BAE İslâm sanatını uluslararası ödülle destekliyor

Kültür ve Bilimi Geliştirme Bakanlığı, 14.sü gerçekleşen Uluslararası Burda Ödülleri’ni kazananlar için Birleşik Arap Emirliklerinin başkenti olan Abu Dabi’de bulunan Ulusal Tiyatro’da bu ayın 28’inde kutlama gerçekleştirecek. Uzmanlar ve Hattatlar, Birleşik Arap Emirliklerinin Kültür ve Bilimi Geliştirme Bakanlığı tarafından yürütülen Arap ve İslâmî Sanatlarına verilen destek ve çabalarını takdir ettiklerini ifade etti. Uluslararası camiada önemli bir yer kazanmış olan bu ödül, dünyanın her yerinden katılan hattatlara ve hat sanatına kapılarını açıyor.

BAE İslâm sanatını uluslararası ödülle destekliyor

Kültür ve Bilimi Geliştirme Bakanlığı, 14.sü gerçekleşen Uluslararası Burda Ödülleri’ni kazananlar için Birleşik Arap Emirliklerinin başkenti olan Abu Dabi’de bulunan Ulusal Tiyatro’da bu ayın 28’inde kutlama gerçekleştirecek. Uzmanlar ve Hattatlar, Birleşik Arap Emirliklerinin Kültür ve Bilimi Geliştirme Bakanlığı tarafından yürütülen Arap ve İslâmî Sanatlarına verilen destek ve çabalarını takdir ettiklerini ifade etti.

Hattın dünyaya açılan penceresi

Her sene dünyadaki hattatlarla görüşen ve onları onurlandıran Kültür ve Bilimi Geliştirme Bakanı Şeyh Nahyan bin Mubarak Al Nahyan’nın ödüle desteğini değerlendiren Tük Hattat Mehmed Özçay, “Uluslararası Burda Ödülü, Arapların hat sanatı ve İslâmî hat sanatını göstermede dünyadaki hattatlara açık bir pencere oluşturuyor” ifadelerini kullandı.

Ödül töreni 28 Şubat’ta.

Hattatların ortak paydası

Özcay, Uluslararası Burda Ödülü’nün Dünya’da önemli bir yer aldığını, farklı okullardan ve farklı köklerden gelen hattatları buluşturduğu için zengin bir ödül olduğunu ve Arapçayı ve Sanatlarını desteklediği için Birleşik Arap Emirliklerinin en önemli ülkeler arasında yer aldığını, vurguladı.

Öte yandan Arap Hattının en önemli kişilerinden Abdul Rıza Behiyye, eskiden kullanılmış fakat şu an kullanılmayan bu sanatı tekrar ortaya çıkardığı için Uluslararası Burda Ödülü’nün başarılı bir ödül olduğuna işaret etti.

Bu ödüle katıldığını ve çoğunlukla jüri üyesi olduğunu belirten Behiyye, Her sene Ramazan ayında Birleşik Arap Emirlikleri’nde Kur’an hattı için Ramazan Görüşmeleri’ne katıldığını, Birleşik Arap Emirlikleri, İslâm ve Arap Kültür Sanatı’na verdiği değerden ötürü diğer ülkeler arasında ön plâna çıktığını anlattı.

Arap Hat Uzmanlarından Obeida Muhammed Salih Banki, Uluslararası Burda Ödülü, Dünya’daki yüzlerce hattatın sanatını ön plâna çıkardığı gibi bu sanatları geliştirdiğini ve Arap hattını uyandırdığını ifade etti.

Arapça Kitap ve Kültür Günleri başladı: İlim yolunda hep birlikte yürüyelim

Geçtiğimiz yıl “Arapça Kitap Fuarı” olarak düzenlenen organzasyon, bu yıl “Türkiye Arapça Kitap ve Kültür Günleri” adıyla kapılarını açtı. İstanbul Sultanahmet Vakfı (İSVA), Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi ve Haşimî Yayınevi ortaklığında düzenlenen etkinlik hakkında konuşan Ali Sözer, “Tarih boyunca nasıl omuz omuza yürüdüysek aynı şekilde bu kültür şöleninde de ilim basamaklarını birlikte çıkacağız” dedi. YAZMA ESERLER OKURU BEKLİYORSözer, sözlerine şöyle devam etti: “Asırları aşan el yazması kitaplarımız var, hepsi yayınlanmayı bekliyor. Elimizdekilerin farkına varmalı ve kitapların ışığında yürümeliyiz. Âlim ve yazarlar kitapları rafa dizdi. Çünkü kitapları dizebilmek için okuyup anlamak gerekiyor.” Türkiye, Suriye, Suudi Arabistan, Lübnan, Ürdün, Mısır, Cezayir ve Kuveyt başta olmak üzere 22 ülkeden 50 yayınevinin katılacağı Türkiye Arapça Kitap ve Kültür Günleri, “Asırlardır Sönmeyen Işığımız: Âlimler-Kitaplar” üst başlığını taşıyor. Seminer, imza günü, söyleşi, panel gibi etkinliklerde yazma eserler uzmanı Hâlid-el Bedâvî, yazma eserler tahkik uzmanı Hamza el-Kettânî, zengin bir kütüphaneye sahip olan Tahir Bahirke, Hadis âlimi Mucir-el Hatîb hazır bulunacak. Ayrıca Mısır’dan Ahmed Ferid Mezidi, Mısır, Sudan’dan Tarık Muhammed Nur, Suudi Arabistan’dan Ömer Bacihayyif, Said Fude, Suriye’den Muhammed Avvame’nin yanı sıra Türkiye’den Ebubekir Sifil, Yusuf Kaplan, D. Mehmet Doğan, Bedri Gencer, Ahmet Turan Arslan, Kemal Yıldız konuk olacak.EDEBİYATTA DA ORTAK OLALIMFuarın kitapseverler için ayrı bir öneme sahip olduğunu belirten TYB Başkanı Mahmut Bıyıklı, etkinliğin tarihi bir öneme sahip olduğunu söyledi. “Yazarlar arası etkileşimi arttırmamız gerekiyor” diyen Bıyıklı, sözlerine şöyle devam etti: “Tanışan ve kaynaşan Müslüman yazarlar, hem Arapça hem de Türkçe ortak eserler ortaya koyacaktır. Ticaretteki ortaklığımızı edebiyatta da uygulamak istiyoruz. Bu fuar, yeni müjdelere kapı açacaktır.”

2. Abdülhamid’in özel albümü Kudüs’te

Yunus Emre Enstitüsü (YEE) Kudüs Türk Kültür Merkezi’nde açılan “Tarihi Fotoğraflarda Kadim Kudüs” sergisinde, çoğunluğu 34’üncü Osmanlı Padişahı 2. Abdülhamid’in albümündeki Kudüs fotoğrafı yer aldı.İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi (IRCICA) desteğiyle düzenlenen etkinliğe, Türkiye’nin Kudüs Başkonsolosu Büyükelçi Gürcan Türkoğlu, IRCICA Genel Direktörü Halit Eren, Filistin Hükümeti Kudüs İşleri Bakanı Adnan el-Hüseyni, Mescid-i Aksa Vakfı Başkanı Azzam Hatip, Eski Kudüs Müftüsü ve Mescid-i Aksa Hatibi Şeyh İkrime Sabri, Kudüs Vakıflar ve İslam Mukaddesatı Konseyi Başkanı Abdulazim Selhab, YEE Kudüs Türk Kültür Merkezi Müdürü İbrahim Furkan Özdemir ve çok sayıda Filistinli gazeteci katıldı.Filistinlilerin yoğun ilgi gösterdiği ve 3 gün boyunca ziyaretçilere açık olacak sergide, 19. yüzyıl sonu ile 20. yüzyıl başına ait Kudüs’ü kapsayan fotoğraflar yer alıyor.Sergide açılış konuşması yapan Büyükelçi Türkoğlu, IRCICA’nın Kudüs’le ilgili çok özel çalışmaları olduğunu ifade Türkoğlu, IRCICA’nın bu sergiye verdiği destekten dolayı da memnuniyetlerini dile getirdi.Nabi Avcı’nın çağrısı tekrarlandıTürkiye’nin Kudüs’e olan ilgisinin devam edeceğini teyit etmek istediğini vurgulayan Türkoğlu, “Biliyorsunuz Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Nabi Avcı geçen hafta Kudüs’ü ziyaret etti. Burada dünyanın bütün halklarına ve özellikle Müslümanlara Kudüs’ü ve Filistin’in diğer kentlerine davet çağrısında bulundu” dedi.Türkoğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Avcı’nın Mescid-i Aksa ziyaretinde dile getirdiği sözleri bir kez daha hatırlatarak, “Sayın Bakanımız Kudüs’ün ve Mescid-i Aksa’nın kutsiyetinin ve bütünlüğünün zedelenmemesi uyarısında bulunmuştu” şeklinde konuştu.IRCICA Genel Direktörü Halit Eren ise yaptığı konuşmada, “Büyükelçiliğimizin himayesinde ve YEE Kudüs Kültür Merkezimizin katkılarıyla hazırlanan bu sergiden dolayı duyduğum memnuniyetimi ifade etmek istiyorum” ifadelerini kullandı.Kudüs ile ilgili çalışmalarını geliştirerek devam ettireceklerini kaydeden Eren, “Bugün de burada merkezimizin koleksiyonlarında bulunan Sultan 2. Abdülhamid dönemi fotoğraflarından oluşan ve Yıldız albümleri olarak bilinen Sultan Abdülhamid Han koleksiyonlarından seçilmiş 19. Asrın ve 20. Asrın başlarından Kudüs fotoğraflarıyla bu sergiye katkıda bulunmaktan duyduğum memnuniyeti ifade etmek istiyorum” dedi.Galeri: 2. Abdülhamid’in özel albümü Kudüs’te Mescid-i Aksa İmamı ve Kudüs Yüksek İslami Heyeti Başkanı Şeyh İkrime Sabri de etkinlikte yaptığı konuşmada, şunları söyledi:”Bu sergiden ve Türkiye’nin Kudüs ile ilgili yaptığı belgelendirme çalışmalarından dolayı teşekkür ederiz. Özellikle de Filistin halkının onur duyduğu ve Filistin toprakları konusunda şerefli bir tavır ortaya koyan Sultan Abdülhamid dönemi ile ilgili belgelendirmeyi çok önemsiyoruz. Bu fotoğraflar geçmişi şu ana ve geleceğe bağlıyor, geçmişimizin asil bir geçmiş olduğunu ve bu topraklarda var olduğunu ortaya koyuyor.”Türkiye’nin Kudüs ve Filistin davasına ilişkin duruşunu takdir ettiklerinin altını çizen Şeyh Sabri, “Buradan bir kez daha işgal gücüne, denizden nehire (Akdeniz-Ürdün Nehri) bu toprakların meşru sahipleri olduğumuzu belirtmek isteriz. İşgal gücü bu toprakların mazisini silemez ve elindeki bu güç ile de bu toprakların kutsiyetini ve hak sahiplerini izale edemez” diye konuştu.Etkinliğin ardından açılama yapan YEE KudüsTürk Kültür Merkezi Müdürü İbrahim Furkan Özdemir de “2017’nin ilk kültür sanat faaliyetini bugün IRCICA’nın katkılarıyla düzenlemiş olduk. Kudüs Türk Kültür Merkezi olarak 3 yıldan beridir faaliyet göstermekteyiz. Kudüs’teki kültür ve sanat faaliyetlerimizi sürdürmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.Türkiye ve Türkçeye ciddi bir ilginin olduğunu dile getiren Özdemir, mayıs ayında da Batı Şeria’daki Ramallah kentinde bir kültür merkezi açacaklarını aktardı.Sergide ayrıca YEE Kudüs Kültür Merkezi’nde Türkçe eğitimi alan ve mezun olan öğrencilere mezuniyet sertifikası dağıtımı yapıldı.Yunus Emre’den ilham aldı, Berlin Akademisi’ne girdi Tatarlı’nın eşsiz mezar odası sergilenmeyi bekliyor

İranlı ressamdan ’15 Temmuz’ sergisi

İranlı ressam Reza Hemmatirad’ın “Okçular Tepesi 15 Temmuz Kahramanları” isimli sergisi başkentte açıldı.Keçiören Belediyesi Mevlana Kültür ve Spor Merkezi’nde Keçiören ve Pendik belediyelerinin desteğiyle açılan sergide konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Emrullah İşler, 15 Temmuz’un gelecek yıllarda da hatırlatılması gerektiğine dikkat çekerek “15 Temmuz’u Allah bu millete bir daha yaşatmasın. 15 Temmuz aynı zamanda bütün dünyaya Türk milletinin demokrasisine ve milli iradeye nasıl sahip çıkılacağını göstermesi bakımından da bir örnek oluşturdu” diye konuştu. Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak da açılan sergiyle 15 Temmuz’da gösterilen mücadele ruhunu yaşatmaya devam ettiklerini belirterek “Her şehidimizin ayrı bir hikayesi var, o hikayeleri bu eserlerde bulabilirsiniz” dedi.Gazilere teşekkürRessam Hemmatirad da resimlerini Ankara’da sergilemekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.Hemmatirad, 15 Temmuz gecesinde yaşanan hikayelerden esinlenerek resmettiği eserlerinin sergilenmesinden dolayı huzurlu olduğu kadar, buruk da olduğunu ifade ederek “Allah, 15 Temmuz gibi bir günü ve geceyi bir daha bize yaşatmasın.” ifadesini kullandı.Serginin, 15 Temmuz şehitlerini hatırlamak, gazilere de teşekkür mahiyetinde olması açısından önemli olduğunu belirten Hemmatirad, şöyle devam etti:”17 Temmuz’dan itibaren birlikte çalıştığımız ve yürüdüğümüz Sayın Bilal Erdoğan’a çok teşekkür ederim çünkü projemizin mimarlarındandır. Bizlere büyük bir destek verdiler. Keçiören Belediyemiz, 15 Temmuz’da Türkiye’mizde en çok şehit verdiğimiz, çok sayıda gazimizin olduğu bir bölgedir. Sergimizde isterdim ki bütün şehitlerimizin hikayelerine yer verelim ama ne yazık ki sadece 65 hikayemize yer verebildik. Oysa 15 Temmuz’da 65 hikaye değil, o gece yüzlerce hikaye yaşandı.”2. Abdülhamid’in özel albümü Kudüs’te Angelina Jolie ve Cristiano Ronaldo Türk dizisinde


Yunus Emre’den ilham aldı, Berlin Akademisi’ne girdi

Ressam İlhami Atalay, “Benim en büyük eleştirmenim anneannemdi. Babam kızıyordu. Bütün yaptıklarımı yok edip yakıyordu. Çünkü mühendis olmamı istiyordu ama anneannem, dedem imam olduğu için, ‘Hani benim torunum ne yapmış? Dedenin ezan okurken resmini yaptın mı?’ diyerek bana konu veriyordu. Böylece onun verdiği konuları resim olarak işliyordum” dedi.İnançları ve fikirlerinden dolayı sanat hayatında sürekli önünün kesildiğini belirten 1948 Artvin doğumlu Atalay, uzun yılların ardından ilk kez bir sergisini sanatseverlerle buluşturacak.”İç Harp’ten Kuru Fasulye’ye” sergisinin hazırlıklarını yapan ressam Atalay yaptığı açıklamada, sanat kabiliyetinin çocukluğunda keşfedildiğini ve ilk zamanlar çamurdan oyuncaklar yaptıklarını söyledi.Atalay, ilk sanatsal denemelerini, “Sobaların üzerine tenekeler koyuluyordu. Onlar isleniyordu, biz de çiviyle kazıyarak üzerine resim yapıyorduk. Kalem nerede bulunacaktı? Bizim zamanımızda kağıt-kalem kutsaldı. Yani kalem ve kağıda dini bir hüviyet veriyorduk. Onlara çok büyük saygı gösteriyorduk. Saman kağıdı vardı. Sütlü kağıt dediğimiz beyaz kağıt sonradan çıktı” sözleriyle anlattı. Ailesinde sanat yeteneğinin birçok kişide olduğunu kaydeden Atalay, şunları dile getirdi:”Benim en büyük eleştirmenim anneannemdi. Babam kızıyordu. Bütün yaptıklarımı yok edip yakıyordu. Çünkü mühendis olmamı istiyordu ama anneannem, dedem imam olduğu için, ‘Hani benim torunum ne yapmış? Dedenin ezan okurken resmini yaptın mı?’ diyerek bana konu veriyordu. Böylece onun verdiği konuları resim olarak işliyordum.”Berlin Akademisi’ne girişAtalay, yaklaşık bir hafta durduktan sonra Beuys’un yanından ayrılışını şöyle anlattı:”Joseph Beuys’un atölyesine gittiğimde, nasıl çalışmalar yapıyor diye izliyorum. Böyle maketler hazırlıyorlar, terebentin döküyorlar, yakıyorlar. Meşalelerle sokaklarda dolaşıyorlar ve bütün bunlara sanat diyorlar. Dedim bununla memlekete ne yapıp götüreceğim? Yani ortada sanat diye bir şey yok. Yakıp yıkıyorlar, geziyorlar ve o sanat oluyor. Kavramsal sanat.”Sonrasında Berlin Akademisine başvurduğunu bildiren ressam, Yunus Emre’nin bir eserinden ilham alarak yaptığı çalışmasıyla sınavı kazandığını ve insanın içsel savaşını resmettiği o çalışmasının, akademinin girişinde 1,5 ay boyunca sergilendiğini dile getirdi.Berlin’de duvar halıcılığı ve tekstil objeleri üzerine ihtisas yapan Atalay, Berlin’den aldığı asistanlık teklifine, “Milletim ve devletim beni burslu olarak burada parayla okuttu. Ben ihanet etmek istemiyorum” cevabını verdiğini belirtti.Eşi ve çocuklarıyla Türkiye’ye döndüğü yıllarda, bursundan kaynaklı mecburi hizmet görevini yerine getirmesi gereken Atalay, ressamlığın haricinde, sürekli olarak istemediği görevlere atandığını söyledi.Sümerbank Halıcılık Enstitüsünde desinatörlük yapan ve uzun süre Türkiye’yi dolaşarak halı desenleri çıkaran Atalay, sakalları gerekçe gösterilerek işine son verildiğini vurguladı.Atalay, İstanbul’da bir halı firmasında desinatörlük yaptığının ve bir yandan çizdiği resimleri de şantiyelerde muhafaza etmeye çalıştığının altını çizerek, Yahudi bir işadamının 22 yağlıboya tablosunu satın almasıyla ve 1984’te Gülhana semtinde beğendiği bir yeri, iki senelik kirasını peşin verip atölye olarak açtığını kaydetti.”İç Harp’ten Kuru Fasulye’ye” sergisi 20 Şubat’taİlk zamanlar fazla tablo satışı yapamayan Atalay, özellikle turistlerin büyük ilgi göstermesi üzerine desen çalışmalarına yoğunlaşmasını, “Picasso’nun toplam 11 bin deseni var. Ben senede 11 bin desen çiziyordum.” diyerek ifade etti.Farklı tarzlarda birçok seri çalışmaya imza atan ve galerisini 31 yıl sonra kapatmak zorunda kalan sanatçı, çalışmalarına yazlığında devam etti.Bu yıl içerisinde 3 farklı kitabı da sanatseverlerle buluşturmaya hazırlanan Atalay, Nisan’ın ilk haftasında, konferans ve sergiden oluşan bir etkinliğin davetlisi olarak İran’a gidecek.Sanatçının “İç Harp’ten Kuru Fasulye’ye” isimli sergisi, İsmail Erdoğan’ın küratörlüğünde, Taksim metro istasyonundaki Kültür AŞ Sanat Galerisinde 20 Şubat’ta açılacak.Tatarlı’nın eşsiz mezar odası sergilenmeyi bekliyor Numan Kurtulmuş ‘Payitaht Abdülhamid’ setini ziyaret etti Bahçesindeki kuşları gören hayran kalıyor

KAYNAK : Yenişafak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ