Çocuklarda tehlikeli hastalık

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Canan Özgöçer, çocuklarda görülen alerjik astım hastalığına değinerek hava kirliliğine, toza ve sigara dumanına dikkat çekti. Dr. Özgöçer, “Alerjik astım izlenecek doğru tedavi yöntemleriyle kontrol altına alınabilen bir hastalıktır. Fakat hastalığın ihmal edilmesi ciddi problemlerin oluşmasına neden olmaktadır” dedi.

Çocuklarda tehlikeli hastalık

Çocuklarda giderek artan oranlarda görülen alerjik astım daha çok hava kirliliğine, toza ve sigara dumanına maruz kalmasından kaynaklandığı ifade ediliyor. Uzm. Dr. Canan Özgöçer, alerjik astım hakkında önemli bilgiler verdi. Uzm. Dr. Canan Özgöçer, hastalığın oluşum evrelerinden bahsederek,şunaları söyledi:

“Çocuklarda astım tekrarlayan öksürük, hırıltı ve nefes almada zorluk ile seyreden kronik iltihabi bir reaksiyondur. Çocukluk çağının en sık rastlanan kronik hastalığı olan astım yüzde 6-10 sıklıkla görülür. Genellikle üst solunum yolu enfeksiyonlarından sonra görülür. Enfeksiyonlar dışında sigara, küf, rutubet, kimyasal kokular ve hava kirliliği de hastalık alevlenmelerini arttırır. Atakların tekrarlayıcı nitelikte olması, bronş gevşetici ilaçlarla şikayetlerin geçmesi, ancak daha sonar atak gelişebilir. Çocukluk çağında astımın yüzde 90 oranında alerjik kökenli olduğu bilinmektedir. Bu nedenle çoğu zaman ‘alerjik bronşit’ ‘çocuk astımı’ ile eş anlamlı kullanılmaktadır.

Astımda en sık rastlanan belirti kuru öksürüktür. Öksürüğün özellikle kuru olması ve geceleri artması nefes darlığı ile birlikte gözlenmesi astımı düşündürür. Yine hareketle ve terleme öksürüğün artması astım lehine bulgulardandır. Yıl boyu maruz kalınan ev tozu akarı, küf mantarları ve evcil hayvan döküntüleri gibi ev içi alerji yapıcı maddeler bronşlarda alerjik bir reaksiyona neden olur. Çocuklarda astım tanısı koymada en değerli tanı aracı öyküdür. Öksürük, hırıltı veya nefes darlığı belirtilerinin olması ve şikayetlerin özellikle gece artması şiddetle astımı düşündürür.”
Alerjiyi tetikleyen maddelerden uzak durun

Hastalığın tedavi yöntemleri hakkında da bilgiler veren Dr. Özgöçer, “Tüm alerjik hastalıklarda olduğu gibi alerjik bronşit veya çocuk astımında da birinci basamak tedavi alerji geliştirilmiş olan maddeden uzak durmaktır. Çevre önlemlerinin yeterli olmadığı, ilaç tedavisinin uygun görüldüğü hastalarda hava yolu ile akciğerlere çekilen bronşlardaki kasılmayı azaltan sprey ilaçlar kullanılmaktadır. Bunlar sadece bronşları gevşetici özelliğe sahip ‘rahatlatıcı ilaçlar’ ve alerjik iltihabın yarattığı bronş inflamasyonunu azaltan ‘kontrol edici ilaçlar’ olarak ikiye ayrılabilir” şeklinde konuştu.

Bahar alerjisi astıma neden oluyor

Alerjinin alerjen denilen normalde zararsız olan maddelere karşı bağışıklık sisteminin gösterdiği aşırı duyarlılık reaksiyonları olduğunu belirten Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Arzu Ertürk, başlıca alerjenlerin ev tozu akarları, polenler, küf mantarları, hayvan tüy ve epitelleri, besinler ve böcek zehirleri olduğunu söyledi.Astım ve bahar alerjisi hakkında bilgi veren Doktor Ertürk, alerjik hastalıklarda genellikle üst ya da alt solunum yolları, göz, deri ve sindirim sisteminin etkilendiğini ifade etti. Ertürk, “Alerji, genetik eğilimi olan kişilerde çevresel faktörlerin etkisi ile ortaya çıkmaktadır. Alerjisi olmayan sağlıklı bir birey polenlerle karşılaştığında herhangi bir sorun yaşamazken, alerjik yapıdaki kişilerde hapşırık, burun akıntısı, nezle, nefes darlığı gibi belirtiler ortaya çıkmaktadır” dedi.Alerjik kişilerin bahar günlerini polenlerin kabusa çevirdiğini söyleyen Ertürk, alerjik bireylerin polen alerjilerinin de farklılık gösterdiğini belirtti. Doç. Dr. Arzu Ertürk, “Ağaç polenleri daha çok Şubat-Mayıs, ot polenleri Mayıs-Haziran aylarında, yabani ot polenleri ise yaz ortasından sonbahara dek yakınmalara neden olur. Küçük polenler, rüzgarla taşındıklarından bitkiden kilometrelerce uzaktaki kişide bile alerjiye neden olabilir. Sabah saatlerinde havadaki polen miktarı daha fazladır. Yağmurlu günlerde havada uçuşan polen miktarı azaldığından polen alerjisi olan kişiler rahat eder. Tam tersine sıcak ve rüzgarlı günlerde polen yayılımı artar” diye konuştu. Bahar alerjisine dikkatMevsimsel alerji astımı tetikliyorMevsimsel alerjinin genellikle üst solunum yollarında başlayıp zamanla alt solunum yollarını da tutarak astım ataklarına sebep olduğunun altını çizen Ertürk, saman nezlesinin de “mevsimsel alerjik rinit” olarak bilinen hastalığın halk arasındaki adı olduğunu ve çoğunlukla ilk belirtilerin çocuklukta ve gençlikte ortaya çıktığını anlattı. Ertürk, “Burunda ve genizde akıntı ve kaşıntı, hapşuruk, gözlerde sulanma, yaşarma,kızarıklık, göz altlarında morarma gibi yakınmalara neden olur. Alerjik riniti olan kişilerin büyük bir kısmı hayatlarının bir döneminde astım atağı geçirebilirler. 1-2 haftayı geçen şikayetleri olan hastalar, mutlaka bir hekime başvurmalıdır. Tedavide alerji önleyici ilaçlardan yararlanılır. Hastanın hangi polene karşı alerjisinin olduğunun saptanması için kan testleri ve deri testlerinden yararlanılır” şeklinde konuştu.Astımlı hastaların bahar aylarında kötüleşip atağa girebileceğini belirten Doç. Dr. Arzu Ertürk, “Mart ayındaki grip salgını, viral enfeksiyonlar semptomları artırabileceği gibi, hastaların alerjik oldukları polenlerin yayıldığı haftalar/aylar boyunca şikayetler artabilir. Bu dönemde hastanın ilaç tedavisinin yeniden düzenlenmesi gerekir. Diğer alerjenlere göre polenlerden kaçınmak daha zordur. Polenlerin yoğun olduğu günlerde dışarı çıkmamak, pencereleri kapalı tutmak en önemli korunma yöntemleridir. İdeal olan kişinin alerjisinin olduğu bitkinin yetiştiği bölgeden başka bir yere taşınması gibi görünse de bir polene alerjisi olan kişi, yeni bir bölgeye taşındığında zaman içinde maruz kaldığı yeni polenlere karşı alerji geliştirebilmektedir” dedi.Astım hastaları bunlara dikkat! Astımdan korunma yöntemleriKorunma yöntemlerinin genel olarak uygulanması gerektiği uyarısında bulunan Ertürk, polenlerin yoğun olduğu mevsimlerde sabah saatlerinde açık alanlara çıkmamaya özen gösterilmesi gerektiğini ve çimen polenine alerjisi olanların da bahçe çimlerini biçmemesi veya biçilirken ortamda bulunmaması gerektiği uyarısında bulundu. Giysiler ve çamaşırların polen mevsiminde açık havada kurutulmaması gerektiğini belirten Dr. Ertürk, mümkünse kurutma makinesi kullanılmasını önerdi. Otomobil alınacağı veya değiştirileceği zaman, polen yakalayıcı hava filtreleri olan modellerin tercih edilmesi gerektiğini söyleyen Ertürk, otomobillerdeki polen filtresinin bakımının ise düzenli olarak yaptırılması gerektiğini ifade etti. Akşamları eve gelince de kıyafetlerin değiştirilmesi, duş alınması gerektiğini bildiren Arzu Ertürk, sözlerini şöyle sürdürdü:”Yatak odasından tüm toz toplayıcı eşyalar uzaklaştırılmalıdır. Halı, kitap, dekoratif eşyalar, kumaş aksesuarlar kaldırılmalıdır. Tüm yatak çarşaf, nevresim ve yastık kılıfları haftada bir en az 60 derece ısıda yıkanmalıdır. Anti alerjik yastık nevresim takımları kullanılmalıdır. Ağır perdeler hafif ve yıkanabilir olanlarla değiştirilmelidir. Evcil hayvan varsa yatak odasına girmesine izin verilmemelidir. Evin ortamı nemli olmamalıdır. Ev ve araba klima filtrelerinin düzenli temizlenmesi sağlanmalıdır.”

Alerjik astım en çok 2 bölgede görülüyor

Türk Toraks Derneği’nin “19. Yıllık Kongresi”, Antalya’da gerçekleştirildi. Türkiye’de astım hastalığının özelliklerinin ele alındığı “FENOTÜRK Çalışması”nda, alerjik astımın en çok Karadeniz ve Marmara’da görüldüğü ortaya kondu.Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Füsun Yıldız, basın toplantısında yaptığı konuşmada, sık görülen hastalıklar arasında yer alan astımla ilgili çalışma sonuçları hakkında bilgi verdi.Türkiye’de astım hastalığının özelliklerinin ele alındığı “FENOTÜRK Çalışması” yapıldığını ifade eden Yıldız, astımın genetik özelliklerinin çevresel faktörlerle etkileşmesi sonucunda çok değişik klinik seyirlerde kendini gösterdiğini dile getirdi. Buna göre de tanı ve tedavilerinin değiştiğini aktaran Yıldız, bu nedenle Türkiye’de astım hastalarının klinik özelliklerinin saptanması amacıyla 14 farklı merkezden bin 400 astım hastasının katılımıyla araştırma yapıldığını anlattı.Araştırmaya katılanların çoğu kadınAraştırmaya dahil edilen hastaların yaş ortalamasının 44 ve katılımcıların yüzde 75’inin kadın olduğunu ifade eden Prof. Dr. Füsun Yıldız, şunları söyledi:”Tüm katılımcıların yüzde 36’sı şişman (obez), hastalık süresi ortalama 9 yıl, hastalık ağırlığı açısından büyük çoğunluğu hafif-orta ağırlıktaydı. Rinit ve sinüzit en sık eşlik eden ek hastalık iken, alerjenler ve psikolojik faktörler en sık atakları başlatan tetik çeken faktörler olarak belirlendi. En sık rastlanan alerjenler ise ev tozu akarları ve çimen polenleri olarak belirlendi. Nefes testi incelemelerinde, solunum test sonuçları normal veya normale yakın hastaların büyük çoğu normal kiloda ve alerjik hastalık özelliklerine sahip bireylerdi. Hastalık takibinde astımı kontrol altında olmayan yani sık yakınması olan, hastaneye ve acile atakla başvuran hastalar ağır astım özelliği taşıyordu.”Prof. Dr. Füsun Yıldız, astım üzerinde coğrafi bölgelerinin özelliklerinin de etkili olduğunu vurgulayarak, “Coğrafi bölgeler açısından astımlı hastalar değerlendirildiğinde alerji oranı en yüksek bölgeler Karadeniz ve Marmara bölgesi olarak bulundu” diye konuştu.

Astım hastaları bunlara dikkat!

Astım hastalarına korunmanın yollarını ve astıma neden olan etkenleri anlatan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Nezaket Erdoğan,çevresel etkenlere dikkat çekti. Çevresel etkenlerin hastalığın hem ortaya çıkışında, hem de ağırlığı üzerinde rol oynadığını belirten Dr. Erdoğan, “Bu çevresel etkenler şehirlerdeki hava kirliliği, ev tozları, polenler, sigara dumanına maruz kalma, tekrarlayan soğuk algınlıklarıdır. Astım krizinde ve ağır astımlıda hava yollarının etrafındaki kaslar kasılıp, daralmayı arttırır. Hava rahat girip çıkamaz, kan iyi oksijenlenemez. Vücudun diğer organlarına da oksijenli kan gidemez” dedi.Kumaş yerine ahşap,plastik tercih edinAstımı alevlendiren etkenlerden korunma yolları hakkında bilgi veren Dr. Erdoğan, “Evde ve iş yerinde havalandırma artırılmalı, rutubet önlenmelidir. Kumaş döşeli eşyalar yerine deri, suni deri, ahşap, plastikten yapılmış olanlar tercih edilmelidir. Ev işi yaparken maske kullanılabilir. Süpürdükten sonra ıslak bezle temizlik yapılmalıdır. Güçlü bir elektrik süpürgesiyle haftada en az bir kere sıkı bir temizlik yapılmalıdır. Nemlendirici cihazlar öncelikle yatak odasında kullanılmamalıdır. Mümkünse halılar kaldırılmalıdır. Tüylü ve içi dolu oyuncaklar alınmamalı veya ortadan kaldırılmalıdır. Yatak takımları en az 55 C derece sıcaklıkta haftada bir yıkanmalıdır. Yatak odasındaki eşyalar kapalı dolaplarda saklanmalı, yatak odası oturma odası olarak kullanılmamalıdır. Yün, pamuk, kuş tüyü yastık kullanılmamalı, dakron gibi sentetik maddeler tercih edilmelidir. Bunlarda sık sık yıkanmalı ve 2-3 yılda bir tamamen yenilenmelidir” dedi. Evdeki nem dengesini ayarlayınKişinin hassas olduğu bitkinin polen yayma döneminde olanaklar ölçüsünde dışarı çıkmaması tavsiyesinde bulunan Dr. Erdoğan, “Kapı ve pencereler kapalı tutulmalı. Ev ve arabalarda polenleri tutan hava filtreleri kullanılmalı. Maske ve gözlük kullanılmalı, lens takılmalıdır. Çamaşırlar polen mevsiminde dışarıda kurutulmamalı. Dış ortamdan eve gelince duş yapılmalı ve elbiseler değiştirilmeli” diye konuştu.Evin nemi-rutubetinin azaltılması gerektiğini belirten Dr. Erdoğan, şu önerilerde bulundu:”Kışın tüm odalar ısıtılmalı, evin içinde çamaşır kurutulmamalıdır. Doğal havalandırma artırılmalıdır. Eski halı, yatak,mobilya ve küf kokan malzemeler atılmalıdır. Fazla miktarda saksı bitkisi bulundurulmamalıdır. Akvaryum ve kış kafesleri çevresinde de küf kolay gelişebileceğinden evde bu tür hayvan bulundurulmamalıdır. Su sızıntısı olan yerler tamir edilmeli, su geçirmez izolasyon maddeleri kullanılmalıdır. Küflenen yüzeyler yüzde 5-10’luk sodyum hipoklorür (çamaşır suyu) ile temizlenmeli ancak bu temizlik hasta tarafından yapılmamalıdır”Alerjik astım en çok 2 bölgede görülüyor Evcil hayvan beslemek zarar verirEvde alerjik kişi bulunduğunda o eve hayvan almamanın en doğru çözüm yolu olduğunu ifade eden Dr. Erdoğan, dışarıda hayvanla teması olanlar eve bu kıyafetleri ile gelmemesi gerektiğini söyledi.Hayvanların vücut parçacıkları, dışkı ve salgılarının alerjik belirtilere neden olduğunu vurgulayan Dr. Erdoğan, “Böceklerin giriş yerleri olabilecek kapı altı boşlukları, çatlaklar ve boru çevreleri gözden geçirilmeli, varsa onarılmalıdır. Sprey, toz, tablet şeklinde özel kimyasal maddeler ile böcekler yok edilmelidir. İlaçlamanın ardından temizlik yapılarak ölü böcekler atılmalıdır. Mutfak temizliğine özen gösterilmelidir. Tüm besinler kapalı kapılarda tutulmalıdır. Açıkta kirli bulaşık bulundurulmamalıdır. Çöpler kapalı tutulmalıdır” dedi.Her sene Sonbahar’da grip aşısı yaptırınGöğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Nezaket Erdoğan, uyarılarını şöyle sürdürdü:”Evlerde kesinlikle sigara içilmemeli ve içirilmemelidir. Havalandırma arttırılmalıdır. Bacalı sobalar kullanılmalı, baca temizliğine özen gösterilmelidir. Boya, cila, böcek ilacı, temizlik maddeleri dikkatle uygulanmalı ve ardından iyice havalandırılmalıdır. Geçirilen solunum yolu enfeksiyonları astım atağını başlatabilir ve astım ilaçlarının dozunu arttırmak gerekebilir. Kışın enfeksiyon hastalıklarının bulaşma riskinin artması nedeniyle kalabalık yerlerden kaçınılmalıdır. Her sene eylül-ekim aylarında grip aşısı yapılması uygun olur. Yüksek tansiyon, koroner kalp hastalıkları, migren tedavisinde kullanılan ilaçlar, göz tansiyonu damlaları, ameliyatlarda kullanılan anestezi ilaçları, aspirin ve benzeri ağrı kesici romatizma ilaçları, röntgen incelemeleri esnasında kullanılan görüntüleme ilaçları astım belirtilerinin ortaya çıkmasına ya da mevcut astımın ağırlaşmasına neden olabilir. Bu nedenle gidilen hekime astım hastası olduğu söylenmelidir. Katkı maddesi içeren gıda maddeleri kullanılmamalıdır. Gastrp-özafagşak reflüsü (mide içeriğinin yutak borusuna geri kaçması) olanlar ağır, yağlı, baharatlı yiyecekler yememeli, alkol içmemelidir. Az ve sık yemek yemelidir. Yatarken yüksek yastık kullanmalıdır. Mide asidini azaltan ve mide hareketlerini artıran ilaçlar kullanabilirler”Anne babalara “alerjik astım” uyarısı

KAYNAK : Yenişafak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ