Vatikan’dan Türkiye açıklaması: Avrupa için çok önemli

Yönetim merkezi Vatikan‘da bulunan Katolik Kilisesi’nin Anadolu Havarisel Episkoposu Monsenyör Paolo Bizzeti, Hollanda ve Türkiye arasında yaşanan krize ilişkin yaptığı açıklamada, gerilimi, Avrupa‘nın çelişkili politikalarının artırdığına işaret etti. Türkiye’nin Avrupa için çok önemli olduğunu dile getiren Katolik üst düzey din adamı, “Onsuz yapamayız ve ona karşı duvarlarımızı yükseltemeyiz” dedi. Bizzetti, artan popülizmin ise kendilerini uçuruma sürüklediğini söyledi.

İskenderun’da 2010 yılında öldürülen Luigi Padovese’nin ardından 2015te Papa Francesco tarafından bu göreve getirilmiş olan Paolo Bizzetti, Vatikan Radyosuna (Radio Vaticana) açıklamalarda bulundu.

Gerek Ortadoğu’da gerek Avrupa’da ve gerekse de ABD’de reaktif bir dönemden geçildiğini düşündüğünü ifade eden Bizzetti, “Biraz gergin bir dönemden geçildiğini hesaba katmak lazım: “Ne yazık ki birkaç yıldır, belki de geçmişte önemsenmemiş olan bazı gerginlikler tırmanıyor. Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki sonsuz müzakereler, her iki taraf için de bazı şeylerin yürümediğinin sinyali gibi geliyor bana. Avrupa’nın ya da en azından bazı Avrupa ülkelerinin, son yıllarda yürüttüğü politika çok çelişkili. Tüm bunlar sonuçta bir gerilim atmosferi yarattı” diye konuştu.

Avrupa’nın ya da en azından bazı Avrupa ülkelerinin, son yıllarda yürüttüğü politika çok çelişkili. Tüm bunlar sonuçta bir gerilim atmosferi yarattı.

AVRUPA, SURİYE’DE OLANLARA SERT BİR KELİME SÖYLEMEKTEN ACİZ

Bazı olayların, zaten var olan tozları havaya kaldırdığını dile getiren Monsenyör Bizzetti, “Buna, 6 yıldır Suriye ve Ortadoğu’nun bazı bölgelerinde meydana gelenler gerçeğini eklemek gerek. Bu, gerçekten anlaşılmaz bir şey: Avrupa’nın sert bir kelime söylemekten neden bu kadar aciz olduğunu anlayamıyorum. Sonuçları kolayca hayal edilebilen ve daha da kötüye giden bu tehlikeli durumun oluşturulduğunu ve yıllarca böyle gideceğini anlamadı. Çok karışıklık var” sözleriyle Avrupa’yı eleştirdi.

AŞIRI POPÜLİSTLER BİZİ UÇURUMA SÜRÜKLÜYOR

Katolik üst düzey din adamı Bizzetti, “Her iki tarafın da açıklamalarındaki tonda biraz aşırıya gittiğini düşünüyor musunuz?” sorusuna şöyle yanıt verdi:

Öyle düşünüyorum. Bir taraf belki biraz daha fazla. Ancak bu gerilimlerin kökünü anlamak gerek. Zenofobi (yabancı düşmanlığı) ve İslamofobi arttığı kadar, dünyanın başka yerlerinde Hristiyanofobide de yükseliş yaşanıyor: şu an kim aşırı popülizme işaret ediyorsa gerçekte bizi uçuruma sürüklüyor. Bu konuda uyarmak istiyorum. Bu popülizmler, tüm halkları eziyor. ABD Başkanının (Donald Trump), ağır bir krizde olan büyük halk kitlesiyle, terörist azınlığı ayırt etmeden çıkardığı kararnameleri düşünelim. Sorunların üstesinden gelmek için kabalık ikliminin hakim kılındığı her yerde seçmenlerin rahatsız olduğunu savunan Bizzetti, “Ayrım yapmadan, geçmişi anımsatarak, tehdit ederek, insanlara gelecek için kıyamet senaryoları hayal ettiren söylemlerde bulunuluyor. Örneğin biz, Almanya’da yaşayan 3 milyon Türk’ün nasıl entegre olduğunu ve asla aşırıcı olduklarına dair bize bir delil vermediklerini biliyoruz. O halde nasıl bir halkı tamamen reddedebilirsiniz?” diye sözlerini sürdürdü.

TÜRKİYE’SİZ YAPAMAYIZ

Türkiye’nin, uyum için Avrupa’nın isteklerini yerine getirmek adına çok çalıştığını da savunan Vatikan temsilcisi, “Ancak bunlar uzun süreçler. Türkiye, Avrupa için çok önemli bir ülke, onsuz yapamayız ve ona karşı duvarlarımızı yükseltemeyiz” diye konuştu.

Türkiye önemli bir partner

Angela Merkel, Alman “Frankfurter Allgemeine Sonntagszeitung” gazetesine verdiği demeçte, Türkiye ile Almanya ve diğer AB ülkeleri arasındaki ilişkilere değindi.Merkel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la ilgili soru üzerine “Ben kendisini yıllardır tanıyorum. Nitekim İstanbul’daki Uluslararası İnsani Zirve’ye katılacağım ve Türkiye Cumhurbaşkanı’yla da tüm önemli konular hakkında konuşacağım. AB-Türkiye anlaşmasının hedefi, yükün adil şekilde paylaşımı ve AB ülkeleri dış sınırlarının korunmasıdır.” ifadesini kullandı.Türkiye, Avrupa’ya doğrudan komşu olan önemli bir partnerSığınmacılarla ilgili anlaşmanın tüm tarafların çıkarına olup olmadığı sorusu üzerine Merkel, “Bunun Alman, Avrupa ve Türk tarafının da çıkarına olduğuna kesinlikle inanıyorum. Özellikle de savaştan kaçan ve insan tacirlerinin eline düşenlerin çıkarına. Türkiye, Avrupa’ya doğrudan komşu olan önemli bir partnerdir. Ayrıca Avrupa’da tam istediğim gibi ortak bir sığınmacı politikasına sahip olsak ve tüm Avrupa ülkeleri adil bir dayanışma gösterse bile böyle bir anlaşmaya ihtiyaç duyardık. Çünkü ancak bu sayede sığınmacıların ülkelerinden kaçma nedenlerini anlayabiliriz.” dedi.Türkiye, 3 milyon Suriyeli ile büyük sorumluluk üstlendiMerkel, sığınmacılara mümkün olduğu kadar kendi ülkelerinde kalmaları için imkan sağlanması gerektiğini ifade ederek “Türkiye, ülkedeki 3 milyon Suriyeli ile büyük sorumluluk üstlendi. Haklı olarak yükün paylaşılmasını istiyor. Sahillerinde büyük ölçüde insan kaçakçılığı yapılması ve hala insanların denizde boğulması Türkiye’nin de çıkarına olamaz. AB-Türkiye anlaşmasının asıl nedenlerinden biri de Ege Denizi’ni bu suçlulara teslim etmemek. Ve bu konuda önemli ilerlemeler kaydedildi. Biz Avrupalılar sürekli dillendirdiğimiz değerleri ciddiye alacaksak sorumluluklarımıza da bağlı kalmalıyız. Hem sığınmacıları kabul etme hem de sığınmacıların ülkelerinden kaçış sebeplerine karşı mücadele etme konularında.” diye konuştu.Türkiye son yıllarda kayda değer ekonomik gelişme gösterdiBaşbakan Merkel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın düşüncelerinin ne olduğu sorusuna, “Psikolojik analizler yapmak benim görevim değil. Benim ve tüm siyasetin görevi de farklılıkları tespit etmek ve ortak yanları araştırmaktır. Almanya ve Avrupa’nın Türkiye ile yoğun şekilde işbirliği yapmasında açık çıkarlar vardır. Bu Türkiye için de geçerli. Almanya’da 3 milyon Türk asıllı yaşıyor ve Türkiye AB dış sınırlarına komşu bir ülke. Türkiye son yıllarda kayda değer ekonomik gelişme gösterdi. Türk Cumhurbaşkanı’nın da buna katkısı büyük.” yanıtını verdi.

Almanya Bozdağ’ın mitingini iptal etti

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın Almanya’daki toplantısı iptal edildi. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’nin ise Köln kentinde yapacağı konuşmaya da yasak getirildi.Almanya’nın güneybatısındaki Gaggenau kenti, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın da konuşma yapacağı bir toplantı için verdiği izni, toplantı mekanının beklenen kalabalık için fazla küçük olduğu gerekçesiyle geri çekti.Avrupalı Türk Demokratlar Birliği’nden bir yetkili ise kararın şaşırtıcı olduğunu belirterek, toplantı için alternatif bir mekan arandığını söyledi.Almanya’da Temmuz ayında da Türkiye’ye karşı bir sansür uygulanmıştı. Almanya’nın Köln kentinde düzenlenecek olan Darbeye Karşı Demokrasi Mitingi’ne Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın telekonferans yöntemiyle bağlanıp halka hitap etmesi Almanya Anayasa Mahkemesi kararıyla engellenmişti.Belediye Başkanı iptal ettiUETD Karlsruhe Başkanlarından Erdem Arın verdiği bilgiye göre bugün Gaggenau’da yapılacak toplantı salonunu kiraya veren Belediye Başkanı Christof Florus tarafından iptal edildiği duyuruldu. Başkan Florus’un konuyla ilgili açıklama yapmadığı, görüşme taleplerine karşılık vermediği belirtildi.16 Nisan’da yapılacak anayasa referandumu öncesinde Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Gaggenau kasabasında Festhalle Bad Rotenfels salonunu yapılacak olan toplantısı, belediye tarafından makul bir gerekçe gösterilmeden iptal edilmesi, etkinliğe katılacak olan Türkler arasında tepkiyle karşılandı. UETD yetkililerinin etkinlik için başka bir salon arama çalışmalarına başladığı kaydedildi.Almanya’dan Bozdağ’a çirkin kampanya

Hollanda’dan referandum sansürü

Almanya’nın skandal kararının ardından Hollanda’dan da referandum etkinliğine sansür geldi. Teröristlere kucak açan ve destekçiliğini yapan Hollanda, Türkiye’deki referandum için Türk yetkililerin Rotterdam’da düzenlemeyi planladıkları etkinliğe izin vermeyeceklerini açıkladı. Hollanda hükümetinden bir yetkili, kararın Ankara’ya en kısa sürede iletileceğini söyledi.Hollanda’nın Rotterdam kentinde 11 Mart’ta yapılması planlanan etkinliğe Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun katılması bekleniyordu.Hollanda Başbakanı’ndan küstah açıklama BBC Türkçe’nin Hollanda devlet televizyonu NOS’tan aktardığı habere göre, Hollanda Başbakanı Mark Rutte de Facebook hesabından açıklama yaparak Türk yetkililerden referandum etkinliği için resmi talep geldiğini ancak iş birliği yapmayı düşünmediklerini belirtti.Rutte yaakladığı küstah mesajında, “Bunu kabul edilemez buluyoruz. Hollanda’nın kamusal alanları, başka ülkelerin siyasi kampanya alanı değil” ifadesini kullandığı belirtildi. Almanya’da yetkililer, “Çok kalabalık olabilir” gerekçesiyle Adalet Bakanı Bozdağ’ın programını iptal etmişti. Türkiye, Almanya’nın kararına tepki göstermişti. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Almanya’ya tepki göstererek, “Almanya patron değil, gereken cevabı veririz” demişti. Almanya Başbakanı Angela Merkel ise konuyla ilgili, “Almanya’da kararları yerel yönetimler alır” şeklinde komik bir savunma yapmıştı. Merkel’den etkinlik yasağı açıklaması Almanya: Türkiye ile diyalog için her şeyi yaparız

Avusturya’dan AB’ye küstah Türkiye çağrısı

Almanya’nın ‘Welt am Sonntag’ gazetesine konuşan Avusturya Başbakanı Christian Kern, Türkiye’nin seçim programlarının AB ülkelerinde engellenmesi gerektiğini savundu. AB üyesi ülkelerin liderlerine seslenen Kern, Türkiye’nin seçim programının birlikte hareket ederek engellenmesi gerektiğini söyledi.Türkiye’ye olan düşmanlığını saklamayan ve Türkiye’ye yönelik çirkin ifadeler kullanan Avusturya Başbakanı, Cumhurbaşkanlığı sistemininin AB’nin değerlerine zıt olacağı iddiasında bulundu.“AB, Türkiye müzakerelerini durdurmalı”Avrupa Parlamentosunun aldığı ‘Türkiye ile müzakereler durdurulsun’ tavsiye kararını savunan tek AB üyesi olan Avusturya, Hollanda ile birlikte Türkiye karşı propaganda yapmıştı.Söz konusu tavsiye kararının reddedilmesinden sonra ortada kalan ve geri adım atan Avusturya Başbakanı Kern gazeteye yaptığı açıklamalarda söz konusu talebi bir kez daha gündeme getirdi. Kern, AB’nin Suriyeli mültecilerle ilgili verdiği yardım sözünü hatırlattığı konuşmasında, uzun süre geçmesine rağmen AB’nin göndermediği yardımların kesilmesini söyledi. Haber Jornal sitesinin haberine göre, Kern, “AB, Türkiye ile olan ilişkilerini gözden geçirmeli ve 2020’ye kadar verilecek olan 4,5 milyar avroyu silmelidir” dedi. Kern, “’Biz AB-Türkiye müzakerelerini sadece geçici olarak durdurmayalım tamamen bitirelim. Yıllardan beri demokratik standartlardan uzaklaşan bir ülke ile AB üyeliği için müzakerelerde bulunamayız.” İfadelerinde bulundu.Haddini aştı: Türkiye’ye AB genelinde yasak konulsunKern,Türkiye’ye AB genelinde bir yasak konulması gerektiğini savundu. Her seferinde Türkiye’ye düşmanlığını gözler önüne seren Avusturya’nın Dışişleri ve Uyum Bakanı Sebastian Kurz da geçen haftalarda Türkiye karşıtı açıklamalarda bulunmuştu.Hayırcıların patronu Almanya Bakan Çelik’ten Avusturya Başbakanı’na tepki

Bakan Çelik’ten Avusturya Başbakanı’na tepki

Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, “AB, ırkçı, İslamofobik ve anti-semitik siyasetler üreten bazı üye ülkelerin hükümetlerine karşı tedbir almalıdır” dedi.Çelik, Avusturya Başbakanı Christian Kern’in, bir gazetede yer alan, Türk politikacıların Avrupa’da miting yapmasını engellemek için AB’ye ortak hareket etme çağrısı yapan ifadelerine sosyal medya hesabı Twitter’dan tepki gösterdi.Bakan Çelik, mesajında, “Avusturya Başbakanı, bazı AB ülkelerinde son günlerdeki demokrasi ve temel özgürlükler karşıtı engellemelerin AB çapında olmasını önermiş. Vatandaşlarımızla bir araya gelmemizi engellemek için AB’yi kullanmayı önermek, ifade ve toplanma özgürlüğü ihlalinde yeni bir aşama. Bireysel Türkiye karşıtlıklarını Avrupa çapında yaymak isteyince en temel değerleri çiğnemekten çekinmiyorlar.” ifadelerini kullandı.1) Avusturya Başbakanı, bazı AB ülkelerinde son günlerdeki demokrasi ve temel özgürlükler karşıtı engellemelerin AB çapında olmasını önermiş— Ömer Çelik (@omerrcelik) 5 Mart 2017 Türkiye gibi büyük bir ülkenin bazı ülkelerin iç siyasetinde önemli yer tutabileceğini, ancak iç siyasi çekişmelerin de bir seviyesi olması gerektiğini vurgulayan Çelik, şöyle devam etti:”Avusturya gibi bazı ülkelerde temel değerlere saygının seviyesi ne kadar düşerse düşsün, biz temel değerleri hatırlatmaya devam edeceğiz. Avusturya hükümetinin, Avrupa’daki ırkçı hareketlerle aynı dili kullanması son derece yanlıştır. Temel değerlere aykırıdır. Temel değerlere saldırıların, Avusturya’da olduğu gibi hükümetlerden gelmesi çok tehlikelidir.”AB’nin bu hükümetlere karşı tedbir alması gerektiğinin altını çizen Çelik, “AB, ırkçı, islamofobik ve anti-semitik siyasetler üreten bazı üye ülkelerin hükümetlerine karşı tedbir almalıdır. Avrupa’daki bazı hükümetlerin tutumu demokrasiyi tehdit etmektedir. Bu da temel değerlere düşman aşırı sağ akımları güçlendirmektedir. Temel değerleri tüm dünyada koruma çağrısı yapıyoruz. Bu değerler ırkçılara, İslamofobik ve anti-semitik siyasetlere terk edilemez” değerlendirmesini yaptı.Avusturya’dan AB’ye küstah Türkiye çağrısı

Almanya’dan kabul edilemeyecek ‘Türkiye’ senaryosu!

Almanya, Eylül 2017’de gerçekleştirilecek parlamento seçimlerine hazırlanıyor. Ülkedeki gergin seçim atmosferi gündelik yaşantıyı da etkilerken, ‘Türkiye’ faktörü yoğun bir şekilde dikkati çekiyor. Almanya, her alanda Türkiye’yi hedef alan provokatif adımlar atıyor. Ülkedeki imamlara operasyonlar düzenleyen Alman yetkililer, son skandala Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın katılacağı etkinliği yasaklayarak imza attı. Terör örgütü PKK’ya yönelik verilen izinler ise iki ülke arasındaki diplomatik diyaloğa zarar veriyor.

KAYNAK : Yenişafak