Bilim kurgu gerçek olacak… Bombadan daha güçlü siber kaos yaşanacak!

13 Şubat 2019 Çarşamba 21:49

İkinci Dünya Savaşı sırasında İngiliz matematikçi Alan Turing’in çalışmalarıyla inşa edilen bir şifre kırma makinesi, Almanya’nın ünlü Enigma şifreleme makinesini kısa sürede çözmeyi başararak söz konusu savaşta 14 milyon insanın ölümüne engel olmuştu.

Günümüzün bilgisayar çağının temellerinin bu ve benzeri çalışmalara dayandığını belirten uzmanlar, ABD Savunma Bakanlığına bağlı olarak 1958 yılında kurulan Savunma Gelişmiş Araştırma Projeleri Ajansı’nın (DARPA), sağladığı destek ve fonlarla İnternet’in kendisi dahil birçok büyük teknolojik atılımın öncüsü olduğunu belirtiyor.

“Bilim kurgu hayatımıza girecek”

Bilim ve teknolojinin en büyük dinamosunun savunma sanayisi olduğunu söyleyen Siber Savunma Uzmanı Yılmaz Değirmenci, yapay zekânın ülkelerin silahlı kuvvetlerine etkileriyle ilgili olarak, “Robot teknolojisi, özellikle insansız hava aracı teknolojisiyle de birleşince, bildiğimiz anlamdaki konvansiyonel savaşın tamamen değişmesine neden olacaktır. Bilim kurgu olarak izlediğimiz senaryoların hayatımıza girmesi pek de uzak değil.” dedi.

Bu nedenle robotik ve yapay zeka teknolojilerine ne kadar yatırım yapılsa az olacağını belirten Değirmenci, “Bu aslında birkaç sonraki kulağın beka sorunuyla birebir ilişkili bir husus desem sanırım abartmış olmam.” diye konuştu.

“Türkiye’de çok ciddi adımlar atıldı”

Özellikle 2013 yılından itibaren Türkiye’de siber güvenlik alanında çok ciddi adımlar atıldığını anlatan Değirmenci, “Kaynağı tamamen yerli ve milli olup küresel sahada da ismini duyuran çok başarılı firma ve ürünlerimiz mevcut, ancak yine de yolun başındayız. Siber güvenliğin en önemli bileşenlerinden biri zafiyet araştırmacılığıdır. Günümüzde bir zafiyeti keşfetmek ve onu değerlendirmek belki yılları alan bir emek istemektedir. Bu konunun baştan sona ele alınması ve yasal zemine dayanan bir ekosistem kurulması gerektiğini düşünüyorum.” sözlerini kullandı.

“Ülkeler çoktan yapay zekâ yarışına girdi”

Yapay zekâ diye bir şeyin olmadığını, aslında bu sözden kastedilenin Makine öğrenmesi, diğer bir ifadeyle uygulamalı matematikle beslenen etkin algoritmalar olduğunu anlatan Siber Savunma Uzmanı Yılmaz Değirmenci, “Ülkeler şimdiden yapay zeka yarışına girmiş durumdalar. Uzmanlar, zamanla makineleri insan gibi düşündürtmek yerine, onların hesaplama yeteneklerinden etkin şekilde yararlanmanın, yani makineleri makine gibi düşündürtmenin daha verimli olduğunu gördüler.” ifadelerini kullandı.

Yapay zekanın bu anlamda büyük veri üzerinde tasnifleme, iyileştirme, desen eşleştirme ve daha etkin kılma gibi faaliyetler yürüten matematiksel yöntemler ve akıllı algoritmalar bütünü olduğunu söyleyen Değirmenci, “Yapay zeka, veri ile beslenir. İşte bu veriyi en güzel sağlayan platform ise siber güvenlik dünyasından başkası değildir.” dedi.

Siber güvenlik gibi dinamik bir konuda kalıcı önlem bulmanın çok da mümkün olmadığını vurgulayan Değirmenci, “Nasıl ki saldırı teknik ve yöntemleri sürekli yenileniyorsa, savunma yöntem ve metodolojisi de sürekli yenilenmek zorundadır. Tehdit ise bize düşündüğümüzden daha yakın, sadece bir telefon ya da bilgisayar kadar uzaktadır.” sözlerini kullandı.

“Siber saldırı kaynaklı kaos, klasik bombadan daha etkili olacak”

Geçen günlerde Birleşik Arap Emirlikleri’nin ABD’nin eski istihbarat yetkililerinin de içinde bulunduğu Kuzgun Projesi’ne hazırlattığı ve iPhone telefonları hedef alan Karma isimli bir siber istihbarat yazılımının Katar Emiri Temim bin Hammad âl-Sâni ile Türkiye’nin eski Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in de aralarında bulunduğu yüzlerce kişiyi hacklediğini hatırlatan Yılmaz Değirmenci, “Enerji, su ve ulaşım gibi temel hizmetlere tekabül eden Kritik Altyapı Güvenliği ise zamanla normal bir savaş kadar etkili olmaya aday gibi görünüyor. Örnek vermek gerekirse, bir ülkede siber saldırı neticesinde elektriğin iki hafta boyunca kesintiye uğradığını hayal edelim. Trafik sistemi, hastaneler, buzdolapları, bilgisayar gibi araçların hiçbiri çalışmayacaktır. Bunun getireceği kaos ve felaket, klasik bombadan çok daha etkili olacaktır.” diye konuştu.

Tüm bu tehditlere karşı kurumların insan, süreç ve sistemleri kapsayan bütüncül bir yaklaşım sergilemesi gerektiğinin altını çizen Değirmenci, “Sadece sistem güvenliğine dayalı olup süreçlerin düzgün işletilmediği bir ortam her zaman için siber saldırılara karşı yetersiz kalacaktır.” dedi.

Haftanın Özeti

www.yeniakit.com.tr internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, röportaj, fotoğraf, resim, sesli veya görüntülü sair içeriklerle ilgili telif hakları Uğurlu Gazetecilik Basın Yayın Matbaacılık Reklamcılık Limited Şirketi’ne aittir. Bu içeriklerin iktibas hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeksizin iktibas olunamaz; hiçbir surette kopyalanamaz, yeniden yayıma konulamaz.

KAYNAK : yeniakit