2016 dev projelerin yılı oldu

Türkiye’de bu yıl, teknolojisi ve yatırım büyüklüğü dolayısıyla merakla beklenen projeler hayata geçirildi. Dünyanın en genişi olan Yavuz Sultan Selim Köprüsü, deniz altından karayoluyla iki yakayı birleştiren Avrasya Tüneli, İstanbul ile İzmir arasındaki ulaşım süresini 3,5 saate indiren Gebze-İzmir Otoyolu Projesi kapsamında inşa edilen Osman Gazi Köprüsü hizmete alındı. Göktürk-1 Uydusu uzaya fırlatıldı, 4,5G uygulamasına geçildi. Ilgaz Dağı’nı dize getiren Ilgaz 15 Temmuz İstiklal Tüneli ise bugün hizmete açılıyor.

2016 dev projelerin yılı oldu

Türkiye’de bu yıl, yatırım bütçesinin büyüklüğü ve teknolojisi dolayısıyla merakla beklenen dev projeler hizmete alındı.

Dünyanın en genişi olan Yavuz Sultan Selim Köprüsü, deniz altından karayoluyla iki yakayı birleştiren Avrasya Tüneli, İstanbul ile İzmir arasındaki ulaşım süresini 9 saatten 3,5 saate indiren Gebze-İzmir Otoyolu Projesi kapsamında inşa edilen Osman Gazi Köprüsü hizmete alınırken, Ilgaz Dağı’nı dize getiren Ilgaz 15 Temmuz İstiklal Tüneli de bugün hizmete açılıyor.

Birçok “ilk”leri bünyesinde barındıran Osmangazi Köprüsü’nün hizmete alınması, sadece Türkiye’de değil, dünyada merakla beklendi. 252 metre kule yüksekliği, 35,93 metre tabliye genişliğine sahip köprü, bin 550 metre orta açıklığı ve toplam 2 bin 682 metre uzunluğuyla dünyanın 4’üncü en büyüğü oldu. Zaman ve yakıt tasarrufu sağlaması bakımından örnek gösterilen köprü, 30 Haziran’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’ın da katıldığı törenle hizmete açıldı. Köprü, Körfez çevresinde 2 saate yakın süren yolu 4 dakikaya düşürdü.

Yavuz Sultan Selim Köprüsü

Boğaz’ın yeni incisiİstanbul Boğazı’nın üçüncü incisi Yavuz Sultan Selim Köprüsü de birçok özelliğiyle dünya mühendislik tarihi için önemli bir yere sahip. 59 metre genişliği ile dünyanın en geniş asma köprüsü konumunda bulunan köprünün, bin 408 metre ana açıklığı ve yan açıklıklarıyla toplam boyu 2 bin 164 metreye ulaşıyor. Bu yönüyle üzerinde raylı sistem bulunan dünyanın en uzun asma köprüsü Yavuz Sultan Selim Köprüsü, 26 Ağustos’ta hizmete alındı. Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nden ilk geçiş

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla, birçok özelliği bakımından Türkiye ve dünya mühendislik tarihi için büyük bir kilometre taşı olma niteliğindeki Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu bugün gerçekleştirilecek görkemli bir törenle açıldı. Törenin ardından, devletin zirvesi köprüden geçti. Devletin zirvesinin içinde bulunduğu otobüsün geçişi tamamlanırken, gökyüzünde binlerce balon vardı. Video: İlk geçiş Erdoğan’danYarından itibaren otobüsler şehir içine giremeyecek Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün açılışında dikkat çeken tarih Yavuz Sultan Selim Köprüsü 31 Ağustos gecesine kadar ücretsiz

Avrasya Tüneli
Deniz altında ikinci gerdanlık AvrasyaAvrasya Tüp Geçişi, denizin 106 metre altında inşa edildi. Dünyada, denizin en derininde yapılan ilk projenin uzunluğu 14,6 kilometre ve bunun 3,4 kilometrelik kesimi denizin altından tünelle geçiliyor. Marmaray’ın kardeşi olarak görülen Avrasya Tüp Geçişi, 20 Aralık’ta hizmete girdi. Avrasya Tüneli açıldı

Asya ile Avrupa kıtasını deniz tabanının altından karayoluyla birleştirecek Avrasya Tüneli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve çok sayıda yabancı konuğun katılımıyla hizmete açıldı.İstanbul’un ulaşım sorununa köklü çözüm üretecek tünelin hizmete alınmasıyla İstanbul’un iki yakası arasındaki 100 dakikalık mesafe 15 dakikada geçilebilecek.Tünelin kullanımı, ilk etapta saat 07.00 ile 21.00 saatleri arasında 14 saat olarak gerçekleşecek. Tünelin tam zamanlı olarak 30 Ocak’tan sonra hizmete alınması planlanıyor.Tsunamiye bile dayanıklıAvrasya Tüneli, sis, buzlanma gibi olumsuz hava koşullarında kesintisiz yolculuk sağlayacak. İleri tasarım, teknoloji ve mühendislik ürünü olan tünel, deprem ve tsunami risklerinden etkilenmeyecek yapıda yapıldı.Modern aydınlatma özelliğine sahipModern aydınlatma, yüksek kapasiteli havalandırma ve yolun düşük eğime sahip olması gibi özellikler, yolculuk konforunu artıracak. Tünelin iki katlı olarak inşa edilmesi, yol güvenliğine sağladığı katkı sayesinde sürüş konforunu da olumlu yönde etkileyecek.Galeri: Abdulhamid’in hayaline doğruYeni yıla kadar 15 TLAsrın projesi Avrasya Tüneli’nin açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “İstediğiniz kadar terör estirin, istediğiniz kadar alçakları bir araya getirin bu milleti bölemeyeceksiniz. 80 milyon biz tek milletiz, onları çıldırtan bu” dedi. Tünelin ücretini de açıklayan Erdoğan “Yeni yıla kadar diyoruz ki buranın ücreti 15 TL olsun. O zamana kadar bu rakam Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na yönelik şehitler hesabında toplanmış olacak. Yılbaşından sonra ise resmi rakam ilan edilecek” ifadelerini kullandı.”İnsanlığın eseri”Açılış töreninde konuşan Başbakan Binali Yıldırım “Bugün de karadan gemileri yürüten ecdadımızın şanına yakıır bir projeyle huzurunuzdayız. Fatih gemileri karadan yürüttü, onun torunları da arabaları trenleri denizin altından geçiriyor. Bugün dünyanın en derin tünelin açıyoruz. 4,5 milyarlık proje 2 katlı olarak yapıldı, bir kat gidiş, bir kat geliş. Deniz altından geçiş sadece 4 dakika. 120 bin araç günde karşıya geçmiş olacak. Tünelin hizmete başlamasıyla birlikte 1 yılda sadece yakıt tasarrufu 160 trilyon, zaman tasarrufu 52 milyon saate ulaşacak. Tünel 24 saat hizmet verecek. Doğal afetlerden etkilenmeyecek. Hayırlı uğurlu olsun. Bu büyük eser önce İstanbul’un Türkiye’nin eseri olduğu kadar insanlığın eseridir” dedi. Yeni havalimanının da açılış tarihini açıklayan Yıldırım “Hava yolunu halkın yolu yaptık, bugün dünyanın en büyük havaalanını yapan ülkenin adı Türkiye’dir. Yeni havaalanımızı 26 Şubat 2018’de devreye almış olacağız” diye konuştu.”Bir hayal gerçeğe dönüşüyor”TBMM Başkanı İsmail Kahraman ise “Bugün bereketli bir gün. Büyük bir hayal daha gerçeğe dönüşüyor. Hayaller, hayallerimiz kim olduğumuzun aynasıdır” dedi. ‘Birliğimiz çıldırtıyor’ ‘Bu tünel insanlığın eseridir’



Ilgaz’ı dize getiren tünelİlk kazmanın 2012’de vurulmasının ardından yer altında yüzlerce metre yol katedilerek bin 875 metre yüksekliğindeki Ilgaz Dağı dize getirilerek inşa edilen tünel, bugün törenle hizmete girecek.İç Anadolu’yu Batı Karadeniz’e bağlayacak tünelin giriş ve çıkışları “köpek balığı ağzı” şeklinde projelendirildi. Biri 5 bin 370, diğeri ise 5 bin 391 metrelik iki tüpten oluşan tünelle, özellikle kış aylarında trafik kazalarıyla gündeme gelen Ilgaz Dağı’nda ulaşımın daha hızlı ve güvenli sağlanması amaçlanıyor. Tünel açıldıktan sonra 16,8 kilometre olan Ilgaz Dağı yolunun uzunluğu 5,4 kilometre kısalarak, 11,4 kilometreye inecek. Yolda herhangi bir sıkıntı olmadığında yaklaşık 35 dakikada aşılan Ilgaz Dağı yolunu geçiş süresi, 8 dakikaya düşecek. Projesi hazırlanmış tüneller arasında 3. sırada olan tünel, kullanılmaya başlandığında, “trafiğe açık en uzun tünel” unvanını alacak. Tünelle ortalama seyahat süresinde yıllık 345 bin 655 saat, akaryakıt tüketiminde de 8 milyon 300 bin litre tasarruf sağlanması bekleniyor. Tünelin ekonomiye katkısının 38 milyon 200 bin lira olacağı tahmin ediliyor. Ilgaz’ı dize getiren tünel açılıyor

Kış aylarında sürücülerin zor anlar yaşamasına neden olan Ilgaz Dağı’na inşa edilen “Ilgaz 15 Temmuz İstiklal Tüneli”, 26 Aralık Pazartesi günü hizmete girecek. Açılışına, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’ın katılması beklenen tünelin hizmete girmesiyle, hem sürücülerin hem de turizmcilerin ve bölgedeki esnafın yüzü gülecek. İç Anadolu’yu Batı Karadeniz’e bağlayacak tünel için 2012’de vurulan ilk kazmanın ardından onlarca çalışan, yer altında yüzlerce metre yol katederek bin 875 metre yüksekliğindeki Ilgaz Dağı’nı adeta dize getirdi. Giriş ve çıkışları “köpek balığı ağzı” şeklinde projelendirilen, biri 5 bin 370, diğeri ise 5 bin 391 metrelik iki tüpten oluşan tünelle, özellikle kış aylarında trafik kazalarıyla gündeme gelen Ilgaz Dağı’nda ulaşımın daha hızlı ve güvenli sağlanması amaçlanıyor.Trafiğe açık en uzun tünel olacakTünel açıldıktan sonra 16,8 kilometre olan Ilgaz Dağı yolunun uzunluğu 5,4 kilometre kısalarak, 11,4 kilometreye inecek. Yolda herhangi bir sıkıntı olmadığında yaklaşık 35 dakikada aşılan Ilgaz Dağı yolunu geçiş süresi, 8 dakikaya düşecek. Projesi hazırlanmış tüneller arasında 3. sırada olan tünel, kullanılmaya başlandığında, “trafiğe açık en uzun tünel” unvanını alacak.Tünelle ortalama seyahat süresinde yıllık 345 bin 655 saat, akaryakıt tüketiminde de 8 milyon 300 bin litre tasarruf sağlanması bekleniyor. Getirileri sadece bunlarla sınırlı kalmayan tünelin ekonomiye katkısının ise 38 milyon 200 bin lira olacağı tahmin ediliyor.Sürücüleri “köpek balığı ağzı” karşılayacakFaaliyete geçmesiyle Türkiye’de ilk kez uygulanan bir yöntem, tünelin girişinde sürücüleri karşılayacak. Araçlar, “köpek balığı ağzına” benzetilen giriş ve çıkışlardan tüneli kullanacak.Bölgedeki sanayi kuruluşlarına da katkı sağlayacak tünel, özellikle İç Anadolu bölgesindeki fabrikaların ürünlerini Karadeniz’e ulaştırmasını, İnebolu Limanı’na getirilen ürünlerin de iç bölgelere daha kolay taşınmasını sağlayacak. 2 mega proje açılışa hazır 100 yıllık hayal bu ay devrede

GÖKTÜRK-1
Keşif ve gözlem uydusu GÖKTÜRK-1 TSK’nın hedef istihbaratına yönelik uydu görüntüsü ihtiyacını karşılayacak Göktürk-1 Uydusu’nun montaj ve entegrasyon faaliyetleri, proje yüklenicisi Telespazio (İtalya)-Thales Alenia Space (Fransa) tarafından Fransa’nın Cannes şehrindeki tesislerde gerçekleştirildi. TUSAŞ Akıncı yerleşkesinde yer alan, Türkiye’nin ilk Uzay Sistemleri Entegrasyon ve Test (USET) Merkezinde çevresel testleri yapılan uydu, yörüngesine fırlatılmak üzere Fransız Guyanası’nda bulunan Koruou Fırlatma Merkezine gönderildi. Uydu, 5 Aralık’ta Türkiye saatiyle 16.51’de uzaya fırlatıldı.Yaklaşık 90 dakikada dünya çevresinde bir tur atan uydunun, yılda 60 binden fazla görüntü çekmesi öngörülüyor. Ulaştırma alanında dev projelerin hizmete alındığı Türkiye’de, mobil iletişimde de yeni bir teknoloji geçildi. Mobil haberleşmede 3G’ye göre 10 kat daha hızlı olan 4,5G teknolojisi 1 Nisan itibarıyla kullanılmaya başladı. Göktürk-1 uydusu fırlatıldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılımıyla Hava Kuvvetleri Komutanlığı ve Savunma Sanayi Müsteşarlığı ev sahipliğinde Türk Havacılık ve Uzay Sanayi AŞ (TUSAŞ) Akıncı tesislerinde düzenlenen törende, fırlatma anı canlı takip edildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:”Göktürk-1 uydusunun Türk Silahlı Kuvvetleri için hayırlı olmasını diliyorum. Artık neticelerini gördükçe daha da gururlanacağız. Fırlatma aracından başarıyla ayrılan uydumuzun ilk sinyallerini 1 saat içinde Norveç’ten alacağız. Bu uydunun üretiminde tüm emeği geçenlere teşekkür ediyorum.Daha ileriye gitmek zorundayızRasat uydumuzu 2011 yılında Rusya’dan, Göktürk-2’yi ise Çin’den fırlatmıştık. Göktürk-1, daha önce gönderdiğimiz uydudan daha gelişmiş bir uydudur. TSK’ya yüksek görüntü kaydetme kabiliyetiyle büyük destek verecektir. Hedefimiz Göktürk-1’den daha gelişmiş uydular tasarlamak ve üretmektir. Bu konuda yürütülen çalışmaları biliyor ve takdir ediyorum. Fakat daha ileriye gitmek zorundayız. Uydularımızı da artık kendimizin geliştirmesi ve üretmesi şarttır. Bu konuda daha fazlasını yapmamız gerekiyor. NATO’da beraber değil miyiz? Bize yaptığınız nedir? Silahlar konusunda görüşüyoruz, iş neticeye gelince ‘kongreden karar çıkmadı’ diyorlar. Şimdi artık kendimiz üretiyoruz. Çok daha ucuza üretiyoruz. Ambargolar, savunma sanayini güçlendirmedeki azmimizi artıyor. Çok daha büyük projeler ve büyük başarılar bizi bekliyor.”Bakan Işık: Bu projelerle karşılık veriyoruzMilli Savunma Bakanı Fikri Işık, fırlatma töreninde açıklamalarda bulundu.Bakan Işık’ın açıklamalarından öne çıkan maddeler şöyle:”Bu önemli projenin başta TSK olmak üzere tüm halkımıza hayırlı olmasını diliyorum. Türkiye artık kendi uydusunu üreten bir ülke konumuna geldi. Göktürk-1 ile yüksek çözünürlükte görüntü ihtiyacımızı karşılayacağız. Göktürk-3 için de çalışmalarımız devam ediyor. Son günlerde Avrupa ülkelerinden gelen ambargo söylentilerine bu projelerle karşılık veriyoruz.” Video: Göktürk-1 uydusunun fırlatılma anı! TSK’nın hedef istihbaratına yönelik uydu görüntüsü ihtiyacını karşılayacak Göktürk-1 Uydusu’nun montaj ve entegrasyon faaliyetleri, proje yüklenicisi Telespazio (İtalya)-Thales Alenia Space (Fransa) tarafından Fransa’nın Cannes şehrindeki tesislerde gerçekleştirildi. TUSAŞ Akıncı yerleşkesinde yer alan, Türkiye’nin ilk Uzay Sistemleri Entegrasyon ve Test (USET) Merkezinde çevresel testleri yapılan uydu, yörüngesine fırlatılmak üzere Fransız Guyanası’nda bulunan Koruou Fırlatma Merkezine gönderildi.Uydu, 5 Aralık’ta Türkiye saatiyle 16.51’de uzaya fırlatıldı.İlk sinyal fırlatmanın ardından 68. dakikada alınacakCumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katılımıyla Hava Kuvvetleri Komutanlığı ve Savunma Sanayi Müsteşarlığı ev sahipliğinde TUSAŞ Akıncı tesislerinde düzenlenecek törende fırlatma anı canlı izlenebilecek. Alçak irtifa dünya yörüngesine oturacak olan uydu, fırlatmanın ardından 57. dakikada roketten ayrılacak, 59. dakikada güneş panellerini açacak. Uydudan ilk sinyal, fırlatmanın ardından 68. dakikada alınacak. Yaklaşık 90 dakikada dünya çevresinde bir tur atacak uydunun, yılda 60 binden fazla görüntü çekmesi öngörülüyor. Uydu, Türkiye üzerinden her geçişinde dünyanın çeşitli bölgelerinden aldığı fotoğraf ve görüntüleri, Hava Kuvvetleri Komutanlığı Uydu Yer İstasyonuna aktaracak. Dünyadaki benzerlerine göre oldukça yüksek çözünürlükte görüntüler aktaracak uydu, kamu kurum ve kuruluşları için çevre ve yapılaşmanın izlenmesi, tarımsal rekolte tespiti, belediyecilik uygulamaları, sınır kontrolü, kadastro faaliyetleri gibi birçok alanda uzaktan algılama görevleri yapılabilecek.Galeri: GÖKTÜRK-1 fırlatılmaya hazır Google 2016’nın en iyilerini açıkladı Google fotoğraflarıyla İstanbul’un 32 yıllık değişimi

‘Açılışı Başbakan’la yapılacak’

Bakan Müezzinoğlu, çeşitli ziyaret ve açılışlar için geldiği kentte programına temelini dönemin sağlık bakanıyken attığı Karaağaç Köprüsü’nde incelemede bulunarak başladı. Köprünün hizmete geçecek hale geldiğini ancak açılışının Başbakan Binali Yıldırım’la yapılacağını ifade eden Bakan Müezzinoğlu, Karaağaç Mahallesi sakinlerinin uzun süredir bu köprüyü beklediklerini bildirdi.Yaklaşık 2 kilometrelik köprünün, “köprüler şehri Edirne’ye” bir köprü daha eklendiğini belirten Bakan Müezzinoğlu, şunları ifade etti:”Tabi Edirne köprüler şehri. Bu köprülere bu dönemde Karaağaç Köprüsü’nü de ilave etmemiş olmamız, özellikle Meriç Nehri’nin taşkınları döneminde Karaağaç bölgesinin yaşadığı sıkıntıları ortadan kaldıracak. Bölgenin TEM otobanıyla bağlantısını sağlayacak. Şehrin ulaşımına önemli bağlantıları da sağlayacaktır.Karaağaç Köprüsü Edirne’nin tarihi bir köprüsü olacak. Yanılmıyorsam bin 943 metre uzunluğunda, çok önemli açıklığı olan bir köprü. İnşallah bağlantı yolları da tamamlandığında Edirne için fevkalade önemli bir eser olacak. İnşallah gelecek kuşaklar 100 yıl sonra 200 yıl sonra bu köprüyü farklı boyutlarıyla bizim Meriç köprüsünü, Tunca Köprüsü’nü andığımız gibi Karaağaç Köprüsü de tarihe miras olarak kalacak ben şimdiden tüm emeği geçenlere, başta o dönemine Ulaştırma Bakanı şimdiki Başbakanımıza teşekkür ediyorum. Edirnelilere hayırlı olmasını diliyorum.”Kentte adının “Mehmet Müzzinoğlu Köprüsü” konmasının istendiği köprünün adıyla ilgili soruya Bakan Müezzinoğlu, “Köprünün adı önemli değil, kendisi önemli. Eser kendini göstermiş hayırlı olsun” yanıtını verdi.Bakan Müezzinoğlu Sarıbayır mevkisi girişinde Edirne Valisi Günay Özdemir’in makam aracının direksiyonuna geçti, bir süre köprüde ilerledi. Bakan Müezzinoğlu’na Vali Günay Özdemir’de yan koltukta eşlik etti.Taşkın zamanında tarihi köprülerin suyla dolması nedeniyle geçişlerin sağlanamadığı Karaağaç Mahallesi’ne TEM bağlantısı sağlaması açısından önemli sayılan Karaağaç Köprüsü, 2013 yılında dönemin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Yıldırım ile dönemin Sağlık Bakanı Müezzinoğlu tarafından atılmıştı.’Emekliler için pazarlık yapacağız’ Ocak’ta herkese zam var ‘Emeklilere müjdeyi Başbakan verecek’

Türkiye’den muhteşem projeler

Savunma Sanayii Müsteşarı İsmail Demir, TGRT Haber ekranlarında Savunma Sanayi projeleriyle ilgili birçok soruya cevap verdi. ABD’yle insansız hava araçları (İHA) konusunda anlaşma sağlanamamasının ardından gelinen süreçte, birkaç yıl içerisinde göklerde 70-80 tane yerli İHA’nın olacağını ifade eden Demir, savunma sanayisinde mümkün olduğunca yerli üretimden yana olduklarını, Türkiye’nin insan yapımı olan her şeyi üretebilecek güçte bir ülke olduğunu belirtti.Terörün Türkiye’de hemen olmasa da mutlaka son bulacağına dair inancını vurgulayan Demir, “Maalesef kalleşçe, hiçbir kutsal tanımayan bir terör örgütüyle karşı karşıyayız. Ama devletimiz kararlı, her türlü imkanı kullanarak bu mücadeleye devam edecek. Biz, bu mücadelenin hemen yarın bitmeyebileceğini biliyoruz ama mutlaka biteceğini biliyoruz. Gerçekten kararlıyız, her türlü imkanı sahaya süreceğiz” diye konuştu. “Cumhurbaşkanımızın özel ilgisi bize de güç veriyor” Demir, Amerika Birleşik Devletleri’nden (ABD) insansız hava aracı alımının çıkmaza girmesiyle ilgili açıklamalar yaptı. Uzlaşmaz tavırlarına karşı ABD’ye İHA konusunda rest çekmesi hatırlatılan Demir, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan aldıkları destekle, savunma teknolojileri konusunda kararlı bir tutum sergilediklerini söyledi. Demir, Türkiye’nin,insan yapısı olan her şeyi yapabilecek güçte bir ülke olduğunu vurguladı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın savunma sanayisine ilgisinin kendilerine güç verdiğini yineleyen Demir, Erdoğan’ın bu konuda kendisine yakın mesai istediğini belirtti. Demir, devletin üst kademelerinden sürekli olarak destek aldıklarını vurguladı. “Birkaç yıl içerisinde, göklerde 70-80 tane iha olmasını bekliyoruz” İHA’larda olduğu gibi, diğer savunma alanlarında da yerli üretim yoluna gidileceğini kaydeden Demir, yerli üretim İHA’ların Efes Tatbikatında başarıyla görev yaptığını ifade ederek, “Son Efes tatbikatında hem Baykar, hem Vestel İHA görev yaptı. Tatbikat süresince, tatbikat alanındaki görüntüleri çeşitli kameralarla gayet net aktardılar. Tatbikatı seyreden komuta kademesi ve yöneticiler, tatbikatın her olayını çok net şekilde izleyebildi. Şuanda Baykar Bayraktar İHA’mız silahlı testini yaptı. Mühimmatları üretip, bu silahları sahaya verme aşamasındayız. Hem silahlı hem silahsız olarak görev yapabilecekler. Birkaç yıl içerisinde, göklerde 70-80 tane İHA olmasını bekliyoruz” diye konuştu. Silahlı iha’lar belirlediği hedefi anında imha edecek Silahlı İHA’ların, silahsız İHA’lara göre sağladığı avantajları anlatan Demir, “Silahlı İHA’nın sağlayacağı en büyük avantaj, tespit ettiğiniz hedefi anında imha edebilme kabiliyeti olacak. Sadece görüntü aktaran bir sistemde, görüntü aktardığınızda onun imha edilmesiyle ilgili biraz da gecikmesi gerekiyor. Belli bir koordinasyonla, kullanılacak silah türüne göre orada bir hareket yapmanız gerekiyor ama silahlı İHA durumunda hedefi gördüğünüz zaman imha edebilme kabiliyetine sahip olabiliyorsunuz. Bu imha kabiliyeti de İHA’nın ve taşıyacağı silahın sahibine göre değişiyor. Mesela ANKA’nın taşıyacağı yük biraz daha fazla, belki ona konulacak mühimmatlar biraz daha fazla olabilir. Şuanda kullanılan mühimmatlar motorsuz mühimmatlar, şuanda kullanılan mühimmatların bir motoru yok, sadece salınımla bırakıyorsunuz ama kontrollü, güdümlü. Bunun daha uzun hedefleri vurmak üzere motorluları olabilir. Bu anlamda alanda tehdidi gördüğünüz anda bertaraf etme gibi çok büyük bir avantaj sağlayacak. Ayrıca hedefi takip edip, uygun anda vurmak da önemli bir konu” değerlendirmelerinde bulundu. Video: Yerli İHA hedefini böyle imha etti ANKA İHA’lar uydudan haberleşme imkanına sahip olacak Savunma Sanayii Müsteşarı İsmail Demir, Vestel İHA projesinin başlangıcında şanssızlıklar yaşandığını ifade etti. Firmanın, gelişen süreçte pistten kalkıp piste inebilen, katapulttan atılan ve paraşütle inebilen İHA’ların yapılamayacağını söylediğini aktaran Demir, yine de bu unsurlara sahip olmayan İHA’ların üretildiğini, Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın da acil ihtiyaç nedeniyle üretilen İHA’lardan 2 tanesini kullanmaya başladığını dile getirdi. İlk üretilen ANKA İHA’ların test uçuşlarının devam ettiğini de kaydeden Demir, asıl istediklerinin uydudan haberleşme sağlama gibi daha ileri teknolojiye sahip olan bir ANKA İHA olduğunu, bunun için de gerekli çalışmaların yapıldığını söyledi. Video: Vestel’in İHA’sı teröristlere göz açtırmayacak Milli Savunma Bakanı Fikri Işık ile birlikte çalışmanın ayrı bir sinerji getireceğini belirten Demir, “AR-GE ve teknoloji, savunma sanayinin ana itici gücü. Bu anlamda sayın bakanımızın bir önceki görevi sırasında, TÜBİTAK’la ilişkilerimiz münasebetiyle kendisiyle de ilişkilerimiz vardı. Teknoloji ana unsurlardan birisi olduğu için o alandan gelen bir bakanla çalışıyor olmak ekstra bir sinerji sağlayacak diye düşünüyoruz” dedi. “Artık halkımız ve yöneticilerimiz alanda ürün görmek istiyor” Demir, genel maksatlı helikopter üretiminde anlaşma sağlanmasına karşın, neden imza töreni düzenlenip kamuoyuna tanıtılmadığı yönünde sorulan bir soruya, “Kamuoyu açısından baktığımızda, aslında bu olmuş bir proje. Aslında biz genel maksatlı helikopter üretiyoruz algısı var. Bunun sözleşmesinin imzalanması aşamasına geldiğimizde bazı pürüzler çıktı, bazı kısıtlar konulmaya kalkıldı. Bunu aştık, sözleşme imza aşamasına geldiğimizde arkadaşlar ‘bir tören yapalım’ dedi. Ama ben zaten duyulan, bilinen ve bu göreve gelmeden çok önce olmuş diye gördüğüm bir proje. Bizim ürüne ihtiyacımız var, ürün çıktığında çok daha büyük bir tören yaparız. Artık halkımız ve yöneticilerimiz alanda ürün görmek istiyor” diye cevap verdi. Demir, yapılan anlaşma gereği Skorsky ve Kara Şahin’lerin üçüncü ülkelere satılamayacağını, Skorsky’nin teknoloji transferine izin vermediğini, bu nedenle sorunlar yaşandığını, ancak karşılıklı anlayışla bu sorunun aşıldığını sözlerine ekledi. İlk özgün helikopter 2 buçuk yıl sonra Savunma Sanayii Müsteşarı İsmail Demir, “Tamamen Kendi Yerli Helikopterlerimizi Üretebilecek konuma gelebilecek miyiz” şeklinde yöneltilen soruya, şöyle cevap verdi: “Genel maksatlı helikopterlerin imzalanmasından daha önce ATAK Helikopterinin edinilen tecrübeye dayanarak bir özgün helikopter geliştirme projesi başlatılmıştı. O proje bütün hızıyla devam ediyor. Bu projede 5 yıl gibi bir sözümüz var ve bu yaklaşık 2 buçuk yıl önce verilmiş bir söz. Arkadaşlarımız bütün güçleriyle çalışıyor. Genel maksat helikopterinin gittiği yoldan bağımsız olarak da biz zaten bir özgün helikopter geliştirme projesi devam ettiriyoruz, inşallah 2 buçuk sene sonra bunu da göreceğiz. İlk helikopter çıktığında motoru yerli üretim olmayacak ama yerli motor geliştirme çalışmalarımız devam ediyor. Yerli motor çıktığında helikopterlerimizin de motoru yerli olacak.” Video: Milli helikopter ATAK’tan muhteşem gece atış tatbikatı F-38’ler 2018’den sonra gelecek Demir, 8 ülkenin işbirliğiyle yapılacak F-38 savaş uçağıyla ilgili de bilgiler verdi. İlk uçağın 2018-2019 bandında geleceğini kaydeden Demir, “Bu projede ortak ülkelerden birisiyiz. Ortak ülke olarak bu uçağın belli kısımlarının üretimi bize verilmiş durumda. Şuanda bu uçakların orta gövdelerini biz üretiyoruz. Motorunun bazı parçalarını biz üretiyoruz. Uçakların motorlarının bakım, onarım, montaj kısımlarıyla ilgili ABD dışındaki ilk merkezin Türkiye’de kurulması kararı verildi. Uçağın belli alt sistemlerinde de Türkiye’deki firmaların yüklenici olmalarıyla ilgili çalışmalarımız devam ediyor” ifadelerini kullandı. “Yerli savaş uçağı, F16’ların yerini alacak” Yerli savaş uçağı projesinin de iddialı projelerden biri olduğunu dile getiren Demir, bunun kolay bir proje olmadığını, dünyanın en modern savaş uçaklarından bir tanesini üretmek istediklerini vurguladı. Bu anlamda gerekli çalışmaların başlatıldığının altını çizen Demir, “2 yıl kadar önce bu projenin kavramsal tasarım süreci tamamlanmış, kavramsal tasarımda birkaç model çıkmıştı. Biz kaldığımız yerden başladık ve bir program yönetim ofisi kuraraktan, bu ofis çerçevesinde üretim çalışmalarımıza başladık. Ana yüklenici olarak TUSAŞ seçildi, ancak program yönetim ofisi bütün programı yönetmekle sorumlu. Bu arada süreci daha hızlı tamamlama adına da bir yabancı teknik destek sağlayıcı arama sürecimiz oldu. Şuanda ilk aşama olarak İngilizlerle bir ön çalışma yapıyoruz. 3 ülke buraya teklif vermişti, en iyi teklif veren ülkeyle başlandı. Bir müddet sonra en iyi desteği verecek ülke veya şirketle bir destek anlaşması da imzalanıp bu süreç devam ettirilecek. Bu sürecin aşamaları olacak. İlk aşamada bir ön dizayn safhası tamamlanacak. Uzun vadede F-16’ların yerine geçecek bir uçak arıyoruz, hedef de 2030’lar. Yüzde 100 yerli tabirine maksatlı ya da maksatsız vurgu yapılabiliyor. Biz uçağın tabi ki belli unsurlarını ilk aşamada dışarıdan temin edeceğiz. Bu süreci hızlı geçmek istiyorsanız başka yolu yok. Bu dışarıdan alınabilecek unsurların geliştirilmeyeceği anlamına gelmiyor. Belki ABD de dahil, dünyada hiçbir ülke kendi silah sistemlerinde, savunma sistemlerinde kullandıkları her şeyin yüzde 100 yerli olması, bütün teknolojilerin geliştirilmesi gibi bir çabaya girme lüksüne sahip değil. Dolayısıyla belli teknolojileri seçmek gerekiyor. Bizim şuanda hedef seçtiğimiz alanlardan birisi de bu savaş uçağı alanı” diye konuştu.”MİLGEM’in yenileri geliyor” Demir, Türkiye’nin gemicilik sektöründe dünyada adından söz edilen bir ülke haline geldiğini söyledi. Bu alandaki projelerle ilgili bilgiler veren Demir, “Gemicilik sektöründe kamuoyunda en çok bilinen firkateyn MİLGEM. MİLGEM’in yenileri geliyor. İlk 4’ünün sözleşmeleri imzalandı, 3’üncü denize indirilmek üzere, 4’üncü geliyor ama bunlardan daha yeni nesil diyeceğimiz 4 tane daha MİLGEM’in geleceğini söyleyeyim. Onlar daha gelişmiş, biraz daha büyük, daha yeni MİLGEM’ler olacak. Öte yandan özel sektör gemicilik alanında oldukça aktif. Çeşitli gemilerimiz var; mesela uçak gemisi dediğimiz gemi bizim dilimizde havuzlu çıkartma gemisi olarak da geçiyor. Uçak helikopterler görünebilir ama aslında gövdesinde bir havuz sistemi var. Oldukça büyük, komplike bir gemi. Bu da Türkiye’nin gücünü artıracak bir gemi. Bunun yanında bizim Sismik Araştırma Gemimiz var. Bu hem ekonomik anlamda, hem de çeşitli yer altı araştırmaları anlamında önemli. Arama kurtarma gemilerimiz var, denizaltı kurtarma gemilerimiz var. Zırhlı araçlar taşıyan, çıkartmalarda kullanılan gemilerimiz var. Türkiye gemicilik alanında dünyada bilinir hale geldi. Bizim çeşitli ihracat faaliyetlerimizde, en başta pazarlama yaptığımız unsurlardan biri de gemilerimiz” şeklinde konuştu. Yeni tip denizaltılar Türkiye’de üretilecek Yeni Tip Denizaltıların inşasına başlandığını kaydeden Demir, denizaltı dizaynının Alman bir firmaya ait olduğunu, ancak bütün inşa faaliyetlerinin Türkiye’de olacağını vurguladı. Demir, bu çalışmalar sayesinde 1 nesil sonra Türkiye’nin yerli denizaltı üretebiliyor olacağını belirtti. “Teknoloji anlamında çeşitli destekler alan bir terör örgütüyle karşı karşıyayız” Bölücü terör örgütü üyelerinin, son dönemlerde terör eylemlerinde kullandığı el yapımı patlayıcılara karşı alınacak tedbirlerle ilgili, çeşitli kurum ve kuruluşlardan uzman kişilerin çalışmalar yaptığını dile getiren Demir, şunları ifade etti: “Burada bir çalışma grubu sürekli olarak kafa yoruyor. Bu da bir teknoloji-tuzaklama yarışı diyebiliriz. Sizin geliştirdiğini bir önleme yöntemine karşı başka bir yöntem devreye sokulabiliyor. Burada da oldukça karmaşık yöntemler ortaya çıkabiliyor. Karşımızda tek başına bir terör örgütü yok. Teknoloji anlamında da, silah anlamında da çeşitli destekler alan bir örgütle karşı karşıyayız. Bu bakımdan bulduğunuz tedbirlere karşı tedbirler de gerçekleştiriliyor. Bu birkaç aşamalı bir tespit. Bu el yapımı patlayıcının nerede olduğunu tespit için yapılan bir çalışma. Bu çeşitli kimyasal detektörler, XR detektörleri gibi çalışmalar var. Bunların da kabiliyetlerinin sürekli geliştirilmesi gerekiyor. Kablo sistemlerinin tespitiyle ilgili çalışmamız var. Elektronik sistemler varsa, bunların belli sinyaller gönderilerek yakılmasıyla ilgili çalışmalar var. Bu konuda çeşitli kurum ve kuruluşlardaki arkadaşlar birlikte kafa yoruyor, tedbirler bulmaya çalışıyor. Alanda uygulanan bir dizi tespitler var.”“Zırhlı personel taşıyıcılar konusunda ülke olarak iyi durumdayız” Zırhlı personel taşıyıcılar konusunda Türkiye’nin iyi durumda olduğunu söyleyen Demir, “Gerek mayına dayanıklılık anlamında, gerekse çeşitli zırhlama, ateş kabiliyeti ve görüntüleme kabiliyeti anlamında bir dizi ürün sahaya verilmeye devam ediliyor. Tabi bunlar çeşit çeşit, sınıf sınıf. Bir kısmında çeviklik istiyorsunuz, bir kısmından çok dar alanlara girmesini istiyorsunuz, bir kısmından da patlayıcıya dayanıklılık istiyorsunuz. Hepsini bir araca yüklediğinizde çevikliğini kaybediyor. Alanda çeşitli kabiliyetlere sahip bir dizi araç göreceğiz ve bu süreç devam ediyor. Alana verdiğimiz bir dizi araç var. Arakası devam ediyor. Üretimler devam ediyor. Türkiye’de bilinen 4 tane firmamız var bu konuda faaliyet gösteren. Bu firmamızın hepsinden, onların kabiliyetli olduğu alanlarda temin yapılıyor. Aracı iyice patlayıcıya dayanıklı hale getireyim derken, hareket etmesi çok zor olan bir araca doğru gidiyorsunuz. O anlamda araçları patlayıcı tespit edebilen sistemlerle donatmak da dahil bir çalışma var. Hem patlayıcıyı tespit etme kabiliyetine sahip olsun, hem de gerekirse bir robotik seri imha etme kabiliyetine sahip olsun gibi unsurlarla donatılması. Çünkü diğer türlü araçlar ağırlaştıkça operasyon kabiliyetiniz azalmaya başlıyor” ifadelerini kullandı. “Altay tanklarının seri üretimiyle ilgili geliştirme teklifi aldık” Savunma Sanayii Müsteşarı İsmail Demir, Altay Tanklarıyla ilgili şu bilgileri verdi: “Altay Tankları’nın seri üretimiyle ilgili geliştirme teklifi aldık, onun değerlendirmesi devam ediyor. Değerlendirme neticesine göre bir karar vereceğiz. Başarılı bir sistem çıktı ortaya. Her tank bire bir karşılaştırılabilir değil. Burada sadece belirli parametreler var, tankın bunları gerçekleştirip, gerçekleştiremediği önemli. Testler neticesinde belli parametreler alındı, şuanda kalifikasyon testlerine başlayacağız. Bu aslında kendi rayında ve takviminde gidiyor. Burada alınan neticeler, seri üretime geçtiğimiz zamanki parametreleri de belirleyecek. Bu test çalışmaları ve Silahlı Kuvvetler’in koyduğu şartlarla ilgili karşılaştırmalar yapılacak.” Video: İşte yerli üretim tankı Altay “ATAK aşama aşama geliştiriliyor” ATAK Helikopteri’nin aşama aşama üretildiği, her aşamada helikoptere yeni sistemler eklendiği bilgisini veren Demir, “İlk dahil olan bir grup var, ondan sonra her ATAK’ta belirli unsurlar geliştiriliyor. Bizim planladığımız, entegre etmeyi istediğimiz bir dizi sistem var. Bunlar aşama aşama olacağı için, her grupta 1 sistem entegre edilip konuluyor. Belki sona doğru gelindiğinde, bu planladığmız sistemlerin hepsine sahip bir ATAK göreceğiz. Yine başa dönüp, bunlara sahip olmayan atakları da bu özelliklerle donatacağız” diye konuştu. “Biz her bakımdan ‘ATAK’ deriz” Program sunucusu Batuhan Yaşar’ın “ATAK mı, Kobra mı” sorusuna cevap veren Demir, “Biz her bakımdan ATAK deriz. ATAK’ın bir artısı da her başınız ağrıdığında kullanıcıya müdahil olabileceğiniz, sistemini kendiniz belirleyebileceğiniz bir helikopter” değerlendirmesinde bulundu.

Hayaldi gerçek oldu

Sultan Abdulhamit Han’ın 150 yıl önce hayalini kurduğu ve projelendirdiği deniz altından ulaşım hayali ikinci kez gerçekleşti. Asya ile Avrupa’yı raylı sistemin ardından bu kez lastikli kara taşıtları yoluyla birleştiren Avrasya Tüneli dün törenle açıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, Gürcistan Başbakanı Giorgi Kvirikaşvili, bazı önemli yabancı konuklar ve çok sayıda bakanın katılımıyla hizmete alındı. Açılış töreninde konuşan Uştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, ecdadın 150 sene önceki denizin altından geçme hayalinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sayesinde Marmaray ile gerçekleştiğini belirterek, ancak Erdoğan’ın bununla yetinmeyip Avrasya Tünelinin yapılma talimatını verdiğini hatırlattı.ECDADIN HAYALİYDİBakanlığın yaklaşık 100 bin çalışanı ile yüklenicileriyle birlikte 250 bin kişinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatlarını yerine getirmeye çalıştığını belirten Arslan, çalışanlar ve üstleniciler adına Erdoğan’a katkıları nedeniyle teşekkür etti. Arslan, şunları söyledi: “Ecdat, 150 sene denizin altından geçme rüyasını, hayalini ortaya koydu ve bu hayal sayenizde Marmaray ile gerçekleşti. Ancak Türk insanı olarak bizim memnuniyetimiz, ecdadın hayalini gerçekleştirip Marmaray’ı yapmakla yetinmeyip ‘yanına ikinci gerekir’ dediniz, talimat verdiniz. Talimatla kalmadınız, yol gösterdiniz, destekler verdiniz. İşlerimizi kolaylaştırmak için emirler verdiniz. Bu konuda size, çalışma arkadaşlarınıza, hükümetlerimize müteşekkiriz” dedi. Arslan, Avrasya Tünelinin yapımında emeği geçenlere teşekkür ederek, “İnşallah, Avrasya Tüneli insanımıza, ülkemize hayırlı olur” temennisinde bulundu. MARMARAY’IN KARDEŞİİstanbul’un ulaşım sorununa köklü çözüm üretecek tünelin hizmete alınmasıyla İstanbul’un iki yakası arasındaki mesafeyi dakikalara indirecek. Marmaray’ın kardeşi niteliğinde olan metro hattından sonra lastik tekerlekli araçlar için iki katlı inşa edilen tünel Kazlıçeşme ile Göztepe arasındaki seyahat süresini önemli ölçüde azaltması bekleniyor. Avrasya Tüneli, boğazı geçen mevcut iki köprüyle bağlantılı olarak planlandı. Avrasya Tünelinin 5,4 kilometrelik bölümü deniz tabanı altına özel bir teknolojiyle inşa edilen iki katlı tünelden ve diğer metotlarla inşa edilen bağlantı tünellerinden oluşuyor. 4,2 milyara mâl olduAvrasya Tüneli, 4.2 milyar liraya mâl oldu. Projeyi tamamlayan Avrasya Tüneli İşletme İnşaat ve Yatırım AŞ (ATAŞ), 2009 yılında Avrasya Tüneli’ni gerçekleştirmek üzere kuruldu. Türkiye’den Yapı Merkezi ve Güney Kore’den SK E&C şirketleri, ATAŞ’ın iki eşit ortağı konumunda. Şirket tüneli 24 yıl 5 ay işlettikten sonra bütün haklarıyla birlikte devlete devredecek. İlk araç kabulü bugün sabah 07.00’de başladı.70 BİN TON ASFALT 350 AYDINLATMAİstanbul Büyük Şehir Belediyesi (İBB) tarafından konuyla ilgili yapılan açıklamada bölgeye 60 bin metrekare deniz dolgusu, 15 bin metre yaya yolu, uluslararası standartlarda bisiklet yolu, 320 bin metrekare yeşil alan, yürüyüş yolları, yapıldığı belirtildi. Aynı açıklamada yeni yolların asfaltlanması için 70 bin ton asfalt döküldüğü ayrıca 350 adet aydınlatma direği dikildiği açıklandı.İstanbul’u bekleyen 3 dev projeAvrasya Tüneli’nin faaliyete geçmesi sonrasında İstanbul’u bekleyen birçok proje bulunuyor. Üçüncü Havalimanı, Üç katlı Büyük İstanbul Tüneli ve Kanal İstanbul projelerinin de devreye alınmasıyla İstanbul’un kara, demir ve hava trafiğinin rahatlaması bekleniyor. İLK UÇUŞ 16 ŞUBAT 2018’DE76 milyon metrekarelik dev inşaat alanını kapsayacak 3. Havalimanı tamamlandığı zaman yıllık 200 milyonun üzerinde yolcu kapasitesiyle dünyanın en büyüğü olacak. İGA Havalimanları İnşaatı CEO’su Yusuf Akçayoğlu, Üç hafta önce yaptığı açıklamada havalimanı inşaatının yüzde 38’inin tamamlandığını belirtti. Havacılık tarihine geçmesi beklenen havalimanının 26 Şubat 2018’de hizmete girmesi planlanıyor.FİNALİ KANAL İSTANBULUluslararası deniz taşımacılığında önemli bir yer tutan İstanbul Boğazı’nın trafik yükünün kaydırılması beklenen Kanal İstanbul projesinde ise henüz güzergah belirleme çalışmaları sürüyor. İstanbul’un Anadolu yakasındaki hava trafiğinin merkezi konumundaki Sabiha Gökçen’i Kadıköy -Kartal metrosuna raylı sistemle bağlanacak projesinin de 2018’in ilk çeyreğinde bitmesi bekleniyor.DAHA BÜYÜĞÜ 3 KATLI TÜNELAvrasya Tüneli’ni de geride bırakacak büyük proje ise 3 Katlı Büyük İstanbul Tüneli olacak. Projenin bir ayağı, Avrupa Yakası’nda E-5 aksında İncirli’den başlayan ve Anadolu Yakası’nda Söğütlüçeşme’ye kadar uzanan yüksek kapasiteli ve hızlı metro sisteminden oluşuyor. Etüt, proje ve mühendislik hizmetleri ihalesi yapılan dev yatırımın ikinci ayağı Hasdal-Söğütlüçeşme metrosunu kapsıyor.YAPIM İHALESİ 2017’DE OLURRaylı sistemin orta katta yer aldığı proje 2×2 şeritli karayolunu da kapsıyor. Avrupa Yakası’nda Hasdal Kavşağı’ndan Anadolu Yakası’nda Çamlık Kavşağı’na karayoluyla yaklaşık 14 dakikada geçilecek. Hattan günde 6,5 milyon yolcunun yararlanması bekleniyor. Süreci devam eden projenin yapım işi ihalesinin de 2017’de yapılması bekleniyor.

KAYNAK : Yenişafak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ