Vitamin eksilince yürüyemedi

Hayatı boyunca yürüyemeyeceği söylenen 2 yaşındaki Taylor Davison, vitaminlerle yeniden yürümeye başlayınca doktorları şaşırttı. Tekerlekli sandalyeye bağlı yaşaması beklenen Taylor Davison’ın B7 vitamini eksikliği olduğu ortaya çıktı. Gerekli vitaminler verilince Taylor, semptomların birçoğundan kurtuldu.

Vitamin eksilince yürüyemedi

Tedavisi olmayan mitokondrial hastalıktan dolayı ana organları çalışmayan 2 yaşındaki Taylor Davison, iyileşerek doktorları şaşırttı. Doktorlar, Taylor’ın tekerlekli sandalyeye bağlı kalmasını bekliyordu. Ancak genetik test, sadece B7 vitamini eksikliği olduğunu ortaya çıkarınca küçük çocuk sadece gerekli vitaminlere alarak iyileşti.

Vitamin takviyesi yapıldı

Ailesi, semptomların bir anda ortaya çıktığını ve Taylor’ın ayakta duramadığını söyledi. Hastaneye gittiklerinde küçük çocuk titriyordu. Hastalığı yüzünden yürüyememeye ve yutamamaya başladı. Yapılan testler sonucunda mitokondrial hastalık olduğuna karar verildi ancak aile, böyle bir hastalığı daha önce duymamıştı. Daily Mail’in haberine göre; ileri testler semptomları mitokondrial hastalıkla karıştırılan biyotin eksikliğine işaret ediyordu. Gerekli vitaminler verilince Taylor, semptomların birçoğundan kurtulabildi.

Ablasını öldüren hastalıktan kurtulmak istiyor

Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesinde Mehmet ve Gülay Döndaş çiftinin kızları Esra Döndaş 20 yaşındayken,interstisyel akciğer hastalığı nedeniyle hayatını kaybetti. Ablası gibi aynı hastalığa yakalanan 19 yaşındaki Abuzer Döndaş da yurt dışında satışı yapılan ilaçtan kullanmazsa ablası gibi hayatını kaybedecek.Sağlık Bakanlığı tarafından onaylandığı öne sürülen fakat Türkiye’de henüz satılmayan ilaç Abuzer Döndaş’a umut olacak. Baba Mehmet Döndaş kızını da aynı hastalıktan kaybettiğini belirterek, oğlunu da kaybetmek istemediğini kaydetti. Mehmet Döndaş, “Yetkililere ve hayırseverlere yalvarıyorum, Allah rızası için yardım edin. Üç yıldır hasta oğluma bakabilmek için düzenli olarak çalışmıyorum. Oğlum gözlerimin önünde eriyor. 19 yaşında olan oğlum şu an 34 kilo geliyor. Mama ile besleyip ayakta tutmaya çalışıyoruz. Üç yıl önce hastalığa yakalanan oğlum 2 yıl boyunca Marmara Üniversitesi Hastanesinde tedavi gördü. Hastalığın tedavisi için gereken ilacın yurt dışında satılıyor. Ülkemizde satılması için Sağlık Bakanlığı onay verdi ama henüz Türkiye’de satışı yapılmıyor. Sağlık Bakanlığına başvurdum ilacın temin edilmesi için ama sonuç alamadım. Yetkililerden ve hayırseverlerden yardım bekliyorum” dedi. ‘Bir ciğerim yandı ikincisi de yanmasın’Anne Gülay Döndaş ise “Üç yıl önce kızım Esra aynı hastalıktan dolayı hayatını kaybetti. Kızımın acısını yaşamadan oğlum hasta oldu. Bir ciğerim yandı ikincisi de yanmasın. Allah rızası için oğluma yardım edin” diye konuştu.Saz çalmayı seven Abuzer Döndaş da yaşamak istediğini belirterek, “Yaşamak istiyorum, kimsenin sırtında dışarıya çıkmak istemiyorum. Ben de diğer insanlar gibi yaşamak istiyorum. Hayvanları ve çiçekleri sevmek, yürümek ve koşmak istiyorum. İyileşirsem eğer hemşire olup insanlara benim gibi hasta olan kişilere yardım etmek istiyorum. Hasta olmadan önce saz kursuna gitmiştim yatağımda saz çalmaya çalışıyorum. Moralimi yüksek tutup iyileşmek istiyorum” şeklinde konuştu.

Çocuklar antidepresan bağımlısı oluyor

Türkiye Psikiyatri Derneğine göre ülkemizin 15-55 yaş arasındaki nüfusunda da en yaygın hastalıklar içinde depresyon ve anksiyete bozuklukları ilk beşte yer alıyor. Uluslararası Pazarlama Servisi (IMS) verilerine göre Türkiye’de antidepresan tüketimi 2003 yılında 14 bin 238 milyon kutu iken, 2008 yılında 31 bin 302 milyon kutu ile yüzde 120 oranında arttı. 2014 yılında antidepresan kullanan kişi sayısı 8 bin 179 milyona ulaştı. Ruh sağlığı ile ilgili kullanılan bu ilaçlarda Türkiye’nin önemli ölçüde yurtdışına bağımlı olduğu da dikkat çekici bir diğer nokta.Psikiyatrist Dr. Tanju Sürmeli depresyonun bir akıl hastalığı değil, beyin hastalığı olduğunu, kadınlarda erkeklerden iki kat fazla görülen depresyon tedavisi için giderek daha fazla ilaç kullanıldığını söyledi. Dr. Sürmeli antidepresan kullanan hastaların ancak yüzde 15’inde tekrarı olmadan iyileşme görüldüğünü, yüzde 85’inde ilaç kullanılmasına rağmen hastalığın kronikleşerek tekrarladığını ifade etti.Hayat kalitesin bozmada 1 numaraDr. Tanju Sürmeli, “Dünya Sağlık Örgütü tahminlerine göre depresyon 2020’de hayat kalitesini bozan ve yeti yitimi oluşturan hastalıklar arasında 1’inci sırayı alacak. Yaşanan savaş, şiddet, yoksulluk, işsizlik, kayıplar, işyerlerinde sorunlar teşhisi arttıran önemli faktörler olarak görünüyor. Türkiye’de SGK ilaç geri ödemelerini teşhis olmadan yapmadığı için hekimler, belirti düzeyinde olanlar için bile tanı yazmak durumunda. Nörolaglar ve aile hekimleri uyum bozukluğu, takıntılı hastalıklarda, romatizmal hastalıklarda, baş ağrılarında antidepresanları tercih edebiliyor. Bu ilaçların son derece yaygın kullanım alanı var ve bu açıdan da fazladan yazılıyor. Getirdiği ekonomik yük bir yana bu ilaçların ciddi yan etkileri de var” şeklinde konuştu.Depresyon ilaçları uzun vadeli iyileşme sağlıyor mu?“Uzun vadeli çalışmaların gösterdiği, antidepresanla tedavi edilen ağır depresyonu olan insanların sadece yüzde 15’i tekrarlamadan iyileşme yaşıyor ve uzun zaman iyi kalıyor. Geri kalan yüzde 85’inde tekrarlamalar başlıyor ve depresyonları kronikleşiyor.” diyen Dr. Tanju Sürmeli “Psikiyatride kanıtlanmış ilaç tedavilerinin meta analiz çalışmalarının hafif ve orta derece depresyonda istatistiksel olarak plasebodan farklı olmadığı ortaya çıkmıştır. Buna rağmen çok yaygın olarak kullanılmakta ve sigortalar ödemektedir. Amerikan Hükümetinin yaptığı antidepresanların etkinliğini ölçen STAR*D çalışmasının sonuçlarına göre kliniklerde görülen hastalarda kullanılan antidepresanların minimum derecede etkili olduğu ortaya çıktı. Psychiatric Times da çıkan yayında New Directions in Psychiatry (Psikiyatri de Yeni Yöntemler)” psikiyatrik ilaçların etkili olmadığı tekrar ele alınmıştır” diye konuştu.”Antidepresan kullanımı çocuklarda da artıyor”0-6 yaş grubunda 2012’de 10 bin 406, 2013’te 10 bin 636 çocuğun antidepresan kullandığınına dikkat çeken Dr. Tanju Sürmeli, “Amerikan Hükümetinin yaptığı PATS (okul öncesi Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu) tedavisi çalışmasında 0-6 yaş grubunda 6 yıl sonraki takipte kullanılan ilaçların şikayetleri azaltmadığını tespit ettiler ve yayınladılar. En çok kullanılan ilaçlar amfetamin türü ve antidepresan ilaçlardı .” şeklinde konuştu. Sadece depresyon değil, Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu tedavisinde de ilaç kullanımının 6 yaş üstünde arttığının altını çizen Dr. Tanju Sürmeli Amerikan National Economic Bureau (Ulusal Ekonomik Büro) Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) tedavisinde orta ve uzun vadede amfetamin türü ilaçların etkisinin olmadığından ve ciddi yan etkilerinden bahsedildiğini de sözlerine ekledi. Dr. Sürmeli çocuklardaki yan etkileri ise söyle sıraladı: Çocuklarda nadir de olsa ani ölüm, kalp büyümesi, uykusuzluk, boy atmada gerilik, iştah azalması, kilo kaybı, agresyon, psikoz gibi yan etkiler olabiliyor. Depresyon ilaçlarının yan etkisine bakarsak mide bulantısı, kilo alma, uyku hali, uykusuzluk, isal ve cinsel problemler. Ayrıca bu ilaçlar 24 yaş ve gençlerde intihar riskini arttırabiliyor.”Depresyonda ilaç yerine uygun hastalarda kullanılabilecek yöntemler var”Hafif derece depresyonda haftada üç gün spor, koşma ve hızlı yürüme gibi egzersiz yapmanın genel durumunu iyi hissetme, uykunun düzelmesi ile depresyonda ilaç kadar etkili bulunmuş. Depresyon tedavisinde Kognitif terapi ilaçlar kadar etkili.9 İlaçsız tedavi yöntemlerinden Neurofeedback de depresyon da etkili.Depresyonda olduğunuzu nasıl anlarsınız? Depresyon mideye kaygı cilde vuruyor

KAYNAK : Yenişafak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ