Büyük usta için vefa çağrısı

Türk musıkisinin mihenk taşı Tanburi Cemil Bey’in vefatının 100. yılını geride bıraktık. Resmi olarak bir Tanburi Cemil Bey yılı ilan edilmedi ama sevenleri onu unutmadı. Sempozyumlar yapıldı, konserler verildi, yayınlar hazırlandı. Bir çok çalışma da hala daha proje aşamasında. Tek amaç ise bu müzik adamını daha iyi anlamak, anlamlandırmak ve anlatmak.

Gönül Paçacı

YAZILI KAYNAK LAZIM

100 yılın ardından biz de Cemil Bey’den payımıza düşeni almak için TRT İstanbul Radyosu kemençe sanatçısı Fikret Karakaya, Gönül Paçacı, TRT İstanbul Radyosu tanbur sanatçısı Hakan Talu ve İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı öğretim görevlisi Mehmet Bitmez ile konuştuk. Fikret Karakaya, bir Tanburi Cemil Bey müzesi kurulması gerektiğini söylerken Hakan Talu bu müzeye konulacak eserleri anlattı. Osmanlı Müziği Araştırmaları Merkezi’nden Gönül Paçacı ise daha çok yazılı kaynak üretmemiz gerektiğine vurgu yaptı.

Hakan Talu
KAYIP DEFTERİN PEŞİNDE

TRT İstanbul Radyosu tanbur sanatçısı Hakan Talu ise en az bir üniversitede Cemil Bey kürsüsü kurulabileceğini ifade ederek şöyle konuştu: “Ders olarak okutabiliriz hem de ondan geriye kalanları sergileyebiliriz. Çok fazla eşya yok. Topkapı Sarayı’ndaki Müzik Müzesi’nde tanburu var diyorlar ama doğru olduğu bilinmiyor. Mızraplar yok. Kırmızı kaplı bir defteri var Niyazi Sayın’da. Cemil Bey’in siyah kaplı defterini Niyazi Sayın’dan vaktiyle birisi almış geri getirmemiş. Müze olursa belki o defter de ortaya çıkar.”

YETERLİ DEĞİL

Afyon Kocatepe Üniversitesi, Afyonkarahisar Belediyesi işbirliğiyle Tanburi Cemil Bey bestelerinin tamamını ilk kez bir albümde topladı. Albümün sanat yönetmeni Burak Kaynarca, “Tamamıyla Cemil Bey’in eserlerinden olulşan bir konser yapılmadı. Oysa ki kırk tane eseri var. Kırk eserden en az üç konser çıkardı. Ancak genel olarak bir Cemil Bey rüzgarı esti” dedi. Albüme bir de Youtube üzerinden yayınlanan belgesel eşlik ediyor.

Mehmet Bitmez

Bir vakıf kurulmalı

Mehmet Bitmez de bu yıl İstanbul Kültür A.Ş.’nin katkısıyla önemli bir Tanburi Cemil Bey Külliyatı yayınladı, arşivini bizlerle paylaştı. 2016’daki seminerlerin azlığından şikayet eden Bitmez, hayattaki en büyük idealinin bir Tanburi Cemil Bey vakfı kurmak olduğunu dile getirerek şöyle konuştu: “Beethoven’ın, Mozart’ın, Çaykovski’nin, Lizst’in, Brahms’ın enstitüleri var. Tıpkı bunlar gibi bizim de bir Tanburi Cemil Bey vakfımız veya enstitümüz olmalıydı. Bunu yapmalıyız.”

MÜZE EV YAPILABİLİR
Tanburi Cemil Bey’in Aksaray’daki evi 14 Şubat 1970 günü yıkılırken Niyazi Sayın, Uğur Derman ve Asım Sönmez orada bulunanlar arasındaydı. Şu an yerinde yeller esen evin kapısını Niyazi Sayın alıp muhafaza etti. Tanburi Cemil dostları bir müze yapılırsa öncelikli olarak bu kapının sergilenmesini istiyor. Kemençe sanatçısı Fikret Karakaya, bu kapsamda bir müze evi yapılmasıyla ilgili İstanbul Büyükşehir Belediyesi’yle görüştüğünü, yetkililere çağrıda bulunduğunu söyledi. Karakaya “Evin şu anki bulunduğu yere müze yapılamıyorsa daha müsait bir yere simgesel bir Tanburi Cemil Bey Evi yapılabilir” şeklinde konuştu.

KAYNAK : Yenişafak