Yeni OHAL’de hedef FETÖ

Mevcut OHAL’de siviller değil, teröristler hedef… Ancak eski OHAL’lerde, siviller hedefti. Akşam sokağa çıkılamaz, 5 kişi bir araya gelse ‘örgüt’ten gözaltına alınırdı. Doğu’da bir ilden bir ile gece gitmek, hatta ‘şov yürüyüşü’ düzenlemek imkansızdı.

Yeni OHAL’de hedef FETÖ

Türkiye, terör örgütü FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişiminin ardından OHAL ilan etti. Ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da sürekli vurguladığı gibi bu OHAL uygulamaları sivilleri değil terör örgütlerini  hedef aldı. Türkiye’de 30 Kasım 2002 öncesinde olduğu gibi akşam saatlerinde sokağa çıkmanın yasak olduğu, beş kişinin bir araya gelemediği OHAL uygulamalarından eser yok. OHAL’in baş hedefi FETÖ, PKK, DEAŞ oldu. Türkiye, en uzun ‘OHAL’siz sürecini de sayısız toplumsal olay ve büyük terör eylemlerine ragmen 2002-2016 yılları arasında yaşadı. 30 KASIM 2002’YE KADAR UYGULANDI

Türkiye’de ilk OHAL ve Sıkı Yönetim uygulamaları, Cumhuriyetin ilanının hemen ardından başladı ve AK Parti hükümetinin iktidara geldiği 3 Kasım 2002’den 27 gün sonrasına kadar devam etti. 1925’de Şeyh Sait ayaklanması nedeniyle Doğu illerinde iki yıl, sonra Kubilay Vakası ile 1931’de iki ay, II.Dünya Savaşı nedeniyle 1940-47 arası 7 yıl, 6-7 Eylül olayları nedeniyle 1955’de 9 ay, 27 Mayıs 1960 darbesi ve öğrenci olayları nedeniyle 1960-64 arasında yaklaşık 10 ay, 15-16 Haziran işçi olayları ve 12 Mart hareketi nedeniyle 1970-73 arası yaklaşık 2 yıl, Kıbrıs Harekatı nedeniyle  20.7.1974’ten sonra 14 ay, 12 Eylül sürecinde yaygın şiddet hareketleri nedeniyle büyükşehirlerde 26.12.1978’den 19.7.1987’ye kadar OHAL ve Sıkı Yönetim uygulamaları yapıldı. Türkiye’nin genelinde OHAL kalkarken, ‘Olağanüstü Hal Bölge Valiliği’ adı altında, 19.7.1987’den 30.11.2002’ye kadar Güneydoğu’da OHAL valiliği uygulandı.

‘GÖRÜLMÜŞ’ GAZETELER

Yeni nesil, 2002’de kaldırıldığı için OHAL kelimesini ilk kez 15 Temmuz darbe girişiminden sonra duydu. Bu nedenle eski OHAL ile mevcut OHAL arasındaki farkı hatırlatmakta fayda var. 12 Eylül sürecindeki ilkokul öğrenciliği sırasında askerlerle birlikte ‘alarm durumunda’ okul bahçesine kazılan siperlere nasıl girileceği tatbikatını yapmış ve Güneydoğu’daki OHAL’e tanıklık etmiş bir gazeteci olarak söylemek gerekirse, bazı yurtdışı çıkışları ve FETÖ’cülerin kasıtlı jurnalleri gibi kısmi mağduriyetler olsa da o OHAL’ler ile bu OHAL arasında ortak bir nokta yok. Bindirilen insanın kaybolduğu sivil polis araçları ‘Beyaz Toroslar’ bile, eski OHAL’de neler yaşandığının aynası gibi. O YÜRÜYÜŞ TEKLİF BİLE EDİLEMEZDİ

Eski OHAL’lerde, vatandaşlar saat 20.00’den sonra sokağa çıkamazdı. Beş kişi yan yana geldiğinde, ‘örgütsel faaliyet’ olarak algılanır ve sorgusuz gözaltı sebebi sayılırdı. Bekçilerin düdükleri gece boyunca eksik olmazdı. 2002’ye kadar Doğu’da devam eden OHAL’de, bir şehirden başka şehre akşam saatlerinde izinsiz yolculuk yapamazdın. OHAL valiliğinin verdiği bilgi dışında haber yapmak, gazetenin kapatılmasına nedendi. Biz yetişemedik ama Genel Yayın Yönetmenimiz Nuh Albayrak’ın anlatımıyla, eski OHAL’lerde gazetede sayfa yapılmaya başlanmanmadan önce ‘Bugünkü OHAL Yasakları listesine’ bakılırdı, haberler ona göre şekillenirdi. Diyarbakır’a, gazeteci olarak girmemize izin alamazdık. Ordudan ihraç edilmiş subayların DGM’lere iç çamaşırlarıyla çıkarıldığı günler olurdu. İşkence ve faali meçhul iddiası eksik olmazdı. Siyasilerin Ankara’dan İstanbul’a yürümesi teklif bile edilemezdi.

KAYNAK : STAR GAZETESİ

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ