Türkiye’nin en kirli illeri

Dünyada her gün 20 bin kişinin hava kirliliği yüzünden hayatını kaybettiği bildirildi. Avrupa’da hava kirliliğine bağlı erken ölümlerin en yüksek oranda olduğu ülkelerden biri Türkiye. Şehirlerde yaşayan nüfusun yüzde 97.2’si sınır değerlerin üzerinde maddeye maruz kalıyor. Yalnızca 2010 yılında 28 bin kişinin hayatını kaybettiği Türkiye’nin havası en kirli illeri ise; Iğdır, Batman, Afyon, Osmaniye, Gaziantep ve Siirt.

Türkiye’nin en kirli illeri

Kış aylarının gelmesiyle birlikte hava kirliliği, toplum sağlığını tehdit ediyor. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Göğüs Hastalıkları Uzm. Dr. Başak Burgazlıoğlu, “Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD), 2050 yılında hava kirliliğinin dünya genelinde birinci ölüm sebebi olacağını öngörmektedir. Hava kirliliğine bağlı gelişen ölümlerin yaklaşık yarısı trafik kirliliği, kömürlü termik santraller, ısınma, orman yangınları, hafriyat kazıları ve çöl kumları gibi dış ortam hava kirliliğinden kaynaklanmaktadır. Ayrıca hava kirliliği kansere sebebiyet veriyor” dedi.

Bir senede 28 bin kişi hayatını kaybetti

Uzm. Dr. Burgazlıoğlu, “Türkiye’de hava kirliliği değerleri, Avrupa Birliği ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO)’nün sağlığın korunması için belirlediği standart sınır değerlerin oldukça üzerindedir. Verilere göre, Avrupa’da hava kirliliğine bağlı erken ölümlerin en yüksek oranda olduğu ülkelerden biri Türkiye. Avrupa Çevre Ajansı (EEA) verilerine göre, Türkiye’de şehirlerde yaşayan nüfusun yüzde 97,2’si sınır değerlerin üzerinde partikül maddeye (PM) maruz kalmaktadır ve 2010 yılında Türkiye’de dış ortamda partikül madde ve ozona maruz kalma sebebiyle yaklaşık 28 bin kişi hayatını kaybetmiştir. Iğdır, Batman, Afyon, Osmaniye, Gaziantep ve Siirt, Türkiye’nin en kirli 6 ili olarak dikkat çekiyor” diye konuştu.

Hava kirliliğinin insan sağlığına değişik derecelerde zarar verdiğini ifade eden Burgazlıoğlu, “Solunum, kalp ve dolaşım, üreme, sinir sistemi üzerine tesiri bulunmaktadır. Solunum sistemi üzerine olan etkilerine bakıldığında hava yolu tahrişi, akciğer fonksiyonlarında azalma, üst ve alt solunum yolları enfeksiyonları, astım ve KOAH dikkati çekiyor. Bu kronik hastalıklar sebebiyle hastaneye başvurular, hastanede yatışlar ve akciğer kanseri riskinde artış var” diye konuştu.

Hava kirliliği depresyona yol açıyor

Hava kirliliğinin sağlık üzerinde birçok olumsuz etkisi olduğunu vurgulayan Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Akdur, Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, hava kirliliğine bağlı olarak dünyada her sene 3.3 milyon, Türkiye’de ise yaklaşık 28 bin kişinin hava kirliliğine bağlı nedenlerden dolayı yaşamını yitirdiğini belirtti.Yoğun kirliliğin kalp krizi, astım krizi gibi ani gelişen sağlık sorunlarının yanında, kronik solunum yolu enfeksiyonları ve kanser gibi başka sorunlara da yol açtığını anlatan Prof. Dr. Akdur, “Kirli hava insanları halsiz kılarak verimlerini düşürür. Hava kirliliğinin yoğun olduğu gün ve yerlerde insanlar depresif ve mutsuz olur. Çocuklarda da büyüme, gelişme yavaşlar” ifadesini kullandı.Prof. Dr. Akdur, hava kirliliğinin mevsim olarak kış aylarında, saat olarak da akşam 18 ile 24 saatleri arasında yoğunlaştığına işaret ederek vatandaşlara, “Kış aylarında ve bu saatler arasında hava kirliliği olan yerlerde spor yapılmamalıdır. Kalp hastası ve solunum sistemi hastası olanlar bu saatler arasında sokağa çıkmamalı ve hareketlerini olabildiğince azaltmalıdır” uyarısında bulundu. “Hava kirliliği raporu haber bültenlerinde verilsin” “Hava kirliliği yalnızca insanların sağlığını bozmakla kalmaz, kitle halinde ölümlere de neden olabilir” diyen Akdur, bu nedenle de uluslararası sözleşmelerin bir gereği olarak hava kalitesinin sürekli olarak izlenerek, açık olarak da halka duyurulduğuna dikkati çekti.Prof. Dr. Akdur, bu amaçla, Türkiye’de Çevre ve Şehircilik Bakanlığının ulusal hava kalitesi izleme ağı olan “www.havaizleme.gov.tr” adresi üzerinden, Avrupa Birliği’nde ise “Air Pollution in World: Real-time Air Quality Index Visual Map” üzerinden kamuoyuna hava kalitesi raporlarının aktarıldığını bildirdi. Akdur, her iki izleme ağında farklı ölçeklerin kullanılması dolayısıyla hava kalitesi raporlarında farklılıklar gözlenebildiğine işaret etti.Hava kirliliği bildirilirse vatandaş ona göre davranırProf. Dr. Akdur, Türkiye’de kullanılan hava kalitesi izleme ölçeğinin, Avrupa Birliği’nde kullanılan ölçekle aynı duruma getirilmesini isteyen Akdur, şöyle devam etti: “Televizyon kanallarında haber bültenlerinin ardından halka düzenli olarak hava kirliliği raporu verilmelidir. Böylece insanlar o günkü hava kalitesini bilirse, davranışlarını ona göre düzenleyebilir. Böylece birçok ölümün ve sağlık krizinin önüne geçilmiş olur. Örneğin yaşlılar, KOAH hastası olanlar hava kirliliğini yüksek olduğu günlerde, saatlerde dışarı çıkmazlar. Aynı şekilde insanlar hava kirliliği raporlarını dinler ise hava kirliliğinin yoğun olduğu gün ve saatlerde spor yapmazlar. Ayrıca bu şekilde toplumun konu hakkındaki duyarlılığı ve bilinci artar, havanın çok kirli olduğu gün ve saatlerde kirlilik yapıcı faaliyetlerden kaçınarak, kirliliğin daha da artmaması için önlemler alabilir.”Hava kirliliğinin önlenmesi açısından yapılabilecekler konusunda da bilgi veren Akdur, şunları kaydetti: “Gerek kişisel olarak, gerekse kurumsal olarak her şeyden önce ısınma sanayi ve trafikte kaliteli yakıt kullanarak havaya az kirletici verilmelidir. Her türlü enerjinin tasarruflu kullanımı diğer bir konudur. Bireysel ısıtma ve bireysel taşımadan vazgeçilmeli kent ısıtması ve kitle ulaştırmasına geçilmelidir. Sanayi tesislerinin kaliteli yakıt kullanması diğer önemli bir önlem olacaktır.”

Hava kirliliği ölüm saçıyor

Merkezi Paris’te bulunan Uluslararası Enerji Ajansının yayınladığı raporda, hava kirliliği; tansiyon, kötü beslenme ve sigaranın ardından insan sağlığı için dördüncü büyük tehdit olarak gösterildi. Hava kirliliğine bağlı hastalıklardan dolayı her yıl 6,5 milyon insanın hayatını kaybettiği belirtilen raporda, enerji sektöründe hava kirliliğinin önlenmesi için gerekli adımların atılmaması halinde bu sayının ilerleyen yıllarda artacağı uyarısında bulunuldu.Kapalı alanların dışındaki hava kirliliği yüzünden dünyada erken ölümlerin sayısının yaklaşık 3 milyondan, 2040 yılına kadar 4,5 milyona çıkacağı öngörüsünde bulunulan raporda, özellikle Asya ülkeleri bu konuda en mağdurlar arasında gösterildi.Kapalı alanlardaki hava kirliliği yüzünden bugün için 3,5 milyon olan erken ölüm sayısının, 2040’a kadar 3 milyona düşeceği bildirilen raporda, enerji sektöründe hava kirliliğini önlemek için yapılacak sadece yüzde 7 oranındaki yatırımın, 2040 yılına kadar hava kirliliği yüzünden ölümlerin sayısını önemli miktarda düşüreceği belirtildi.Enerji santralleri, fabrikalar ve otomobiller, açık alanlarda havayı kirleten en önemli faktörler olarak gösterilirken, kapalı alanlardaki kirliliğe ise en fazla, özellikle gelişmekte olan ülkelerde yemek pişirmeye yarayan ilkel ve standart dışı ocakların yol açtığı kaydedildi. Hava kirliliğinin özellikle fakir ülkelerde önemli sorun olarak görüldüğü ifade edilen raporda, büyük kentlerde yaşayanların yüzde 80’inin Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği standartların altında bir hava soluduğu kaydedildi.

KAYNAK : Yenişafak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ