Türkiye’de çipli kimliklendirmeye yapılan yatırım, ihracatla sonuçlanan başarı hikayesine dönüştü

Türkiye’de Hızlı Geçiş Sistemi (HGS) uygulamasıyla bilinen radyo frekanslarıyla kimliklendirmeye (RFID) yapılan yatırım, ihracatla sonuçlanan başarı hikayesine dönüştü.

Dünyada 1940’lı yıllardan bu yana kullanılan RFID, iki nesnenin frekanslar üzerinden irtibata geçmesiyle tanımlamaya olanak veriyor.

Uzak Doğu, Avrupa ve ABD’de ciddi pazarı ve yaygınlığı bulunan RFID, Türkiye’de ise yakın zamanda kullanılmaya başlandı.

Bu teknolojinin Türkiye’deki en bilinir uygulaması HGS’de gerçekleştiriliyor. Gişelerdeki antenler aracılığıyla araçlarda yer alan etiketler, belli frekans ve mesafelerden okunarak geçişler sağlanıyor. Bu sırada ihtiyaç duyulan bilgiler, etiketin ortasında yer alan çiplerin okunmasıyla temin ediliyor.

Hacettepe Teknokent’te faaliyet gösteren GGTEK, Türkiye’de RFID teknolojisinin yaygınlaşması ve bu teknolojiye uygun ürünler geliştirilmesine yönelik çalışmalar yapıyor.

“Bütün bir stok online olarak takipte tutulabiliyor”

GGTEK Müdürü Yasin Erdem, AA muhabirine yaptığı açıklamada, özellikle Endüstri 4.0 ile birlikte RFID teknolojisinin öneminin daha da arttığını söyledi.

Bu teknolojiyle ürünlerin, üretimin hangi aşamasında ve nerede olduğunun insan kaydına bağımlı olmaktan çıktığını anlatan Erdem, “Böylece bütün bir stok online olarak takipte tutulabiliyor. Akıllı üretim teknolojilerindeki en önemli şey zaman ve insan maliyeti, yapılan hataların önüne geçilmesi. Bunun yanında ürün takibiyle ürün yerine ulaşmadığında nerede kaybolduğu ya da hangi aşamada bozulduğu sağlıklı şekilde tespit edilebiliyor.” dedi.

“Yerli üretimle bu ürünlerin yurt dışından alınmasına gerek kalmayacak”

RFID ürünlerinin Hacettepe Teknokent’teki üretim hattı kuruluncaya kadar tamamen ithal edildiğine dikkati çeken Erdem, şunları kaydetti:

“Gelinen noktada antenler Türkiye’de geliştirilmeye başlandı. Okuyucuların üretilmesine yönelik çabalar var. Bunlar bir kere alınıyor ancak RFID etiketlerini her ürün için almak gerekiyor. Türkiye’nin yıllık 50-100 milyon dolar civarında RFID etiketi ithalatı yaptığı tahmin ediliyor. Yerli üretimle bu ürünlerin yurt dışından alınmasına gerek kalmayacak. İkinci önemli unsur ise bilgi güvenliği. Yurt dışından alınan etiketlerde hangi bilgilerin olduğu, daha önce farklı bilgilerin tanımlanıp tanımlanmadığı konularında şüpheler oluşabiliyor. Yaptığımız yatırımla müşteriye özel etiket dizaynını, testini, bunların üretimini, dizayna uygun çip seçimini, Türkiye’de montajı ve nihai ürüne dönüştürülmesi işlemlerini gerçekleştiriyoruz. Yaklaşık yüzde 90 oranında yerli üretim yapıyoruz. Güvenli, doğru ve istenilen şartlarda etiket üretildiğini de garanti ediyoruz.”

İhracata yönelik çalışmalara ilişkin de bilgiler veren Erdem, “Azerbaycan İçişleri Bakanlığına ve Avrupa’ya ürün ihraç ettik ve etmeye devam ediyoruz. Aynı zamanda RFID etiketlerimiz şu anda Nijerya’nın bir eyaletinde araç-tescil ve takip projesinde kullanılıyor. Aktif olarak yurt içi ve dışındaki fuar ve toplantıları takip edip, katılım sağlıyoruz.” diye konuştu.

Barkod sistemine rakip

Yakın gelecekte barkod yerine RFID sisteminin giderek yaygınlaşması ve gündelik hayatta daha çok yer alması bekleniyor.

Barkod sistemlerinde, barkodun direkt bir görüşle yakından ve belli bir açıdan görülmesi gerekiyor. RFID etiketlerinin ise direkt görülmesine ihtiyaç yok. Barkod sistemlerde her görmede bir ürün okunabilirken, RFID teknolojisinde onlarca ve hatta yüzlerce ürünün aynı anda okunması sağlanabiliyor.

Barkod güvenlik sistemleri kopyalamaya veya maniple edilmeye açıkken, RFID teknolojisinde kullanılan çipin kopyalanamaz bir kimlik numarası bulunuyor.

Plakalardan değerli kağıtlara

RFID etiketlerinin geniş bir kullanım alanı bulunuyor.

Plakalarda yer alan RFID etiketleri sayesinde aracın kime ait olduğu, hızı, vergi ve sigorta durumu, aranıp aranmadığı bilgileri temin edilebiliyor. RFID sistemi, bu amaçla kullanılan diğer yöntemlerin aksine yağmur, çamur ve benzeri faktörlerden etkilenmeden çalışabiliyor.

RFID, önemli belgelerin ya da değerli kağıtların güvenliğini sağlamaya yönelik de kullanılabiliyor. Bu tür belgelere yerleştirilen çip sayesinde kağıttaki bilgiyle çiptekinin teyidi mümkün oluyor. Bu yöntem, teminat mektupları, banka çekleri, diplomalar, kamunun kayıt ve kanıt olarak kabul ettiği resmi belgeler, renkli reçeteler gibi çeşitli dokümanlar için uygulanabiliyor.

Ayrıca RFID, stok takibi, akıllı üretim fabrikalarında süreçlerin yönetimi, lojistik alanında ürünlerin dağıtımının takibi, büyük veri için bilgi temini, orijinal ürün teyidi, ordu ve polis envanterinde bulunan ve envantere alınacak tüm araç, gereç, teçhizat, mühimmat ve silahların takibi gibi alanlarda kullanılabiliyor.

KAYNAK : STAR GAZETESİ