Türkiye ile Sudan’ı bağlayan köprü

Sudan’ın başkenti Hartum’da hizmet veren Yunus Emre Enstitüsü, iki ülke arasındaki kültürel bağları güçlendiriyor. Hartum’da Kasım 2016’da açılan enstitüde gerek Sudan gerekse Afrika’nın diğer ülkelerinden çok sayıda kişiye Türkçe öğretiliyor. Hartum Yunus Emre Enstitüsünde eğitim alan öğrencilerin bazıları sosyal amaçla bazıları da kariyer ya da eğitim amacıyla Türkçeye ilgi duyduklarını belirtiyor.

Türkiye ile Sudan’ı bağlayan köprü

Sudan’ın başkenti Hartum’daki Yunus Emre Enstitüsü, Türkçe öğretiminin yanı sıra iki ülke arasındaki kültürel bağların güçlendirilmesinde de önemli görev üstleniyor.

Hartum’da Kasım 2016’da açılan enstitüde gerek Sudan gerekse Afrika’nın diğer ülkelerinden çok sayıda kişiye Türkçe öğretiliyor. Hartum Yunus Emre Enstitüsü Müdürü Feyzullah Bahçi, yaptığı açıklamada, Türkçenin ve Türk kültürünün Afrika’da çok fazla tanınmadığını ancak bu alanda olumlu sonuçlar almayı ve tüm Afrika ülkelerine ulaşmayı hedeflediklerini söyledi.

Enstitünün açılışıyla birlikte Türkçeye teveccüh gösteren yüzlerce öğrenciye eğitim verdiklerini belirten Bahçi, kültür merkezinde halihazırda 341 öğrencinin 4’ü Türk toplam 5 okutmandan ders aldığını dile getirdi.

Yüzlerce Sudan’lı öğrenciye Türkçe öğretiliyor.

Türkiye ve Türkçeye ilgi artıyor

Hartum Yunus Emre Enstitüsünde eğitim alan öğrencilerin bazıları sosyal amaçla bazıları da kariyer ya da eğitim amacıyla Türkçeye ilgi duyduklarını belirtiyor. Sudanlı Merve Muhammed Ahmed (30), bir Türk ile evli olduğunu ve eşiyle daha iyi iletişim kurabilmek için dil kursuna kaydolduğunu söyledi. Ahmed, Türkiye’ye gittiklerinde eşinin ailesiyle kaynaşmalarının kolay olması için kızına da Türkçe öğretmek istediğini ifade etti.

Türkiye-Sudan ilişkileri alanında yüksek lisans yapan Avatıf Seyyid Ahmed ise doktora eğitimini de Türkiye’de uluslararası ilişkiler alanında yapmayı planladığını anlattı. Sudanlı öğrenci, bunun için de Türkçe öğrenmenin zorunlu olduğunu söyledi. Tarihe ilgi duyan El-Fadıl Ebker de Osmanlı tarihini birincil kaynaklardan araştırabilmek için Türkçe öğrendiğini dile getirdi.

Yemen asıllı Taha Abdulmecid ise Türkiye ve Türkçeye ilginin artışına dikkati çekti. Lise eğitimini yeni tamamlayan Abdulmecid, bir Türk üniversitesinden burslu eğitim hakkı kazanabilmek için Türkçe öğrenmesi gerektiğini kaydetti.

‘Necip Fazıl Kısakürek eserleriyle yaşamaya devam ediyor’

Albayrak Medya Grubu’nun sponsorluğunu üstlendiği “4. CNR Uluslararası Kitap Fuarı” kapsamında Damla Yayınevi tarafından “Kültür Tarihimizden Hatıralar” adlı bir panel düzenlendi. Fuardaki panele, yazar ve senarist Üstün İnanç konuk oldu.Mehmet Nuri Yardım’ın oturum başkanlığını üstlendiği programda konuşan İnanç, geçmişten bugüne kültür ve sanat dünyasında tanıştığı ünlü şair ve yazarlarla olan hatıralarını anlattı.İnanç, Necip Fazıl Kısakürek’i başlarda gazetelerde çıkan haberlerin etkisi altında kalarak sevmediğini söyledi. Bir arkadaşının vesilesiyle Kısakürek’in konferansına katıldığını belirten 88 yaşındaki İnanç, “Konferansı dinledikten sonra çarpıldım. Necip Fazıl Kısakürek hakkındaki bütün olumsuz düşüncelerimi geri aldım ve onun azat kabul etmez kölesi oldum. Hala da öyleyim. Şimdi onu öldürmeye çalışıyorlar fakat o ölmüyor, ölmeyecek de. Eserleriyle yaşamaya devam ediyor” dedi.”Kemal Tahir’e Sezai Karakoç’u önerdim”İnanç, Tarık Buğra, Ahmet Kabaklı, Kemal Tahir gibi Türk edebiyatının ünlü isimleriyle de tanıştığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:”Tahir Bey’le dünya görüşlerimiz farklıydı. Ben Necip Fazıl’ın izinden gidiyordum. Ben daha sonra Yeşilçam’a damladım. Orada bir arkadaş edindim. O da benim dünya görüşümle uyuşmuyordu. Senaryo öğrenirken Kemal Tahir Bey’e o sırada rastladım. Bir gün Tahir Bey bana ‘Var mı bizim faşistlerden okuyabileceğimiz bir şey?’ dedi. Tahir beye göre bizler faşisttik. Ben de ‘Var tabii’ dedim ve ona Sezai Karakoç’u önerdim.”Mehmet Nuri Yardım da İnanç’ın kaleme aldığı “Makedonya Gamzesi” adlı romanın hatıralarla yeniden yayına hazırlandığını dile getirerek, “Yazarlar, şairler, sanatçılar hepsi bir kitapta toplanacak. Ayrıca İnanç’ın tiyatro eserleri ve en son kaleme aldığı ‘Gök Sultan’ adlı Sultan Abdülhamid Han’ı anlatan eser, muhteşem bir oyun. İstanbul’un birçok bölgesinde de oynandı ve gösterimleri de devam ediyor” diye konuştu.Hocaların hocası Nihat Keklik hayatını kaybetti III. Milli Kültür Şûrası toplanıyor

III. Milli Kültür Şûrası toplanıyor

III. Milli Kültür Şûrası, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 03-05 Mart 2017 tarihlerinde İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla düzenlenecek. Şûrada milli ve manevi değerler üzerine İlber Ortaylı, İbrahim Kalın, Mehmet Genç ve Nabi Avcı gibi önemli isimlerin oluşturduğu komisyonlar toplanacak ve kültürümüzün geçmişi, mevcut durumu ile geleceği masaya yatırılıp raporlar oluşturulacak. Şûranın amacı ve kapsamıŞûranın amacı, Millî, manevî, kültürel değerleri araştırmak, geliştirmek, korumak, yaşatmak, yaymak, tanıtmak ve bu suretle millî bütünlüğün güçlenmesine katkıda bulunmaktır.Şûra kapsamında, 17 ana başlık altında toplanacak komisyonlarda yazar, sanatçı, kültür insanı ve akademisyenler tarafından sunumlar yapılarak müzakere edilecek ve Yeni Kültür Politikalarına esas teşkil etmek üzere bir nihaî rapor hazırlanacaktır. Komisyonlar* Kültür Politikaları Komisyonu* Kültür Diplomasisi Komisyonu* Kültür Ekonomisi Komisyonu* Kültür Varlıkları, Müzeler ve Arkeoloji Komisyonu* Sahne Sanatları Komisyonu* Sinema, Radyo ve Televizyon Komisyonu* Müzik Komisyonu* Görsel Sanatlar Komisyonu* Dil ve Edebiyat Komisyonu* Yayıncılık ve Kütüphanecilik Komisyonu* Medya ve Kültür Komisyonu* Çocuk ve Kültür Komisyonu* Mimari ve Kültür Komisyonu* Şehir ve Kültür Komisyonu* Yerel Yönetimler ve Kültür Komisyonu* Yurtdışı Türkler ve Kültür Komisyonu* Aile ve Kültür KomisyonuŞûra ProgramıŞûranın ilk gününde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılacağı açılış programı olacaktır. Açılış ve protokol konuşmalarından sonra yöneticiliğini Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı’nın yapacağı, Alev Alatlı, Hasan Celal Güzel, İbrahim Kalın, Mehmet Genç, Ahmet Güner Sayar, Atilla Koç, Doğan Hızlan ve İlber Ortaylı’nın katılımıyla iki oturum düzenlenecektir. Küçük bir konserinde verileceği şûrada, 2. ve 3. günler de oturumlar devam edecek ve son gün raporlar sunulacaktır.Birinci Gün İkinci Gün Üçüncü Gün ‘Bilgemiz Aliya İzzetbegoviç’ belgeselinin galası yapıldı ‘Bilge Mimar’ın hayali gerçek oluyor Sürgünden kalan son Osmanoğlu’nun belgeseli çekildi

Ağlayamayanların anlayamayacağı oyun: Reis Bey

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, Necip Fazıl Kısakürek’in 1960’da yazdığı “Reis Bey” adlı oyunu tiyatroseverlerle buluşturdu.Şehir Tiyatrolarının yeni oyunlarından “Reis Bey”in ilk gösterimi, Kadıköy Haldun Taner Sahnesi’nde gerçekleşti.Yönetmen Şükrü Türen, yaptığı açıklamada, “Üstadın kaleminden çıkan bu eser çok farklı göndermeleri olan derinlikli bir eser. Uzun diyalogları olan 3 perdeden ulaşan bir oyun oldu. Hiçbir sadeleştirmeye gitmeden oyunu olduğu gibi sahneye koyduk. Çalışırken çok keyif aldık” dedi. “Reis Bey’in iç hesaplaşmalarına insanların şahitlik etmesini istiyorum”Tiyatronun, sadece hoşça vakit geçirmek için bir yer olmadığını söyleyen Türen, Reis Bey’in iç hesaplaşmalarına insanların şahitlik etmesini ve hayat içerisindeki dönüşümünü görmelerini istediğini ifade etti.Oyunda, Berrin Koper, Caner Bilginer, Ceysu Aygen, Çağatay Palabıyık, Doğan Altınel, Fatma İnan, Gökhan Eğilmezbaş, Hakan Yavaş, Hasip Tuz, İbrahim Can, İbrahim Ulutaş, İskender Bağcılar, Lale Kabul, Mazlum Kiper, Mehmet Bulduk, Melisa Demirhan, Murat Derya Kılıç, Okan Karaca, Özgür Dereli, Rıdvan Çelebi, Selçuk Soğukçay, Şehnaz Bölen Taftalı ve Tanju Girişken, Yeliz Şatıroğlu, Ozan Akif Serman ve Sefa Turan rol alıyor.”Reis Bey” oyunuSahne tasarımı Emrah Kürekçi, müziği Mercan Dede imzası taşıyan oyunun konusu özetle şöyle:”Yasalara bağlılığı kadar, kararlarında da acımasız, keskin ve ‘Gözyaşı suçun rengini soldurmaz’ diyen bir yargıcın, genç bir adam için verdiği idam kararının uygulaması sonrası, kararının yanlış olduğunu öğrenmesi, onun yaşama ve toplumsal değerlere bakışını değiştirir. Görevinden istifa eden yargıç, kendini yeni bir yaklaşımın ve yaşamın içine bırakır. Artık herkes için acımayı, merhameti, iyiliği ve bağışlayıcı olmayı önerirken acımasız, değer tanımaz, merhamet yoksunu bir yaşantının içinde kendini en ağır eleştirilerin hedefine yerleştirir.”Oyun; yarın ile 3, 4, 8, 9, 10 ve 11 Mart’ta Kadıköy Haldun Taner Sahnesi’nde, 29, 31 Mart ve 1 Nisan’da Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde izlenebilecek.’Bilgemiz Aliya İzzetbegoviç’ belgeselinin galası yapıldı ‘Millet Hanı’nı millete kazandırdı ‘Bilge Mimar’ın hayali gerçek oluyor

KAYNAK : Yenişafak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ