ve yemeklerini çok beğendiklerini ifade etti.

Sükûnetin adresi ‘Gito Yaylası’

Son yıllarda alternatif turizmde ön plana çıkan ve çeşitli aktivitelerin düzenlendiği Doğu Karadeniz yaylaları, şehrin stresli yaşantısından uzaklaşmak, serin havada doğayla baş başa vakit geçirmek isteyenler tarafından tercih ediliyor. Yaylalarda kamp kurabilen, trekking ve foto safari yapabilen doğaseverler, başta kuş olmak üzere çeşitli hayvan türlerini de gözleyebiliyor. Yaşam kültürü, yaban hayatı ve florasıyla özellikle dağcılar ile fotoğraf sanatçıları başta olmak üzere çok sayıda yerli yabancı ziyaretçiyi ağırlayan Gito Yaylası, açık havada hem Fırtına Vadisi hem de Kaçkarlar’ın görkemli manzarasını seyretme imkanı sunuyor.Gito’nun güzellikleri görmek için düzenlenen doğa gezilerine, özellikle hafta sonları çok sayıda grup katılıyor. Çamlıhemşin ilçe merkezinden 2 saat süren yolculuğun ardından 2 bin 400 rakımlı yaylaya ulaşan gruplar, zaman zaman araçlarından inip eşsiz manzarayı fotoğraflayarak ölümsüzleştiriyor.Çamlıhemşin yaylaları büyülüyor İnsanın ruhunda değişiklik yapan bir yerMuğla’dan gelen Aynur Mert, yaptığı açıklamada, Gito’nun kolay anlatılabilecek bir yer olmadığını belirterek, gün içerisinde havasının sürekli değiştiğini, adeta dört mevsimi yaşadıklarını belirterek, şöyle dedi:”Sabah kalkarsınız, güllük gülistanlık, çok güzel bir havayla karşılaşabilirsiniz ama gün içerisinde bir sis, bir güneş, bir yağmur, bazen dolu, bazen sıcak, bazen soğuk veya serin. İnsanın ruhunda değişiklik yapan bir yer. Ben her sene gelmeye çalışıyorum. Burada olmak gerçekten çok güzel. Sessiz, sakin ve huzur verici. Teknolojiden, trafikten, gürültüden, şehirden uzak olmak gerçekten çok iyi geliyor. Bir kaçış yeri, bir huzur yeri gibi burası.”Ayfer Bayraktar da çok keyifli ama bir o kadar da zor yolculuğun ardından yaylaya ulaştıklarını ifade ederek, “Gito Yaylası’nın doğası, sisi, havası mükemmel. Şimdiye kadar nasıl gelmemişim diye hayıflanıyorum. Bol oksijenli, keyifli ve eğlenceli bir gün geçirdik.” sözlerine yer verdi.

KAYNAK : Yenişafak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ