Asırlık ablukada 3. dalga

Erdoğan Doktrini’yle planları bozulan üst akıl, 15 Temmuz ve Katar ablukasıyla Türkiye’yi etkisiz hale getirmek istedi. Barzani’nin kaos referandumu ise Türkiye’yi hedef alan 3. dalga oldu.

Asırlık ablukada 3. dalga

Ortadoğu’yu Birinci Dünya Savaşı’ndan yüz yıl sonra yine dizayn etmeye kalkışan emperyalist ülkeler, bölgede hazırladıkları kaos planını, Erdoğan Doktrini sayesinde bozan Türkiye’yi devre dışı bırakabilmek için saldırı üstüne saldırı düzenliyor. 15 Temmuz’da ülke içindeki hainleri kullanarak askeri darbe girişimine bile kalkışan ‘üst akıl’ Katar ablukası, Suriye’nin kuzeyinde terör koridoru kurma girişimleri, terör örgütü PKK/PYD’ye 3 binden fazla tır dolusu silah vermesinden sonra, Irak Kürt Bölgesi Yönetimi Başkanı Mesud Barzani’ye Kerkük gibi kadim Türkmen şehirlerini de kapsayacak şekilde gayrimeşru bağımsızlık referandumu düzenlettirdi. 

HEDEF ÜLKE TÜRKİYE

Resmi açıklamalarında referanduma karşı açıklamalar yapan Batılı ülkeler, ‘ama…’ diyerek, siyasi eğitim vererek, asker göndererek  fiilen destek verdi. ABD’nin Kuzey Irak’taki yasadışı referandumuna karşı gösterdiği “Irak’ın toprak bütünlüğünden yanayız” ile sınırlı göstermelik tepkiler ve bu gayrimeşru referanduma karşı ekonomik ve siyasi tedbirler alan Türkiye’ye yönelik eleştirileri, oluşturulmak istenen ‘Yeni Ortadoğu Haritası’nda Türkiye’nin hedef alındığını ortaya koydu. 

BÜYÜK İSRAİL PROJESİ

Öyle ki ABD tarafından referandum sonrasında yapılan ‘Bağdat ve Erbil hükümetleri arasında itidal ve uzlaşı çağrısı yapıyoruz’ açıklaması bile Türkiye’deki 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında veya Katar üzerinden Türkiye’yi yalnızlaştırmayı hedef alan Körfez Krizi’ndeki açıklamanın aynısıydı. Uzmanlara göre, ABD’nin Barzani’ye tepkisinin nedeni bağımsızlık referandumu yapması değil, Kuzey Irak’tan başlayıp Suriye’dek iterör örgütü  PYD üzerinden Akdeniz’e uzanacak bir kukla terör devleti koridorunu hayata geçirmek için ihtiyacı olan 3 yıllık süreden önce böyle bir girişimde bulunmasıydı. Türkiye’nin ‘Erdoğan doktrini’ ile bölgedeki küresel oyunları bozduğunu kaydeden güvenlik uzmanları, Irak’taki referandumun bölge ülkelerini bölmeye yönelik bir hamle olduğunu, 15 Temmuz darbe girişimi ve Katar kriziyle birlikte Türkiye’yi hedef alan üçüncü dalga saldırı olduğunu söyledi.  Kuzey Irak ve Suriye’de kurulmak istenen kukla terör devleti projesi, 15 Temmuz darbesi ve Katar Krizinin ardından Türkiye’yi hedef alan üçüncü hamle. Amaç Kürtlere özgürlük getirmek değil enerji havzalarının kullanımı, Büyük İsrail Projesi’nin ve İsrail’in güvenliği… Bunun için de bölgedeki üniter devletlerin bölünerek etkisiz devletçiklere dönüştürülmesi ve bu kaos planına karşı çıkan Türkiye’yi yalnızlaştırmak  gerekiyor. Suriye ve Irak sınırları boyunca oluşturulacak terör koridoru ile Türkiye’nin İslam ülkeleri yle bağlantısının kesilmesi amaçlanıyor. 

Büyük resimde Türkiye’nin bölünmesi var 

Eski Özel Kuvvetler Subayı, güvenlik ve terör uzmanı Abdullah Ağar, Kuzey Irak’taki gayrimeşru referandumun Batılı ülkelerin bölgeye dair ‘bölme planının’ bir parçası olduğuna dikkati çekti. Ağar, şunları söyledi: “Referandumun amacını anlamak için büyük resme ve niyete bakmak lazım. O niyet bu coğrafyadaki ülkelerin parçalanması. Bu parçalanmanın içinde sadece Irak ve Suriye değil, Türkiye ve İran’da var. Hatta Kürtlerin de bölünmesi var. Burada tek bir Kürt devleti de değil çok parçalı Kürt devletlerinin istenmesi söz konusu. Suriye’de PKK, Irak da Barzani ve Goran arasında farklı devletler de ortaya çıkarabilir. Bölgenin bölünmesinde sadece Kürt gruplar değil, DEAŞ üzerinden kullanılan Sünni Araplar da var. Bu açıdan bakıldığında, Türkiye’yi de istedikleri gibi kullanmak isteyecekler çünkü Türkiye gibi ulus devletler, Batı’nın Ortadoğu’daki bu planına karşı çıkıyor. Irak’taki referandumu, daha önce Türkiye’yi bölmeye çalışan hendek terörü, 15 Temmuz darbe girişimi ve Suriye’de yürütülen Fırat Kalkanı Harekatı’nın yenilgiye uğratılması için yapılan girişimler çerçevesinde değerlendirmek lazım. Kuzey Irak’taki referandum arkasından PKK’nın hem Türkiye hem de Irak’ta önceki gün düzenlediği eş zamanlı terör saldırılarını da bu kapsamda görmek lazım.”

15 Temmuz’un devamı 

Gaziosmanpaşa Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mustafa Sıtkı Bilgin, Türkiye’nin imparatorluklar kuran hafızası nedeniyle 100 yıl önce doğusundaki Türk dünyasıyla olan kara sınırının Ermenistan-Gürcistan-İran hattıyla kesildiğine şimdiyse güneyinde yer alan İslam ülkeleriyle olan kara sınırının Irak ve Suriye’de sözde Kürtlere bağımsızlık sloganıyla oluşturulacak PKK-PYD koridoruyla kesilmek istendiğine dikkati çekti. Prof. Bilgin, şunları söyledi: 

AMAÇ KUŞATMAK

“Referandumun amacı, Türkiye’yi iki taraftan çevrelemek ve bölmek olduğu açık. Kuzey Irak’taki referandum ve Suriye’deki PKK üzerinden Türkiye güneyinden de çevreleniyor. Böylece, Türkiye’nin güneyindeki eski Osmanlı bakiyesi halklar ve devletlerle bağlantısı kesilecek. Hem de Büyük İsrail Projesi hayata geçmiş olacak. Burada ABD’nin gizli, İsrail’in açık desteği var. Bu referandumun amacının Türkiye’yi bölerken kukla bir yönetimle Fırat ve Dicle’yi de içeren Büyük İsrail’in hayata geçirilmeye çalışıldığı çok açık. Bu açıdan bakıldığında, Türkiye’yi bölme ve kuşatma amaçlı 15 Temmuz darbe girişimi ve Katar krizinin devamı bir süreç olduğunu söyleyebiliriz”

KAYNAK : STAR GAZETESİ

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ