Türkiye’deki etlerde amonyak yok

Sağlık Bakanı Akdağ, Türkiye’nin hala dünyada ilacı en ucuz satan ülkelerden olduğunu belirterek, “Böyle satmaya da devam edeceğiz” dedi. İngiltere’de fast-food zincirinin kullandığı etlerde hayvansal yağ hamuru ve amonyak ortaya çıkması hakkında da açıklama yapan Bakan Akdağ, Türkiye’deki denetlemelerde bu maddelere rastlanmadığını ifade etti.

Türkiye’deki etlerde amonyak yok

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. İlaca yapılacağı belirtilen zam oranlarına ilişkin Akdağ, bu konunun Sosyal Güvenlik Kurumunu ilgilendirdiğini söyledi. Akdağ, Türkiye’de ilaç bedelinin yüzde 90-95’ini Sosyal Güvenlik Kurumunun ödediğini anımsatarak, “Bu, yapılan kurla alakalı küçük bir düzenleme. Türkiye hala dünyada ilacı en ucuz satan ülkelerdendir ve böyle satmaya da devam edeceğiz. Bu fiyatlar, vatandaşımıza yansıyacak fiyatlar değil, bunlar Sosyal Güvenlik Kurumunun bütçesine yansıyan fiyatlar.” diye konuştu.

Stok açısından da kendilerine çok ufak şikayetler geldiğini belirten Akdağ, “İlaç konusunu yakından takip ediyoruz. Şu anda stoktan dolayı piyasada bulunmayan ve vatandaşın mağdur olduğu bir ilacımız yok.” ifadesini kullandı.

Amonyum hidroksite rastlanmadı

İngiltere’de bir aşçının, ünlü fast-food zincirinin kullandığı etlerin hayvansal yağ hamuru ve amonyaktan oluştuğuna ilişkin açtığı davayı kazandığı ve aynı fast-food zincirinin Türkiye’de de faaliyet gösterdiği hatırlatılarak, bu konuda bir inceleme yapılıp yapılmadığının sorulması üzerine Akdağ, şu yanıtı verdi:

“Bu konu basına yansıyınca ben de arkadaşlarıma talimat verdim, bir rapor getirdiler bana. Amonyak bileşikleri, Amerikan Gıda ve İlaç Örgütünce yiyeceklere konmasına izin verilen bir madde. Fakat Avrupa Birliğinde ve ülkemizde bu yasak. Bizde yer alan tebliğde amonyum hidroksitin gıdalara konması yasak. O gıda zincirinin Amerika’daki ürününde bu bulunabilir ama Türkiye’de bulundurulması yasak. Tarım Bakanlığımız da bu hususlarda çok hassas. Şu ana kadar da tespit edilmiş bir ürün yok. Gıda Tarım ve Haycancılık Bakanlığı yetkilileri ile arkadaşlarımız görüştü ve Türkiye’deki denetlemelerde amonyum hidroksite rastlanmamış durumda.”

Akdağ, Bu fast-foodları Sağlık Bakanı hem de çocuk doktoru olarak önermediğini söyleyerek, “Bunlar, kalorisi çok yüksek gıdalar. Bu bahsedilen maddeler bulunmasa bile çok tüketildiğinde kesinlikle zararlı gıdalar. Bu yüzden, obez bir toplum haline geliyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Dünyaca ünlü aşçının Mc Donald’s’a açtığı dava sonuçlandı

Ünlü İngiliz aşçı Jamie Oliver, McDonald’s hamburgerlerinin içindeki “et”in, hayvansal yağ hamuru ve amonyaktan oluştuğu defalarca açıklamıştı. Oliver, bu iddiayla kapitalist dünyanın en büyük simgelerinden biri olan McDonald’s’a karşı açtığı davayı kazandı.Sağlıkaktüel’de yer alan habere göre, Oliver kazandığı davayla, McDonald’s fast food zincirinin gerçek et yerine, kasaplık hayvanın kesiminden geriye kalan et, tendon, yağ ve bağ doku karışımından oluşan macun kıvamındaki bir hamur ile amonyak kullandığını kanıtlamış oldu.İngiliz aşçı ve televizyon programcısı Jamie Oliver, hamburger ve kızarmış tavukların (nugget) lezzetinin ardındaki ürkütücü gerçekleri ortaya çıkardı. Jamie Oliver’ın ifadesiyle, McDonald’s restoranlarında servis edilen ürünler, besin olarak tanımlanamaz. McDonalds vergi kaydını Lüksemburg’dan Londra’ya taşıyor McDonald’s Türkiye’den açıklama geldiKonuyla alakalı firmanın Türkiye bölgesinden açıklama geldi. Açıklama şöyle:”McDonald’s’ın hamburger köftesi, 1996 yılından beri Türkiye’de Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından onaylı ve uluslararası bağımsız denetim firmaları tarafından denetlenip onaylanmış tedarikçilerimizin tesisinde, McDonald’s’a özel bir hatta, saf dana etinden katkısız olarak İslami usullere uygun şekilde üretilmektedir. Et tedarikçilerimiz, gıda güvenliği sertifikasyonu konusunda uluslararası saygınlığı ve tanınırlığı olan kurumlar tarafından yapılan denetimlerden daima en yüksek sonuçları elde etmektedir. McDonald’s için üretim yapan tüm üreticilerimiz Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın getirdiği kurallar ve Türk Gıda Kodeksi’ne ek olarak McDonald’s’ın üreticileri için geçerli tüm gıda güvenliği koşullarına da uymaktadır.”

Palm yağı araştırılıyor

Bakan Akdağ, palm yağının kullanıldığı besinlerin tüketilmesinin sağlık açısından tehlike yarattığına ilişkin basında yer alan haberler üzerine de bu konu kapsamındaki uygulamaların Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının denetimi altında olduğunu anımsattı. Akdağ, Avrupa Gıda Güvenliği’nin (EFSA) açıklamalarının risk düzeyinin tespiti için daha ileri düzeyde çalışmalara ihtiyaç duyulduğu yönünde olduğunu ifade etti.

Kanserojen maddelerin ileri, orta ve düşük gibi sınıflandırıldığını belirten Akdağ, “Şu anda EFSA, Dünya Sağlık Örgütü ve Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) açısından palm yağına kısıtlama kararı ya da önerisi yok. Fakat riskli olabileceği ve dolayısıyla çalışmaların sürdürülmesi gerektiği söyleniyor. Tarım Bakanımızla konuyu görüştük ve bir komisyon oluşturuldu. Onlar da bu konuyu çalışıyorlar.” diye konuştu.

Vatandaşların her türlü trans yağ, kızartma yağını olabildiğince az tüketmesi tavsiyesinde bulunan Akdağ, bu tip yağların kullanılmasının özellikle bugün olmasa bile yarın için bir risk yaratabileceği uyarısında bulundu.

Nutella raflardan iniyor

Avrupa Gıda Güvenliği Kurumu’nun (EFSA), Mayıs 2016’da yayınladığı palmiye yağının kanserojen olduğuna dair raporunun ardından Avrupa’da bazı marketler bu yağı içeren ürünleri raflarından kaldırma kararı aldı. Habertürk’te yer alan habere göre bazı yemek zincirlerinin de içinde bulunduğu çok sayıda şirket, palmiye yağını ürünlerinden çıkaracağını açıklarken Nutella’nın üretici firması Ferrero ise marketlerin aldığı karar üzerine karşıt kampanya başlattı. Bir televizyon reklamı yayınlayan şirket, palmiye yağının tehlike oluşturmayacağı şekilde kullanıldığını ileri sürerek, söz konusu yağı diğer yağlarla ikame etmenin ürünün niteliğini değiştireceğine dikkat çekti. Ferrero’nun Nutella’da kullandığı yağı değiştirmesi durumunda, yıllık maliyetinin 8-22 milyon dolar artacağı iddia ediliyor.Palmiye yağı neden zararlı?Rapora göre palmiye yağının doğal kırmızı renginin sökmek ve kokusunu ortadan kaldırmak için yüksek sıcaklıklar kullanılıyor. Bu işlem glisidil yağlı asit esterleri (veya GE) olarak adlandırılan atık maddelere neden oluyor. Bu maddelerin hazmı da tümörlere yol açtığı düşünülen glisidol oluşumuna neden oluyor.Fındık CEO’su gözaltında Nutella’nın üreticisi Ferrero Türk fındığını savundu Nutella krizinde geri adım İki ülke arasında Nutella krizi

Sağlık Bakanı’ndan ‘Palm yağı’ açıklaması

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, son günlerde kanser yapıyor iddiasıyla gündeme gelen Palm yağı tartışmalarına ilişkin açıklamalarda bulundu.Canlı yayında konuşan Bakan Akdağ, “EFSA bu konuda bazı açıklamalar yaptı. Ancak risk düzeyi için daha ileri bir çalışma yapılması gerektiğini de söyledi. Şu anda EFSA açısından, Dünya Sağlık Örgütü açısından Palm yağına ilişkin bir kısıtlama kararı yok ama bunun riskli olabileceği ve çalışmaların sürmesi gerektiğini söyledi” dedi.Akdağ, “Tarım bakanlığımız bu konuda çalışmalarını sürdürüyor. Palm ya da (trans yağları) kızartma yağlarının kullanılması, bugün risk tespit edilemese bile yarın öbür gün risk olabilir. Biz daha tabii beslenmeliyiz. Günlük gıda tüketimimizin ana maddesi haline getirmemeliyiz. Tabii ürünler tüketmeye dikkat etmeliyiz” diye konuştu.

KAYNAK : Yenişafak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ