Yasaklısın

Avrupa’yı parçalayacak İslamofobi’yi körüklemek için Amerikan NeoCon’larınca desteklenen faşist lider Geert Wilders’a Türkiye’nin yaptırım seçeneği masada. Hollanda’da İslam ve Türkiye düşmanlığını sistemleştiren ‘çakma Hitler’ istenmeyen adam ilan edilebilir.

Yasaklısın

Türk bakanlara ve gurbetçilere karşı net bir barbarlığa imza atan Hollanda’da halk, bugün sandık başına gidiyor. Hollanda seçimleri, Avrupa’nın ırkçı eğilime yönelen politik dönüşümünde önemli bir gösterge olacak. Türkiye için Hollanda’nın başbakan adaylarından Geert Wilders, ‘persona non grata’, yani ‘istenmeyen adam’. Wilders gibi ırkçı liderler Avrupa’da sadece Türkler ve Müslümanlar için değil tüm farklılıklar için bir tehdit olmuş durumda. Uzmanlara göre Wilders’in iktidara gelmesi zor olsa da iktidarları etkileyen sağ eğilimlere karşı mücadele yürütülmesi gerekiyor. Bu mücadeleyi son dönemde tek yapan ülke ise tüm Avrupa’ya karşı ısrarla ‘değerler’ hatırlatması yapan Türkiye.

EK YAPTIRIM BEKLENİYOR

Türkiye, diplomasi tarihine geçecek nitelikteki olayların ardından Hollanda’ya yaptırım kararları aldı. Buna göre, halen yurtdışında izinli olarak bulunan Hollanda Büyükelçisi’nin Türkiye’ye dönüşüne izin verilmeyecek. TBMM ile Hollanda Parlamentosu arasındaki dostluk grubu iptal edilecek. Hollanda ile üst düzey ilişkiler ve resmi görüşmeler askıya alınacak. Diplomatik uçuşlara verilen izinler de Ankara’nın talepleri karşılanana kadar iptal. Halen bu yaptırımların teknik ayrıntıları üzerinde çalışılıyor. Uçuş yasağı kararı sadece VIP uçuşlar ve üst düzey yetkililerin Türkiye’ye resmi ziyaretlerine ilişkin olacak. Büyükelçiye ilişkin verilen ‘istenmeyen adam’ kararının, Hollanda’nın ırkçı parti lideri Geert Wilders için de geçerli olması bekleniyor.

AKLINI KAÇIRMIŞ

Hollanda’da ırkçı krizi tırmandıran Geert Wilders, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun uçağının ülkeye iniş izninin iptal kararı sırasında verdiği, “Uzak dur. Bu bizim ülkemiz” mesajıyla tepki çekmişti. Faşist söylemleriyle her türlü farklılığa karşı tehdit oluşturan Wilders’ın parti programındaki temel vaadi, ‘Hollanda’nın İslam’dan arındırılması’. Ülkedeki camileri kapatacağını söyleyen faşist lider, Kur’an-ı Kerim’i de yasaklanacağını ve Hollanda’daki göçmenlerin oturma izinlerini iptal edeceğini belirtiyor. Wilders, İslam düşmanlığı yanında Türkiye düşmanlığı da yapıyor. Türk büyükelçi ve diğer resmi görevlilerin ülkeden atılmasını isteyen Wilders, 15 Temmuz’daki FETÖ’cü darbe girişiminin başarısız olmasına da üzüldüğünü belirtmiş, “Askeri rejim, herhalükarda Erdoğan’dan iyidir” demişti.

Nurşin Ateşoğlu Güney

Bu gidiş tehlikeli

Prof. Dr. Nurşin Ateşoğlu Güney: “Avrupa ‘aşırı sağ’ hattına girdi. Kendi değerleri olan çok kültürlülük, demokrasiyi savunan Avrupa ülkeleri bir anda bu değerleri gözden çıkardı. Belirli ülkelerde seçimler olduğu için Fransa, Hollanda, Almanya’da bu iş maalesef prim yapıyor. Avrupa İslam karşıtı duruşuyla içine kapanıyor. Bunu yaparak aslında kendileri için en büyük tehlikeyi yaratıyorlar. Irkçı damarın tarihte örnekleri var. Popülizm Avrupa için ciddi bir sorun olabilir. Bugün yaptıkları 3. dünyalaşmayı gösteriyor. Dünyaya anlattıkları değerleri unuttuklarını görüyoruz.”

Ozan Ceyhun

Wilders emretti Rutte uyguladı

AP Eski Parlamenteri Ozan Ceyhun: “Bütün partiler koalisyonda birleşip hükümeti kurarlar, yine de Wilders’i seçmezler. AB hızla sağa kayıyor. Bu kayışın ana nedeni de Hollanda örneğinden yola çıkarsak merkez partilerin aşırı sağ partiler karşısındaki beceriksizliği. Türk bakanlarına yapılanların özünde bu var. Mark Rutte, “Özgürlükçü Avrupa’yı savunuyoruz, Hitler’in taleplerine boyun eğmeyiz, böyle saçmalık olur mu!” demesi gerekirken tam tersi, Wilders ne dediyse harfi harfine uyguladı. Wilders emretti, Rutte uyguladı. Almanya’da da durum farklı değil. Sosyalistler de ırkçılaşıyorlar. Seçmen de “Orijinalini seçmek varken neden kopyasını seçeyim” diyor. Seçmenin gözünde Hitler’in kafasını kopyalayan merkez partiler özünde hiç itibar kazanmıyor, tam tersine itibar kaybediyorlar. Avrupa, aşırı sağın eline geçmesini istemiyorsa Türkiye’ye ihtiyaçları var.”

Truva atı

Hollanda siyasetini ırkçı söylemiyle esir alan Geert Wilders’ın yıllarca ABD’deki Neo-Conlar tarafından fonlandığı ve desteklendiği ortaya çıktı. ABD’de ‘İslamofobik Ağ’ olarak bilinen, Daniel Pipes’ın başını çektiği ‘Middle East Forum’, David Horowitz’in ‘Freedom Center’, Frank Gaffney’nin ‘Center for Security Policy’ gibi Cumhuriyetçi Parti’ye ve Yahudi lobisine yakın kurum ve isimlerin 2009 yılından bugüne Hollandalı ırkçı siyasetçi Wilders’ı maddi anlamda desteklediği ve ABD’deki birçok programa konuşmacı olarak davet ettiği belirtiliyor. Bu platformlar pekçok kez Wilders’ı ABD’ye konuşmacı olarak çağırdı, hatta İslam karşıtı tutumu nedeniyle ‘vicdanın sesi’ tabirini kullanmaktan çekinmediler. ABD’de David Horowitz’in ve Daniel Pipes’ın başını çektiği İslamofobik ve mülteci karşıtı bu grup, Wilders’e karşı açılan tüm davaların masraflarını karşılarken, Avrupa’da İslamofobya’nın ırkçı siyasetçi üzerinden normalleştirilmesi için ona adeta bir ‘Truva atı’ görevi verdi.

SEÇİLME NEDENİ İSRAİL

İslamofobik Ağ’ın Wilders’ı desteklemesinin en önemli nedeni ise Hollandalı siyasetçinin Avrupa’daki diğer aşırı sağ hareketlerden ayrı olarak, ‘İsrail ile de iyi ilişkileri bulunması’. Wilders’ın pekçok kez İsrail’i ziyaret ettiği ve işgalci güçten ‘demokrasi karşıtı Müslüman coğrafyada demokrasinin kalesi’ olarak bahsettiği biliniyor. Wilders’ın, Trump yönetiminde Beyaz Saray baş stratejisti olarak görev yapan Steve Bannon’ın bir dönem CEO’luğu yaptığı alternatif sağ haber sitesi Breitbart’ta da Ocak 2016’dan itibaren aylık yazılar yazdığı da biliniyor.

Zafer Sarıkaya

Türkiye düşmanlığı akla zarar

Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) Başkanı Zafer Sarıkaya: “Avrupa’nın bütün ülkelerinde İslamofobi ve ırkçılığın artığını görüyoruz. Merkez sağ partileri Avrupa aşırı sağın alanına su taşıyor bununla birlikte daha tehlikeli olan alan ise hem basının hem siyasetçilerin sorumsuz şekilde Müslümanları, Türkleri ötekileştirirken bunun toplumun merkezine oturtulmasını sağlıyorlar. Merkezde böyle bir algıyı oluşturursanız bu insanları şeytanlaştırırsınız. Ürkütücü olan, aşırı sağ yükselişe geçerken merkez sağ partiler de aşırı sağın rolünü üstlenmeye çalışıyor. Aşırı sağın rolünü üstlenerek iktidara gelemezsiniz. Türkiye’siz bir AB düşünülemez. 150 bin mülteciyi nereye yerleştireceğini bilmeyen Avrupa, güçsüz Türkiye olmuş olsaydı 3 milyon mülteci ile ne yapacaktı? Türkiye’yi düşman görmek akla zarar.”

Oğuz Çelikkol

Irkçılık hortladı

Emekli Büyükelçi Oğuz Çelikkol:
“Batı dünyasında aşırı milliyetçilik akım var. Bu ırkçı akımların temelinde sorunlarını başkalarına yükleme var. Batı dünyası halklarında da bir değişiklik özlemi var. Eski alışkanlıklarını tekrardan gündeme getiriyorlar. Sanki Avrupa’nın sorunlarından mülteciler sorumluymuş gibi bir davranış içindeler. Irkçılık hortladı. Bu süreci Avrupa’nın bir an önce atlatması gerekiyor. Aşırı sağcı partilerin söylemlerine diğer partiler kendi söylemleriyle karşı çıkmalı.”

KAYNAK : Yenişafak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ