Türkiye’nin İdlib hamlesi terör koridorunun önüne geçerken katliama da dur dedi

Türkiye’nin İdlib hamlesi hem terör koridorunun önüne geçti, hem de ikinci Halep olmasından korkulan İdlib’de katliama dur dedi.

TÜRK Silahlı Kuvvetleri, Ortadoğu'da hakimiyetini artırıyor. TSK, Kuzey Irak'a yapılan El Bab operasyonundan sonra şimdi de Suriye sınırını geçerek Idlib'e girdi. Türkiye'nin İdlib hamlesi hem terör koridoruna engel olacak hem de ikinci Halep olması korkusu yaşanan bölgede katliamların önüne geçecek.

Uzun bir zamandır ABD bölgedeki petrol ve doğalgaz kaynaklarını kontrol altına almak bir terör koridoru oluşturma derdinde. TSK El Bab'tan sonra Idlib'e de girerek bu PYD ile beraber bölgeye yerleşme planı yapan ABD'nin planı bozdu.
 
OPERASYON İKİNCİ BİR HALEP'İ ÖNLEYECEK
 
İstanbul Medeniyet Üniversitesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Veysel Kurt, operasyonu şöyle değerlendirdi: "Operasyon düşman unsuruna karşı yürütülecek bir askeri operasyon değil, önleyici bir operasyon. Ancak askeri unsurlar her türlü çatışma senaryosuna hazırlıklı olacak. Askeri unsurların Türkiye sınırına yakın ve muhaliflerin bulunduğu bölgelerde konuşlanacak olması, çatışma riskini düşürmekte."
 
Operasyonun birçok amaca matuf olarak gerçekleştiği açık. Birincisi, Türkiye'nin inisiyatif almaması durumunda Idlib'e yönelik bir operasyonun Suriye'yi daha kaotik bir çatışmanın içine sürükleme riskidir. Böylesi bir senaryonun Türkiye'yi ilgilendiren en önemli kısmı ise yanı başında küçük bir Afganistan'ın oluşması ihtimalidir. Bu durumda Türkiye zor durumda bırakılmış olacak. Kendisinin de terör örgütü olarak tanımladığı El- Kaide'ye karşı savaşın yükünü taşımaya zorlanacak ya da bu örgüte yardım etmekle suçlanacak. Türkiye'nin de içinde bulunduğu müzakere esaslı bir operasyon Idlib'in ikinci bir Halep'e dönüşme ihtimalinin önüne geçecek.
 
AMAÇ BÖLGEDE İSTİKRARI SAĞLAMAK
 
KIBRIS Bahçeşehir Üniversitesi İktisadi, idari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nurşin Ateşoğlu Güney, şu anda yapılan operasyonun Fırat Kalkanı operasyonundan farklı olduğunu, bunun birkaç amacı olduğunu söyledi. Güney, "Bunlardan biri İdlib'de sıkışmış olan yaklaşık 3 milyon insana ihtiyaç duydukları insani yardımın yapılması, güvenli alanların oluşturulması gerekiyor. Şu anki operasyonun amacı orada istikrar sağlamak" dedi. Türkiye'nin, sınırlarına yönelik PYD kaynaklı terör kuşağını ortadan kaldırmayı amaçladığını, bunun ilk etabını da Fırat Kalkanı operasyonu ile gerçekleştirdiğini vurgulayan Prof. Dr. Güney, operasyonu şöyle değerlendirdi: "Şimdi Idlib üzerinden amaçlanan o güvenli alanlar oluşturulabilir ve çatışmasızlık alanları sağlanabilirse, onun ötesinde Idlib'den aşağıdan bir koridorun Fırat Kalka-nı'ndaki alana bağlanması da bir amaç olarak konuşuluyor, öte yandan Idlib üzerinden, kuzeye doğru Afrin'deki PYD varlığının kıskaç altına alınması amaçlanıyor. Türkiye'nin Idlib operasyonunda planlanladığı askeri lıam-lclerdeki başarılar, diplomasi alanında Türkiye'ye yönelik PYD ağırlıklı hamleleri geri püskürtecek. Askeri hazırlıkların aslında diplomasi alanında başarıya dönüştürülmesi çok önemli. Bu şekilde bir caydırıcılık unsurunun yaratılacaktır."
 
İDLİB ÇÖZÜLÜRSE AFRİN KONTROL ALTINA ALINABİLİR
 
Genelkurmay eski İstihbarat Başkanı emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, bölgede terör koridorunun engellenmesinde önemli bir adımın daha atıldığını söyledi. 'Türkiye, El Kaide'yi desteklediği yönündeki söylemleri hatırlatan Pekin, "Bu, bir müdahale sinyali anlamına geliyordu. Bu operasyon olsaydı, Fırat'ın doğusundaki Men-biç'teki grupla Afrin birleşirdi. Hatay'ın güneyine doğru bir koridor açılabilirdi. Artık bu engellenir. TSK'nın operasyonu denize ulaşımı kesti, koridorun devamı olabilecek Afrin kontrol altına alınabiliyor" dedi.
 
VURALIM HAREKATI DEĞİL
 
Operasyonun bu açılardan çok önemli olduğuna işaret eden Pekin, gelişmeleri şöyle değerlendirdi: "Suriye'de 2011 yılında çatışmaların ilk başladığı yer İdlib çözülebilirse, PYD-PKK hariç ılımlı muhalefet için önemli olur. Suriye'de siyasi çözüm için de önemli olacaktır. Önemli bir fırsat çıktı. Türkiye bundan faydalanıyor. Türkiye, gelecekte olabilecek muhtemel harekâtlar için mevzi kazanmış oldu. İdlib'e yönelik operasyon Fırat Kalkanı gibi bir operasyon değil. Yani bu 'Vuralım' harekâtı değil. İstihbarat ağırlıklı ve buna göre yapılacaklar var burada.

KAYNAK : gunes.com