Türkiye’nin hamlesi sonrası hepsi panikte

Türkiye’nin Libya ile imzaladığı anlaşma, Doğu Akdeniz’de 10 yılda kurulan ittifakı şoke etti. Dolmabahçe’deki tarihi mutabakat karşısında şaşkına dönen Yunanistan, Güney Kıbrıs, İsrail ve Mısır ile onlara destek veren Fransa ve ABD başkentleri çare arayışına girdi.

Türkiye’nin hamlesi sonrası hepsi panikte

Libya hükümetiyle Dolmabahçe’de imzalanan ‘Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırıması’ anlaşması Doğu Akdeniz’de 10 yılda kurulan ittifakı çökertti. Ankara’yı by-pass etmek için kendi aralarında çok sayıda anlaşma imzalayan Yunanistan, Güney Kıbrıs, İsrail ve Mısır ile onlara destek veren Fransa ile ABD’de başkentler hareketlendi.

 

 

Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, cuma günü Libya Büyükelçisi’ni çağırarak diplomasi tarihinde eşi olmayan bir skandala imza attı. Yunan basınına göre görüşmede Libya ile Türkiye arasında imzalanan anlaşmanın bir kopyasını ve mutabakatın detaylarını isteyen Dendias, istedikleri belgelerin 5 Aralık’a kadar verilmemesi durumunda büyükelçinin ‘istenmeyen adam’ ilan edileceğini söyledi. Ayrıca Hafter Terör Örgütü kontrolündeki Tobruk Temsilciler Meclisi üyeleri, Atina’ya davet edildi.

MISIR’A ‘ACİL’ ZİYARET

 

 

Atina’daki panik bununla da kalmadı. Dendias’ın bugün Mısır’a ‘acil’ kodlu bir ziyaret düzenleyeceği ve masadaki konunun ‘Türkiye-Libya anlaşması’ olduğu açıklandı. Bunun yanında Yunanistan, Doğu Akdeniz’deki müttefiki ABD’yi de sürece dahil etme sinyali veriyor. Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis’in 3-4 Aralık’ta Londra’da düzenlenecek NATO zirvesinde ABD Başkanı Donald Trump’la yemek yiyeceği ve konuyu gündeme getireceği duyuruldu. Ayrıca Miçotakis ile Trump’ın 7 Ocak’ta Washington’da görüşebileceği iddia ediliyor.

MACRON TELEFONA SARILDI

Atina’daki panik havası Avrupa’ya da sıçradı. Yunanistan ve Rum Kesimi ile yaptığı anlaşmalarda Doğu Akdeniz’de petrol ve doğalgaz arayan Fransa, konuya üst düzey bir temasla dahil oldu. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile Yunanistan Başbakanı Miçotakis önceki gün bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Yunan basınına göre görüşmede Macron, Yunan tezlerine desteğini iletti. Macron’la birlikte Avrupa Birliği de kurumsal olarak oyunda yer almaya çalıştı. Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Federica Mogherini ve AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Daimi Temsilciliği, süreç hakkında Yunanistan’ın AB’deki Büyükelçisinden bilgi aldı. Görüşmelerde Türkiye’ye diplomatik baskının artırılması istendi. Atina ayrıca önümüzdeki hafta gerçekleştirilecek NATO ve AGİT zirvelerinde konuyu görüşmek üzere randevular aldı.

İSRAİL SESSİZ, ROMA MESAFELİ

Yunanistan Başbakanı’nın Roma ziyaretinde de Libya ile Türkiye arasında imzalanan anlaşma ana gündem oldu. Ancak İtalya Başbakanı Giuseppe Conte’nin Yunan tezlerine mesafeli durduğu belirtiliyor. Atina yönetimi, İtalyanları Malta üzerinden kışkırtmaya çalışsa da sonuç alamadı. Yunanistan, Libya’nın Türkiye ile yaptığı anlaşmaya benzer bir mutabakatı İtalya ile yapması halinde Malta’nın Libya münhasır ekonomik bölge sınırları içerisinde kalacağı görüşünü dillendiriyor. Türkiye’ye karşı Yunanistan’la anlaşma imzalayan İsrail’de ise sessizlik hakim. Tel Aviv ile Atina arasında bu konuda nasıl bir diplomasi yürütüldüğü henüz bilinmiyor.

Diplomatik skandal

Türkiye ile deniz yetki anlaşması imzalayan Libya’nın Atina’daki büyükelçisini çağırarak belge isteyen Yunan makamları diplomatik bir skandala yol açtı. Libyalı büyükelçinin, “Anlaşmanın kopyasını ver, yoksa kovacağız” şeklinde tehdit edilmesi dünyada yankı buldu. Bazı uluslararası ajanslar haberi ‘son dakika’ olarak duyurdu. Diplomatlar ve uluslararası ilişkiler uzmanlarından bu tavra tepki geldi. Yunanistan’ın bu tavrının diplomatik teamüllere aykırı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın, şunları kaydetti: “Yunanistan’ın panik içerisinde, Libya elçisine yönelik bu tavrı uluslararası teamül ve diplomasiye aykırıdır. Hiçbir egemen devletin bir başka egemen devletin yapmış olduğu anlaşmayı isteme hakkı yoktur. Uluslararası hukuka aykırıdır ve kabul edilemez. Ancak devletler yapmış oldukları anlaşmaları Viyana Sözleşmesi’ne göre Birleşmiş Milletler’e göndermekle mükelleftir. Üstelik bu gizli bir anlaşma değil. İki ülke arasında yapılan anlaşmalar 3. ülkeleri bağlamaz. Eğer bir itirazları varsa bunu yargıya götürürler. Ancak amaçları güç gösterisi yapmak.”

FRANSA O ÇETEYLE İLİŞKİDE

Avrupa Parlamentosu eski vekili Ozan Ceyhun ise Atina merkezli skandalı şöyle yorumladı: “Doğu Akdeniz’de hakları olmayan alanları gasp etme çabalarının bozulmasından dolayı böyle bir adımı attıklarını düşünüyorum. Böyle bir diplomatik tutum olamaz, diplomatik üslupla bağdaşmaz. Özellikle Libya hükümeti ile bizim sıkı ilişkilerimiz bulunması sözkonusu ve bu hükümet ülkede silahlı bir çeteye karşı savaşıyor. Ayrıca Fransa’nın, Macron’un bu çeteyle derin ilişkileri bulunuyor. Yani bunu bir Fransa, Yunanistan olayı olarak da değerlendirebilirsiniz. Yunanistan Fransa’ya güvenerek de böyle bir adım atmış olabilir. Çünkü Libya’nın Türkiye ile bu anlaşmayı yapması, Doğu Akdeniz’de Kıbrıs Rum Yönetimi’ni destekleyen Fransa’nın çıkarlarıyla çelişiyor.”

Yenişafak

KAYNAK : Haber7

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ