‘Türkiye’deki tüm darbeler bu topraklara ait değildir’

Külünk, “Türkiye’deki tüm darbeler, 15 Temmuz’daki işgal girişiminin gerisindeki 4 darbenin dördü de bu topraklara ait değildir.” dedi.

‘Türkiye’deki tüm darbeler bu topraklara ait değildir’

31 Mart 2018 Cumartesi 09:02

AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Zonguldak Temsilciliği tarafından Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Sezai Karakoç Kültür Merkezinde düzenlenen, “Büyük Türkiye İdeali Siyaset ve Medya’da Milli Şuur” panelinde yaptığı konuşmada, geçmişten bu yana Türkiye’nin yerli ve milli reflekslerinin hep rafa kaldırılmak istendiği söyledi.

Türklerin büyük bir millet olduğunun altını çizen Külünk, “Dünya sistemi üretme kabiliyeti olan birkaç milletten birisi necip Türk milletidir. Türkler, aslında dünyada mümessil milletlerden birisidir. Son 300 yılda dünyada egemen olan yapı, aslında egemenliği paylaşmamak üzere Türkleri ve İslam’ı tasfiye üzerinden hep süreç yönetmiştir.” diye konuştu.

“Amaçları bir yeni siyasi kulvarı yapılandırmaktır”

Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu da Birleşmiş Milletler ve NATO gibi uluslararası kurumların, kuruluş amaçlarındaki asli görevlerini yapmadığını dile getirdi.

“Sistem denilen şey aslında tarifi kolay olandır.” diyen Hacısalihoğlu, şunları söyledi:

“BM diye bir küresel çatıdan söz ediliyor. Kurucu anlaşması uluslararası güvenliği ve barışını sağlamakla yükümlü olduğu yer, yerinde yeller esiyor. Bugüne kadar hiçbir mazlumun sorununu çözememiş, 5 aktörün dayattığı ve geride koca bir dünyanın mazlum haline getirildiği bir yer. İşlemiyor. NATO, yani bu denli ayrımcı ve üyeleri arasında kime nasıl yarar sağladığı artık netleşmiş olan bir yapı.

En iyi Amerika biliyor ki küresel gücünde bir aşınma başlamış durumda. Bunun verdiği ciddi bir telaş var. Bu anlamda akılcılığı ve rasyonalitesini yitirmiş durumdadır. Ama bu evrenin aynı zamanda ele avuca sığmayan yeni yükselen güçleri de var ve bunun en çok onlar farkında.”

Hacısalihoğlu, Türkiye’nin giderek güçlendiğini anlatarak, “Dışarıdan yönetilip içeride idare edilen bir Türkiye’ydi. ‘Hükümetleri biz kurduk, siyasi partilerin davranış biçimlerini biz belirledik.’ zannediyorduk. Buna müsaade etmeleri mümkün değildi. Dolayısıyla böyle bir 50 yıllık koşullandırmayla biriktirilmiş bir refleksten sıyrılmamız gerekiyordu, kolay olmadı.” değerlendirmesinde bulundu.

“FETÖ ihanet şebekesi”

FETÖ’nün bir casusluk, ihanet şebekesi olduğunu dile getiren Hacısalihoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Maliyeti ağır olmuştur. 15 Temmuz gecesi gerçeklerle yüzleşmeliyiz. Bir nesli köreltmiştir, heba etmiştir. 30 yılda yetişir. Bütün kurumlarımızın aslında yerli ve milli karakterini dağıtmıştır, zedelemiştir, zarar vermiştir. Ama çok şükür çok sür’atli toparlanmış, bu ülkenin vatansever evlatlarının büyük mücadelesinde sür’atle bu süreç, bu mücadele başta ben ona ‘Erdoğan kararlılığı’ diyorum.

Sayın Cumhurbaşkanının pes etmeyen, ertelenemeyen, köreltilmeyen bu konudaki inadı, inancı, direnci ve kararlılığı rehber olmuştur. Bu süreç henüz sonlanmamıştır ve devam etmektedir. Bilesiniz, pes etmiş değildirler. Arkalarındaki küresel network canlıdır, diridir. Arkalarındaki küresel sömürü ve terör baronları hala heves içindedirler. Hedefleri 2019’dur. Amaçları bir yeni siyasi kulvarı yapılandırmaktır. Bizim ilk cephemizin tunç halini dağıtabilme çabasıdır. Bunu saptayalım. O yüzden yerli ve milli dış politika dediğiniz şey, o arenadaki güçlü olmanın temel koşulu, içerideki iç bütünleşmenizi bir tunç haline getirmekle işe başlar.”

KAYNAK : yeniakit

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ