Yangın sonrası bizi bekliyorlar… Şimdi maviye sarılma zamanı

Dört yıldır Marmaris’te yaşayan eski bir İstanbullu olarak hayatımda ilk kez böylesine büyük bir yangınla karşılaştım. İlk saatlerdeki şaşkınlığı ve korkuyu atar atmaz hemen organize olmaya ve yangınla mücadele etmeye başladık. Tarihe geçecek büyük Marmaris yangınında inanılmaz çabalara ve dayanışma örneklerine tanıklık ettim. Benim de üyesi olduğum Kaplumbağa Kurtarma Timi, bunlardan sadece biri. 140’tan fazla kişi birkaç günde binden fazla kaplumbağayı kurtardı.

‘MARMARİS’E GÜVENİYORUZ’

Grubun kurucusu Ozan Önen, sadece tek bir türle sınırlı kalmadıklarını, Akdeniz bukalemunundan yabantavşanına kadar pek çok dostumuzu kurtardıklarını anlatıyor. Ayrıca yine pek çok çevreci ve hayvansever topluluk, kayıpları en aza indirmek için yoğun çaba sarf etti, etmeye devam ediyor.

Marmaris yangını geride kalırken ardında “Asıl işimiz şimdi başlıyor. Yeniden yeşillendireceğiz, söz veriyoruz” diyen yüz binler bıraktı. Bu iradeye inanıyorum. Elbirliğiyle Marmaris’i ve ülkemizi de yeşillendireceğiz. Bunun ilk adımı, seyahate davetten geçiyor. Güney Ege Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (GETOB) Yönetim Kurulu üyesi ve Marmaris Begonville Otelleri’nin sahibi Adil Tunca, 1985’ten beri otel yatırımları yaptıkları Marmaris’in bugüne dek pek çok badire atlattığını, ancak her seferinde güzelliklerine kavuştuğunu söylüyor.

Turizmde Marmaris’e her zaman inanan Tunca, Marmaris Caz Festivali’nin önde gelen destekçilerinden. Deneyimli isme Marmaris otellerinin neden tercih edilmesi gerektiğini sorduğumda “Otellerimiz, sağlıklı turizm sertifikalıdır. Ayrıca uluslararası seyahat acentelerinin kriterlerine uygun işbirlikleri yaparlar” diyor.

Restoranlar açısından da durum çok farklı değil. Pandemi kısıtlamaları nedeniyle zaten zorluk yaşadılar… “Konuklarımıza en iyi yemekleri, keyifli bir ortamda sunmaya hazırız” diyenlerden biri de Marmaris Çiftlik Koyu’nda hizmet veren Mehmet’s Place’in sahipleri Gözde ve Ali Özer çifti. Marmaris yangınında Bayır Köyü’ndeki evlerinin yanmaktan son anda kurtulduğunu belirten çift “İskelemize gelen yelkencilerin sayısında azalma yok. Ancak karadan gelen misafirlerimiz çok ciddi biçimde azaldı. Hamaklarımızda huzur bulmak, günlük deniz mahsullerimizin ve meşhur sac tavamızın tadına bakmak için herkesi bekliyoruz” diyor.

Buraya kadar her şey güzel… Anlıyoruz ki otel ve restoran tarafında sorun yok. Peki, Marmaris ve çevresini gezip keşfetmek isteyenleri neler bekliyor? Bu soruyu Marmaris İçmeler’de yaşayan profesyonel turist rehberi Oğuzhan Ceylan’a soruyorum: “Yangınların Marmaris turizmini derinden etkileyeceğini düşünmüyorum. Çünkü yanan yerler, ağırlıklı olarak dağların yüksek kesimlerinde. Bölgeye dağlar için gelenlerin oranı yüzde 10’u geçmez. Oysa Marmaris plajları ve koyları doğallığını koruyor. Bölgede su sporlarının hemen her türlüsünü yapmak mümkün. Ayrıca isteyene alışveriş, isteyene gece hayatı olanakları mevcut.”

MAVİ TURLARA DEVAM…

Ceylan’a kültür turizmi açısından Marmaris’te nerelerin ön plana çıktığını soruyorum bu kez de. Kaleiçi bölgesinin yanı sıra, Nimara Mağarası ve Sarıana Türbesi’nin görülmesini öneren Ceylan, Akyaka’da Kadın Azmağı kıyılarının keyfinin sürülmesi gerektiğini belirttikten sonra ekliyor: “Marmaris ilçe merkezinden başlayarak gastronomi rotası yapılmasını tavsiye ederim. Yerel lezzetler denemeye değer. Ayrıca Gökova kıyılarını da mutlaka görmenizi öneririm.”

Gökova deyince akıllara hemen Halikarnas Balıkçısı ve arkadaşlarının başlattığı mavi yolculuklar geliyor, öyle değil mi? Bölgenin dantel gibi kıyılarında süzülerek tekneyle gezme hayali kuranlar için Marmaris denizlerindeki son durumu, Sanda Yachting’in sahibi İdris Uçar’a soruyorum. 1994’ten beri Güney Ege kıyılarında yat kiralama ve mavi yolculuk hizmetleri veriyor ve Marmaris denizlerinde herhangi bir dezavantajın olmadığını, bölgenin en güzel mavi rotalarını butik imkânlarla sunmak için konuklarını beklediklerini ifade ediyor. Bendenize de Marmaris’e tatile davet etmek düşüyor. Hemen şimdi…